LE’ÂLÎ (Müte’accem)

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Tokat’ta doğmuştur. İran’a gitmiş ve kendini orada yetiştirmiştir. Ailesi, eğitiminin safhaları ve mesleği hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Sehî Bey’in (1325: 73) “ra’nâ kitâbeti ve ilm-i şi’r ile hayli münâsebeti var” demesinden kâtiplik de yaptığı tahmin edilmektedir. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nde (1986: 74) onun için “müneccim” denmesinin kaynağı ise bulunamamıştır. Son derece fasih bir Farsçası vardır. Fâtih Sultân Mehmed zamanında Kalenderî dervişi kılığında tekrar Anadolu’ya gelmiş ve kendini Acem (İranlı) olarak tanıtmıştır. Latîfî’nin (1314: 289) söylediğine göre pek çok sultanın sohbet meclislerinde bulunan Le’âlî, çok sayıda tarih, latife ve menkıbe bilmektedir. Kendini “Acem gibi gösteren” (müte’accem) şair, bu bilgilerini kullanmak suretiyle Fâtih Sultân Mehmed’in sohbet meclislerine de girmiştir. Hatta Fâtih, Yedikule civarındaki Kılıçbaba adıyla ünlü kiliseyi tekke hâline dönüştürüp Le’âlî’ye vermiştir. Padişahtan iltifatlar görmüş ve ihsanlarına kavuşmuştur. Ancak Acem asıllı olmadığı anlaşılınca Fâtih’in meclisinden uzaklaştırılmış, kendisine verilen tekke de elinden alınmıştır. Bunun üzerine düşüncelerini, “Olmak istersen i’tibâra mahal / Ya Arab’dan yahud Acem’den gel” matlaıyla başlayan kıt’asında (İsen 1997: 314) ve “Acem’ün her biri ki Rûm’a gelür / Ya vezâret ya sancak uma gelür” beytinin yer aldığı mesnevîsinde (Latîfî 1314: 290) şiire dökmüştür. Le’âlî, oldukça muhtaç ve fakir bir durumda İstanbul’da ölmüştür. Mezarı Şeyh İlâhî Tekkesi’ndedir.

Latîfî (1314: 290), Le’âlî’nin Farsça ve Türkçe iki Dîvân’ı olduğundan söz etmektedir. Farsça Dîvân’ının nüshası tespit edilememiştir. Türkçe Dîvân’ının tespit edilen tek nüshası “Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmut Efendi 3298”de kayıtlı olup baş kısmı eksiktir. “244 gazel, 3 murabba, 1 muhammes ve 1 Farsça müfred”den oluşan bu metin üzerinde bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Korkut 2004). Edirneli Nazmî’nin Mecma’u’n-Nezâ’ir’inde 12, Pervâne Bey Mecmû’ası’nda 15 gazeli yer alan Le’âlî’nin şiiri üzerinde kaynaklarda fazla yorum yapılmamıştır. Latîfî (1314: 289-290), “emîrü’l-kelâm ve şîrîn-beyân” olarak bahsettiği şairin bir matlaını “hûb” (güzel) diye niteleyerek eserine almıştır. Gelibolulu Âlî de şiirlerinin beğenildiğini belirtmiştir (İsen 1994: 142). Bir beytinde Türkçe şiir yolunda Şeyhî’nin takipçisi olduğunu söyleyen Le’âlî; Ahmed Paşa, Kemâl Paşa-zâde, Hâşimî-i Acem, Necâtî Bey gibi devrinin tanınmış şairlerinin bazı gazellerini tanzir etmiştir.

Kaynakça

İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.

İsen, Mustafa (1997). “Yürü Var Gel Arap’tan Ya Acem’den”. Ötelerden Bir Ses - Divan Edebiyatı ve Balkanlarda Türk Edebiyatı Üzerine Makaleler. Ankara: Akçağ Yay. 305-315.

Korkut, Gülçiçek (2004). Dîvân-ı Le’âlî (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.

Köksal, M. Fatih (hzl.) (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf [erişim tarihi: 23.07.2013].

