Madde Detay
KABÛLÎ, Gedizli
(d. ?/1523? - ö. 1000/1591/92)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Türk edebiyatında Kabûlî mahlasını kullanarak Türkçe şiir söyleyen sekiz civarında şairin en meşhurudur. Kabûlî’nin asıl adı İbrahim’dir. Şairin adı bazı kaynaklarda Ahmed olarak geçmekle birlikte, Kabûlî’nin Divan’ından ve Riyâzî Tezkiresi gibi kaynaklardan bunun yanlış olduğu anlaşılmaktadır. Kabûlî’nin doğum tarihi konusunda kaynaklarda hiçbir bir bilgi yoktur. Divan’ındaki bazı ipuçlarından hareketle şairin 1523 yılı civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Kabûlî, Kütahya’nın Gediz ilçesinde doğmuş ve büyümüştür. Bu husus, biyografik kaynaklarda belirtildiği gibi, yer yer şairin eserinde de ifade edilmiştir.
Kabûlî’nin âilesiyle ilgili bilgiler de çok sınırlıdır. Babasının adı, ne işle meşgul olduğu ve ne zaman öldüğü bilinmemektedir. Annesinin ise 1581 yılında vefat ettiği şâirin söylediği bir tarih manzûmesinden anlaşılmaktadır. Kabûlî’nin evlenip evlenmediği, çocuğu olup olmadığı da net olarak belli değildir.
İlk tahsilini Gediz XE "Gediz" ’de yaptığı tahmin edilen Kabûlî İbrahim Efendi, daha sonra İstanbul XE "İstanbul" ’a giderek burada medrese öğrenimi görmüş ve Nâzır-zâde XE "Nâzır-zâde" diye meşhur olan müderris ve kadı Ramazan Efendi’den icazet alarak mezun olmuştur. Kabûlî, eğitimini tamamladıktan sonra ilmiye sınıfı içinde kalarak kadılık mesleğini seçmiştir. Kabûlî’nin görev yerleri ile ilgili kaynaklarda sadece Mısır XE "Mısır" adı geçmektedir. 1590 civarında gittiği anlaşılan Mısır, onun son görev bölgesidir. Buradan daha önce geniş Osmanlı coğrafyasının farklı yerlerinde, daha çok da doğu bölgelerinde görev yaptığı tahmin edilmektedir. Nitekim bir manzûmesinin sonunda Sivas XE "Sivas" kadısı olduğunu kendisi söylediği gibi, şiirlerinde geçen ifadelerden Kars XE "Kars" kadısı olarak görev yaptığı da anlaşılmaktadır. Diğer kadılar gibi zaman zaman Kabûlî’nin de görevden alındığı, mazul duruma düştüğü olmuştur. Böyle sıkıntılı zamanlarının, ayrıca kadılığı sırasında yaşadığı bazı olayların izlerini Kabûlî’nin Divan’ında görmek mümkündür. Yine şairin mesleği, meslekî dünyası da doğal olarak hayâllerine ve şiirlerine yansımıştır.
Kabûlî’nin görüştüğü ve himaye ilişkisi kurduğu devlet büyükleri arasında üç kişinin ismi öne çıkmaktadır. Bunlar; Sultan III. Murad XE "Sultan III. Murad" , Özdemiroğlu Osman Paşa XE "Osman Paşa" ve Ferhad Paşa XE "Ferhad Paşa" ’dır. Şair çeşitli vesilelerle bu kişilere şiirler sunmuş ve bunlardan yardım istemişse de uzun süreli ve ciddî bir himaye görmediği anlaşılmaktadır.
Kabûlî, uzun bir ömür sürdüğünü şiirlerinde kendisi söylemektedir. Bu konuda bazı ip uçları varsa da kaç yıl yaşadığı net olarak belli değildir. Kaynakların rivayetine göre şair, 1000/ 1591/92 tarihinde son görev mahalli olan Mısır XE "Mısır" ’dan gemiyle dönerken denizde boğularak can vermiştir.
Tevhid ehli, bir müslüman olan Kabûlî’nin dikkat çeken özelliklerinden biri de Hz. Ali XE “Ali, Hz.” ve yakınlarını sevmekle birlikte, Şii ve kızılbaşlara düşman olmasıdır. Kabûlî şiirlerinde zaman zaman bu hususu dile getirmiştir. Kimi zaman şiirlerinde vahdet-i vücûdu dile getirmekle birlikte, Kabûlî’nin tasavvufla alakası şüpheli ve sınırlıdır. Şair bir taraftan şeyhle dervişle ilgisi olmadığını söylerken, bazı yerlerde ise kendini derviş olarak tanıtmakta ve bir gerçek erin kendini irşad ettiğini söylemektedir. Bu birbirine zıt gibi görünen ifadeler şiir icabı söylenmiş olabileceği gibi, mürettep ve hacimli sayılabilecek bir divanın uzun bir ömrün meyvesi olduğu göz önünde tutulursa, şâirin yaşadığı fizikî, sosyal, kültürel, rûhî pek çok değişme ve gelişmenin delili de olabilir. Kabûlî’nin Divan’ında iki tarikatle ilgili işaretler bulunmaktadır. Bunlar Bektaşîlik XE "Bektaşîlik" ve Mevlevîlik XE "Mevlevîlik" ’tir. Divan’daki Mevlevîlik izleri biraz daha fazladır. Bununla birlikte, Kabûlî’nin bu tarikatlara girdiğine dair net bilgi yoktur.
