RESMÎ, Ahmed

(d. 1112/1700-01 - ö. 2 Şevval 1197/31 Ağustos 1783)
devlet adamı ve yazar
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Ahmed Resmî, Girit’in Resmo kasabasında 1112/1700 yılında doğdu. Buraya nispetle Resmî olarak anıldı. Ailesiyle ilgili bilgi babasının isminin İbrâhim olmasından ibarettir. Küçük yaşta temel dinî bilgileri ve yazı sanatını öğrendi. 1147/1734-35’te İstanbul’a geldi ve tarihçi Murâdî’nin babası Hüseyin b. Muhammed el-Mîmî’den ve Ahmed b. Ali el-Menînî ed-Dımaşkî’den ders aldı (Altuntaş, 2020: 342, 345). Reisülküttap Tavukçu Damadı Mustafa Efendi’ye 1157/1744’te intisap ederek kızıyla evlendi. Devletin çeşitli kademelerinde memur olarak çalıştı. Bursa mukataası, Selânik, İstanbul, tekrar Selânik Baruthanesi (1159/1746-1167/1753) ve Sergi Nâzırı oldu (Akbayar, 1996: 1376). Ahmed Resmî, kayınpederinin vefatının ardından Reîsülküttâb Abdî Efendi’nin himayesine girdi (1166/1753). 1171/1757’de Viyana’ya III. Mustafa’nın tahta çıktığını duyurmak üzere şıkk-ı sânî payesiyle sefir olarak gönderildi. Döndükten sonra önce maliye tezkirecisi, sonra da Anadolu muhasebecisi oldu. 1176/1763 yılında ise Berlin sefiri tayin edildi ve burada bir sene kaldı. İstanbul’a dönüşünün ardından, sırasıyla sadâret mektupçusu, çavuşbaşı (1765), matbah emini (1767), tersane emini (1768) oldu (Unat, 1968: 102). 1768-1774 Osmanlı Rus Savaşı’na büyük ruznameci olarak katıldı. Bu sırada terfi ederek Sadrazam Moldovânî Ali Paşa’nın sadaret kethüdası oldu (1183/1769). Ancak çok geçmeden sadrazam azledilince, o da görevinden azledildi ve tekrar ruznameci oldu. Silâhdâr Mehmed Paşa sadrazam olunca tekrar sadaret kethüdası olarak tayin edildi (1184/1771). 1188/1774’te Osmanlı Rus Savaşı’nı sona erdiren barış görüşmelerinde Osmanlı Devleti'ni temsilen nişancı payesiyle murahhas-ı evvel tayin edildi. Bu görüşmeler sonucunda yapılan Küçük Kaynarca Antlaşması’nı imzalayan iki kişiden biri oldu. Osmanlı Devleti için son derece ağır bir antlaşmaya imza atmasının ardından gözden düştü. İstanbul’a döndükten sonra görevinden azledildi. Matbah eminliği, şıkk-ı sânî defterdarlığı, ruznamçe-i evvel, süvari mukabeleciliği görevlerinde bulundu ve 1197/1783’te İstanbul’da vefat etti. Karacaahmet Mezarlığı’nda medfundur. (Aycibin, 2002: 187-189).

Zarif bir münşi olarak bilinen, daha ziyade yazdığı biyografi ve sefaretnamelerle tanınan Ahmed Resmî Efendi’nin eserleri kronolojik olarak şöyle sıralanabilir:

1. Nazm-ı Giridî: Arapça-Farsça-Türkçe olmak üzere üç dilli manzum bir sözlüktür. Reîsülküttâb Mustafa Efendi’nin oğlu Âşir Efendi’nin istifade etmesi için 1153/1740 yılında yazılmıştır. Biyografik kaynaklarda zikredilmeyen bu eseri Hasan Kaya keşfedip yayımlamıştır (2017). 203 beyitten oluşan bu eser, şu anki bilgilere göre aynı zamanda Ahmed Resmî’nin yazdığı ilk eser olma özelliği taşımaktadır.