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Latîfî (1314). Tezkire-i Latîfî. İstanbul.

Pervâne Bey. Mecmû’a-i Nezâ’ir. Topkapı Sarayı Kütüphanesi. Bağdat. No. 406. vr. 246b, 286a, 339a…

Sehî (1325). Tezkire-i Sehî. İstanbul.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1986). C. 6. “Leâlî”. İstanbul: Dergâh Yay. 74.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSAL
Yayın Tarihi: 18.10.2013
Güncelleme Tarihi: 04.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Mesnevî

Gevhere kıymet olmaya kânda

Dür bahâsın bula mı ummânda

 

Söylenür nükte vü meseldür bu

K’olur elbet çerak dibi karanu

 

Eger âdemde ma’rifetse murâd

Ne fazîlet virürmiş ana bilâd

 

Taşdan sâdır oldı gerçi güher

Mu’teberdür velî nite ki hüner

 

Rûm’da kellelenmesün mi Acem

Oldı bu izzet ile çün ekrem

 

Acem’ün her biri ki Rûm’a gelür

Ya vezâret ya sancak uma gelür

(Latîfî (1314). Tezkire-i Latîfî. İstanbul. 290.)

 

Gazel

Düşelden sûz-ı mihründen dile iy dil-sitân âteş

Tolar âhum şirârından ser-â-ser âsmân âteş

 

Gözüm gözler bırakmışdur dile gül-nâr-ı haddünden

Tutuşdı gösterür her dem dehânumdan zebân âteş

 

Hatunı zülfün altında yüzün göstermese tan mı

Ayândur çünki göstermez şeb olınca duhân âteş

 

Hatum geldi diyü şem’-i cemâlün eyleme pinhân

Ki dûd-ı şem’ ile olmaz ayân olsa nihân âteş

 

Hayâl-i haddi geldükçe dile sînemde sûz artar

Getürmez kişiye gerçi kimesne armagan âteş

 

Hatun haddünde ey dil-ber hemîşe tâze vü terdür

Ki sebze âbdâr olsa ana itmez ziyân âteş

 

Le’âlî verd-i ahmer görinen gülşende ahgerdür

Ki_anun nâr-ı izârından tutupdur gülsitân âteş

(Köksal, M. Fatih (hzl.) (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf [erişim tarihi: 23.07.2013]. 1180.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MEŞKÎ, Mehmed Meşkî Çelebid. ? - ö. 1595-96Doğum YeriGörüntüle
2Mustafa Bülbüld. 01 Ocak 1946 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Cahit Külebid. 10 Ocak 1917 - ö. 20 Haziran 1997Doğum YeriGörüntüle
4MEŞKÎ, Mehmed Meşkî Çelebid. ? - ö. 1595-96Doğum YılıGörüntüle
5Mustafa Bülbüld. 01 Ocak 1946 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Cahit Külebid. 10 Ocak 1917 - ö. 20 Haziran 1997Doğum YılıGörüntüle
7MEŞKÎ, Mehmed Meşkî Çelebid. ? - ö. 1595-96Ölüm YılıGörüntüle
8Mustafa Bülbüld. 01 Ocak 1946 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Cahit Külebid. 10 Ocak 1917 - ö. 20 Haziran 1997Ölüm YılıGörüntüle
10MEŞKÎ, Mehmed Meşkî Çelebid. ? - ö. 1595-96MeslekGörüntüle
11Mustafa Bülbüld. 01 Ocak 1946 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Cahit Külebid. 10 Ocak 1917 - ö. 20 Haziran 1997MeslekGörüntüle
13MEŞKÎ, Mehmed Meşkî Çelebid. ? - ö. 1595-96Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Mustafa Bülbüld. 01 Ocak 1946 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Cahit Külebid. 10 Ocak 1917 - ö. 20 Haziran 1997Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16MEŞKÎ, Mehmed Meşkî Çelebid. ? - ö. 1595-96Madde AdıGörüntüle
17Mustafa Bülbüld. 01 Ocak 1946 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18Cahit Külebid. 10 Ocak 1917 - ö. 20 Haziran 1997Madde AdıGörüntüle