Kabûlî İbrahim Efendi’nin şimdilik bilinen tek eseri Divan’ıdır. Yapılan araştırmalar neticesinde; Kabûlî Divanı’nın İzmir XE "İzmir" , Berlin XE "Berlin" ve Londra XE "London/Londra" ’da olmak üzere üç yazma nüshasının bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlardan ilk ikisi, mürettep ve üçüncüsüne göre çok daha hacimli nüshalardır. 3. sırada gösterilen nüsha ise Divan’dan seçmeler hükmünde ve eksik olan bir nüshadır. Bu nüshaların dışında pek çok şiir mecmuasında da Kabûlî’nin şiirleri geçmektedir.
Kabûlî Divanı’nın başında mensur-manzum karışık bir dîbâce bulunmaktadır. Burada Kabûlî; yer yer şiir görüşü, memleketi, tahsili, şiir macerası, Divan’ın tertip edilmesi, kişiliği ile ilgili bilgiler vermektedir. Kabûlî, Divan’ını Özdemiroğlu Osman Paşa XE "Osman Paşa" adına tertip etmiştir. Tenkitli metni yayınlanan Kabûlî Divanı’nda; 16 kaside, 1 terkîb-bend, 4 tercî-bend, 1 muaşşer, 2 müsemmen, 5 müseddes, 2 tesdîs, 1 muhammes, 13 tahmis, 3 murabba olmak üzere toplam 32 musammat, 519 gazel, 16 mesnevî, 60 kıt’a, 2 rubai, 5 tuyuğ, 286 beyit, böylece toplam 936 manzûme bulunmaktadır. Beyit sayısı olarak değerlendirildiğinde Divan’da yaklaşık 4864 (tam olarak 4863,5) beyit olduğu ortaya çıkmaktadır. Kabûlî Divanı üzerinde Mustafa Erdoğan tarafından bir doktora tezi hazırlanmış, ayrıca eser yine aynı şahıs tarafından kitap olarak yayınlanmıştır (Erdoğan 2013)
Kaynaklarda Kabûlî, şiir ve nesrin inceliklerine vâkıf biri olarak takdim edilmekte, şiirlerinin çoğunun bilinen, alışılan tarzdan farklı bir tavırda olduğu, ancak sözlerinden bazılarının kabul derecesine ulaştığı ifade edilmektedir.
Kabûlî’nin söz ve şiir anlayışı, umûmî divan şiiri estetiği çerçevesindedir. Kabûlî’ye göre, sevgilinin dudaklarının mücevher saçmasına yani güzel manaları ifade etmesine sebep söz olduğu gibi, dünya ve âhiretin yaratılmasına da sebep sözdür. Şiirlerinde zaman zaman söz-mücevher, inci benzetmesini kullanan Kabûlî, yerinde söylenmiş güzel bir iki sözün, kısa da olsa bazen bütün bir divandan daha yeg olabileceğini belirterek sözün yerli yerinde söylenmesi ve maksadı açıkça ifade etmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Sözün uzun olanının değil, kısasının faydalı olduğunu söyleyen şair, hayâllere düşüp mânâ dizisinden çıkmayı, yani çok fazla hayâle dalıp anlamı unutmayı da uygun görmez. Fazilet kazanmakla kişinin şâir olamayacağını, olsa bile şiirinin ortaya çıkıp meşhur olamayacağını belirten Kabûlî; tabiî ölçünün Hakk’ın bir lutfu, nazm etme kabiliyetinin de Allah’ın bir feyzi olduğunu ifade ile sözün ve şâirliğin Allah vergisi olduğuna dair inancını dile getirmektedir. Kabûlî ayrıca, Divan’ının başında şiirin muhtevası hakkında da bilgi vermektedir. Buna göre şiir, medh ve zem yani övgü ve yergi olmak üzere iki kısımdır. Eğer aşk ve muhabbetle dolan, hatıra gelen sözler ise o medihtir. Şehvet ve gazap sonucu ortaya çıkan sözler ise o zemdir.
Kabûlî’ye göre şiir ya padişahlar ya da güzeller namına söylenmelidir. Bu bağlamda birçok beyitte şiir ve inşâdan maksadının padişaha olan bağlılığını dile getirmek, ona dua etmek, onu övmek, onun ihsanını almak için bir bahâne ve padişaha içinde bulunduğu kötü durumu arz edecek bir vasıta, bir elçi olarak gördüğünü açıkça söyler. Kabûlî’nin şiir yazmaktaki ikinci maksadı sevgiliye yöneliktir ve muhabbetini arz etmektir. Kabûlî’ye göre şâir güzellerin olmadığı yerde gazeller söylemez, dolayısıyla güzellerin bulunduğu yerde, onlar için gazel söyler. Kabûlî, şiirinde sevgilinin bazen kaşını, bazen yan bakışını anlatmış, bu bahâneyle de sevgilisine hâlini arz etmiştir. Kabûlî’nin şiir söylemekteki üçüncü maksadı meşhur olmak, eseri vasıtasıyla ölümsüzleşmek ve akranları arasında anılmaktır. Kabûlî edîbin adıyla, şöhretiyle yaşadığını, ölümsüzleştiğini ifade etmektedir.
