RAVZÎ

(d. ?/? - ö. 1009\'dan sonra/1600\'den sonra)
divan şiiri
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Yûnus-zâde olarak bilinen Ravzî, Edinciklidir. Ataları bey ve sipahidir. Şairin doğum tarihi en geç 16. asrın ikinci çeyreğidir. Kanûnî Sultan Süleyman, 2. Selim, 3. Murad ve 3. Mehmed dönemlerini görmüştür. Düzenli olup olmadığı bilmesek de iyi bir eğitim görmüştür. Ravzî, muhtemelen evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştur. Şair, Emir Sultan dergâhının sekizinci postnişîni Nurbahşiyye veya Kübreviyye mensubu Lutfullah-ı Sânî (ö. 971/1563)'nin dervişidir.

Ravzî, müstağnî bir kişiliğe sahiptir. Sahip olduğu bu kişilik, onun devlet erkânıyla ilişkilerini de etkilemiş, özellikle kadılarla yıldızı barışmamıştır. Çokça yer dolaşmış, dolaştığı kimi yerlerdeki gözlemlerini de nazma dökmüştür.

Ravzî'nin ölüm tarihini bilmiyoruz. Ama yer yer bazı dizelerinde ölüm düşüncesine kapıldığını, hatta ölümüne tarih düşürdüğünü görüyoruz. Bir beytindeki

Öğünsen sen n'ola Ravzî cihândan gitdi ay Bâkî

Nice lâf eyler iseñ eyle bulındı zaman tenhâ G.86/5

"Bâkî" kelimesiyle şair Bâkî kastedilmiş olmalıdır. Bâkî'nin ölüm tarihi 7 Kasım 1600 olarak bilindiğine göre Ravzî bu tarihten sonra ölmüş olmalıdır. Doğumunun yüzyılın en az ikinci çeyreğinde olduğu da düşünülürse, şair uzun bir ömür sürmüştür. Ravzî, şiirlerinden anlaşıldığına göre çokça yer dolaşmıştır. İstanbul, Bursa, Mihaliç, Gelibolu, Erdek, Dukakin, İştib ve Üsküp bunlar arasındadır. Buralara ne münasebetle gittiğine dair bir bilgimiz yoktur.

Ravzî'nin elimizde bir Dîvânı vardır. Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır. Mahallî unsurlara yer vermiş, atasözleri ve özellikle deyimlere sıklıkla başvurmuş, halk söyleyişlerini ustalıkla şiire taşımıştır. Gazellerinin mahlas beyitlerinde, şiir-şair ve döneminin şiir anlayışına malzeme sağlayacak bilgiler vermiştir. Fars şairlerinden Hâfız'ı, Türk şairlerinden Hayretî ve Bâkî'yi kendisine örnek almıştır. Necâtî, Hayâlî, İshak Çelebi, Yahyâ Bey gibi, birçoğu çağdaşı Türk şairlerini de önemsemiştir.

Ravzî Dîvânında 16 kaside, 1 terci-bend, 28 murabba, 4 muhammes, 1 müseddes, 662 gazel, 15 kıta, 2 nazm, 5 mesnevi ve 2 müfred olmak üzere toplam 736 manzume vardır. Her beş gazelden dördü beş beyitlidir. Divandaki şiirlerinin % 87.7'sinde redif tercih edilmiştir. Rediflerinin büyük bir bölümü Türkçe kelime ve eklerden seçilmiştir.

Ravzî Dîvânının muhtevasında her şairde rastlanabilen tarihî ve mitolojik isimler dışında, yaklaşık 300 şahıs ismi geçer. 41 şiir doğrudan isme yazılmıştır. Divanda Dukakin (1) ve Edincik (2) hakkında yazılmış, yerleşim yerlerini konu alan üç manzume vardır. Edincik'i konu alan manzumenin birisi şehrengizdir. Divanda yer alan sonu eksik manzum mektup, içerdiği 91 isimle, türün önemli örneklerinden biridir.

Hz. Ali, Hüseyin ve Kerbelâ kelimeleri, divanda sık aralıklarla kullanılmıştır. Bu kullanım, şiirde malzemeden ziyade, şairin meşrep yakınlığının göstergesi gibidir. Abdal, ışık, melamî, kalenderî kelimelerinin çok kullanımı da, meşrep yakınlığını tamamlayan öğelerdir. Divanda yedi manzume, doğrudan hicve ayrılmıştır. Ravzî, mizacı gereği hoşlanmadığı durumlar karşısında tepkisiz kalmamış, tepkisinin şiddetine göre eleştiri veya hicvin dozunu artırmıştır. Zaman zaman, ağır küfürlere varan hicviyelerinde, içinde yaşadığı toplumun ağzıyla sövgülerini ifade etmiştir.