2. Tensîk-ı Ra‘nâ der Beyân-ı Kısas-ı Enbiyâ: 20 Şaban 1156/9 Ekim 1743 yılında Arapça olarak telif edilmiş 8 varaklık bu kısa eserde, Kur’ân’da peygamberlerin kıssalarının anlatıldığı ve adlarının zikredildiği yerler bir düzen içinde bir araya getirilmiştir. Ahmed Resmî ile ilgili biyografik kaynaklarda yer almayan bu eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde tespit edilmiştir (Reisülküttab, Nr. 43, vr. 1-8). Nüsha, Giritli İbrahim el-Kandî tarafından istinsah edilmiştir.

3. Halîkatü’r-Rü'esâ: 1749-1750 yıllarında Râgıp Paşa’nın tavsiyesi üzerine Sefînetü’r-Rü'esâ ismiyle anılan eser, Celâlzâde Mustafa Çelebi (ö. 975/1567)’den Râgıb Mehmed Paşa (ö. 1167/1754)’ya kadar görev yapmış olan 42 reisülküttabın biyografilerini içermektedir. 1853 yılında Süleyman Fâik’in zeyliyle beraber yanlışlıkla Halîfetü’r-Rü'esâ adıyla basılmıştır (Kütükoğlu, 1997: 305). Eserin tıpkıbasımı, Mücteba İlgürel’in önsözü ve Recep Ahıskalı’nın hazırladığı indeksle birlikte yayımlanmıştır (1992).

4. Hamîletü’l-Küberâ: Darrüssaade ağalarının biyografilerinden oluşan bu eser 1751’de tamamlanmıştır. Ahmet Nezihi Turan tarafından yayımlanmış (2000), Müstakimzâde Zeyli ile birlikte Zeynep Aycibin tarafından da neşredilmiştir (2002).

5. el-İstînâs fî Ahvâli’l-Efrâs: Atlarla ilgili Türkçe, Arapça ve Farsça beyit, deyim ve darbımesellerin derlendiği bu eser 1753 yılında yazılmıştır. Ayşe Ermiş Türkmen tarafından yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır (2019).

6. Sefâretnâme: Nemçe/Viyana (1757-1758) ve Prusya (1763-1764) sefirliği münasebetiyle kaleme aldığı iki ayrı sefaretnameler, daha sonra Ahmed Vâsıf Efendi tarafından Mehâsînü’l-Âsâr adlı eser içinde 1804 yılında tab edilmiştir. Hammer-Purgstall tarafından yapılan Sefâretnâme-i Prusya’nın Almanca tercüme ise 1757’de Viyana’da, 1763’te Berlin basılmıştır. Sefaretnameleri Bedriye Atsız sadeleştirerek yayımlamış (1980), Safinaz Birbenli de yüksek lisans tezi olarak hazırlamıştır (1999).

7. Coğrafya-yı Cedîd: Eserin mevcut iki nüshasının içinde farklı tarihler yazmaktadır. Birinde Viyana’ya gittiğinde, diğerinde ise Prusya sefaretinden döndüğünde tercüme ettiği yazılıdır (Aksan, 1995: 38).

8. Zeyl-i Vefeyât-ı Alaybeyizâde: Aleybeyizâde Emin Mehmed Efendi’nin Vefeyât’ına yapılan zeyl, 1766-1778 yılları arasını kapsamaktadır. Österreichische Nationalbibliothek (Wien)’de bir nüshası bulunmaktadır (Kütükoğlu, 1989: 122).

9. Hulâsatu’l-İ‘tibâr: Küçük Kaynarca Antlaşmasını anlatıldığı, Osmanlı devlet ve askeri teşkilatına dair eleştiri ve önerileri içeren bir eserdir. 1781’de yazılmış olan bu eser daha sonra üç kez basılmış (İstanbul 1282, 1286, 1307) ve H.F. von Diez tarafından Almancaya çevrilmiştir (1813). Osman Köksal tarafından da 2011 yılında yayımlanmıştır.

10. Zülâliyye: Muhammed Halil el-Murâdî (ö. 1791)’nin Silkü’d-Dürer isimli, XVIII. yüzyılın meşhur şahsiyetlerine dair eserinde, Ahmed Resmî’nin darbımesellerden oluşan Arapça bir eseri de yer almaktadır (Özen, 1975: 124).