Kabûlî’nin edebî kişiliği üzerinde öncelikle Murâdî "Murâdî" , Adlî "Adlî" , Necâtî "Necâtî" , Emrî "Emrî" , Amrî "Amrî" , Makâlî "Makâlî" ve Celâl-zâde Sâlih Çelebi "Celâl-zâde Sâlih" ’nin etkili olduğu, Kabûlî Divanı’nda bunların şiirlerinden alıntılar yapılmasından anlaşılmaktadır. Ayrıca Kabûlî, Niyâzî-i Acem "Niyâzî-i Acem" ’in bir gazeline nazire söylemiştir. Bunların dışında, şiirleri karşılaştırıldığında, umûmî olarak Kabûlî’nin şiirleri en fazla Nev’î "Nev’î" , Revânî "Revânî" ve Hayâlî "Hayâlî" ’nin şiirlerine benzemektedir. Bunları takiben Yahyâ Bey "Yahyâ Bey" , Kadı Burhaneddin "Kadı Burhaneddin" , Ahmet Paşa "Ahmet Paşa" , Mürekkepçi Enverî "Enverî" ve Gelibolulu Âlî "Gelibolulu Âlî" gelmektedir. Ayrıca Kabûlî’nin şiirleri ile Nesîmî "Nesîmî" , Çâkerî "Çâkerî" , Necâtî, Karamanlı Nizâmî "Nizâmî, Karamanlı" , Cem Sultan "Cem Sultan" , İshak "İshak Çelebi" Çelebi, Bâkî "Bâkî" ve Fuzûlî "Fuzûlî" ’nin şiirleri arasında yer yer benzerlikler bulunmaktadır. Her ne kadar doğrudan bir etkilenme ve nazîre ilişkisinden söz edilemese de Kabûlî’den sonra yaşamış Şeyhülislam Yahya "Şeyhülislam Yahya" , Hisâlî "Hisâlî" , Mezâkî "Mezâkî" , Sâbir Pârsâ "Sâbir Pârsâ" ve Nef’î "Nef’î" ’nin şiirleri arasında kimi zaman Kabûlî’nin şiirlerine benzeyenler vardır. Gelibolulu Âlî, Nev’î-zâde Atâyî "Nev’î-zâde Atâyî" ve Cevrî "Cevrî" ise Kabûlî’nin şiirlerini okuyup beğendiklerini göstermişlerdir. Bu bağlamda Âlî ve Atâyî, Kabûlî’nin birer gazeline tahmis etmiş, Cevrî de Kabûlî’nin bir beytini taklit ve tekrar yoluyla bir tercî-bent kaleme almıştır.
Kabûlî’nin kaside, kıt’a ve mesnevîleri daha çok tarihî ve sosyal unsurların bolluğuyla dikkati çekmekte iken, gazellerinde umûmiyetle âşıkâne ve rindâne bir edâ bulunmaktadır. Kabûlî Divanı’nda birbirinden çok farklı konular işlenmişse de en fazla işlenen konu aşktır. Divan’daki manzûmelerin yarısından fazlası (% 51,7) aşk konuludur. Kabûlî’nin şiirlerinde dile getirilen aşk, umûmiyetle dünyevî ve beşerî aşktır. Bununla birlikte Divan’da az da olsa zaman zaman İlâhî "İlâhî" aşktan bahsedildiği de olmaktadır. Aşkı, birbirinden ayrılması çok zor olduğu için birlikte değerlendirilen medhiye, arz-ı hâl ve yardım isteği konuları takip etmektedir. Üçüncü sırada en fazla işlenen konu ise din ve tasavvuftur. Bunların dışında, ayrıntılı olarak incelendiğinde Divan’da rintlik ve sosyal hayat konularının da önemli bir yer tuttukları söylenebilir. 1589 yılında Osmanlı’da çıkan bir isyanın ayrıntılı olarak anlatıldığı “Kaside-i Hikâye”, “Der-Medh-i Altun”, kolonya (?) ve rüşvet konulu gazeller sosyal hayat bağlamında burada anılabilecek, ilginç şiirlerdendir. Bu konulardan ayrıca, Kabûlî Divanı’nda tarih düşürmek maksadıyla yazılmış 25 manzûme bulunmaktadır.
Kabûlî Divanı’nda dil ve üslup noktasında üç husus dikkati çekmektedir. Bunlardan birincisi, Divan’da halk dili ve kültüründen alınma “yumuş”, “bıldır” benzeri ifadelerin çokluğu; ikincisi, arkaik şekillerin, ayrıca deyimlerin çok sık kullanılması; üçüncüsü de edebî sanatlar içinde cinasa ayrı bir önem verilip bu sanatın çok sık ve başarılı şekilde kullanılmış olmasıdır.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Akkuş, Metin (hzl.) (1993). Nef’i Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Aksoyak İ. Hakkı (hzl.) (2006). Gelibolulu Mustafa Âlî Divanı I-III. Harvard: Harvard University.
Aksoyak, İ. Hakkı (2004). Kefeli Hüseyin, Râznâme. Harvard: Harvard University.
Akün, Ömer Faruk (1994). “Divan Edebiyatı”. İslam Ansiklopedisi. C. 9. İstanbul: TDV Yay. 389-427.
Akyüz, Kenan vd. (hzl.) (1990). Fuzûlî Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Ambros, Edith Gülçin (1996). “Osmanlı Gazelinin Uzunluğunda Görülen Gelişmeler: 16. Yüzyılda Durum”. Journal of Turkish Studies Türklük Bilimi Araştırmaları, Abdülbaki Gölpınarlı Hatıra Sayısı II (20): 1-8.
Avşar, Ziya (2007). Revânî Dîvânı. Konya: Sebat Ofset Matbaacılık.
