Madde Detay
HÜSEYNÎ/HALVAYÎ, Emir Hüseyin-i Halvâyî
(d. ?/? - ö. 1031/1621-22)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Emir Hüseyin-i Halvâyî, divan şairlerinden olup Edirne'de dünyaya geldi. Asıl adı Hüseyin'dir. Kaynaklarda, Hüseynî veya Helvayî olarak geçmektedir. Latîfî Tezkiresi'nde şairin "meşrebi şâhî" ibaresiyle Şah İsmail'e bağlılığı vurgular. Daha sonra da "Abdallar meşrebin ve dedeler mezhebin ve Fazlullah-ı Hurûf'i âyînin kullanırdı." diyerek onun Aleviliğini ve aynı zamanda Fazlullah tarzını benimsediğini söyler. Ayrıca kaynaklar Hüseyin Halvayî’nin çok güzel olduğunu bildirirler. Hatta Âşık Çelebi bu konuda; "Öylesine güzellik sahibi birisi idi ki Yezid, Hz. Hüseyin'in soyundan böyle güzel birinin geleceğini bileydi onu şehit etmezdi” ifadesini kullanır. Şairler ve zarifler de ona değer vermiş ve sevmişlerdir. Bunların başında Baba İshak gelir. Baba İshâk, her sabah medreseye giderken onun dükkanının önünden geçerek Hüseynî'yi görmeye çalışırmış.
Yapmış olduğu çeşit çeşit helvalar halk arasında çok büyük ilgi görürdü. Geçimini helvacılıkla sağladığından Halvâyî, kendi adına nispeten Hüseynî mahlâsı kullandı. Halvâyî, helvacılığın yanı sıra sipahilik görevinde de bulunmuştur (Kurnaz vd. 2001: 832/202). Emir Hüseyin Halvâyî, 1031/1621 tarihinde vefat etti. Sicill-i Osmanî ve Nail Tuman vefatı tarihini 1034 /1624 olarak verir.
Âşık Çelebi kaynakların ittifak ettiği üzere şairin, başkalarının şiirlerini çaldığını ve kendi şiiri imiş gibi gösterdiğini ileri sürer. Âşık Çelebi'nin anlattığına göre Halvâyî, "nazımda yalan söylemek daha güzeldir" sözünü şiar edinmiştir. Şiirde kudreti ve yeteneği yoktur. Âşık Çelebi, Halvayî'nin bir gazelinden örnek olarak üç beyit verir. Bu beyitler Figanî Dîvânı'nda da aynen yer alır. Dolayısıyla Halvâyî, Figanî'nin gazelini kendine mal etmiştir. Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü'ş-Şu'ara'sında Helvâyî'nin "dırîğ" kafiyeli gazelinin Zâtî'ye; "pehlû" kafiyeli gazelinin de Figânî'ye ait olduğunu ileri sürer (Kurnaz vd. 2001: 202).
Kaynakça
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latifî Tezkiretü'ş-Şuara ve Tabsıratü'n-Nüzemâ. Ankara: AKM Yay. 229.
İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 221.
Karahan, Abdülkadir (1966). Kanuni Sultan Süleyman Çağı Şairlerinden Figani ve Divançesi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.1181
Kılıç, Filiz (hzl.)(2010). Meşâirü'ş-Şuarâ İnceleme-Metin. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü. 625-27.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay. 202.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1978-81). Tezkiretü'ş-Şu'ara. Kınalızâde Hasan Çelebi. C.1. Ankara: TTK Yay. 294.
M. Şemseddin Sami (1996). Kâmûsu'l-A'lâm. C.3. İstanbul: Kaşgar Neşriyat .1958.
Mehmed Süreyya (1308-15/ 1890-97). Sicill-i Osmânî. C.2. İstanbul: Matbaa-i Âmire.188.
Özcan, Abdulkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi Şakâ’ik-i Nu’mâniyye ve Zeyilleri “Vakâyiü’l-Fuzalâ”. C. 3. İstanbul: Çağrı Yay. 103.
Sungurhan, Aysun. Kınalızade Hasan Çelebi-Tezkiretü’ş-Şuarâ. https://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/55834,kinalizade-hasan-celebipdf.pdf?0 [erişim tarihi: 1.1.2014]. 243.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi(1977-1986). C.4. İstanbul: Dergâh Yay. 303.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 08.11.2014Güncelleme Tarihi: 24.11.2020Eserlerinden Örnekler
Semend-i nâza süvâr olur o nev-res giderek
Kemend-i zülfine diller şikâr olur giderek
O mâh burc-ı şarkdan henûz dogmışdur
Şuâ'-ı mihr-i ruhı tâb-dâr olur giderek
Visâli bâgına yârün irem diyü her dem
Sirişk-i dîdelerüm cûybâr olur giderek
(Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay. 202).
Tâ ki açıldı tama'la ahz u rüşvet kapusı
Gitdi begler veh yapıldı lutf u himmet kapusı
Virme alma art kapusından birisinde tolaş
Halka bir taglıt içün ön kapu sûret kapusı
Şol ki evden gelmedi tuymadı aslâ kapuyı
Üstine açılmadı anun sa'âdet kapusı
Art kapusını sorarsan kethüdâ beg kethudâ
Tuhfeni arz eyle var feth ola himmet kapusı
Pîş-keş makbûle geçer ise işün bitdi bil
Tezkeren al irte var yapıldı hizmet kapusı
(Canım, Rıdvan (hzl.)(2000). Latifî Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nüzemâ. Ankara: AKM Yay. 229.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 08.11.2014Güncelleme Tarihi: 24.11.2020Eserlerinden Örnekler
Semend-i nâza süvâr olur o nev-res giderek
Kemend-i zülfine diller şikâr olur giderek
O mâh burc-ı şarkdan henûz dogmışdur
Şuâ'-ı mihr-i ruhı tâb-dâr olur giderek
Visâli bâgına yârün irem diyü her dem
Sirişk-i dîdelerüm cûybâr olur giderek
(Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay. 202).