Şair, yaşadığı çevrenin ve döneminin giyim-kuşamı, yiyecek-içeceği ve kullandığı araç-gereçlerine kadar birçok malzemeyi şiire taşımıştır. Kahve ve içki yasağı, arpa sıkıntısı ve savaşlar, divanın muhtevasında dikkati çeken özelliklerdir. Ravzî, bir hacimli divanı ve dönemini aksettiren manzumelerinin içeriği ile yaşadığı yüzyılın önemli bir tanığı ve şairi olarak görünmektedir.

Kaynakça

Açıkgöz, Namık (1999). Kahvenâme. Ankara: Akçağ Yay.

Aksoy, Ömer Asım (1984). Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü I-III. Ankara: TDK Yay.

Aydemir, Yaşar (2007). Ravzî Dîvânı. Ankara: Birleşikkitabevi.

Aydemir, Yaşar (2017). Ravzî Dîvânı. https://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/56190,ravzi-divanipdf.pdf?0 [erişim tarihi: 01.11.2020]

Baysun, M. Cavid (1988). "Emîr Sultân". İslam Ansiklopedisi. C. IV. İstanbul: MEB Yay. 261-263.

Aksoy, Ömer Asım (hzl.) (1996). Bölge Ağızlarında Atasözleri ve Deyimler. Ankara: TDK. Yay.

Çavuşoğlu, Mehmet ve M. Ali Tanyeri (1981). Hayretî, Dîvan Tenkidli Basım. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yay.

Çavuşoğlu, Mehmet ve M. Ali Tanyeri (1990). Üsküplü İshak Çelebi, Dîvan Tenkidli Basım. İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Yay.

Gökbilgin, M. Tayyip (1988). "Mehmed III". İslam Ansiklopedisi. C. VII. İstanbul: MEB Yay. 536.

Kara, Mustafa ve Kadir Atlansoy (hzl.) (1997). Mehmed Şemseddin, Bursa Dergâhları, Yâdiğâr-ı Şemsî I-II. Bursa: Uludağ Yay.

Koçu, Reşad Ekrem (1967). Türk Giyim, Kuşam ve Süslenme Sözlüğü. Ankara: Sümerbank Yay.

Küçük, Sabahattin (1988). Bâkî Dîvânından Seçmeler. Ankara: KB Yay.

Küçük, Sabahattin (1994). Bâkî Dîvânı Tenkitli Basım. Ankara: TDK Yay.

Ocak, Ahmet Yaşar (1992). Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sûfîlik: Kalenderîler (XIV-XVII. Yüzyıllar). Ankara: TTK Yay.

Ocak, Ahmet Yaşar (1998). Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler. 2. Baskı. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Öcalan, Hasan Basri (2000). Bursa'da Tasavvuf Kültürü (XVII. Yüzyıl). Bursa: Gaye Kitabevi.

Öngören, Reşat (2000). Osmanlılarda Tasavvuf, Anadoluda Sûfîler, Devlet ve Ulema (XVI. Yüzyıl). İstanbul: İz Yay.

Safer Baba (1997). Istılâhât-ı Sofiyye Fî Vatan-ı Asliyye Tasavvuf Terimleri. İstanbul: Keten Yay.

Tanyeri, M. Ali (1999). Örnekleriyle Divan Şiirinde Deyimler. Ankara: Akçağ Yay.

Tarlan, Ali Nihat (hzl.) (1992). Hayâlî Dîvânı. Ankara: Akçağ Yay.

Tolasa, Harun (1982). "Divan Şairlerinin Kendi Şiirleri Üzerine Düşünce ve Değerlendirmeleri". Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi. (1): 15-46.

Cunbur, Müjgan vd. (hzl.) (1999). Türk Dil Kurumu Kütüphanesi Yazma Eserler Kataloğu. Ankara: TDK Yay.

Uludağ, Süleyman (1991). Tasavvuf Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Marifet Yay.

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. YAŞAR AYDEMİR
Yayın Tarihi: 17.11.2013
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Bülbül artursa niyâzın arturur gül nâz ana

Şeb-nem agzın aradukca gonce açmaz râz ana

 

Âsmân âstân-ı yâre irişmez eger

İtse yüz bin yıl hümâ-yı cân u dil pervâz ana

 

Zülfüñüñ şeh-bâzı dil murgın şikâr eyler yürür

Cân uçursam n’ola ey yâr kebûter bâz ana

 

Dâmen-i ‘ırzum çeküp çâk itmesün diyü rakîb

Niçe yüzden eyledüm ikrâm ile i‘zâz ana

 

Çok degül ey dil o meh-rûdan şikâyet itdügüm

Günde bin kez bana cevr itmek olupdur az ana

 

Şöyle pervâz-ı bülend eyler ki ey dil ol hümâ

Evc-i Pervîn’e ire irişmeye âvâz ana

 

Bezm-i gamda nâlemi ney kaddümi çeng eyledüm

Degme bir tanbûr olımaz Ravziyâ dem-sâz ana

(Aydemir, Yaşar (2017). Ravzî Dîvânıhttps://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/56190,ravzi-divanipdf.pdf?0 [erişim tarihi: 01.11.2020]. 135.)

