POYRAZOĞLU, Ahmet Poyrazoğlu

(d. 10.06.1951 / ö. -)
öğretmen, âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Ahmet Poyrazoğlu, 10 Haziran 1951 tarihinde Erciş’te doğmuştur. Babasının adı Enver, annesinin adı Güllü’dür. Baba tarafı, Barak Türkmenlerinin Poyrazoğulları aşiretindendir. Erciş’te Ahmet Poyrazoğlu’nun ailesine, büyükbabaları Boyraz Ağalar nedeniyle “Boyrazlar/Poyrazlar” denilmektedir; ancak ailenin asıl soyadı Coşkun’dur. Âşığın anne tarafı da Ercişlidir. Âşığın biri kız, altısı erkek olmak üzere yedi kardeşi vardır (Aksoy 2014: 13-14). Poyrazoğlu, babasının kendisini bahçelerinde çalıştırması nedeniyle ancak sekiz yaşında ilkokula başlayabilir. İlkokulu o zamanki adıyla Merkez İlkokulunda okur. 1964’te Erciş Ortaokulunda öğrenim görmeye başlar. Ortaokulu bitirdikten sonra Erciş Lisesine gider. Liseden sonra 1970’te dışarıdan Alparslan Öğretmen Okulunun fark derslerine girer. Böylece 1971’de öğretmen okulunu bitirerek aynı yıl Gürpınar İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görevine başlar. İki yıl burada görev yaptıktan sonra Doluca Köyü İlkokuluna asker öğretmen olarak atanır ve askerliğini burada tamamlar. Ardından Gürpınar İlkokuluna geri döner. Akabinde Erciş Atatürk İlkokuluna tayin olur (Aksoy 2014: 16-17).

1975’te eşi Perihan Hanım’la Erciş’te tanışarak evlenir. Poyrazoğlu ve Perihan Hanım'ın bu evlilikten Esra Çiğdem ve Ozan Emrah adlı çocukları dünyaya gelir (Aksoy 2014: 17). 1985 yılında İstanbul’a, Zeytinburnu Bozkurt İlkokuluna tayin olur. Çünkü aynı yıl, kaset çıkartmak amacıyla firmalarla görüşmek için İstanbul’a birkaç defa gitmiştir. Kaset çalışmalarının kesintiye uğramaması için İstanbul’da yaşaması gerekmektedir. 1988’de Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesini dışarıdan okuyarak bitirir. 1996 yılında İstanbul Zeytinburnu Bozkurt İlkokulundan emekli olur (Aksoy 2014: 18). Öğretmenliği sırasında birçok festival, şenlik ve konsere katılır. Bunların yanında kaset çalışmaları vardır. Emekli olduktan sonra âşıklık sanatını icra etmeye devam eder.

Poyrazoğlu’nun âşıklığa olan ilgisi aile çevresinde başlar. Aile fertleri, âşıklığa karşı hem ilgili hem de bu alanda yeteneklidirler. Hem annesi hem babası, âşık havalarını bilip söyler ve halk hikâyeleri anlatır. Ağabeyi Haydar, âşık şiiri tarzında yazıp söyleyen usta bir şairdir. Mahlası Giryanî’dir. Ömer ağabeyi de hem halk hikâyesi geleneğini çok iyi bilen hem de irticali güçlü bir âşıktır, mahlası Ummanî’dir. Bunların yanında babasının âşıklarla ilişkilerinin çok iyi olmasından dolayı evleri, çevre il ve ilçelerden gelen âşıkların uğrak yeridir. Van, Erzurum ve Kars civarından âşıklar, evlerine sık sık gelip giderler. Böylece Van ve çevresindeki âşıkların çoğuyla tanışma ve onları dinleme fırsatını bulur.

