Madde Detay
Müge İplikçi
(d. 18 Ocak 1966 / ö. -)
Yazar, Hikâyeci
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Kadın doğum uzmanı Tülay Hanım ile patolog Altan İplikçi'nin kızı olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Çocukluk yılları Kadıköy'ün Koşuyolu semtinde geçti. İlkokulu burada mahalle hayatına âşina olarak okudu. Mahalle hayatı sayesinde kadın-erkek ve komşuluk ilişkilerini daha yakından gözlemleme fırsatını buldu. Kadıköy Anadolu Lisesini bitirdikten sonra başladığı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. Aynı üniversiteye bağlı Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında başladığı yüksek lisans öğrenimini “Popüler Kültür ve Kadın: Müzik Kliplerinde Semiotik Yorum” adlı teziyle 1996’da tamamladı. Üniversite yıllarında kadın araştırmaları Müge İplikçi'nin dikkatini çeker ve bu yıllarda kadınla ilgili meselelere yönelir. Lisansüstü eğitim döneminde; tarih, antropoloji, sosyoloji ve etnografya gibi bilim dallarına ilgi duyar, okumalar yapar. İngiliz Dili ve Edebiyatı Near Eastern Bölümü ve Kültürel Çalışmalar Bölümü ile One Of A Kind tarzında bir doktora eğitimi için Amerika’ya gider. Ancak orada doktoraya başlayamaz ve bütün kredilerini toplayıp ikinci yüksek lisans derecesini Near Eastern Departmanından alır. Akademisyenlik onun için büyüleyici bir alandır. Yazarlık ve akademisyenlik, birlikte yapabileceği bir noktada buluşmaz. Küçüklüğünden beri bildiği şey, bu dünyaya yazar olmak için geldiğidir. Bu sebeple akademisyenliğini yarı zamanlı olarak devam ettirir (Öztürk 2018: 7).
2006'da yayın hayatına başlayan iki aylık öykü kültürü dergisi Eşik Cini'nin yayın ekibinde görev üstlendi. ABD Ohio Eyalet Üniversitesinde Türkçe okutmanlığı ve Kadıköy Kız Lisesinde İngilizce öğretmenliği yaptı. TRT'de 2009’da yayınlanan "Açık Kitap" programını sundu. 1990'lı yıllarda edebiyatla ve öyküyle daha yakından ilgilenen yazar kalem ürünleriyle; 1996 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü (kısa öykü dalında birincilik), 1997 Haldun Taner Öykü Ödülü (üçüncülük) ve Yalancı Şahit (2010) adlı romanıyla Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından verilen Yılın En İyi Gençlik Romanı Jüri Özel Ödülü gibi ödüllerin sahibi oldu. Vatan gazetesinde 2010'da başladığı köşe yazarlığını uzun müddet sürdürdü. 2016'da Nazan Haydari ile birlikte medyascope.tv’de yayınlanan “Zeytin Dalı” adlı programı sunmaya başladı. Yaklaşık bir yıl ara verdiyse de hâlen günümüz yazarlarını davet ederek bu programı hazırlamakta ve sunmaktadır. Yine medyascope.tv’de yayınlanan “Sabun Köpüğü” adlı programı da hem hazırlamakta hem sunmaktadır. Gazete Kadıköy’de haftalık olarak yazıları yayımlanmaktadır. Müge İplikçi, aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Gazeteci-yazar Ruşen Çakır ile evli olan sanatçı, eşi ve oğlu Ali Deniz ile birlikte İstanbul’da yazı çalışmalarını sürdürmektedir.
