Madde Detay
SABÂYÎ, Hayreddîn
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Hayreddîn’dir. Edirnelidir. Şairin doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili bilgi bulunmamaktadır. Fâtih ve I. Selîm (İsen 1994: 180) devrinde yaşadığı belirtilmişse de kaynakların büyük kısmı onun II. Bâyezîd dönemi şairi olduğu konusunda birleşir. Ancak şairin adının kayıtlı olduğu 909/1503-917/1511 yıllarını kapsayan bir bir in’âmât defteri, şairin ölüm tarihi olarak daha sonraki bir dönemi işaret etmektedir. Zira söz konusu in’âmât defterinde kayıtlı şairler içerisinde ölüm tarihi en erken olan Necâtî (914/1508), en geç olan Zâtî’dir (953/1546). Bu durumda Sabâyî’nin II. Bâyezîd, I. Selîm ve Kânûnî dönemlerini idrak ettiği söylenebilir. Yine 942/1536 tarihli bir mevâcib defterinde şaire aylık ödendiği ve 20 akçelik mevâcibinin ulûfe olduğu bilgisi kayıtlıdır. Bu bilgilerden hareketle şairin 943/1537 ile 945/1539 yılları arasında öldüğü söylenebilir (Atlansoy 2005: 28). Tezkirecilere göre heveslerinin peşinde koşan havayî biri olduğu için Sabâyî mahlasını almıştır. Hali ve tavrı da mahlasına uygundur. “Sabâ rüzgârı” gibi hiçbir yer ve makam tutmayan, sabırsız ve kararsız biri iken sonunda hayretin engin sularından selamet sahiline çıkıp feragat limanına demir atmıştır. Sehî (1325: 72), şairin Şeyh Vefâ’nın müritlerinden olduğunu ve şeyhin manevi terbiyesiyle yetişerek Allah yoluna sülûk ettiğini belirtmiştir. Sabâyî, Edirne’de vefat etmiştir (Savran 2009: 480). Sabâyî’nin eserleri şunlardır:
1. Üveys-nâme: Ferîdüddîn-i Attâr’ın Tezkiretü’l-Evliyâ’sındaki Veysel Karânî ile ilgili bölümlerin Türkçeye tercümesidir. Eserin tamamlanma tarihi 915/1509’tir. Şair, Attâr’ın eserindeki konuya genel anlamıyla sadık kalmıştır. Yaklaşık olarak 683 beyitten oluşan mesnevî aruzun mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün kalıbıyla kaleme alınmıştır. Üveys-nâme yayımlanmıştır (Savran 2009; 2010).
2. Sırât-ı Müstakîm: Ferîdüddîn-i Attâr’ın Pend-nâme’sinin Türkçeye tercümesidir. Tercüme, Hadım Alî Paşa’nın (ö. 917/1511) isteği üzerine yapılmıştır. 706 beyitten meydana gelen tasavvufî, ahlâkî nitelikli bu mesnevîde fâ’ilatün fâ’ilatün fâ’ilün kalıbı kullanılmıştır. Manzume hakkında bir yüksek lisans çalışması hazırlanmıştır (Atlansoy 1987).
3. Dîvân: Kaynaklarda şairin mürettep bir Türkçe Dîvân’ının olduğu belirtilmişse de eserin herhangi bir nüshasına ulaşılamamıştır. Sadece “Milli Kütüphane’de Yz A 6810”de kayıtlı 21 varaklık yazmada şiirlerinin yer aldığı belirlenmiştir. Bu şiirlerle ilgili bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Kavaklık 2008). Söz konusu tezde şairin hem bu yazmadaki hem de Edirneli Nazmî ve Pervâne Bey’in düzenlediği mecmualarda kaydedilmiş şiirleri de verilmiştir.
4. Mevlid: Metnin, Prizren Kütüphanesi’nde bulunan son bölümü eksik 62 varaklık tek nüshasının Türk Dil Kurumu Kütüphanesi’ndeki fotokopisi kataloğa Mevlid-i Sabâyî adıyla kaydedilmiştir. Metin bir yüksek lisans çalışmasına konu olmuştur (Bay 2003).
5. Gazavât-nâme: Kaynaklarda Sabâyî’nin, Koca Dâvûd Paşa’nın Bosna Beylerbeyi iken yaptığı gazaları anlattığı Gazavât-nâme adlı 15000 beyitlik bir eserinden bahsedilmektedir (Sehî 1325: 73; Yavuz vd. 1972: 375). Ancak bugüne kadar bu kitabın bir nüshasına ulaşılamamıştır.