Poyrazoğlu, âşıklık sanatını 1970'ten itibaren topluluk önünde icra etmeye başlar. İlk şiirlerinde mahlas kullanmaz. 1970 yılının yaz aylarında bir gün Âşık Reyhanî, babasını ziyarete gelir ve bu ziyaret esnasında Poyrazoğlu’na “Âşık mahlassız olmaz. Senin mahlasını ben koymak isterim.” der. Âşık Reyhanî, Ahmet Poyrazoğlu’nun sülalesine Erciş’te Poyrazlar denildiğinden “Poyrazoğlu, güzel, anlamlı bir isimdir, senin mahlasın Poyrazoğlu olsun.” diyerek Ahmet Poyrazoğlu’nun mahlasını belirler. Poyrazoğlu; Ercişli Emrah, Seyrânî, Âşık Veysel, Emin Telli, Yaşar Reyhanî ve Posoflu Müdamî’yi etkilendiği âşıklar arasında saymaktadır (Aksoy 2014: 21-25).

Âşıklık sanatını konser ve şenliklerde icra ederken bir yandan da çıkardığı 7 kaset ve 1 cd ile müzik sektöründe boy göstermiştir. Âşığın müzik dünyasındaki çalışmaları şu şekilde sıralanabilir: Zam Geldi (1986), Vicdansız Dünya (1987), Sevgide 21. Yüzyıl (1992), Şeyh Muhammed Raşit’in Ardından (1993), Şafak Vakti (1993), Türkeş Yaşayan Destandır (1997), Ozanın İsyanı (1998), Göç (2012).

Poyrazoğlu'nun kaset çalışmalarının yanı sıra kitap çalışmaları da vardır. Onun ilk çalışması “Talan Olmuş Miras Ercişli Emrah Deyişleri”dir (Poyrazoğlu 2001). Bu çalışmasında Ercişli Emrah’a ait olduğunu tespit ettiği fakat günümüzde başka âşıklara aitmiş gibi gösterilen şiirlerin aslında Ercişli Emrah’ın dilinden ve telinden çıktığını belirtmiş ve bu 68 şiirin metnini vermiştir. Ardından ilk ve tek şiir kitabı olan “Bir Heybe Şiir”’i (Poyrazoğlu 2006a); sonrasında da yıllarca aile ve akraba çevresi ile farklı âşıklardan dinleyerek öğrendiği “Ercişli Emrah ile Selbihan Hikâyesi”ni yayımlar (Poyrazoğlu 2006b). Poyrazoğlu, halk hikâyesi dalında da eserler verir. Kendi tasnif ettiği halk hikâyesinin adı “Derdiyar ile Gülhandan Hikayesi”dir (Poyrazoğlu 2009). Bunun yanında “Yeni Bir Kerem ile Aslı Hikâyesi Kolu: Âşık Kerem’in Ercişli Emrah’ın Mezarını Ziyareti” başlıklı yazısında ise Âşık Kerem’in Ercişli Emrah’ın mezarını ziyaret etmesini konu alan yeni bir kolunu yayımlar (Poyrazoğlu 2012: 17-22).

Ahmet Poyrazoğlu ve eserlerini konu olarak alan çeşitli antolojiler ile kitap bölümleri de vardır. Bu çalışmalarda Poyrazoğlu'nun hayatı ile ilgili bilgilerin yanı sıra şiirlerinden örneklere yer verilmiş, âşıklık geleneğinin 20. yüzyılda yetişmiş en önemli temsilcilerinden olduğu belirtilmiştir. Bunların yanında onun âşıklık geleneğinin bütün dallarında başarı gösterdiğine değinilerek özellikle irticalen şiir söyleme, atışma ve halk hikâyeciliğindeki başarısına vurgu yapılmıştır (Bkz. Kalkan 1991: 526-527; Halıcı 1992: 372-377; Duymaz 1992: 340; Tanrıkulu 2000: 574-597; Artun 2001: 406; Karadeniz 2007: 468-470; Oğuz vd. 2007: 251; Turan 2008: 21-37; Kaya 2010: 82; Arvas 2012: 88-89; Van Valiliği ?: 123-124).

Poyrazoğlu hakkında üniversitelerde tez çalışmaları da yapılmıştır. Bunlardan ilki bir bitirme tezidir. Çalışmada Poyrazoğlu’nun hayatı, sanatçı kişiliği ve eserleri hakkında bilgiler yer almaktadır (Yaşar 1998). Âşık hakkında ikinci olarak bir yüksek lisans tezi hazırlanmıştır. Çalışmada, Poyrazoğlu’nun hayatı ve sanatı hakkında bilgiler verildikten sonra Derdiyar ile Gülhandan Hikâyesi’nin epizot ve motif incelemesi yapılmıştır. Bunun yanında âşığın daha önce yayımlanmamış 37 şiiri ele alınarak şiirler iç ve dış yapı özelliklerine göre incelenmiştir (Edis 2013).