Hikâye, roman, araştırma-inceleme ve çocuk edebiyatı sahalarında eserler veren Müge İplikçi, verimli bir o kadar da duyarlıklı çağdaş yazarlarımız arasındadır. Edebiyata olan ilgisi çocukluk yıllarına kadar dayanmaktadır. Kitapsever anne ve babası onu Milliyet Çocuk dergisiyle çocuk yaşlarındayken tanıştırmıştır. Kadıköy Lisesindeki İngilizce öğretmeni Pesen Şentürker de onu yazar olması konusunda teşvik etmiştir. Öğretmenliği severek yapan yazar, bu sayede de çocuk ve gençlik edebiyatına yönelmiştir. Çağdak Türk edebiyatında adını duyurmasında ise hikâye ve romanları kadar kadın meselesine araştırmacı gözüyle eğilmesi, eserlerinde kadın sorunsalını başarıyla işlemiş olması son derece etkili olmuştur. Bunda elbette yazarın akademik eğitiminin yanı sıra kadın meselesi üzerine akademik düzeydeki inceleme ve araştırmalarının da payı büyüktür. Edebiyat dünyasına hikâye ile adım atan yazar; Adam Öykü, Varlık ve Milliyet Sanat'ta yayımlanan, kendi ifadesiyle "feminist bakış açısı ve kadın kimliği" ile yazdığı öyküleri ile tanınmıştır (Yalçın 2010: 546). Nitekim daha ilk hikâye kitabı Perende (1998)'de kadın meselesi gerçekçi bir üslûpla baş gösterir. Hikâyelerde; kimsesiz, endişeli, arayış içerisinde ve gelgit yaşayan kadın kahramanlar çeşitli sorunlarla karşılaşırlar. Kahramanlar kaderci değildir ve başlarına gelenlere hemen razı olmazlar. İplikçi, Perende'de güçlükler karşısında hemen teslim olmayan dayanıklı ve mücadeleci tabiata sahip kadın kahramanlar yaratmıştır. Bu tür kahramanlara hemen hemen tüm hikâyelerinde rastlamak mümkündür. Aldatılan, terk edilen, tecavüze uğrayan, şiddet gören, ölümle karşı karşıya kalan ve göç eden kadınlar sık sık karşımıza çıkar. Öğretmen, mimar, avukat, akademisyen, sekreter, idareci, balıkçı vb. birçok meslek grubu, kadın-erkek ilişkileri bağlamında irdelenerek toplumdaki konumları sorgulanmıştır. Müge İplikçi, ilk hikâye kitabı Perende (1998)'den son hikâye kitabı Çok Özel İsimler Sözlüğü (2017)'ne kadar çizgisini bozmadan fakat gözlemci bakış açısını daima genişleterek kadın sorunsalına farklı yönlerden yaklaşmayı denemiştir.
Hikâyelerdeki karakterler düş ile gerçek arasında gidip gelirler. İplikçi bu düş ile gerçek dünya arasında, karakterler için yeni bir gerçek dünya yaratır. İlk dönem hikâyelerde kadınlar ağırlıktayken son dönem hikâyelere doğru erkeklere ve toplumsal sorunlara doğru bir eğilim görülmektedir. Hikâyelerde daha çok; terk edilmiş, arayış içerisinde, mutsuz, şiddet uygulayan, aldatılan ve çıkarcı erkek tiplerine rastlanılmaktadır. Ele alınan başlıca temalar; dostluk, aşk, ölüm, hürriyet, kadının gücü, aldatma, aldatılma, yalnızlık, masumiyet, arayış, umutsuzluk kadının iç dünyası ve bekleyiştir. Bireyler bulundukları mekânla bağ kurarlar ve mekânın ruhu bireyi etkiler. Bu nedenle özellikle kadın karakterlerin içsel duygu durumları yansıtılırken dış mekândan iç mekâna doğru bir daralma görülür ve sıklıkla iç mekân tasvirlerine yer verilir. İstanbul, çocukluk ve gençlik yaşamına bağlı olarak İplikçi'nin hikâyelerinde dış mekân olarak önemli bir yer tutar. Bunların dışında bireyleri mekâna tutsak etmeden hikâyelerde farklı mekânlara ve şehirlere yer vermiştir. New York, Colombus, İspanya ve Frankfurt gibi şehirler hikâyelerde genellikle kadınların; göç, yalnızlık ve özlem temaları ekseninde yaşayışlarının anlatıldığı dış mekânlardır.