Yukarıda adı anılanların yanı sıra Sabâyî’nin, Nişâbûrlu Kâtibî’nin Şütür ü Hücre adlı Farsça kasidesini tanzir ettiği belirtilmiştir (Canım 2000: 351; Yavuz vd. 1972: 375). Ayrıca Acem edebiyatının muteber kasidelerinden Deryâ-yı Ebrâr ile Kasîde-i Mir’ât-ı Safâ’ya nazire yazdığı ve “nazımdan anlayan söz sahipleri”ne dayanılarak Şütür ve Gürbe adlı bir manzumesinin daha olduğu (Canım 2000: 351) bildirilmekle birlikte kütüphanelerde bu eserlerinin nüshaları tespit edilememiştir.
Latîfî’ye (Canım 2000: 351, 720) göre Sabâyî; Farsçada, ilm-i aruzda, nazım şekilleri ve türleri konusunda oldukça yetkindir. Risâle-i Arûz ve Hadâ’iku’s-Sihr mucibince “muvassal, mukatta’, mülemma’, maklûb”, noktalı ve noktasız kıtalar ve rubailer söylemişse de şiirleri sade ve renksizdir. Bu sebeple yazdıkları şöhret bulamamıştır. Kınalı-zâde Hasan Çelebi (Kutluk 1989: 554) ise “kâmil” bir şair kabul ettiği Sabâyî’nin, şiirlerinin bir tarzı olduğunu ve kabul edilebilir mertebede bulunduğunu ifade etmiş, ancak ayrıntıya girmemiştir. Mecma‘u’n-Nezâ’ir ve Pervâne Bey Mecmuası’nda şiirlerine çok yer verilen şairler arasında olduğu tespit edilen Sabâyî, yukarıda bahsi geçen in’âmât defterindeki kayıtlara göreyse en fazla ihsan alan şairdir.
Kaynakça
Adıgüzel, Niyazi (2008). Edirneli Ahmed Bâdî’nin Riyâz-ı Belde-i Edirne Adlı Eserinin Tezkire Kısmı. Yüksek Lisans Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.
Atlansoy, Kadir (1987). Sırât-ı Müstakîm (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi.
Atlansoy, Kadir (2005). “Pend-i Attar’ın Türkçe İlk Manzum Çevirisi: Sabâyî’nin Sırât-ı Müstakîm Mesnevisi”. İlmî Araştırmalar. (20): 27-41.
Babinger, Franz (2000). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri. çev. Coşkun Üçok. Ankara: KB Yay.
Bay, Fatih (2003). Sabâyî - Mevlid (Giriş - Transkripsiyonlu Metin - Gramatikal Dizin). Yüksek Lisans Tezi. Niğde: Niğde Üniversitesi.
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsırâtü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.
İsen, Mustafa (hzl). (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.
Kartal, Ahmet (2013). Doğu’nun Uzun Hikâyesi, Türk Edebiyatında Mesnevî. İstanbul: Doğu Kütüphanesi Yay.
Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Köksal, M. Fatih (hzl.) (2012). Edirneli Nazmî, Mecma‘u’n-Nezâ’ir (İnceleme - Tenkitli Metin). http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10721,edirneli-nazmi-mecmaun-nezairpdf.pdf?0 [erişim tarihi:15.05.2014].
Köprülü, Fuat (2003). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1989). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. C. 1. Ankara: TTK Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1997). Beyâni Mustafa Bin Carullah, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.
Rıfat Osman (1994). Edirne Rehnüması. Edirne: Türk Kütüphaneciler Derneği Edirne Şubesi Yay.
Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013].
Savran, Ömer (hzl.) (2010). Sabâyî ve Üveys-nâme’si. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-90187/sabayi---uveys-name.html [erişim tarihi: 08. 11. 2013].
Sehî Bey (1325). Tezkîre-i Sehî. İstanbul.
Şemseddin Sâmî (1894). Kâmûsu’l-A’lâm. C. 4. İstanbul.
