Madde Detay
MUHTÂCÎ, Hasan
(d. ?/? - ö. 1286?/1870?)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Hasan olup, şiirlerinde “Muhtâcî” mahlasını kullanmıştır. Niğde'nin Bor ilçesinin Ortaköy bucağına bağlı Ulukışla köyündendir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 19. yy.'ın ikinci yarısı ile 20.yy.'ın ilk çeyreğinde şöhret bulan Âşık Kemâlî’nin babası (Aslan 2006: 1925) olduğu düşünüldüğünde âşığın yaşadığı yüzyılın 19.yüzyıl olduğu söylenebilir. Muhtâcî'nin, Kemâlî (Mustafa)'den başka Nasıf, Mahmut ve Ahmet adlarında üç oğlu daha vardır. Hasan Dağı üzerine söylediği bir koşmasının mahlas dörtlüğünün kaydedildiği Niğde İl Yıllığı’nda ise, tahsil durumu hakkında; “az okumuştur” şeklinde bir kayıt bulunmaktadır (Niğde İl Yıllığı 1967: 135). Ankara İl Halk Kütüphanesi Eski Eserler Bölümü'nde (1963-1970) görev yapan, Bor Halil Nuri (Yurdakul) Bey Kütüphanesi ilk memurlarından Ragıp Önen'in, "cönklerde pek çok şiirine rastladım " dediği Muhtâcî'nin, çiftçilikle uğraştığı ve ömrünü Bor, Altunhisar (Ortaköy) ve Ulukışla Köyü çevresinde geçirdiği tahmin edilmektedir (Özmen 2009: 63). Köylülerinin, bir kısım şiirlerini günümüzde bile ezberden okudukları ve kendisinden saygıyla bahsettikleri halde Hasan’ın ölüm tarihi hakkında esaslı bir bilgi yoktur. Fakat en küçük çocuğu Kemâlî, küçük yaşlarda iken babası Muhtâcî'nin öldüğü bilinmektedir (Tan 2006: 10). Kemâlî'nin 1861 yılında doğduğu dikkate alındığında Muhtâcî’nin ölüm tarihinin 1870 olduğu sonucuna varılabilir.
Yeşil Bor Gazetesi'nin 9 Ocak 1950 tarihli sayısında âşığın üç şiirini yayımlayan Ragıp Önen, Ulukışla köylülerinin onu çok sevdiklerinden ve bir kısım şiirlerini ezbere bildiklerinden bahsetmektedir (Önen 1950: 2). Muhtâcî’nin şimdiye kadar altı şiiri kaydedilmiştir. Bu şiirlerden beşi, cönklerde pek çok şiirine rastladığını söyleyen Ragıp Önen tarafından tespit edilmiştir. Hasan Dağı üzerine söylediği bir koşmasının mahlas dörtlüğü ise Niğde İl Yıllığı/1967’de kayıtlıdır.
Gurbet ve hasret temalı şiirler söyleyen Muhtâcî, fakirliğinden dem vurduğu şiirlerinde gamdan, kederden, elemden yakınır ve kötü kaderinden şikâyetlenir. Bir şiirinde; "Kulu kurbanıyız Mevla Ganinin" diyerek şükür bildirse de, başka bir şiirinde fani dünyanın lezzetini bulamadığını, feleğin yerden yere çalıp yıldırdığını, bir murada eremediğini, elem yükü altında ezildiğini söyler. Fakirliğini ve çektiklerini, köyünde yalnız bırakıp gurbete çıktığı için eşinden intizar aldığına yorumlayan Muhtâcî, bir şiirinde de; “Eylenip sılada kalmak iyisi” diyerek adeta vasiyette bulunur. Âşığın Karacaoğlan’ın bir koşmasına nazire olarak söylediği ve ilk kez aşağıda, eserleri bölümünde verilen şiirinden Karacaoğlan takipçilerinden olduğu düşünülebilir. Hiç kuşku yok ki daha çok şiiri tespit edildikçe şiir kudreti ve edebî kişiliği üzerine sağlıklı bilgiler vermek mümkün olacaktır. Ancak kendisinden sonra çevrede oldukça ün salacak olan oğlu Âşık Kemâlî'nin hocası olduğu ve çağdaşı olan Ortaköylü Tahir Efendi'yi taşlamaktan ve onunla latifeleşmekten geri kalmadığı (Kendimi topraktan edna bilirim / Sakın benlik etme Tahir Efendi) dikkate alınırsa, yörenin hatırı sayılır âşıklarından olduğu kanaatine varılabilir.
Kaynakça
Aslan, Namık (2006). "Bor’lu Kemâlî Baba Üzerine". Akpınar 2 (5): 19-25.
Bakırcı, Nedim (2010). Niğde Âşıklık Geleneği ve Niğdeli Halk Şairi İbrahim Dabak. Niğde: Niğde Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.