Ayan, Hüseyin (hzl.) (1990). Nesîmî Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Ayan, Hüseyin (1981). Cevrî Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Divanının Tenkidli Metni. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.
Aynur , Hatice (1999). 15. yy Şâiri Çâkerî ve Divanı. İstanbul.
Bolat, Elif (2005). Kabûlî Mustafa Divanı (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Canım, Rıdvan (2004). “Kabûlî/Mutasavvıf Divan Şâiri”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 5. Ankara: AKM Yay. 276-277.
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şâirleri. Ankara: Akçağ Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.
Cengiz, Halil Erdoğan(1986). “Divan Şiirinde Musammatlar”. Türk Dili, Türk Şiiri Özel Sayısı II (Divan Şiiri) 415-417 (Temmuz-Eylül): 291-429.
“Cinas” (1977). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: Dergâh Yay. 73-74.
Cunbur, Müjgan (2004). “Kabûlî/Divan Şâiri”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 5. Ankara: AKM Yay. 277.
Çabuk, Vahid (1989). Solak-zâde Tarihi. C. 2. Ankara: KB Yay.
Çavuşoğlu, Mehmet ve Ali Tanyeri (hzl.) (1981). Hayretî, Dîvanı. İstanbul: İÜEF Yay.
Çavuşoğlu, Mehmed ve Ali Tanyeri (hzl.) (1990). Üsküblü İshak Çelebi, Divan. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.
Çavuşoğlu, Mehmed (2005). “Fuzûlî Anadolu Şairleri”. Osmanlı Araştırmaları (M. Çavuşoğlu’na Armağan). XXV: 57-68.
Değirmenci, Hakan. “Ağız Sözcüğü ve Gediz Ağzı Üzerine Bir Takım Tetkikler”. http://www.gedizliler.com/modules.php?name=tarihi (Erişim Tarihi: 29.04.2007).
Divan-ı Adlî. Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Manzum Eserler Bölümü, Yz. No. 277 (06 Mil MFA D 167).
Divan-ı Adlî. Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Manzum Eserler Bölümü, Yz. No. 274 (06 Mil MFA D168).
Divan-ı Maksadî ve Mecmu’a-i Eş’âr. 06 Mil Yz. A 2745.
Divan-ı Sâlih Çelebi (Celâl-zâde). Nuruosmaniye Kütüphanesi, Yz. 3846.
Divan-ı Şeyh Kabûlî Mustafa Edirnevî. 06 Mil Yz. A 2450.
Duyar, Hidayet (2009). “XVI. Yüzyıl Şairlerinden Kabûlî’nin Şiirleri”. Turkish Studies 4/2 (Winter): 307-362.
Erdoğan, Mustafa (2008). Kabûlî İbrahim Efendi, Hayatı, Edebî Kişiliği ve Divanı (İnceleme-Tenkitli Metin-Dizin). Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Erdoğan, Mustafa (2009). “Divan Şiirinde Ortak Mahlas Sorunu ve Kabûlî Örneği”. Erdem 53: 55-81.
Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay.
Ergin, Muharrem (1980). Kadı Burhaneddin Divanı. İstanbul: İÜEF Yay.
Ertaylan, İ. H. (1948). Külliyât-i Dîvân-i Kabulî. İstanbul: İÜEF Yay.
Ersoylu, Halil İ. (hzl.) (1989). Cem Sultan’ın Türkçe Divanı.Ankara: TDK Yay.
Gencîne-i Eş’âr. (Şiir Mecmuası). 06 Mil Yz. A 1641.
Güner, Hamza (1967). Kütahyalı Divan Şâirleri, Halk Şâirleri, Tekke Şâirleri, Âşık ve Ozanlar. Kütahya.
Hayyampur, A. (1340). Ferheng-i Suhanverân. Tebriz: Çaphane-i Şirket-i Sihâmî.
Horata, Osman (1998). “Ses, Anlam Bütünlüğü ve Gazel-i Tecnisler”. Doğu Akdeniz 1: 65-75.
http://www.dallog.com/tdsa1/ozdemiroglu.htm (Erişim Tarihi: 16.06.2006).
http://www.gediz.bel.tr/tarih.asp(Erişim Tarihi: 29.04.2007).
http://www.gedizliler.com/modules.php?name=tarihi (Erişim Tarihi: 29.04.2007).
http://www.kimkimdir.gen.tr/ kimkimdir.php?id=676 (Erişim Tarihi: 12.09.2006).
http://www.kolonya.info/tarihce.html (Erişim Tarihi: 04.04.2008).
İlaydın, Hikmet (1964). Türk Edebiyatında Nazım. İstanbul: İnkılâp ve Aka Yay.
İpekten, Halûk (hzl.) (1974).Karamanlı Nizâmî Hayatı, Edebî Kişiliği ve Divanı. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.
İpekten, Halûk vd. (1986). “XVI. Yüzyıl Divan Nazmı ve Nesri”. Büyük Türk Klasikleri. C. 4. İstanbul: Ötüken Yay. 52.
İpekten, Halûk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
İpekten, Halûk (1994). Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri ve Aruz. İstanbul: Dergâh Yay.
İpekten, Halûk (1996). Divan Edebiyatında Edebî Muhitler. İstanbul: MEB Yay.
İpekten, Haluk (hzl.) (1970). Nâilî-i Kadîm Divanı. İstanbul: MEB Yay.