Müge İplikçi "iç gözlem"e son derece önem veren bir yazardır. Olayları anlatmaktan çok bireyin iç dünyasını, ruh hâlini ve duygu durumunu yer yer rüya motifini de işin içine katarak okuyucuya yansıtmayı tercih etmiştir. Zaten hikâyelerde dolambaçlı, karmaşık ve okuyucunun kronolojik zamanla takip edebileceği olaylara pek rastlanılmaz. İplikçi için "ân"ın tespiti hayli mühimdir çünkü an yaşanırken gözlem yaparak ince ayrıntılara odaklanır. Genellikle hayatın içerisinde fazla dikkati çekmeyen, kimsenin önemli demediği ve farklı dünyaların insanlarından kesitler sunar. Hikâyelerde taraf tutmadan ortaya attığı sorunun çözümünü okura bırakır. Kimi hikâyelerin sonucu belli değildir ve okurun tamamlaması beklenir. Bu yönleriyle onun hikâyelerini durum hikâyesi olarak değerlendirmek mümkündür. İplikçi, bakış açılarını kullanırken bir tür rüya üslubu tercih eder. Olaylar ya da durumlar arası geçişler anidir. Bir rüyayı andıran bu geçişlerin alt yapısına bilinçaltının anlam dünyası sığdırılır. Psikolojik unsurlar çoğu zaman yazarın eserlerinde dil ve üslup açısından irdelenmesi gereken bir malzeme teşkil eder. Kimi zaman rüyanın kendisi eserlere konu olurken kimi zaman dil boyutunda rüyalardan yararlanılır. Psikolojik unsurlar sadece rüyalar ile değil pek çok farklı şekilde karşımıza çıkar. Kişiler yaşamış oldukları psikolojik problemler nedeniyle komplekslere girip çeşitli hastalıklar yaşar. Aynı zamanda psikolojik unsurlar dile şekil ve eleştiri olarak da yansıtılır (Öztaş 2015: 189). Yazarın kadın meselesine ve çocukların hor görülmesine karşı eleştirel bir tavrı vardır. Fakat bu eleştirisini yaparken gerek karşı cinsi gerekse kötü mizaçlı kadınları kırıp dökmeden, aşağılamadan mizahî bir dil kullanır.
Gerek hikâyelerinde gerek romanlarında yazarın; bilinç akışı, geriye dönüş, metinlerarasılık, oyun üst kurmaca vb. postmodern edebiyatın olanaklarından faydalandığı görülmektedir. Özellikle metinlerararsılık çok sık kullanılan bir teknik olmanın yanı sıra hikâyeleri zenginleştirici bir unsurdur. Okuyucuyu, masallardan çağdaş Türk edebiyatının bazı romanlarına kadar metinler arasında bağ kurmaya sevk etmektedir. "Öykülerde düş ile gerçeğin iç içe geçişi, kurgulanışı yazarı hem biçim hem de içerik anlamında postmodern anlayışın sınırlarına çeker. Müge İplikçi bu bağlamda sürekli okur beklentilerini yıkmaya çalışan biçimsel bir tutum peşindedir. Son dönemin etkili akımlarından olan postmodernizmi, yazarın edebi şahsiyetine ve karakterine uygun olarak öykülerinde kullandığı görülmekte postmodern bir yazar olduğu kabul edilmektedir." (Öztürk 2018: 189). Yazar postmodern edebiyatın imkânlarını etkili ve tasarruflu bir biçimde kullanmıştır.
Hikâyeyle başladığı yazı hayatında romana da yönelen İplikçi'nin ilk romanı Kül ve Yel (2003)'dir. Romanlarında da hareket noktası kadın olmakla birlikte hikâyelerinden farklı olarak toplumsal sorunlar ağırlık vermesi ve bu sorunlara eleştirel bir üslupla yaklaşmasıdır. Kaçırılan kızlar, masum çocuklar ve kurtarıcı rolündeki kadınlar romanlarında da karşımıza çıkar. Yakın tarihimizde meydana gelen; savaş, göç deprem, kuşak çatışmaları ve toplumsal travma yaratan olayları romanlara konu olarak seçmiştir. Nitekim son yayımlanan romanı Sil Baştan (2019)'da Nebiye isimli aklını yitirmiş bir edebiyat öğretmeninin şahsında; yazmaya çalışıp da yazamadığı atama dilekçesini, yaşadığı apartmandaki ve iş yerindeki düşsel-gerçekçi olayları, dışlanmışlığı 2015'te meydana gelen Ankara Tren Garı'ndaki patlamayı temele alarak okuyucunun gözü önüne sermiştir. Çocuk kitaplarında da yer yer hikâyelerindeki temaları ve teknikleri kulanan yazarın bu alanda eğitici üslûbunun ön planda olduğu görülmektedir. Çocukların sosyal ve psikolojik gelişimine katkı sağlayacak; özgüven aşılama, dayanışma, umut, hayal ve gerçeğin ayrımını yapabilme gibi temaları ele alarak İplikçi'nin karamsarlıktan uzak bir uslupla ilgi çekici çocuk kitapları yazdığı söylenebilir. Kadın meseleleri üzerine yaptığı akademik araştırma ve incelemelerini kitaplaştırmış ve bu alana da katkılar sağlamıştır. Kadın duyarlığını kendine ilke edinerek kaleme aldığı hikâyeleri, kollektif bilinçaltında yer eden olaylarıele aldığı romanları ve eğitici çocuk kitaplarıyla Müge İplikçi'nin, çağdaş edebiyatımızın önemli ve adı anılması gereken yazarları arasında olduğu görülmektedir.