Bunlardan başka 1770’te Sadrazam Halîl Paşa’ya, 1772’de Muhsinzâde Mehmed Paşa’ya ve Abdürrezzak Efendi’ye sunduğu Lâyiha’ları, Arapça bir lugazı ve nüshası tespit edilemeyen bir Pend-i Attâr tercümesi vardır (Özen, 1975: 124). Ahmed Resmî’nin kendi telifi olmasa da kayınpederi ve hamisi Reisülküttab Mustafa Efendi’nin âlimlerle yaptığı yazışmaları bir münşeât mecmuasında topladığını da hatırlatmakta fayda vardır (Altuntaş, 2020: 334).

Ayrıca Cengiz Orhonlu tarafından Eflak Coğrafyası adlı bir eser Ahmed Resmî’ye atfedilmekteyse de (1976) Virginia Aksan’ın da dikkat çektiği üzere, Ahmed Resmî’nin Eflak’a gittiğine dair bir bilgi bulunmayışı, eserde müellifin “müderrisînden Girîdî el-Hâc Ahmed Efendi” olarak zikredilmesi ve Ahmed Resmî’nin eserin yazıldığı sıralarda Maliye tezkirecisi olması nedeniyle bu aidiyet atfının isabetli olmadığı ortaya çıkmaktadır (Aksan, 1995: 37-38).

Kaynakça

Ahmed Resmî (1156/1743). Tensîk-ı Ra‘nâ der Beyân-ı Kısas-ı Enbiyâ. Müst. El-Girîdî İbrâhîm el-Kandî. Süleymaniye Kütüphanesi, Reisülküttab, Nr. 43: 1-8.

Ahmed Vasıf Efendi (1221/1806). Mehâsinü’l-Âsâr ve Hakâiku’l-Ahbâr. C. 1. Bulak: Bulak Matbaası.

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî. C. 4. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Aksan, Virginia (1995). An Ottoman Statesman in War and Peace Ahmed Resmi Efendi 1700-1783. Leiden: E.J. Brill.

Altuntaş, Mustafa Celil (2020). “Üç Nesil Hadis İcâzeti Toplayan Bir Ulemâ Ailesi: Reisülküttap Mustafa Efendi, Şeyhülislam Âşir Efendi, Kazasker Hafîd Efendi”. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi (20/1): 329-357.

Atsız, Bedriye (1980). Ahmed Resmî Efendi’nin Viyana ve Berlin Sefaretnâmeleri. Tercüman 1001 Temel Eser -151-. İstanbul: Kervan Kitapçılık.

Aycibin, Zeynep (2002). “Ahmed Resmî Efendi’nin Hamîletü’l-küberâ’sı ve Müstakim-zâde Zeyli”. TTK Belgeler, XXII, 183-283.

Birbenli, Safinaz (1999). Ahmed Resmî Efendi ve Sefaretnâmeleri. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Ermiş Türkmen, Ayşe (2019). El-İstinâs fi Ahvâli’l-Efrâs Adlı Yazma Eserin Çeviri Metni ve İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.

İlgürel, Mücteba ve Recep Ahıskalı (hzl.) (1992). Ahmed Resmî Efendi, Halifetü’r-Rüesa. İstanbul: Enderun.

Kaya, Hasan (2017). “Ahmed Resmî’nin Nazm-ı Giridî Adlı Manzum Sözlüğü”. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. (10/51): 119-142.

Köksal, Osman (hzl.) (2011). Ahmet Resmî Efendi, Hulâsatü’l-İ‘tibâr (1768-1774 Osmanlı Rus Harbi Tarihçesi. Ankara: Gazi Kitabevi.

Kütükoğlu, Bekir (1989). “Ahmed Resmî”. TDVİA. C. 1. İstanbul: TDV Yay. 121-122.

Kütükoğlu, Bekir (1997). “Halîkatü’r-Rüesâ”. TDVİA. C. 15. İstanbul: TDV Yay. 304-305.

Levend, Agah Sırrı (2008). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: TTK Yay.

Mehmed Süreyya (1308). Sicill-i Osmani. C. 2. İstanbul: Matbaa-i Amire.

Orhonlu, Cengiz (1976). “Ahmed Resmî Efendi’nin Eflak Coğrafyası”. Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi (4-5): 1-14.

