NÂFİ‘, Yahyâ Çelebi-zâde Mehmed Abdünnâfi‘ Efendi

(d. ?/? - ö. 1274/1857)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mehmed Abdünnâfi', mahlası Nâfi'dir. İstanbul’da doğdu. Babası, Divan-ı Hümayun belikçiliği kisedarlığı yapmış olan ve Mevlânâ soyundan gelmiş olan Yahyâ Çelebi-zâde Dervîş Mustafâ Efendi’dir. Annesi Afîfe Hanım’dır. Divan Kaleminde göreve başladı. Daha sonra Amedî Kalemi memurluğuna terfi ettirildi. Güzel yazısıyla dikkat çekti. Dönemin padişahı Sultan II. Mahmûd (sal. 1808-1839) yazısını beğenerek yanına almak isteyince Amedî Kalemi amiri Pertev Efendi, padişaha sunulacak belgeleri kaleme alan Abdünnâfi‘ Efendi’nin görevinden ayrılması durumunda kendilerine mahcup olmaktan korktuğunu ifade edince padişah bir gün kendi yanında, bir gün memurluk görevinde bulunmasına karar verdi ve sonrasında Mabeyn Kitabetine aldı. II. Mahmûd, gizli belgeleri ona yazdırırdı. Bu durum, Abdünnâfi‘ Efendi’nin hattı güzel başarılı bir kâtip olmasının yanında, güvenilir bir kişiliğe de sahip olduğunun göstergesidir. Mehmed Abdünnâfi‘ Efendi daha sonra Bîrûn Emanetinde, Beylikçi Kisedarlığında, Beylikçi Vekaletinde, Evâmir-i Âliye Kitabetinde, Divan-ı Hümayun Beylikçiliğinde, ikişer defa Serasker ve Bahriye Müsteşarlıklarında, Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye azalığında ve Deavî Nezaretinde bulundu. 1258/1842-43 yılında mütemayiz rütbesi ve sefîr-i evvel (büyükelçi) unvanıyla Paris sefiri oldu. Güzel hizmetleri dolayısıyla ûlâ sınıf-ı sânî rütbesiyle ve daha sonra da ûlâ sınıf-ı evvelî rütbesiyle taltif edildi. İki sene süren bu görevden sonra İstanbul’a döndü. Bir süre sonra Viyana sefirliğine atandı. Bu görevi süresince Avusturya imparatoru kendisine itibar etmiştir. Abdünnâfi‘ Efendi bu görevden ayrılıp İstanbul’a geldi, yerine de Şekîb Efendi (Paşa) atandı. Kendisine İstanbul’da bâlâ rütbesi verilerek tekrar Meclis-i Vâlâ üyeliğine getirildi. 10 Rebiülahir 1274/28 Kasım 1857 tarihinde memuriyet mahallinden dönerken attan düşerek hastalandı ve bu hastalık yüzünden vefat etti. Eyüp’te Kızıl Mescit civarında annesi Afîfe Hanım adına ihya ettiği Özbekiye Tekkesi haziresine defnedildi.

Mevlevi olan Nâfi‘, kaynaklarda düşünceli, zarif ve terbiyeli bir kişi olarak tanıtılmıştır. Fatîn Tezkiresi’nde (Çiftçi yty: 393) “şiir ile uğraşmadığı için” şiirlerinin sayıca az olduğu ifade edilirken torunu İsmail Bey onun Dîvânçe’si olduğunu belirtmiştir. Ancak ortada söz konusu eserin nüshası bulunmamaktadır (Özcan 2013: 1467).

Kaynakça

Çiftçi, Ömer (hzl.) (yty). Fatîn Davud, Hâtimetü’l-Eş’âr. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf?0 [erişim tarihi: 22.09.2014].

Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî, Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.

Özcan, Hidayet (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. 3. Ankara: AKM Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İNCİNUR ATİK GÜRBÜZ
Yayın Tarihi: 02.10.2014
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Olaldan dûd-ı âhımla şafak me’nûs-ı gülgûndur

Ki aks-i şu‘le-i rengîn ile fânûs-ı gülgûndur

Degil bâlâ-yı nahl-ı verd-i terde gonce-i müşgîn

Ruh-ı alındaki ey gonce-fem gül-bûs-ı gülgûndur

Gönülden çıktı ol hûnîn ammâ düşmemiş gözden

Dem-i hasretle hâlâ çeşm pür-efsûs-ı gülgûndur

Hayâl-i la‘l ile reng almış ol gonce dehânımdan

Bedehşân’dan gelen âteş gibi câsûs-ı gülgûndur

Gidermez reng ü tâb-ı tab‘ı Nâfi‘ perde-i efkâr

Hele yâkût-ı ahmer olsa da mekpûs-ı gülgûndur

(Çiftçi, Ömer (hzl.) (yty). Fatîn Davud, Hâtimetü’l-Eş’âr. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf?0 [erişim tarihi: 22.09.2014]. 393.)

Abdünnâfi‘ Efendi’nin torunu olan İsmail Bey’in oğlu maarif müfettişi Fethi Bey’in elindeki Abdünnâfi‘ Efendi’nin kendi el yazısıyla kaleme aldığı levha şeklindeki kıt’a:

Bendeyiz Mollâ’yı Rûm’a tâ kasemnâdan berü

Sikke-pûşuz itmeyiz iklîl ü tâca ser-fürû

Cevher-i bahr-ı gınâyız biz azîzim hâsılı

Dökmeyiz dünyâ vü mâ-fîhâ içün hîç âb-rû

(Özcan, Hidayet (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. 3. Ankara: AKM Yay. 1468.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassafd. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929Doğum YeriGörüntüle
2Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Doğum YeriGörüntüle
3Halil İbrahim Akçamd. 1885 - ö. 5 Eylül 1956Doğum YeriGörüntüle
4VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassafd. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929Doğum YılıGörüntüle
5Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Doğum YılıGörüntüle
6Halil İbrahim Akçamd. 1885 - ö. 5 Eylül 1956Doğum YılıGörüntüle
7VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassafd. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929Ölüm YılıGörüntüle
8Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Ölüm YılıGörüntüle
9Halil İbrahim Akçamd. 1885 - ö. 5 Eylül 1956Ölüm YılıGörüntüle
10VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassafd. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929MeslekGörüntüle
11Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934MeslekGörüntüle
12Halil İbrahim Akçamd. 1885 - ö. 5 Eylül 1956MeslekGörüntüle
13VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassafd. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Halil İbrahim Akçamd. 1885 - ö. 5 Eylül 1956Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16VASSAF, Osmanzâde Hüseyin Vassafd. 08.03.1872 - ö. 22.10.1929Madde AdıGörüntüle
17Hüseyin Kazım Kadrid. 1870 - ö. 17 Ocak 1934Madde AdıGörüntüle
18Halil İbrahim Akçamd. 1885 - ö. 5 Eylül 1956Madde AdıGörüntüle