Yavuz, Fikri, İ. Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmânlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Meral Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLÇİÇEK AKÇAYYayın Tarihi: 06.12.2013Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmedi dehrün vefâsın Behmen ü Efrâsiyâb
Niceler cân virdi susuz bulmadı bir katre âb
Subh-dem dâmânı çarhun pes neden pür-hûn olur
Tîğ-i zerrîniyle kanlar dökmez ise âfitâb
Çarh-ı merdüm-küş dem-â-dem katl-i âm etmektedir
Dem-be-dem kan ırmagıyla devr ider bu âsiyâb
Bir kebûter-hânedür gûyâ ki bu dehr-i fenâ
Kim konar kimi uçar ârâmı yok pür-ıztırâb
Her kademde basdugın rûy-ı zemînün her biri
Rûy-ı İskender yahûd Cemdür anı sanma türâb
Kasr-ı Kayser perde-dârı oldı gör ki ankebût
Kal’a-i Cemşîdde nevbet urur bûm u gurâb
Hâk-âsâ sâbit ol çün hâk olursun âkıbet
Gel sabâ gibi Sabâyî itme igende şitâb
(Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 27-28.)
Üveys-nâme’den
Sebeb-i Te’lîf-i Kitâb-ı Üveysi’l-Karânî
Gel imdi dinle ey ârif bu bâbı
Sebeb ney dinle düzdüm bu kitâbı
Meger Kostantiniyye içre bir gün
Olurken ben garîb ü bî-ser ü [bün]
Resûlün hicreti târîhi ol dem
Tokuz yüz dahı on beş idi bî-kem
Gül eyyâmı idi vü rûz-ı meymûn
Safer ayının on dördi hümâyûn
İderdi bülbüle gülşende kulkul
Kılurdı bülbüle san emr-i gulgul
İdüp gonca güle karşu tebessüm
Agız açup ider san kim tekellüm
Saçardı zülf-i sünbül anber-i ter
Humâr ile süzülmiş çeşm-i abher
Dem-i reyhânı hayrân itdi ey yâr
Nesîm-i subh müşk iderdi îsâr
Sabâ olmışdı san kim tâcir[-i Ç]în
Pür itmiş müşk ile sahrânun için
Şakâyık elde tutar câm-ı gül-reng
Zeri yok lâlenün bî-bâde dil-teng
Gül-i ebyaz sanasın kim sadefdür
Seher-geh jâle ile içi pürdür
Kalender-veş alemle çok zanbak
San ider kûçe-i gül-zârda dak
Şükûfeyle müzeyyen dağ ile râg
Sanasın nüsha-ı Firdevs idi bâg
Var idi bir harîf [ü] yâr-ı pîrûz
Hünerver merdüm-i kâmil [küleh-dûz]
Özi fenninde şöyle mâhir idi
Sanasın san’atında sâhir idi
Nice bin pâreden bir iş iderdi
Kerâmet dimelü cünbiş iderdi
Gelüp bu dâ’iye ol yâr-ı sâdık
Didi bir dâ’iyem var dilde âşık
Kerem kıl kim murâdum var katunda
Umarum hâsıl ola himmetünde
Keremden yüz çevirmez kâmil insân
Bana müşkildür ammâ sana âsân
Bizüm kim şeyhümüz Veyse’l-Karen’dür
Güneşden rûşen ü fahr-i erendür
Anun vasfında nazm it bir risâle
Ki ola gül gibi rengîn makâle
Terennüm eyleyüp mânend-i bülbül
Pür olsun na’ran [ile] bâga gulgul
Düz[e]t Sa’dî-sıfat bir tâze Bostân
Kıl ol mahbûb-ı Hak vasfın Gülistân
Girüben şekkeristânına nazmun
Okı tûtî gibi vasfın bu bezmün
Çü ehlu’llâh vasfıdur beyân kıl
Kerâmet dimelü bir dâsıtân kıl
Okıyalar bu nazm-ı dil-güşâyı
Du’âda anıla cân-ı Sabâyî
Gezüp meclisleri gül gibi handân
Cinân tâvûsı gibi kıla cevlân
İlâhî ol azîze rahmet eyle
Ana bunı düzeni Fâtihâ’yle
(Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları. 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013]. 495-497.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 06.12.2013Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmedi dehrün vefâsın Behmen ü Efrâsiyâb
Niceler cân virdi susuz bulmadı bir katre âb
Subh-dem dâmânı çarhun pes neden pür-hûn olur
Tîğ-i zerrîniyle kanlar dökmez ise âfitâb
Çarh-ı merdüm-küş dem-â-dem katl-i âm etmektedir
Dem-be-dem kan ırmagıyla devr ider bu âsiyâb
Bir kebûter-hânedür gûyâ ki bu dehr-i fenâ
Kim konar kimi uçar ârâmı yok pür-ıztırâb
Her kademde basdugın rûy-ı zemînün her biri
Rûy-ı İskender yahûd Cemdür anı sanma türâb
Kasr-ı Kayser perde-dârı oldı gör ki ankebût
Kal’a-i Cemşîdde nevbet urur bûm u gurâb
Hâk-âsâ sâbit ol çün hâk olursun âkıbet
Gel sabâ gibi Sabâyî itme igende şitâb
(Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 27-28.)
Üveys-nâme’den
Sebeb-i Te’lîf-i Kitâb-ı Üveysi’l-Karânî
Gel imdi dinle ey ârif bu bâbı
Sebeb ney dinle düzdüm bu kitâbı
Meger Kostantiniyye içre bir gün
Olurken ben garîb ü bî-ser ü [bün]
Resûlün hicreti târîhi ol dem
Tokuz yüz dahı on beş idi bî-kem
Gül eyyâmı idi vü rûz-ı meymûn
Safer ayının on dördi hümâyûn
İderdi bülbüle gülşende kulkul
Kılurdı bülbüle san emr-i gulgul
İdüp gonca güle karşu tebessüm
Agız açup ider san kim tekellüm
Saçardı zülf-i sünbül anber-i ter
Humâr ile süzülmiş çeşm-i abher
Dem-i reyhânı hayrân itdi ey yâr
Nesîm-i subh müşk iderdi îsâr
Sabâ olmışdı san kim tâcir[-i Ç]în
Pür itmiş müşk ile sahrânun için
Şakâyık elde tutar câm-ı gül-reng
Zeri yok lâlenün bî-bâde dil-teng
Gül-i ebyaz sanasın kim sadefdür
Seher-geh jâle ile içi pürdür
Kalender-veş alemle çok zanbak
San ider kûçe-i gül-zârda dak
Şükûfeyle müzeyyen dağ ile râg
Sanasın nüsha-ı Firdevs idi bâg
Var idi bir harîf [ü] yâr-ı pîrûz
Hünerver merdüm-i kâmil [küleh-dûz]
Özi fenninde şöyle mâhir idi
Sanasın san’atında sâhir idi
Nice bin pâreden bir iş iderdi
Kerâmet dimelü cünbiş iderdi
Gelüp bu dâ’iye ol yâr-ı sâdık
Didi bir dâ’iyem var dilde âşık
Kerem kıl kim murâdum var katunda
Umarum hâsıl ola himmetünde
Keremden yüz çevirmez kâmil insân
Bana müşkildür ammâ sana âsân
Bizüm kim şeyhümüz Veyse’l-Karen’dür
Güneşden rûşen ü fahr-i erendür
Anun vasfında nazm it bir risâle
Ki ola gül gibi rengîn makâle
Terennüm eyleyüp mânend-i bülbül
Pür olsun na’ran [ile] bâga gulgul
Düz[e]t Sa’dî-sıfat bir tâze Bostân
Kıl ol mahbûb-ı Hak vasfın Gülistân
Girüben şekkeristânına nazmun
Okı tûtî gibi vasfın bu bezmün
Çü ehlu’llâh vasfıdur beyân kıl
Kerâmet dimelü bir dâsıtân kıl
Okıyalar bu nazm-ı dil-güşâyı
Du’âda anıla cân-ı Sabâyî
Gezüp meclisleri gül gibi handân
Cinân tâvûsı gibi kıla cevlân
İlâhî ol azîze rahmet eyle
Ana bunı düzeni Fâtihâ’yle
(Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları. 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013]. 495-497.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmedi dehrün vefâsın Behmen ü Efrâsiyâb
Niceler cân virdi susuz bulmadı bir katre âb
Subh-dem dâmânı çarhun pes neden pür-hûn olur
Tîğ-i zerrîniyle kanlar dökmez ise âfitâb
Çarh-ı merdüm-küş dem-â-dem katl-i âm etmektedir
Dem-be-dem kan ırmagıyla devr ider bu âsiyâb
Bir kebûter-hânedür gûyâ ki bu dehr-i fenâ
Kim konar kimi uçar ârâmı yok pür-ıztırâb
Her kademde basdugın rûy-ı zemînün her biri
Rûy-ı İskender yahûd Cemdür anı sanma türâb
Kasr-ı Kayser perde-dârı oldı gör ki ankebût
Kal’a-i Cemşîdde nevbet urur bûm u gurâb
Hâk-âsâ sâbit ol çün hâk olursun âkıbet
Gel sabâ gibi Sabâyî itme igende şitâb
(Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 27-28.)
Üveys-nâme’den
Sebeb-i Te’lîf-i Kitâb-ı Üveysi’l-Karânî
Gel imdi dinle ey ârif bu bâbı
Sebeb ney dinle düzdüm bu kitâbı
Meger Kostantiniyye içre bir gün
Olurken ben garîb ü bî-ser ü [bün]
Resûlün hicreti târîhi ol dem
Tokuz yüz dahı on beş idi bî-kem
Gül eyyâmı idi vü rûz-ı meymûn
Safer ayının on dördi hümâyûn
İderdi bülbüle gülşende kulkul
Kılurdı bülbüle san emr-i gulgul
İdüp gonca güle karşu tebessüm
Agız açup ider san kim tekellüm
Saçardı zülf-i sünbül anber-i ter
Humâr ile süzülmiş çeşm-i abher
Dem-i reyhânı hayrân itdi ey yâr
Nesîm-i subh müşk iderdi îsâr
Sabâ olmışdı san kim tâcir[-i Ç]în
Pür itmiş müşk ile sahrânun için
Şakâyık elde tutar câm-ı gül-reng
Zeri yok lâlenün bî-bâde dil-teng
Gül-i ebyaz sanasın kim sadefdür
Seher-geh jâle ile içi pürdür
Kalender-veş alemle çok zanbak
San ider kûçe-i gül-zârda dak
Şükûfeyle müzeyyen dağ ile râg
Sanasın nüsha-ı Firdevs idi bâg
Var idi bir harîf [ü] yâr-ı pîrûz
Hünerver merdüm-i kâmil [küleh-dûz]
Özi fenninde şöyle mâhir idi
Sanasın san’atında sâhir idi
Nice bin pâreden bir iş iderdi
Kerâmet dimelü cünbiş iderdi
Gelüp bu dâ’iye ol yâr-ı sâdık
Didi bir dâ’iyem var dilde âşık
Kerem kıl kim murâdum var katunda
Umarum hâsıl ola himmetünde
Keremden yüz çevirmez kâmil insân
Bana müşkildür ammâ sana âsân
Bizüm kim şeyhümüz Veyse’l-Karen’dür
Güneşden rûşen ü fahr-i erendür
Anun vasfında nazm it bir risâle
Ki ola gül gibi rengîn makâle
Terennüm eyleyüp mânend-i bülbül
Pür olsun na’ran [ile] bâga gulgul
Düz[e]t Sa’dî-sıfat bir tâze Bostân
Kıl ol mahbûb-ı Hak vasfın Gülistân
Girüben şekkeristânına nazmun
Okı tûtî gibi vasfın bu bezmün
Çü ehlu’llâh vasfıdur beyân kıl
Kerâmet dimelü bir dâsıtân kıl
Okıyalar bu nazm-ı dil-güşâyı
Du’âda anıla cân-ı Sabâyî
Gezüp meclisleri gül gibi handân
Cinân tâvûsı gibi kıla cevlân
İlâhî ol azîze rahmet eyle
Ana bunı düzeni Fâtihâ’yle
(Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları. 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013]. 495-497.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmedi dehrün vefâsın Behmen ü Efrâsiyâb
Niceler cân virdi susuz bulmadı bir katre âb
Subh-dem dâmânı çarhun pes neden pür-hûn olur
Tîğ-i zerrîniyle kanlar dökmez ise âfitâb
Çarh-ı merdüm-küş dem-â-dem katl-i âm etmektedir
Dem-be-dem kan ırmagıyla devr ider bu âsiyâb
Bir kebûter-hânedür gûyâ ki bu dehr-i fenâ
Kim konar kimi uçar ârâmı yok pür-ıztırâb
Her kademde basdugın rûy-ı zemînün her biri
Rûy-ı İskender yahûd Cemdür anı sanma türâb
Kasr-ı Kayser perde-dârı oldı gör ki ankebût
Kal’a-i Cemşîdde nevbet urur bûm u gurâb
Hâk-âsâ sâbit ol çün hâk olursun âkıbet
Gel sabâ gibi Sabâyî itme igende şitâb
(Kavaklık, Rüstem (2008). 15. Yüzyıl Şairi Sabâyî ve Divançesi (Transkripsiyonlu Metin - Açıklamalar - Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 27-28.)