Özen, İsmail (hzl.) (1975). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri. C. 3. İstanbul: Meral Yayınevi.

Öztürk, Furkan (hzl.) (2018). Silâhdâr-zâde Mehmed Emîn, Tezkire-i Silâhdâr-zâde. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı.

Turan, Ahmet Nezihi (hzl.) (2000). Ahmed Resmî Efendi, Hamîletü’l-Küberâ. İstanbul: Kitabevi.

Unat, Faik Reşit (1968). Osmanlı Sefirleri ve Sefaretnameler. nşr. Bekir Sıtkı Baykal. Ankara: TTK Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ŞEYMA BENLİ
Yayın Tarihi: 14.05.2014
Güncelleme Tarihi: 14.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Sabâ gîsûlarından gülşene ‘anber getürmişdür

Lebinden rekb-i şâmî piste vü şekker getürmişdür

Melâhat mülkinün sultânısın âşûb-ı ‘âlemsin

Seni cânâ felek kuyruklı bir ahter getürmişdür

Donanmış çâr-sû sünbül-‘izâr u gonca-femlerle

Meger İstanbula legleg bu yıl dil-ber getürmişdür

Bi-hamdillâh rakîbün sıkletinden bâkümüz yokdur

Beşâret-nâme-i yâri kebûterler getürmişdür

Hatun mûyı kederdür sevdügüm mir’ât-ı ruhsâre

Kırılsın elleri teklîf ile berber getürmişdür

Tabî‘at destyârî-i kalemle Resmiyâ gûyâ

Huzûr-ı ‘İzzete şeş-hâne bir cevher getürmişdür

Öztürk, Furkan (hzl.) (2018). Silâhdâr-zâde Mehmed Emîn, Tezkire-i Silâhdâr-zâde. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı. AE32B.

 

Nazm-ı Girîdî’den

Mine’l-bahri’l-muzâri‘i’l-mekfûf ve huve mef‘ûlü fâ‘ilât

Sûğ u cevâz u hill ü yemek horden ta‘âm

Hecl ü nişîb ü vehde çukur ‘abd ü kul gulâm

Aruz pirinc ü milh ü nemek tuzı yazdılar

Necd ü firâz yüce kadehdir piyâle câm

Dûğ u mahîz ayrana di şîr ü süd leben

Rebve firâz u tell ü depedir haber peyâm

Paça kürâ‘ dahı basaldır soğan piyâz

Cübn ü penîr peynire di niyy ü çig hâm

Cedy ü ‘anak oğlak u buzgâle adıdır

Gelle reme katî‘ u süridir ü halk enâm

Heydân u hâ‘ u bî-dil ü korkak cebân gibi

Teys ü nuhâz erkece hatve adımla gâm

Necve vü sırr u râz fısıldı vü gizlü söz

Girde rağîf yufka vü hâb uykudur menâm

Vech ü kelâm kalb ü hıred tercemânıdır

Çok söyleme sefâhatına hükm ider enâm

Mef‘ûlü fâ‘ilâtü mefâ‘îlü fâ‘ilât

Bahr-ı muzâri‘ ahreb ü mekfûfdur tamâm

Kaya, Hasan (2017). “Ahmed Resmî’nin Nazm-ı Giridî Adlı Manzum Sözlüğü”. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. (10/51): 137-138.

 