İsen, Mustafa (1997). Ötelerden Bir Ses. Ankara: Akçağ Yay.
İsen, Mustafa vd. (2002). Şair Tezkireleri. Ankara: Grafiker Yay.
İsen, Mustafa vd. (2006). Eski Türk Edebiyatı El Kitabı. Ankara: Grafiker Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.
İsmail Paşa el-Bağdadî (1992 ). Hediyyetü’l-Ârifîn Esmâ’ü’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Musannifîn min Keşfi’z-Zünûn". Beyrut.
İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Kataloğu (1967-1976). İstanbul: MEB Yay.
İzmir Millî Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu (1997). Haz. Ali Yardım. İzmir: İzmir Millî Kütüphane Vakfı.
“Kabûlî Âşık” (1982). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay. 66.
“Kabûlî Çelebi” (1982). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay. 66.
“Kabûlî İbrahim Çelebi” (1982). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay. 66.
Kabûlî. Divan. İzmir Millî Kütüphane, Yz. 1052.
Kabûlî. Divan. British Museum Library, Yz. Or. 3291/1.
Kabûlî. Divan. Staatsbibliothek Berlin, Yz. Hs. Or. Oct. 950/2.
Kabûlî. Divan. İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi, Yz. 391/6.
Kaf-zâde Fâizî. Zübdetü’l-Eş’âr. Millet Kütüphanesi, Ali Emiri Manzum Eserler Bölümü, Yz. 1325.
Karaköse, Saadet (1994). Nev’i-zade Atayi Divanı Kısmî Tahlil-Metin. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.
Kâtip Çelebi (1992). Keşfü’z-Zünûn an Esâmi’l-Kütüb ve’l-Fünûn. Beyrut.
Kayaalp, İsa (2001). “Kabûlî”. İslam Ansiklopedisi. C. 24. İstanbul: TDV Yay. 43.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kılıç, Hulûsi ve Kâzım Yetiş (1993). “Cinas”. İslam Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: TDV Yay. 12-14.
Kırkkılıç, Ahmet (1985). Sultan Üçüncü Murâd (Murâdî ) Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri ve Divanının Tenkidli Metni. Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.
Kırkkılıç, H. Ahmet (1988). Sultan III. Murad. İstanbul: KTB Yay.
“Kolonya” (1975). Türk Ansiklopedisi. C. XXII. Ankara: MEB Yay. 165.
“Kolonya” (1990). Meydan Larousse Büyük Lügat ve Ansiklopedi. C. 7. İstanbul: Meydan Yay. 404-405.
“Kolonyanın Tarihi”. http://www.kolonya.info/tarihce.html (Erişim Tarihi: 04.04.2008)
Kurnaz, Cemal (hzl.) (1992). Ahmet Talât Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar. Ankara: TDV Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Ümmî Divan Şâirleri ve Enverî Divanı. Ankara: MEB Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Halil Çeltik (2005). “Klasik Nazım Şekillerinin Oluşumu ve Sistematiği”. Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay Armağan Kitabı. Ankara: Gazi Kitabevi. 487-538.
Kut, Günay (1978). Heşt Bihişt Sehî Beg Tezkiresi. Harvard: Harvard Univesity.
Kut, Günay (1989). “Ahmedî ”. İslam Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: TDV Yay. 165-167.
Kut, Günay (2006). “Kabûlî’nin İlk Divanındaki Türkçe Şiirler”. Yazmalara Adanmış Bir Ömür Nimet Bayraktar’a Armağan. İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yay. 102-120.
Kut, Günay (2007). "Kut, Günay". “Kabûlî’nin İkinci Divanındaki Türkçe Kaside ve Gazeller”. Journal of Turkish Studies Türklük Bilimi Araştırmaları II (31/II): 107-122.
Küçük, Sabahattin (1994). Bâkî Divanı Tenkitli Basım. Ankara: TDK Yay.
Macit, Muhsin (1996). Divân Şiirinde Âhenk Unsurları. Ankara: Akçağ Yay.
Mecmu’a-i Eş’âr ve Fevâid, 06 Mil Yz. A 2068.
Mecmu’a-i Eş’âr ve Fevâid, 06 Mil Yz. A 7078.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 54.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 485.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 796.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 801.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 803.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 875.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 1826.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 2600.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 3128.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 3940.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 4228.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 4277.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 5544.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 6145/3.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 6774.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. A 7301.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. Ceb 319.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. Ceb 411.
Mecmu’a-i Eş’âr, 06 Mil Yz. FB 533.
Mecmu’a-i Eş’âr, DTCF Kütüphanesi, İsmail Saib XE "İsmail Saib" -I, Yz. 916.
Mecmu’a-i Eş’âr, İzzet Koyunoğlu Müzesi Kütüphanesi (Konya). 12548.
Mecmu’a-i Eş’âr, Süleymaniye Kütüphanesi, Halet Efendi İlavesi. 245.
Mecmu’a-i Eş’âr, Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih. 3849.
Mecmu’a-i Eş’âr, TDK Kütüphanesi, Yz. A 503.
Mengi, Mine (hzl.) (1995). Mesîhî Dîvânı. Ankara: AKM Yay.
Ocak, Ahmet Yaşar (1999). Osmanlı İmparatorluğu’nda Marjinal Sûfîlik: Kalenderîler (XIV-XVII. Yüzyıllar). Ankara: TTK Yay.
Ortaylı, İlber (2006). Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek. İstanbul: Timaş Yay.
Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat (1985). Haz. Abdullah Yeğin. İstanbul: Türdav.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Mecdî Mehmed Efendi Hadâiku’ş-şakâik Şakâik-ı Nu’mâniyye ve Zeyilleri. İstanbul: Çağrı Yay.
Özçelik, Mustafa (2000). “Bir Şiir Muhiti Olarak Kütahya”. Kütahyalı Şâirler Sempozyumu-I (Bildiriler). Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi. 434-444.
Özkan, Ömer (2007). Divan Şiirinin Penceresinden Osmanlı Toplum Hayatı (XIV-XV. Yüzyıl. İstanbul: Kitabevi.
Öztoprak, Nihat (1999). “Halk ve Divan Şiirinde Cinas Sanatının Karşılaştırılması Üzerine Bir Deneme”. Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 1: 155-174.
Öztürk, Mürsel ve Derya Örs (hzl.) (2000). Mütercim Âsım Efendi, Burhân-ı Katı. Ankara: TDK Yay.
Pakalın, Mehmet Zeki (1993). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü I-III. İstanbul: MEB Yay.
Pala, İskender (1982). “Kabûlî”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay. 66.
Pala, İskender (2000). “Bir Cinas Ustası: Gedizli Kabûlî”. Kütahyalı Şâirler Sempozyumu-I (Bildiriler). Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi. 19-203.
Baykal, Bekir Sıtkı (hzl.) (1992). Peçevi Tarihi XE "Peçevi Tarihi. Ankara: KB Yay.
Redhouse, Sir James W. (1992). Turkish And English Lexicon. İstanbul: Çağrı Yay.
Rieu, Charles (1888). Catalogue of The Turkish Manuscripts in The British Museum. London.
Riyâzî Mehmed Efendi. Tezkire-i Riyâzî. Millet Kütüphanesi, Ali Emiri XE "Ali Emiri" Tarih Bölümü, Yz. 765.
Riyâzî. Riyâzü’ş-Şu’arâ. Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Efendi Bölümü, Yz. 3871.
Saraç, M. A. Yekta (hzl.) (2002). Emrî Divanı. İstanbul: Eren Yay.
Saraç, M. A. Yekta (2004). Klâsik Edebiyat Bilgisi Belâgat. İstanbul: Gökkubbe.
Sohrweide, Hanna (1974). Türkische Handschriften und Einige İn Den Handschriften Enthaltene Persische und Arabische Werke. Wiesbaden: Franz Steiner Verlag Gmbh.
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Sürûrî. Bahrü’l-Ma’ârif. DTCF Kütüphanesi, İsmail Saib XE "İsmail Saib" -I,Yz. 437.
Ş[emseddin] Sami (1989). Kâmûs-ı Türkî. İstanbul: Çağrı Yay.
Ş[emseddin] Sami (1996). Kâmûsu’l-A’lâm. Ankara: Kaşgar Neşriyat.
Şemseddîn-i Sîvâsî (?). Risâletü’l-Vücûd-ı Bostân-zâde Mehmed b. Şeyhü’l-İslâm Mehmed. 06 Mil Yz. A 4455 (Sonunda Kabûlî’nin “Işık-nâme’si var).
[Şeyh Ahmed el-Bardahî ]. Beyân-ı Istılâh-ı Şi’r. 06 Mil Yz. A 7077.
Şimşek, Selami (2005). Edirneli Kabûlî Mustafa Efendi Hayatı, Eserleri, Tasavvufî Görüşleri, Kenzü’l-Esrâr ve Divanı. İstanbul: Buhara Yay.
Tahirü’l-Mevlevî (1973). Edebiyat Lügatı. İstanbul: Enderun Kitabevi.
Tarlan, Ali Nihat (hzl.) (1992). Ahmet Paşa Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Tarlan, Ali Nihat (hzl.) (1992). Hayâlî Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Tarlan, Ali Nihad (hzl.) (1967). Zâtî Divanı. İstanbul: İÜEF Yay.
Tarlan, Ali Nihat (hzl.) (1992). Necatî Beg Divanı. Ankara: Akçağ Yay.
Taş, Hakan (2007). “Mevlânâ Kabûlî ve Divan’ındaki Türkçe Şiirleri”. Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi 16: 135-160.
Tatçı, Mustafa (hzl.) (2003). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri I-II-III. Ankara: Bizim Büro Yay.
Teclîl, Celîl (1367). Cinâs der-Pehne-i Edeb-i Fârsî. Müessese-i Mütâla’ât u Tahkîkât-ı Ferhengî. Tahran.
Tolasa, Harun (1983). Sehî, Latîfî, Âşık Çelebi Tezkirelerine Göre 16. Y.Y.’da Edebiyat Araştırma ve Eleştirisi. İzmir: Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Farsça Yazmalar Kataloğu (1961). Haz. Fehmi Edhem Karatay. İstanbul: Topkapı Sarayı Müzesi Yay.
Tulum, Mertol ve Ali Tanyeri (hzl.) (1977). Nev’î Dîvânı Tenkidli Basım. İstanbul: İÜEF Yay.
Uzunçarşılıoğlu, İsmail Hakkı (1932). Bizans ve Selçukiylerle Germiyan ve Osman Oğulları Zamanında Kütahya Şehri. İstanbul: Maarif Vekâleti.
Varlık, Mustafa Çetin (1974). Germiyan-oğulları Tarihi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yay.
Varlık, Mustafa Çetin (2002). "Kütahya". İslam Ansiklopedisi. C. 26. İstanbul: TDV Yay. 580-584.