Kaynakça
İplikçi, Müge (2007). Perende. İstanbul: Everest Yayınları.
İplikçi, Müge (2017). Çok Özel İsimler Sözlüğü. İstanbul: Can Yayınları.
Öztaş, Duygu Melekşah (2015). Müge İplikçi'nin Eserlerinde Dil ve Üslup. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kırıkkale: Kırıkkale Üniversitesi.
Öztürk, Esra (2018). Müge İplikçi'nin Öykücülüğü. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Zonguldak: Bülent Ecevit Üniversitesi.
Yalçın, Murat, (Ed). (2010). "İplikçi, Müge", Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. Cilt 1. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. 546.
http://www.mugeiplikci.com/kitaplari.aspx [Erişim Tarihi: 06.06.2019]
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: İSA KOYUNCUYayın Tarihi: 09.09.2019Güncelleme Tarihi: 08.11.2020
Yayın Tarihi: 09.09.2019Güncelleme Tarihi: 08.11.2020
Güncelleme Tarihi: 08.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Perende | İletişim Yayınları / İstanbul | 1998 | Hikâye |
Columbus'un Kadınları | İletişim Yayınları / İstanbul | 2000 | Hikâye |
Arkası Yarın | Can Yayınları / İstanbul | 2001 | Hikâye |
Transit Yolcular | Can Yayınları / İstanbul | 2002 | Hikâye |
Yıkık Kentli Kadınlar | Metis Yayınları / İstanbul | 2002 | İnceleme |
Cımbızın Çektikleri | Varlık Yayınları / İstanbul | 2002 | İnceleme |
Kül ve Yel | Alkım Yayınevi / İstanbul | 2003 | Roman |
Hapishaneden Öyküler | Metis Yayınları / İstanbul | 2005 | Derleme |
Cemre | Defne Yayınevi / İstanbul | 2006 | Roman |
Kafdağı | Everest Yayınları / İstanbul | 2008 | Roman |
Kısa Ömürlü Açelyalar | Everest Yayınları / İstanbul | 2009 | Hikâye |
Yalancı Şahit | Günışığı Kitaplığı / İsatanbul | 2010 | Roman |
Koşuyolu Dünyalar Kadar | Heyamola Yayınları / İstanbul | 2010 | Hatıra |
Uçan Salı | Gunşığı Kitaplığı / İstanbul | 2010 | Hikâye |
Acayip Bir Deniz Yolculuğu | Gunışığı Kitaplığı / İstanbul | 2012 | Hikâye |
Civan | Everest Yayınları / İstanbul | 2012 | Roman |
Saklambaç | ON8 Kitap / İstanbul | 2013 | Roman |
Tezcanlı Hayalet Avcıları | Everest Yayınları / İstanbul | 2013 | Hikâye |
Biz Orada Mutluyduk | Doğan Kitap / İstanbul | 2013 | Röportaj |
Kömür Karası Çocuk | Günışığı Kitaplığı / İstanbul | 2014 | Roman |
Babamın Ardından | Everest Yayınları / İstanbul | 2015 | Roman |
Dondurmam Tılsım | Gunışığı Kitaplığı / İstanbul | 2016 | Hikâye |
Çok Özel İsimler Sözlüğü | Can Yayınları / İstanbul | 2017 | Hikâye |
Sil Baştan | Can Yayınları / İstanbul | 2019 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Zeynep Hicret | d. 01 Ocak 1981 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | İlknur Özdemir | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Suavi Koçer | d. 1909 - ö. 12 Haziran 1987 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Hüseyin Düz | d. 01 Mayıs 1966 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | KOZANOĞLU, Adem Kozanoğlu | d. 02.03.1966 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Umay Gedikoğlu | d. 22 Mayıs 1966 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Deniz Kavukçuoğlu | d. 30 Ekim 1943 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | Burhan Oğuz | d. 1 Mart 1919 - ö. 17 Şubat 2008 | Meslek | Görüntüle |
9 | Saygın Ersin | d. 05 Şubat 1975 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
10 | Belkıs İbrahimhakkıoğlu | d. 15 Mayıs 1950 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Ömer Faruk Hatipoğlu | d. 31 Mart 1958 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Vefa Enver | d. 27 Eylül 1976 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |