SABÛRÎ, Dede Çelebi

(d. 1048/1638 - ö. 1130/19.12.1717)
divan-tekke şairi
(Divan-Tekke / 17. Yüzyıl / Türkiye Dışı)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mehmed Sabûrî olan 18. yüzyıl Celvetî tarikatı şeyhlerindendir. Çevresindekiler tarafından “Dede Çelebi” olarak tanınmıştır. Şiirlerinde “Sabûrî” mahlasını kullanan Mehmed Sabûrî Efendi H.1048/ M.1638 yılında bugün Bulgaristan sınırları içinde olan Filibe’de dünyaya gelmiştir. Ailesi hakkında kaynaklarda sadece babası ve bir oğlunun ismi geçmektedir. Babası Filibe Zaviyesi’nin postnişinlerinden Şeyh Mustafa Efendi (ö.1087/1676) ve oğlu İsmail Efendi (ö.145/1733)’dir (Muslu 2004: 432). Mehmed Sabûrî Efendi, ilim tahsil etmek için H.1060/ M.1650 yılında İstanbul’a gelmiş, burada iyi bir eğitim alarak hadis ve tefsir ilimlerini öğrenmiştir. Yaklaşık dokuz yıllık eğitiminden sonra H.1069/ M.1659 yılında tekrar Filibe’ye dönerek Şeyh İsmail Zâviyesinde ilim ve irşad faaliyetlerini sürdürmüş, öte yandan Filibe âlimleriyle sürekli görüşmüş ve Şihâbüddin Paşa Camii vaizi Şeyhü’l-kurra Muhammed Efendi’den eksik kalan eğitimini tamamlamıştır (Akkuş-Yılmaz 2011: 107). Eğitimini tamamladıktan sonra Gafûrî Şeyh Mahmud Efendi (ö.1078/1667)’ye intisap etmiş ve halifesi olmuştur. Gafûrî Mahmûd Efendi, Gelibolulu olup, ilk tahsilini memleketinde tamamladıktan sonra İstanbul’a gelmiş ilim tahsili ile meşgul olmuştur. Tasavvuf yoluna da sülûk ederek Hüdâyî Âsitânesi şeyhi Muk’ad Ahmed Efendi’ye intisab etmiştir. Sülûkunu tamamlayınca Zeyrek Câmii Kürsî Vâizliği’nde bulunmuştur. Daha sonra Üsküdar Vâlide Sultan Câmii Vâizliği’ne atanmış, buradan da H.1070/ M.1659 yılında Fâtih Câmii Vâizliği’ne naklolunmuştur. H.1075/ M.1664 yılında Mehmed Cennet Efendi yerine Hüdâyî Âsitânesi’ne postnişin olmuştur. H.1078/ M.1667’de vefat etmiş ve şeyhi Muk’ad Ahmed Efendi yanına defnedilmiştir (Yılmaz 2011: 268). Mehmed Sabûrî Efendi, Filibe’de on yıl kaldıktan sonra şeyhi Gafûrî Efendi vefat edince İstanbul’a tekrar dönmüş ve muhtelif camilerde vaizlik görevinde bulunmuştur. 1671’de Üsküdar-Bulgurlu Üçpınar Mahallesindeki Gafûrî Tekkesi’ne şeyh olmuştur. Aynı sene Kazasker Abdülkadir Efendi’nin kendisi için Edirnekapı civarında bir cami ve tekke yaptırması nedeniyle buraya birinci postnişin olarak şeyhliği üstlenen Sabûrî Efendi, bu görevinin yanı sıra İstanbul’un çeşitli camilerinde vaaz ve irşad faaliyetlerini sürdürmüş, 1709 yılında Sütlüce’ye nakledilmiş ve bir müddet sonra da Mustafa Erzincanî’nin vefatı üzerine 1711 yılında Hüdâyî Asitânesi’nin on üçüncü şeyhi olarak tayin edilmiştir. Burada yedi sene görevde kaldıktan sonra 15 Muharrem 1130/19 Aralık1717’de vefat etmiş ve şeyhi Gafûrî’in kabri yanına defnedilmiştir. Nahîfî Süleyman Efendi tarih şöyledir: “Ola Dede Çelebi kâm-bîn-i kurb-ı Hudâ.” (Özcan 1989: 2, 431).

Mehmed Sabûrî Efendi ile ilgili şimdiye kadar herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Çeşitli mecmualarda “Sabûrî” mahlasıyla yazdığı bazı ilahiyata dair manzumeleri olduğu kaynaklarda yer almaktadır. Bütün yazma eser kütüphaneleri ve diğer kaynaklar araştırılmasına rağmen sadece bir ilahisine ulaşılabilmiştir.

Daha çok tasavvufî ilimlerle meşgul olmuştur ve camilerde ve tekkelerde vaaz ve nasihatler vermiştir. Kendisini daha çok hadis ve tefsir ilminde geliştirerek müridlerine bu dallarla ilgili vaaz ve nasihatlerde bulunmuştur. Bunun yanında tasavvufî şiirlerde yazmıştır. Toplu olarak bir eseri günümüze kadar gelmemiştir. Değişik şiir mecmualarında manzumeleri vardır. Yazdığı şiirlerden dilinin sade olduğu anlaşılmaktadır. Şiirlerinde daha çok mübarek günlerle ilgili manzumeler yer almaktadır.

 

Kaynakça

Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2011). Osman-zâde Vassaf Sefine-i Evliya. C. 3. İstanbul: Kitabevi Yay.

Ayvansarâyî, Hüseyin (1281). Hadikatü’l-Cevâmi. İstanbul: Matbaa-i Amire.

Bursevi, İsmail Hakkı (1874). Kitab-ı Silsile-i Tarîk-i Celvetî. İstanbul: Haydarpaşa Hastanesi Matbaası.

Eraydın, Selçuk (1994). Tasavvuf ve Tarikatlar. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay.

Gafûrî Mahmûd Gelibovî. Dîvân. Hacı Selimağa Kütüphanesi. Hüdayi Tekkesi No: 1262/2.

Hocazâde, Ahmed Hilmi (1318). Hadikatü’l-Evliyâ. İstanbul: Tefeyyüz Kitabevi.

Işın, Ekrem (hzl.) (1993). “Celvetîlik”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay: 389.

Muslu, Ramazan (2004). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (18. Yüzyıl). İstanbul: İnsan Yay.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi Vakâyiu'l-Fuzalâ. C. 2. İstanbul: Çağrı Yay.

Tanman, M. Baha, H. Kâmil Yılmaz (hzl.) (1988). “Bandırmalızâde Tekkesi”. İslam Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: TDV. Yay. 54-55.

Yılmaz. H. Kâmil (2011). Azîz Mahmûd Hüdâyî ve Celvetiyye Tarîkatı. İstanbul: Erkam Yay.

“Sabûrî Mehmed”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 7. İstanbul: Dergâh Yay. 390.


 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. MEHMET ÜNAL
Yayın Tarihi: 26.08.2013
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020

Eserlerinden Örnekler

İlahi

Çün mübârek günlerin âlemde vârı Cum’adır

Cümle îmân ehlinin cisminde cânı Cum’adır

 

Gecesi Kadr-i mübârek günü îd-i şerîf

Lâ-cerem rahmet ayının nişânı Cum’adır

 

Uçmaga uçmak dilersen olma hâli Cum’adan

Cennet-i kerîmün dilersen olma hâli Cum’adır

 

Ey Sabûrî azmedip cennet dîyarına giden

Her günü bir îddir îdinin îdi Cum’adır

 

Hocazâde, Ahmed Hilmi (1318). Hadikatü’l-Evliyâ. İstanbul: Tefeyyüz Kitabevi. 134.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1RİYÂZÎ, Memi Şâhd. ? - ö. 1546/47Doğum YeriGörüntüle
2KUDÛMÎ, Alid. ? - ö. 1710-11Doğum YeriGörüntüle
3VECDÎ, Derviş-zâde Abdurrahmand. ? - ö. 1599Doğum YeriGörüntüle
4FEVZÎ, Mehmedd. 1638 - ö. 1679Doğum YılıGörüntüle
5FEVZÎ, Mehmedd. 1638 - ö. 1679Ölüm YılıGörüntüle
6FEVZÎ, Mehmedd. 1638 - ö. 1679MeslekGörüntüle
7FEVZÎ, Mehmedd. 1638 - ö. 1679Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
8FEVZÎ, Mehmedd. 1638 - ö. 1679Madde AdıGörüntüle