Yeni Tarama Sözlüğü (1983). Düzenleyen: Cem Dilçin. Ankara: TDK Yay.
Yentürk, Aybala-Nejat (2001. “Bir Damla Ferahlık Kolonya”. Skylife (Nisan). http://www.thy.com/tr-TR/skylife/archive/tr/2001_4/konu5.htm#1(Erişim Tarihi: 20.05.2008).
Yıldız, Hakkı Dursun (1981-1982). "Kütahya (Atatürk’ün Doğumunun 100. Yılına Armağan)" . İstanbul. 35-51.
Yıldırım, Emel (2005). Toplumsal ve Politik Tarihimizde Gediz. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. MUSTAFA ERDOĞANYayın Tarihi: 05.09.2013Güncelleme Tarihi: 31.10.2020Eserlerinden Örnekler
Divan’dan
Gel nat’-ı mahabbetde şehâ bir sen ü bir ben
Şatranc oyunın oynayalum mât ola düşmen
Ferzîn gibi kec-revlik iden şâha mukârin
Ţogrı yürüyen ruh gibi ol bakar ırakdan
Lu’b ile ruhuŋ aluban açmaz kodı ol şâh
Dahı ne oyunlar geçer ey dil saŋa katlan
At esb-i murâduŋ ruh-ı cânāneye karşu
Âlemde piyâde yürime merd iseŋ atlan
Leclâc XE "Leclāc" ise de lec iderüz nat’-ı cihânda
Nâdâna Kabûlî yeŋilür sanma bizi sen
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 380)
Göŋlüm aldı âl ile bir gözleri ala yine
Gözleri alalaruŋ cânlar fedâ alayına
Al tûtîdür femüŋ gûyâ şekerdür leblerüŋ
Anı seyr itmek dilerseŋ destüŋe al âyine
Ârzû-yı dâne-i hâlüŋle tarf-ı bâmuŋa
Sakf-ı gerdûndan kebûter-veş niçe alay ine
Ehl-i ışk alayınuŋ alay-ı ġamdur yidügi
Bu simât-ı bezm-i gamdur dahı çok ala yine
Ey Kabûlî yâr ile bir kez olur alış viriş
Sanma kim bir göŋlüŋ alan bir dahı ala yine
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 388)
Ne şâh olmak murâd eyle ne dilde zerrece gam tut
Elüŋde sâgaruŋ câm ittihâz it kendüŋi Cem XE "Cem" tut
Seni dürr-i murâda irgürür ey tâlib-i vuslat
Hemân elden koma ser-rişte-i maksûdı muhkem tut
Tutulsun dâmuma dirseŋ dilâ murg-ı visâl-i yâr
Kad-i ham-geşteŋi dâm u sirişküŋ dânesin yem tut
Gam-ı zülf-i siyâh-ı yâr ile öldüm şeb-i gamda
Çöz ey ebr-i siyeh gîsûlaruŋ üstüme mâtem tut
Cihân dâr-ı belâdur bunda kimse şâďmân olmaz
Kabûlî gam getürme hâtıra göŋlüŋi hurrem tut
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 286)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.09.2013Güncelleme Tarihi: 31.10.2020Eserlerinden Örnekler
Divan’dan
Gel nat’-ı mahabbetde şehâ bir sen ü bir ben
Şatranc oyunın oynayalum mât ola düşmen
Ferzîn gibi kec-revlik iden şâha mukârin
Ţogrı yürüyen ruh gibi ol bakar ırakdan
Lu’b ile ruhuŋ aluban açmaz kodı ol şâh
Dahı ne oyunlar geçer ey dil saŋa katlan
At esb-i murâduŋ ruh-ı cânāneye karşu
Âlemde piyâde yürime merd iseŋ atlan
Leclâc XE "Leclāc" ise de lec iderüz nat’-ı cihânda
Nâdâna Kabûlî yeŋilür sanma bizi sen
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 380)
Göŋlüm aldı âl ile bir gözleri ala yine
Gözleri alalaruŋ cânlar fedâ alayına
Al tûtîdür femüŋ gûyâ şekerdür leblerüŋ
Anı seyr itmek dilerseŋ destüŋe al âyine
Ârzû-yı dâne-i hâlüŋle tarf-ı bâmuŋa
Sakf-ı gerdûndan kebûter-veş niçe alay ine
Ehl-i ışk alayınuŋ alay-ı ġamdur yidügi
Bu simât-ı bezm-i gamdur dahı çok ala yine
Ey Kabûlî yâr ile bir kez olur alış viriş
Sanma kim bir göŋlüŋ alan bir dahı ala yine
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 388)
Ne şâh olmak murâd eyle ne dilde zerrece gam tut
Elüŋde sâgaruŋ câm ittihâz it kendüŋi Cem XE "Cem" tut
Seni dürr-i murâda irgürür ey tâlib-i vuslat
Hemân elden koma ser-rişte-i maksûdı muhkem tut
Tutulsun dâmuma dirseŋ dilâ murg-ı visâl-i yâr
Kad-i ham-geşteŋi dâm u sirişküŋ dânesin yem tut
Gam-ı zülf-i siyâh-ı yâr ile öldüm şeb-i gamda
Çöz ey ebr-i siyeh gîsûlaruŋ üstüme mâtem tut
Cihân dâr-ı belâdur bunda kimse şâďmân olmaz
Kabûlî gam getürme hâtıra göŋlüŋi hurrem tut
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 286)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 31.10.2020Eserlerinden Örnekler
Divan’dan
Gel nat’-ı mahabbetde şehâ bir sen ü bir ben
Şatranc oyunın oynayalum mât ola düşmen
Ferzîn gibi kec-revlik iden şâha mukârin
Ţogrı yürüyen ruh gibi ol bakar ırakdan