Üveys-nâme’den
Sebeb-i Te’lîf-i Kitâb-ı Üveysi’l-Karânî
Gel imdi dinle ey ârif bu bâbı
Sebeb ney dinle düzdüm bu kitâbı
Meger Kostantiniyye içre bir gün
Olurken ben garîb ü bî-ser ü [bün]
Resûlün hicreti târîhi ol dem
Tokuz yüz dahı on beş idi bî-kem
Gül eyyâmı idi vü rûz-ı meymûn
Safer ayının on dördi hümâyûn
İderdi bülbüle gülşende kulkul
Kılurdı bülbüle san emr-i gulgul
İdüp gonca güle karşu tebessüm
Agız açup ider san kim tekellüm
Saçardı zülf-i sünbül anber-i ter
Humâr ile süzülmiş çeşm-i abher
Dem-i reyhânı hayrân itdi ey yâr
Nesîm-i subh müşk iderdi îsâr
Sabâ olmışdı san kim tâcir[-i Ç]în
Pür itmiş müşk ile sahrânun için
Şakâyık elde tutar câm-ı gül-reng
Zeri yok lâlenün bî-bâde dil-teng
Gül-i ebyaz sanasın kim sadefdür
Seher-geh jâle ile içi pürdür
Kalender-veş alemle çok zanbak
San ider kûçe-i gül-zârda dak
Şükûfeyle müzeyyen dağ ile râg
Sanasın nüsha-ı Firdevs idi bâg
Var idi bir harîf [ü] yâr-ı pîrûz
Hünerver merdüm-i kâmil [küleh-dûz]
Özi fenninde şöyle mâhir idi
Sanasın san’atında sâhir idi
Nice bin pâreden bir iş iderdi
Kerâmet dimelü cünbiş iderdi
Gelüp bu dâ’iye ol yâr-ı sâdık
Didi bir dâ’iyem var dilde âşık
Kerem kıl kim murâdum var katunda
Umarum hâsıl ola himmetünde
Keremden yüz çevirmez kâmil insân
Bana müşkildür ammâ sana âsân
Bizüm kim şeyhümüz Veyse’l-Karen’dür
Güneşden rûşen ü fahr-i erendür
Anun vasfında nazm it bir risâle
Ki ola gül gibi rengîn makâle
Terennüm eyleyüp mânend-i bülbül
Pür olsun na’ran [ile] bâga gulgul
Düz[e]t Sa’dî-sıfat bir tâze Bostân
Kıl ol mahbûb-ı Hak vasfın Gülistân
Girüben şekkeristânına nazmun
Okı tûtî gibi vasfın bu bezmün
Çü ehlu’llâh vasfıdur beyân kıl
Kerâmet dimelü bir dâsıtân kıl
Okıyalar bu nazm-ı dil-güşâyı
Du’âda anıla cân-ı Sabâyî
Gezüp meclisleri gül gibi handân
Cinân tâvûsı gibi kıla cevlân
İlâhî ol azîze rahmet eyle
Ana bunı düzeni Fâtihâ’yle
(Savran, Ömer (2009). “Sabâyî ve Üveys-nâme’si”. Turkish Studies: Türkoloji Araştırmaları. 4 (7): 478-536. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/700208365_123.pdf [erişim tarihi: 08.11.2013]. 495-497.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | REMZÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1838 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MİSÂLÎ, Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1608 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | IZÂRÎ, Hacı Pîr Mehmed Izârî Efendi | d. ? - ö. 1588 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | REMZÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1838 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | MİSÂLÎ, Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1608 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | IZÂRÎ, Hacı Pîr Mehmed Izârî Efendi | d. ? - ö. 1588 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | REMZÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1838 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | MİSÂLÎ, Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1608 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | IZÂRÎ, Hacı Pîr Mehmed Izârî Efendi | d. ? - ö. 1588 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | REMZÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1838 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | MİSÂLÎ, Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1608 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | IZÂRÎ, Hacı Pîr Mehmed Izârî Efendi | d. ? - ö. 1588 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | REMZÎ, Ali Efendi | d. ? - ö. 1838 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | MİSÂLÎ, Hasan Çelebi | d. ? - ö. 1608 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | IZÂRÎ, Hacı Pîr Mehmed Izârî Efendi | d. ? - ö. 1588 | Madde Adı | Görüntüle |