*

Bana vâdi-i gamda oldı cânâ derd-i ser hasret

Beni kûy-ı melâmet içre kıldı der-be-der hasret

 

Gönül kûyuñda sâkindür ebed bizden yana gelmez

Hemân ol tıfla benzer kim ana mâder peder hasret

 

Niçe gündür görinmezsin gel ey mihr-i melek-sîmâ

Sana dil hasret ü ten hasret ü cân u ciger hasret

 

Tahassür çekmeden bir nesneye hîç kimse hazz itmez

Rakîb-i rû-siyâha olsa ammâ mu‘teber hasret

 

Firâk-ı yârda hâlüm mükedder oldı ey Ravzî

Bu ‘âlemde kimün varmaz mizâcına keder hasret

(Aydemir, Yaşar (2017). Ravzî Dîvânıhttps://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/56190,ravzi-divanipdf.pdf?0 [erişim tarihi: 01.11.2020]. 180)

*

Gam-ı yâr ile yârân ol dil ü cân ile tenden geç

Şehîd-i tîg-i ‘ışk-ı pâk olup fikr-i kefenden geç

 

N’idersin tâlib-i deryâ-yı vasl-ı yâr olup her dem

Yeter lü'lû-i eşk-i ter dilâ dürr-i ‘adenden geç

 

Mahabbet gösterüp ahbâb eger cevr eylese a‘dâ

Mukayyed olma gel ey dil sevenden sevmeyenden geç

 

Didüm tîr-i cefâ zahmı nigârâ cânuma geçdi

Didi nâz ile ol ebrû-kemânum gel geçenden geç

 

Hat-ı nev gelse zeyn itse didüm ruhsâr-ı cânânı

İşidüp didi bir ‘ârif yüri seyr-i çemenden geç

 

Yeter nûş itdün ey dil zehr-i cevrin ol cefâ-hûnun

Hüseynî-meşreb oldun çünki sen hubb-ı hasenden geç

 

Didüm cânâ seni çok ‘âlem-i ervâhdan sevdüm

Didi meydân-ı ‘ışka gelmedi bir kimse senden geç

 

Süleymân-ı zamânsın sen benüm devletli sultânum

Senün yanunda yaraşmaz rakîb-Ehrimen’den geç

 

Nedür bu nâle ey bülbül cefâ-yı hâra döymezsen

Mahabbet gülşeninde gonce-i gül-pîrehenden geç

 

Visâl-i yâr ise maksûd eger ‘âlemde ey Ravzî

Hicâb-ı vuslat olmışdur sana kayd-ı bedenden geç

 

Fenâ dünyâda menzilgâh-ı maksûda irem dirsen

Kurılmış cûy-ı ‘ömr-i bî-bekâya cisr-i tenden geç

(Aydemir, Yaşar (2017). Ravzî Dîvânıhttps://ekitap.ktb.gov.tr/Eklenti/56190,ravzi-divanipdf.pdf?0 [erişim tarihi: 01.11.2020] 194.) 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Feyza Hepçilingirlerd. 26 Ocak 1948 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Yıldırım İshak Kurtd. 22 Nisan 1971 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Müstecâbî-zâde Mehmed İsmet Beyd. 1868 - ö. 1917Doğum YeriGörüntüle
4Feyza Hepçilingirlerd. 26 Ocak 1948 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Yıldırım İshak Kurtd. 22 Nisan 1971 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Müstecâbî-zâde Mehmed İsmet Beyd. 1868 - ö. 1917Doğum YılıGörüntüle
7Feyza Hepçilingirlerd. 26 Ocak 1948 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Yıldırım İshak Kurtd. 22 Nisan 1971 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Müstecâbî-zâde Mehmed İsmet Beyd. 1868 - ö. 1917Ölüm YılıGörüntüle
10Feyza Hepçilingirlerd. 26 Ocak 1948 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Yıldırım İshak Kurtd. 22 Nisan 1971 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Müstecâbî-zâde Mehmed İsmet Beyd. 1868 - ö. 1917Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13Feyza Hepçilingirlerd. 26 Ocak 1948 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14Yıldırım İshak Kurtd. 22 Nisan 1971 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15Müstecâbî-zâde Mehmed İsmet Beyd. 1868 - ö. 1917Madde AdıGörüntüle