Lu’b ile ruhuŋ aluban açmaz kodı ol şâh
Dahı ne oyunlar geçer ey dil saŋa katlan
At esb-i murâduŋ ruh-ı cânāneye karşu
Âlemde piyâde yürime merd iseŋ atlan
Leclâc XE "Leclāc" ise de lec iderüz nat’-ı cihânda
Nâdâna Kabûlî yeŋilür sanma bizi sen
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 380)
Göŋlüm aldı âl ile bir gözleri ala yine
Gözleri alalaruŋ cânlar fedâ alayına
Al tûtîdür femüŋ gûyâ şekerdür leblerüŋ
Anı seyr itmek dilerseŋ destüŋe al âyine
Ârzû-yı dâne-i hâlüŋle tarf-ı bâmuŋa
Sakf-ı gerdûndan kebûter-veş niçe alay ine
Ehl-i ışk alayınuŋ alay-ı ġamdur yidügi
Bu simât-ı bezm-i gamdur dahı çok ala yine
Ey Kabûlî yâr ile bir kez olur alış viriş
Sanma kim bir göŋlüŋ alan bir dahı ala yine
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 388)
Ne şâh olmak murâd eyle ne dilde zerrece gam tut
Elüŋde sâgaruŋ câm ittihâz it kendüŋi Cem XE "Cem" tut
Seni dürr-i murâda irgürür ey tâlib-i vuslat
Hemân elden koma ser-rişte-i maksûdı muhkem tut
Tutulsun dâmuma dirseŋ dilâ murg-ı visâl-i yâr
Kad-i ham-geşteŋi dâm u sirişküŋ dânesin yem tut
Gam-ı zülf-i siyâh-ı yâr ile öldüm şeb-i gamda
Çöz ey ebr-i siyeh gîsûlaruŋ üstüme mâtem tut
Cihân dâr-ı belâdur bunda kimse şâďmân olmaz
Kabûlî gam getürme hâtıra göŋlüŋi hurrem tut
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 286)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Divan’dan
Gel nat’-ı mahabbetde şehâ bir sen ü bir ben
Şatranc oyunın oynayalum mât ola düşmen
Ferzîn gibi kec-revlik iden şâha mukârin
Ţogrı yürüyen ruh gibi ol bakar ırakdan
Lu’b ile ruhuŋ aluban açmaz kodı ol şâh
Dahı ne oyunlar geçer ey dil saŋa katlan
At esb-i murâduŋ ruh-ı cânāneye karşu
Âlemde piyâde yürime merd iseŋ atlan
Leclâc XE "Leclāc" ise de lec iderüz nat’-ı cihânda
Nâdâna Kabûlî yeŋilür sanma bizi sen
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 380)
Göŋlüm aldı âl ile bir gözleri ala yine
Gözleri alalaruŋ cânlar fedâ alayına
Al tûtîdür femüŋ gûyâ şekerdür leblerüŋ
Anı seyr itmek dilerseŋ destüŋe al âyine
Ârzû-yı dâne-i hâlüŋle tarf-ı bâmuŋa
Sakf-ı gerdûndan kebûter-veş niçe alay ine
Ehl-i ışk alayınuŋ alay-ı ġamdur yidügi
Bu simât-ı bezm-i gamdur dahı çok ala yine
Ey Kabûlî yâr ile bir kez olur alış viriş
Sanma kim bir göŋlüŋ alan bir dahı ala yine
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 388)
Ne şâh olmak murâd eyle ne dilde zerrece gam tut
Elüŋde sâgaruŋ câm ittihâz it kendüŋi Cem XE "Cem" tut
Seni dürr-i murâda irgürür ey tâlib-i vuslat
Hemân elden koma ser-rişte-i maksûdı muhkem tut
Tutulsun dâmuma dirseŋ dilâ murg-ı visâl-i yâr
Kad-i ham-geşteŋi dâm u sirişküŋ dânesin yem tut
Gam-ı zülf-i siyâh-ı yâr ile öldüm şeb-i gamda
Çöz ey ebr-i siyeh gîsûlaruŋ üstüme mâtem tut
Cihân dâr-ı belâdur bunda kimse şâďmân olmaz
Kabûlî gam getürme hâtıra göŋlüŋi hurrem tut
(Erdoğan, Mustafa (2013). Gedizli Kabûlî ve Divanı. Gediz Belediyesi Kültür Yay. 286)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | IYDÎ /ÎDÎ, Bayram | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | DELİ ŞÜKRÜ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | IYDÎ /ÎDÎ, Bayram | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DELİ ŞÜKRÜ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | IYDÎ /ÎDÎ, Bayram | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | DELİ ŞÜKRÜ | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | IYDÎ /ÎDÎ, Bayram | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | DELİ ŞÜKRÜ | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Meslek | Görüntüle |
13 | IYDÎ /ÎDÎ, Bayram | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | DELİ ŞÜKRÜ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | IYDÎ /ÎDÎ, Bayram | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | DELİ ŞÜKRÜ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ABDULLAH EFENDİ, Kütahyalı | d. ? - ö. 1785 | Madde Adı | Görüntüle |