Bunların yanında âşık hakkında bir de doktora tezi hazırlanmıştır (Aksoy 2014). Bu çalışmada Poyrazoğlu’nun hayatı ve sanatkâr kişiliğinin yanı sıra Poyrazoğlu’na ait 310 şiir, şekil ve muhteva özelliklerine göre incelenmiştir. Bu çalışmada bağlam merkezli bir inceleme yapılmaya çalışılmıştır. Şiirlerin âşığın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı ortam; üretildiği zaman, üretim miktarı, sıklığı ve üretilme sebebiyle ilişkilendirilerek değerlendirildiği görülmektedir. Şiirlerin üretimine dönük bu incelemenin yanında hangi ortamlarda ve ne kadar tüketildiği konusu da tüketim bağlamında sayısal verilerden yararlanılarak ele alınmıştır. Çalışmada dize, kelime ve kafiye dizinleri de bulunmaktadır. Bu dizinlerden Poyrazoğlu'nun hem âşıklık yeteneği hem de âşıklık geleneğiyle olan ilgisini gösteren bilgilere ulaşılabilmektedir.

Bu çalışmada yer alan bilgilere göre Poyrazoğlu, şiirlerinde sadece hece ölçüsünü kullanmıştır. Hece ölçüsünün de daha çok 11’li ve 8’li şeklini tercih etmiştir. Nazım şekli olarak ise daha çok koşma ve semaiyi kullanmıştır. Şiirlerinin büyük çoğunluğunun döner ayakla, pek azının ise tek ayakla yazıldığı/söylendiği görülmektedir. Dili sade ve akıcıdır. Bunun yanında söz sanatları, atasözü ve deyim bakımından zengin bir şiir diline sahiptir.

Âşık Poyrazoğlu, dinî ve millî değerlerine bağlı, barış ve kardeşlik sevgisiyle dolu, tabiat ve memleket âşığı bir insandır. Şiirlerinin daha çok lirik, didaktik ve satirik bir hüviyete sahip olduğu görülmektedir. İlk şiirlerinde aşk, sevda, yoksulluk, felekten şikâyet, sevgilinin vefasızlığı gibi temaları işlerlerken sonraki şiirlerinde Allah, peygamber, ehl-i beyt, vatan, millet, bayrak, tabiat sevgisi, Türklük, Türk tarihi, kardeşlik, millî birlik ve beraberlik, barış, ayrılık acısı, gurbet, sıla özlemi, doğruluk, dürüstlük, ahlâk, medya ve siyaset dünyasındaki olumsuzluklar, eğitimin ve çalışmanın önemi gibi konulara değinmiştir (Aksoy 2014: 549-562). Bunun yanında âşığın mizahi kişiliğinin de güçlü olduğu görülmektedir. Poyrazoğlu zaman zaman özellikle siyasi ve toplumsal eleştiri konulu şiirlerinde mizahi bir dil kullanmış, söylemek istediklerini mizah perdesi arkasından dile getirmiştir. Aynı zamanda irticalen şiir söyleme, atışma, hikâyecilik ve bağlama çalma yeteneği güçlü bir âşıktır. Çeşitli âşık şölenlerinde atışma, muamma, türkü ve hikâyeli türkü dallarında pek çok birincilik ödülü almıştır. Gelenek içerisinde özellikle atışma ve halk hikâyeciliği dallarının son ve en önemli temsilcilerinden biri olarak gösterilmektedir. Âşığın hikâye repertuvarında “Köroğlu’nun Zuhuru”, “Kiziroğlu Mustafa Bey”, “Dağıstanlı Hazar Bey”, “Kırat’ın Kaçırılması”, “Nigar Hanım”, “Köroğlu’nun İran Seferi”, “Köroğlu’nun Kayboluşu”, “Ercişli Emrah ile Selbihan”, “Âşık Kerem’in Ercişli Emrah’ın Mezarını Ziyaret Etmesi”, “Yaralı Mahmut ile Mahbub”, “Hacı Seyad Bey”, “Necip Bey”, “Hüseyin ile Telli Senem”, “Âşık Kurbanî”, “Âşık Gökçek Rıza” ve kendi tasnif ettiği “Derdiyâr ile Gülhandan” gibi halk hikâyeleri bulunmaktadır (Aksoy 2014: 563-565).

