Madde Detay

Amasya Taşova'ya bağlı Yeşilyurt köyünde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde okudu. Ortaokulu Amasya İmam Hatip Lisesinin orta kısmında, lise tahsilini ise Tokat İmam Hatip Lisesinde yatılı olarak tamamladı (1974). Lise öğreniminden sonra 1974-1980 arasında Diyanet İşleri Başkanlığında çalıştı. Burada çalışırken aynı zamanda Marmara Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Bölümünde okudu. Mezuniyet sonrası, 1980'de Anadolu’da Türk Dili Edebiyatı öğretmenliği yapmaya başladı. MEB’in açtığı yurt dışı sınavını kazandı ve bir süre, Federal Almanya'nın Bavyera Eyaleti'nde görev yaptı. Bu döneme ilişkin tuttuğu notları sonradan Çöp Kovasındaki Resimler (Augsburg Notları) adıyla kitaplaştırdı. Döndükten sonra emekliliğini istedi. Bir süre günlük gazetelerden birinde musahhih olarak çalıştı. Daha sonra memuriyete geri döndü ve Sultangazi Belediyesi’nde kütüphane görevlisi olarak çalıştı. 2019’da yaş haddinden emekli oldu. 28 Ekim 2023'te vefat etti. 

Yazar, Güneşin Doğduğu Yerde adlı kitabıyla “ESKADER 2013 Hikâye Ödülü”nü, Bahçelievler Belediyesinin düzenlediği “15 Temmuz Romanı Projesi”nde Ebucehil Karpuzu romanıyla Jüri Özel Ödülü aldı. Seyhan, hâlen İstanbul’da yaşamaktadır.

Recep Seyhan'in ilk hikâyesi 1978’de Toker Dergisi’nde yayımlandı. Bu hikâye kayıptır. Yazarı hikâye yazmaya ilk teşvik eden Sevinç Çokum olmuştur. Bu teşvikten sonra, 1979’da Türk Edebiyatı dergisinde Söğütlü Dere adlı hikâyesi yayımlandı. Yazarın hikâyeciliğine asıl yön veren ise Mavera dergisi ve bu dergi vasıtasıyla 1983'te tanıştığı Cahit Zarifoğlu’dur. Seyhan’ın bu dergide yayımlanan hikâyeleri daha sonra 1990’da Çiçekler Kesmişti Selâmı adıyla kitaplaşmıştır. Yazarın Mavera ve Türk Edebiyatı dergilerinin yanı sıra Türk Dili, Dergâh, Ayane, Aylık Dergi, Kayıtlar, Yedi İklim, Dil ve Edebiyat, Hece, Mahalle Mektebi vb. dergilerde hikâyeleri ve edebî çalışmaları yayımlanmıştır.

Recep Seyhan; öykülerinde imgesel, felsefî, anlatıcı ağırlıklı anlatımıyla insanın ezeli arayışını, kendiyle savaşını, bireyin varoluşsal problemlerini, insanın eşyayla ilişkisini anlatmaktadır. Dil işçiliğini önemseyen yazar, geleneksel damardan beslenmekle birlikte modern hikâyenin sunduğu verilerden, anlatım ve kurgu imkânlarından da yararlanmaktadır. Öykülerinde zaman zaman deneysel edebiyat ve postmodern anlatım tekniklerini kullanmış ve belgesel anlatıyı denemiştir. Bana Hikâye Anlat/ma adlı kitabında ontolojik-psikanalitik metin tahlilleri yapmıştır.