Prusya Sefâretnâmesi’nden

Gurre-i cemâziye’l-ûlâda alay ve ihtişâmla belde-i Berlin’e vusûl ve belde-i mezkûrenin cânib-i garbîsi nihâyetinde i‘dâd olunmuş bir mükellef saraya duhûl müyesser olmuşdur. Bu kutrun ahâlîsi müddet-i ‘ömründe ehl-i İslâm’dan adam görmemiş ve böyle esbâb ve ihtişâmla elçilik nâmını işitmemiş bir garîb tâife olmağın evlâd u ‘ıyâlleriyle üçer beşer günlük yoldan murûrgâhımız olan kasabât ve kurâya cem‘ olup konduğumuz sâ‘atden göçdüğümüz deme dek yanımıza hâzır ve evdâ‘ u etvârımıza nâzır olmakda verdikleri izdihâm kâbil-i ta‘bîr olmadığından gayrı-bi-tahsîs Berlin şehrine dâhil olduğumuz gün sagîr ü kebîr bertâ vü pîri yolların iki tarafında ve üçer beşer tabaka hânelerinin pencerelerinde kat-ender-kat terâkim ve seyr u temâşâya terâdüf ve tezâhümleri vasıfdan hâric ve ins u iştiyâka dâir ‘arz eyledikleri inbisât ve ihtirâm mertebe-i mübâlağa ol havâlîde misli bulunmamak ile meşhûrdur. Kırk elli sene mukaddem bir mutavassıt şehir iken kralın ikinci ceddi tevsî‘ murâd etmekle kenârında cereyân eden nehr-i şehrin iki üç yerinde Kağıthâne nehri gibi icrâ ve etrâfını seng-i terâşîde ile tutdurup ahşâbdan otuz kadar köprü ihdâs ve kendi sûretini tunçtan at üzerinde bir kârgir köprü başında tasvîr etdirmişdür. Murûr-ı zamânla nehir üzerine hâne ve bağçeler ve suya muhtâc olan sanâyi‘den degirmen ve şekerhâne ve çithâne misillü kârhâneler yapdurulup günden güne buyût u dekâkîni tevfîr ve taşradan edevât u metâ‘ mekûlesi bir nesneye muhtâc olmamak içün çuha vü kumaş ve sâir âlât u emti‘a kârhâneleri îcâd ve nehr-i mezkûr gâile-i tugyândan berî olmağla herkesin hâne vü bağçesine iktizâsı mertebe icrâ ve îrâd olunup derûnunda bî-nihâye çekdiri gibi çamlar ve şâyika misüllü me’ûneler muttasıl hareket ve nehr-i mezkûrun yukaru tarafı Silezya ve Breslav şehri kurbunda Oder nehrine ve aşağı tarafı bahr-i şimâlî kenârında Hamburg iskelesine mutevâsıl olmağla aşağıdan yukaru ve yukarudan aşağı sefînelerle zehâ'ir ve eşyâ gelüp gitmekden hâlî degüldür. Müceddeden yapulan hâneleri bir çırpıda yek-duvâr ve hemvâr ve sokakları kırk ellişer arşun vüs‘atde nizâm-pezîr oldukdan sonra şimâl tarafı nehr-i mezkûr ve etrâfı sülâsesi hafifce sûr ile ihâta olunup etvâl-i nehârı on altı buçuk sâ‘at elli arzında bir güzel şehir olmuşdur.

Ahmed Vasıf Efendi (1221/1806). Mehâsinü’l- Âsâr ve Hakâiku’l-Ahbâr. C. 1. Bulak: Bulak Matbaası. 248-249.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ALİ İFFETd. 1872 - ö. 1941Doğum YeriGörüntüle
2AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ME’ÂBÎ, Lağımcıbaşı-zâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendid. ? - ö. 1798-99Doğum YeriGörüntüle
4ALİ İFFETd. 1872 - ö. 1941Doğum YılıGörüntüle
5AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6ME’ÂBÎ, Lağımcıbaşı-zâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendid. ? - ö. 1798-99Doğum YılıGörüntüle
7ALİ İFFETd. 1872 - ö. 1941Ölüm YılıGörüntüle
8AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9ME’ÂBÎ, Lağımcıbaşı-zâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendid. ? - ö. 1798-99Ölüm YılıGörüntüle
10ALİ İFFETd. 1872 - ö. 1941MeslekGörüntüle
11AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
12ME’ÂBÎ, Lağımcıbaşı-zâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendid. ? - ö. 1798-99MeslekGörüntüle
13ALİ İFFETd. 1872 - ö. 1941Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15ME’ÂBÎ, Lağımcıbaşı-zâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendid. ? - ö. 1798-99Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16ALİ İFFETd. 1872 - ö. 1941Madde AdıGörüntüle
17AŞKÎ, Giritlid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18ME’ÂBÎ, Lağımcıbaşı-zâde Şeyh Hacı Ahmed Me’âb Efendid. ? - ö. 1798-99Madde AdıGörüntüle