Kaynakça

Aksoy, Erol (2014). Âşık Ahmet Poyrazoğlu’nun Şiir Evreni. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı.

Artun, Erman (2001). Âşıklık Geleneği ve Âşık Edebiyatı. İstanbul: Kitabevi Yay.

Arvas, Abdulselam (2012). Geçmişten Günümüze Van Âşıklık Geleneği. Ankara: Hâkim Yay.

Duymaz, Ali (1992). “Van Halk Hikâyeciliği ve Âşıklık Geleneği”. Van Kütüğü. Ankara: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yay.

Edis, Sahra İpek (2013). Ozan Ahmet Poyrazoğlu Hayatı, Sanatı, Yayımlanmamış Şiirleri ve Derdiyar İle Gülhandan Hikâyesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Kırşehir: Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı.

Halıcı, Feyzi (1992). Âşıklık Geleneği ve Günümüz Halk Şâirleri-Güldeste. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yay.

Kalkan, Emir (1991). XX. Yüzyıl Türk Halk Şairleri Antolojisi. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.

Karadeniz, Bekir (2007). 1900’den 2000’e Halk Şiiri. Ankara: Atılım Üniversitesi Yay.

Kaya, Doğan (2010). Türk Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü. Ankara: Akçağ Yay.

Oğuz, M. Öcal vd. (2007). Türk Halk Edebiyatı El Kitabı. Ankara: Grafiker Yay.

Tanrıkulu, Nâzım İrfan (2000). Âşıklar Divanı-Günümüz Âşıkları. İstanbul: yyy.

Turan, Fatma Ahsen vd. (2008). Sazın ve Sözün Sultanları Yaşayan Halk Şairleri-I. Ankara: Gazi Kitabevi.

Yaşar, Seyfullah (1998). Âşık Ahmet Poyrazoğlu Hayatı, Sanatı, Şiirleri. Yayımlanmamış Bitirme Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ EROL AKSOY
Yayın Tarihi: 23.03.2018
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Talan Olmuş Miras Ercişli Emrah DeyişleriEminönü Belediyesi Yayınları / İstanbul2001Araştırma
“Ercişli Âşık Emrah’da Aşk”İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü Yayınları / İstanbul2004Makale
Bir Heybe ŞiirErguvan Yayınevi / İstanbul2006Şiir
Ercişli Emrah İle Selbihan HikayesiErguvan Yayınevi / İstanbul2006Hikâye
Derdiyâr İle Gülhandan HikayesiTap Yayıncılık / İstanbul2009Hikâye
“Yeni Bir Kerem ile Aslı Hikâyesi Kolu: Âşık Kerem’in Ercişli Emrah’ın Mezarını Ziyareti”Türk Dili Dergisi / Ankara2012Hikâye

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ÂKİF, Mustafa Efendid. 1812 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2ŞEYHÎ, Şeyh Mehmed Efendid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Turgay Nard. 4 Aralık 1961 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4ÂKİF, Mustafa Efendid. 1812 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5ŞEYHÎ, Şeyh Mehmed Efendid. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Turgay Nard. 4 Aralık 1961 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7ÂKİF, Mustafa Efendid. 1812 - ö. ?MeslekGörüntüle
8ŞEYHÎ, Şeyh Mehmed Efendid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
9Turgay Nard. 4 Aralık 1961 - ö. ?MeslekGörüntüle
10ÂKİF, Mustafa Efendid. 1812 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11ŞEYHÎ, Şeyh Mehmed Efendid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Turgay Nard. 4 Aralık 1961 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13ÂKİF, Mustafa Efendid. 1812 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14ŞEYHÎ, Şeyh Mehmed Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15Turgay Nard. 4 Aralık 1961 - ö. ?Madde AdıGörüntüle