Tâ ki açıldı tama'la ahz u rüşvet kapusı
Gitdi begler veh yapıldı lutf u himmet kapusı
Virme alma art kapusından birisinde tolaş
Halka bir taglıt içün ön kapu sûret kapusı
Şol ki evden gelmedi tuymadı aslâ kapuyı
Üstine açılmadı anun sa'âdet kapusı
Art kapusını sorarsan kethüdâ beg kethudâ
Tuhfeni arz eyle var feth ola himmet kapusı
Pîş-keş makbûle geçer ise işün bitdi bil
Tezkeren al irte var yapıldı hizmet kapusı
(Canım, Rıdvan (hzl.)(2000). Latifî Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nüzemâ. Ankara: AKM Yay. 229.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 24.11.2020Eserlerinden Örnekler
Semend-i nâza süvâr olur o nev-res giderek
Kemend-i zülfine diller şikâr olur giderek
O mâh burc-ı şarkdan henûz dogmışdur
Şuâ'-ı mihr-i ruhı tâb-dâr olur giderek
Visâli bâgına yârün irem diyü her dem
Sirişk-i dîdelerüm cûybâr olur giderek
(Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay. 202).
Tâ ki açıldı tama'la ahz u rüşvet kapusı
Gitdi begler veh yapıldı lutf u himmet kapusı
Virme alma art kapusından birisinde tolaş
Halka bir taglıt içün ön kapu sûret kapusı
Şol ki evden gelmedi tuymadı aslâ kapuyı
Üstine açılmadı anun sa'âdet kapusı
Art kapusını sorarsan kethüdâ beg kethudâ
Tuhfeni arz eyle var feth ola himmet kapusı
Pîş-keş makbûle geçer ise işün bitdi bil
Tezkeren al irte var yapıldı hizmet kapusı
(Canım, Rıdvan (hzl.)(2000). Latifî Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nüzemâ. Ankara: AKM Yay. 229.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Semend-i nâza süvâr olur o nev-res giderek
Kemend-i zülfine diller şikâr olur giderek
O mâh burc-ı şarkdan henûz dogmışdur
Şuâ'-ı mihr-i ruhı tâb-dâr olur giderek
Visâli bâgına yârün irem diyü her dem
Sirişk-i dîdelerüm cûybâr olur giderek
(Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay. 202).
Tâ ki açıldı tama'la ahz u rüşvet kapusı
Gitdi begler veh yapıldı lutf u himmet kapusı
Virme alma art kapusından birisinde tolaş
Halka bir taglıt içün ön kapu sûret kapusı
Şol ki evden gelmedi tuymadı aslâ kapuyı
Üstine açılmadı anun sa'âdet kapusı
Art kapusını sorarsan kethüdâ beg kethudâ
Tuhfeni arz eyle var feth ola himmet kapusı
Pîş-keş makbûle geçer ise işün bitdi bil
Tezkeren al irte var yapıldı hizmet kapusı
(Canım, Rıdvan (hzl.)(2000). Latifî Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nüzemâ. Ankara: AKM Yay. 229.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ORUÇ BEY, Oruc bin Âdili’l-Kazzâz | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Ali Ersin Günçe | d. 20 Ocak 1943 - ö. 14 Ocak 2012 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KEŞFÎ, Keşfî Bey | d. ? - ö. 1565-66\'dan sonra | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ORUÇ BEY, Oruc bin Âdili’l-Kazzâz | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Ali Ersin Günçe | d. 20 Ocak 1943 - ö. 14 Ocak 2012 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KEŞFÎ, Keşfî Bey | d. ? - ö. 1565-66\'dan sonra | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ORUÇ BEY, Oruc bin Âdili’l-Kazzâz | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Ali Ersin Günçe | d. 20 Ocak 1943 - ö. 14 Ocak 2012 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | KEŞFÎ, Keşfî Bey | d. ? - ö. 1565-66\'dan sonra | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ORUÇ BEY, Oruc bin Âdili’l-Kazzâz | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Ali Ersin Günçe | d. 20 Ocak 1943 - ö. 14 Ocak 2012 | Meslek | Görüntüle |
12 | KEŞFÎ, Keşfî Bey | d. ? - ö. 1565-66\'dan sonra | Meslek | Görüntüle |
13 | ORUÇ BEY, Oruc bin Âdili’l-Kazzâz | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Ali Ersin Günçe | d. 20 Ocak 1943 - ö. 14 Ocak 2012 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | KEŞFÎ, Keşfî Bey | d. ? - ö. 1565-66\'dan sonra | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ORUÇ BEY, Oruc bin Âdili’l-Kazzâz | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Ali Ersin Günçe | d. 20 Ocak 1943 - ö. 14 Ocak 2012 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | KEŞFÎ, Keşfî Bey | d. ? - ö. 1565-66\'dan sonra | Madde Adı | Görüntüle |