Niğde İl Yıllığı (1967). "Ahmet Muhtâcî". Ankara: Ajans-Türk Mat.
Önen, Ragıp (09 Ocak Pazartesi 1950). “Muhtâcî”. Bor: Yeşil Bor Gazetesi.
Özmen, İsmail (2009). Niğdeli Şair ve Yazarlar. Niğde: Tekten Mat.
Tan, Nail (2006). Altunhisarlı Âşık Kemâlî Baba. Ankara: BRC Basım Mat.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ NAMIK ASLANYayın Tarihi: 22.06.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ben halimi arz eylerim Hüda’ya
Aşkın çilesiyle doldurdun beni
Bir karar vermedin şu ben gedaya
Çalıp yerden yere yıldırdın beni
Murat murat iremedim murada
Acep murat kapıların nerede
Derd ü gam u keder kalmış arada
Arayı arayı buldurdun beni
Aşkın kitabında okudum hece
Yüküm gam yüküdür uğramam baca
Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece
Bahrin umanına daldırdın beni
Çağırır Muhtâcî pirim pederim
Yüküm daim elemimle kederim
Başıma geleni çekmek kaderim
Aşkın ateşine yandırdın beni
Önen, Ragıp (9 Ocak Pazartesi 1950). "Muhtâcî". Bor: Yeşil Bor Gazetesi. 2.
Semai
Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi?
Döküvermiş ince bele
Saçların kara değil mi?
Gökte uçan kuğunun
Benleri var çoğunun
Mısır’da Arap Beğinin
Kolları kara değil mi?
Karşıdan gelen güzeller
Âşığın bağrın ezerler
Yeşil yapraktan ürerler
Üzüm de kara değil mi?
Karşıdan gelir yerinir
Yeşilli yazma bürünür
Gerdanda çifte görünür
Benlerin kara değil mi?
İzmir’den devem çekilir
Gelir hanlara yıkılır
Türlü yemeğe ekilir
Biber de kara değil mi?
Güzeller serden geçerler
Türlü nimetler saçarlar
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi?
Muhtâcî’yim dir vallaha
Özüm Hakk’adır Allah’a
Varın bakın Beytullah’a
Bürgüsü kara değil mi?
(Bu şiir Ragıp Önen'in hazırladığı; ancak yayımlayamadığı "Ulukışlalı Kemâlî ve Babası Muhtâcî" adlı çalışmanın 56. sayfasından alınmıştır. Namık Aslan'ın özel kütüphanesinde yer almaktadır.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 22.06.2013Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ben halimi arz eylerim Hüda’ya
Aşkın çilesiyle doldurdun beni
Bir karar vermedin şu ben gedaya
Çalıp yerden yere yıldırdın beni
Murat murat iremedim murada
Acep murat kapıların nerede
Derd ü gam u keder kalmış arada
Arayı arayı buldurdun beni
Aşkın kitabında okudum hece
Yüküm gam yüküdür uğramam baca
Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece
Bahrin umanına daldırdın beni
Çağırır Muhtâcî pirim pederim
Yüküm daim elemimle kederim
Başıma geleni çekmek kaderim
Aşkın ateşine yandırdın beni
Önen, Ragıp (9 Ocak Pazartesi 1950). "Muhtâcî". Bor: Yeşil Bor Gazetesi. 2.
Semai
Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi?
Döküvermiş ince bele
Saçların kara değil mi?
Gökte uçan kuğunun
Benleri var çoğunun
Mısır’da Arap Beğinin
Kolları kara değil mi?
Karşıdan gelen güzeller
Âşığın bağrın ezerler
Yeşil yapraktan ürerler
Üzüm de kara değil mi?
Karşıdan gelir yerinir
Yeşilli yazma bürünür
Gerdanda çifte görünür
Benlerin kara değil mi?
İzmir’den devem çekilir
Gelir hanlara yıkılır
Türlü yemeğe ekilir
Biber de kara değil mi?
Güzeller serden geçerler
Türlü nimetler saçarlar
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi?
Muhtâcî’yim dir vallaha
Özüm Hakk’adır Allah’a
Varın bakın Beytullah’a
Bürgüsü kara değil mi?
(Bu şiir Ragıp Önen'in hazırladığı; ancak yayımlayamadığı "Ulukışlalı Kemâlî ve Babası Muhtâcî" adlı çalışmanın 56. sayfasından alınmıştır. Namık Aslan'ın özel kütüphanesinde yer almaktadır.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ben halimi arz eylerim Hüda’ya
Aşkın çilesiyle doldurdun beni
Bir karar vermedin şu ben gedaya
Çalıp yerden yere yıldırdın beni
Murat murat iremedim murada
Acep murat kapıların nerede
Derd ü gam u keder kalmış arada
Arayı arayı buldurdun beni
Aşkın kitabında okudum hece
Yüküm gam yüküdür uğramam baca
Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece
Bahrin umanına daldırdın beni
Çağırır Muhtâcî pirim pederim
Yüküm daim elemimle kederim
Başıma geleni çekmek kaderim
Aşkın ateşine yandırdın beni
Önen, Ragıp (9 Ocak Pazartesi 1950). "Muhtâcî". Bor: Yeşil Bor Gazetesi. 2.
Semai
Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi?
Döküvermiş ince bele
Saçların kara değil mi?
Gökte uçan kuğunun
Benleri var çoğunun
Mısır’da Arap Beğinin
Kolları kara değil mi?
Karşıdan gelen güzeller
Âşığın bağrın ezerler
Yeşil yapraktan ürerler
Üzüm de kara değil mi?
Karşıdan gelir yerinir
Yeşilli yazma bürünür
Gerdanda çifte görünür
Benlerin kara değil mi?
İzmir’den devem çekilir
Gelir hanlara yıkılır
Türlü yemeğe ekilir
Biber de kara değil mi?
Güzeller serden geçerler
Türlü nimetler saçarlar
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi?
Muhtâcî’yim dir vallaha
Özüm Hakk’adır Allah’a
Varın bakın Beytullah’a
Bürgüsü kara değil mi?
(Bu şiir Ragıp Önen'in hazırladığı; ancak yayımlayamadığı "Ulukışlalı Kemâlî ve Babası Muhtâcî" adlı çalışmanın 56. sayfasından alınmıştır. Namık Aslan'ın özel kütüphanesinde yer almaktadır.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ben halimi arz eylerim Hüda’ya
Aşkın çilesiyle doldurdun beni
Bir karar vermedin şu ben gedaya
Çalıp yerden yere yıldırdın beni
Murat murat iremedim murada
Acep murat kapıların nerede
Derd ü gam u keder kalmış arada
Arayı arayı buldurdun beni
Aşkın kitabında okudum hece
Yüküm gam yüküdür uğramam baca
Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece
Bahrin umanına daldırdın beni
Çağırır Muhtâcî pirim pederim
Yüküm daim elemimle kederim
Başıma geleni çekmek kaderim
Aşkın ateşine yandırdın beni
Önen, Ragıp (9 Ocak Pazartesi 1950). "Muhtâcî". Bor: Yeşil Bor Gazetesi. 2.
Semai
Bana kara diyen dilber
Kaşların kara değil mi?
Döküvermiş ince bele
Saçların kara değil mi?
Gökte uçan kuğunun
Benleri var çoğunun
Mısır’da Arap Beğinin
Kolları kara değil mi?
Karşıdan gelen güzeller
Âşığın bağrın ezerler
Yeşil yapraktan ürerler
Üzüm de kara değil mi?
Karşıdan gelir yerinir
Yeşilli yazma bürünür
Gerdanda çifte görünür
Benlerin kara değil mi?
İzmir’den devem çekilir
Gelir hanlara yıkılır
Türlü yemeğe ekilir
Biber de kara değil mi?
Güzeller serden geçerler
Türlü nimetler saçarlar
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi?
Muhtâcî’yim dir vallaha
Özüm Hakk’adır Allah’a
Varın bakın Beytullah’a
Bürgüsü kara değil mi?
(Bu şiir Ragıp Önen'in hazırladığı; ancak yayımlayamadığı "Ulukışlalı Kemâlî ve Babası Muhtâcî" adlı çalışmanın 56. sayfasından alınmıştır. Namık Aslan'ın özel kütüphanesinde yer almaktadır.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Ebubekir Hazım Tepeyran | d. 1864 - ö. 5 Haziran 1947 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | NÂMÎ, Ahmed | d. 1600 - ö. 1673 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Mehmet Yaşar Bilen | d. 1945 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ebubekir Hazım Tepeyran | d. 1864 - ö. 5 Haziran 1947 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | NÂMÎ, Ahmed | d. 1600 - ö. 1673 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Mehmet Yaşar Bilen | d. 1945 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ebubekir Hazım Tepeyran | d. 1864 - ö. 5 Haziran 1947 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | NÂMÎ, Ahmed | d. 1600 - ö. 1673 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Mehmet Yaşar Bilen | d. 1945 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Ebubekir Hazım Tepeyran | d. 1864 - ö. 5 Haziran 1947 | Meslek | Görüntüle |
11 | NÂMÎ, Ahmed | d. 1600 - ö. 1673 | Meslek | Görüntüle |
12 | Mehmet Yaşar Bilen | d. 1945 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Ebubekir Hazım Tepeyran | d. 1864 - ö. 5 Haziran 1947 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | NÂMÎ, Ahmed | d. 1600 - ö. 1673 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Mehmet Yaşar Bilen | d. 1945 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Ebubekir Hazım Tepeyran | d. 1864 - ö. 5 Haziran 1947 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | NÂMÎ, Ahmed | d. 1600 - ö. 1673 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Mehmet Yaşar Bilen | d. 1945 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |