NECÎB, Necîb, Damad-zâde Mehmed N. Efendi

(d. ?/? - ö. Şevval 1114/Şubat-Mart 1703)
Divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Necîb Mehmed Efendi, Edirneli'dir. XVII. yüzyılın sonu ile XVIII. yüzyılın başında yaşayan Necîb, Damâd-zâde sanıyla tanındı (İnce 2005: 650, Peremeci 2011: 262, İpekten vd. 1988: 330). Öğrenimini tamamladıktan sonra mülazım oldu ve zamanla Edirne'nin hatırı sayılır müderrisleri arasına girdi. Sırasıyla Safer 1084/ Mayıs-Haziran 1673'te Edirne'de Hüsameddin Medresesi'ne, 1097/1685-86'da Nalbur-zâde Mehmed Efendi ye­rine İlmüddin Medresesi'ne, Recep 1098/ Mayıs-Haziran 1687'de Bekir-zâde Rahmetullah Efendi ye­rine İbrahim Paşa Medresesi'ne, Cemaziyelahir 1099/Nisan-Mayıs 1688'de İmam-zâde Mehmed Efendi yerine Şeyhî Çelebi Medresesi'ne, Muharrem 1100/ Ekim-Kasım 1688'de Ahaveyn Hüseyin Efendi yerine Siraciye Medresesi'ne, Rebiülevvel 1104/ Kasım-Aralık 1692'de tekrar selefi Nalbur-zâde Mehmed Efendi yerine Emîniye Medresesi'ne tayin edildi (İnce 2005: 650, Arslan 1994: 37). Necîb Mehmed Efendi, aynı zamanda güçlü bir şair idi. Beliğ, şairin son zamanlarında aklî dengesini kaybettiğini belirtir (Abdülkadiroğlu 1999: 440). Sâlim'e göre, Necîb Mehmed Efendi, sevda illetine yakalanıp son zamanlarında perişan oldu. Atını değerli kumaşlarla ve evinin merdivenini kıymetli çuhalarla süsledi. Servetini bu yolda harcayarak yoksulluğa düştü (İnce 2005: 650, Arslan 1994:37).

Sâlim ve Beliğ, kendisine Gelibolu yakınlarında Kavak (Evreşe) kazasında geçimini temin edecek imkanlar verildiğini belirtilmektedir (İnce 2005: 650, Abdülkadiroğlu 1999: 440). Şeyhî Mehmed Efendi, şairin Zilkade 1106/Haziran-Temmuz 1695'te rahatsızlan­dığını, daha sonra yukarıda adı geçen Evreşe'nin geçimini temin etmek üzere ve­rildiğini, Şevval 1114/ Şubat-Mart 1703'te vefat ettiğini belirtmektedir (Özcan 1989: 4/189-190; Kurnaz vd. 2001: 1035). Sâlim de Şeyhî Mehmed Efendi ile benzer bilgileri vermekte ancak doğum tarihini bir yıl daha eksik yani 1113 başları /1701 olarak göstermektedir (İnce 2005: 650). Sâlim'in vefat tarihini 1113/1701 olarak göstermesi yanlıştır (İnce 2005: 650; Abdulkadiroğlu 1999: 563-564).

Kaynakların verdiği bilgiye göre, Necîb Mehmed Efendi'nin Dîvânı vardır. Şiirle­rinde Necîb mahlasını kullanan Mehmed Efendi, ilmiyle şöhret bulmuş, şiir ve inşada başarılı olmuş, çağdaşlarından üstün meziyetlere sahip birisi idi (İnce 2005: 650; Arslan 1994:37).

Kaynakça

Abdulkadiroğlu Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'âr. Ankara: AKM Yay.

Arslan, Mehmet (hzl.)(1994). Mecma-ı Şuarâ ve Tezkire-i Üdebâ: Mehmet Siraceddin. Sivas: Dilek Matbaacılık.

İnce, Adnan (hzl.)(2005). Tezkiretü’ş-Şuarâ - Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.

İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.)(2001). Mehmed Nâil Tuman Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay. 

Mehmed Süreyya (1308-15/ 1890-97). Sicill-i Osmânî.  C. IV. İstanbul: Matbaa-i Âmire. 542.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Vekayiü’l-Fuzalâ. Şakayık-ı Numaniye ve Zeyilleri. C. 4.  İstanbul: Çağrı Yay.

Peremeci, Osman Nuri (2011). Edirne Tarihi. İstanbul: Bellek Yay.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977-1986). "Necîb". C.6. İstanbul: Dergâh Yay. 554.

.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAK
Yayın Tarihi: 11.03.2014
Güncelleme Tarihi: 26.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Ne bu bîgâne nigeh germî-i sohbet bu mudur

Söyle kurbânın olam gâyet-i ülfet bu mudur

Varup agyâr ile şeb-tâ-be-seher nûş idesin

Hâtır-ı âşık-ı mahzûna ri'âyet bu mudur

Yüz çevirdin ser-i kûyunda bir âh etmek ile

Hemân ey şûh-ı cefâ-pîşe kabâhat bu mudur

Seyr eden dir ruh-ı gülgûnunı tâb-ı mülden

Nev-şüküfte gül-i hod-rûy-ı melâhat bu mudur

Olmadı bir nigeh-i lutfuna şâyân Necîb

Sen de insâf et ey şûh mürüvvet bu mudur

(İnce, Adnan (hzl.)(2005). Tezkiretü’ş-Şuarâ - Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 650.)

***

Yârın görünce âhû-yı çeşm-i remîdesin

Nergis çemende hayret ile açdı dîdesin

Kûyunda ebrûvânı hilâl addeder gören

Ser-levha-i melâhatın iki keşîdesin

Görmekle la'l-i nâbını seyr eyle zâhidi

Tagyîr-i meşreb eyledi bozdı akîdesin

Ber-geşte eylemek seni şâyed murâd eder

Çerhın tevâzu anlama kadd-i hamîdesin

Dilden gubâr-ı gussayı def eyle ey Necîb

Gör safha-i ruhunda hat-ı nev-resîdesin

(Arslan, Mehmet (1994). Mecma-ı Şuarâ ve Tezkire-i Üdebâ: Mehmet Siraceddin. Sivas: Dilek Matbaacılık.37).


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1NASÎBÎ, İsmail Efendi-zâde Halil Efendid. ? - ö. 1682-83Doğum YeriGörüntüle
2Betül Tarımand. 7 Eylül 1962 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3MÛNİS DEDEd. ? - ö. 1732-33Doğum YeriGörüntüle
4NASÎBÎ, İsmail Efendi-zâde Halil Efendid. ? - ö. 1682-83Doğum YılıGörüntüle
5Betül Tarımand. 7 Eylül 1962 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6MÛNİS DEDEd. ? - ö. 1732-33Doğum YılıGörüntüle
7NASÎBÎ, İsmail Efendi-zâde Halil Efendid. ? - ö. 1682-83Ölüm YılıGörüntüle
8Betül Tarımand. 7 Eylül 1962 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9MÛNİS DEDEd. ? - ö. 1732-33Ölüm YılıGörüntüle
10NASÎBÎ, İsmail Efendi-zâde Halil Efendid. ? - ö. 1682-83MeslekGörüntüle
11Betül Tarımand. 7 Eylül 1962 - ö. ?MeslekGörüntüle
12MÛNİS DEDEd. ? - ö. 1732-33MeslekGörüntüle
13NASÎBÎ, İsmail Efendi-zâde Halil Efendid. ? - ö. 1682-83Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Betül Tarımand. 7 Eylül 1962 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MÛNİS DEDEd. ? - ö. 1732-33Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16NASÎBÎ, İsmail Efendi-zâde Halil Efendid. ? - ö. 1682-83Madde AdıGörüntüle
17Betül Tarımand. 7 Eylül 1962 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18MÛNİS DEDEd. ? - ö. 1732-33Madde AdıGörüntüle