Madde Detay
ŞÂHÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl ismi tespit edilemeyen ve Şâhî mahlasıyla bilinen şair, Şâhî-i Şarkî ve Acem Şâhî unvanlarıyla da tanınır. Şah İsmail’e büyük bir sevgi besleyen Şâhî’nin, Şah İsmail tarafından korunup kollanmış olduğundan “Şâhî” mahlasını aldığı tahmin edilmektedir (Kocatürk 1955: 185; Beysanoğlu 1996: 87). Şah İsmail’in himayesine mazhar olan Şâhî-i Şarkî, Yavuz Sultan Selim zamanında İstanbul’a da gelmiştir (Ergun 1955: 65). Şairin doğum tarihi, mesleği, ailesi, almış olduğu eğitim ve ne zaman vefat ettiği hususları hakkında kaynaklarda bir bilgiye ulaşılamamıştır. Latîfî, Şahî’den tezkiresinde övgüyle “tarzında muhteri’ şâir-î mâhir ve hayâlâ-i hâssa kadir” diye söz eder. Diğer taraftan, Şah İsmail Hatayî’ye ve tarikatına duyduğu muhabbetten dolayı aleyhinde bulunan Hasan Çelebi, Latîfî’ye katılmayarak onun bu sözlerini abartılı bulur ve “bu evsaftan bilkülliye muarrâ ve müberrâ” olduğunu ifade eder (Ergun 1955: 66). Ayrıca, Latîfî, tezkiresinde Şâhî ile ilgili şunları aktarmıştır: “Sınıra yakın bir yerden ve şâhın yetimlerindendir. Şah İsmail’in değer verdiği, yakınlık gösterdiği kişilerden ve şairlerinin en tanınmışlarından, en önde gelenlerindendir.” (İsen 1999: 415).
Şâhî’nin âşık tarzında vücuda getirdiği bazı manzumelerine çeşitli mecmualarda rastlanır. Alevî-Bektaşîler arasında çok yaygın olan “geldim” redifli nefesinin eski bir mecmuada “Şâhî-i Şarkî” adıyla kayıtlı olduğu bilinmektedir. Latîfî tezkiresinde de Şâhî, bu unvanla tespit edilmiştir. Yine bazılarınca Şah İsmail Hatayî’ye isnad edilen bu şiir, Şâhî’ye aittir. Diğer taraftan, “Destan” olarak yazmalarda kayıtlı olan ve muhtelif tarikatlardan söz eden Şâhî mahlası ile kayıtlı bir diğer şiirin ise bu şaire değil, 18. yüzyıl ya da daha sonrasında yaşamış ve aynı mahlası kullanmış başka bir Şâhî’ye ait olma olasılığı oldukça yüksektir. Nitekim bu şiirde adı geçen Rifaîlik ve özellikle Sadîlik gibi tarikatlar, 17. yüzyıl sonrası Anadolu’ya girmiş ve ancak 18. yüzyılda Türkler arasında yaygınlık kazanabilmiştir (Ergun 1955: 65-66).
Elde bazı cönklerde rastlanılan ve Anadolu’nun çeşitli yörelerinde Alevi-Bektaşîlerce cem ayinlerinde yaygın olarak söylenen “geldim” redifli bir şiiri ile Latîfî Tezkiresinde yer alan bir gazeli ve aruz vezniyle yazdığı meşhur “Tâc-ı yek rengi ki sahib-i devlet onra berserest / İn heme gülühâ-yi surh-u bâğ-ı Âl-i Hayderest” (Devlet sahibi olanların taçları, hep aynı renktedir / Fakat onun tacı, Ali bağında yetişen kırmızı gül gibidir) beyiti mevcuttur (Özmen 1998: 191). Şairin Alevi-Bektaşi tasavvufunu ve inanç esaslarını konu edindiği bu şiirlerinde, dil özellikleri bakımından Arapça ve Farsça terkiplere bolca yer verdiği görülmektedir. Hece ile söylediği “geldim” redifli nefesinde geçen “kurban tığlamak”, “Dört kapu”, “çerağ uyarmak”, “rehber”, “dâr” vb. gibi Alevî-Bektaşi inancına ait terimlerin yoğunluğu, onun Alevi-Bektaşi inancına mensup olmasıyla ilgilidir. Şiirleri, talibin yola girmesiyle başlayan seyri sülûkunu ve ikrar törenini anlatan tekke şiirimizin güzel örneklerindendir. Eldeki bu şiirleri onun hem aruz vezni hem de hece ölçüsüyle şiirler vücuda getirdiğini, dolayısıyla şekil ve içerik özellikleri bakımından divan şiirinin yanında tekke ve âşık şiirine de hâkim olduğunu göstermektedir.
Kaynakça
Beysanoğlu, Şevket (1996). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C. 1. Ankara: San Matbaası.
Ergun, Sadeddin Nüzhet (1955). Bektaşî Şairleri ve Nefesleri 19’uncu Asra Kadar. C. 1. İstanbul: Maarif Kitaphanesi.
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1955). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Buluş Kitabevi.
Özmen, İsmail (1998). Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi. C. 2. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. BÜLENT AKINYayın Tarihi: 23.06.2013Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Kurbanlar tığlanıp gülbank çekildi
Gaflet uykusundan uyana geldim
Dört kapı sancağı anda dikildi
Üryan püryan olup meydana geldim
Evvel eşiğine koydum başımı
İçeri aldılar döktüm yaşımı
Erenler yolunda gör savaşımı
Can ü baş koyarak kurbana geldim
Ol demde uyandı bâtın çırağı
Üç adım ileri attım ayağı
Rehberim boynuma bend etti bağı
Koç kurban dediler imana geldim
Dört kapı selâmın verip aldılar
Pîrin huzuruna çekip geldiler
El ele el Hakk’a olsun dediler
Henüz masum olup cihana geldim
Pirim kulağıma eyledi telkin
Şah-ı Velâyet’e olmuşuz yakîn
Mezhebim Caf’er-ül Sadık-ül-metin
Allah dost eyvallah peymana geldim
Özüm darda yüzüm yerde durmuşum
Muhammed Ali’ye ikrar vermişim
Sekaahüm hamrini anda görmüşüm
İçip kana kana mestane geldim
Yolumuz On İki İmam’a çıkar
Mürşidim Muhammed Ahmed-i Muhtar
Rehberim Ali’dir sahip Zülfikar
Kulundur Şâhî’ya divana geldim
Kocatürk, Vasfi Mahir (1955). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Buluş Kitabevi. 185-186.
Gazel
Goncayı gül bülbülün kasdına peykân eylemiş
Gonca açılgan gülü yüzüne kalkan eylemiş
Goncanın peykânını tîz etmek için şâh-ı gül
Cismini baştan aşağı şekl-i sühan eylemiş
Gül arûsun subh-dem bülbül nikâh etmiş meğer
Kim özün yeşil duvak altında pinhân eylemiş
Dehr-ârâ bir bozuk dîvârı görsen şöyle bil
Bir Süleymân mülküdür çarh anı virân eylemiş
Mihrine aldanma Şâhî bu feleğin kim günü
Göğe yetkirmiş yine hâk ile yeksân eylemiş
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay. 416.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 23.06.2013Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Kurbanlar tığlanıp gülbank çekildi
Gaflet uykusundan uyana geldim
Dört kapı sancağı anda dikildi
Üryan püryan olup meydana geldim
Evvel eşiğine koydum başımı
İçeri aldılar döktüm yaşımı
Erenler yolunda gör savaşımı
Can ü baş koyarak kurbana geldim
Ol demde uyandı bâtın çırağı
Üç adım ileri attım ayağı
Rehberim boynuma bend etti bağı
Koç kurban dediler imana geldim
Dört kapı selâmın verip aldılar
Pîrin huzuruna çekip geldiler
El ele el Hakk’a olsun dediler
Henüz masum olup cihana geldim
Pirim kulağıma eyledi telkin
Şah-ı Velâyet’e olmuşuz yakîn
Mezhebim Caf’er-ül Sadık-ül-metin
Allah dost eyvallah peymana geldim
Özüm darda yüzüm yerde durmuşum
Muhammed Ali’ye ikrar vermişim
Sekaahüm hamrini anda görmüşüm
İçip kana kana mestane geldim
Yolumuz On İki İmam’a çıkar
Mürşidim Muhammed Ahmed-i Muhtar
Rehberim Ali’dir sahip Zülfikar
Kulundur Şâhî’ya divana geldim
Kocatürk, Vasfi Mahir (1955). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Buluş Kitabevi. 185-186.
Gazel
Goncayı gül bülbülün kasdına peykân eylemiş
Gonca açılgan gülü yüzüne kalkan eylemiş
Goncanın peykânını tîz etmek için şâh-ı gül
Cismini baştan aşağı şekl-i sühan eylemiş
Gül arûsun subh-dem bülbül nikâh etmiş meğer
Kim özün yeşil duvak altında pinhân eylemiş
Dehr-ârâ bir bozuk dîvârı görsen şöyle bil
Bir Süleymân mülküdür çarh anı virân eylemiş
Mihrine aldanma Şâhî bu feleğin kim günü
Göğe yetkirmiş yine hâk ile yeksân eylemiş
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay. 416.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Kurbanlar tığlanıp gülbank çekildi
Gaflet uykusundan uyana geldim
Dört kapı sancağı anda dikildi
Üryan püryan olup meydana geldim
Evvel eşiğine koydum başımı
İçeri aldılar döktüm yaşımı
Erenler yolunda gör savaşımı
Can ü baş koyarak kurbana geldim
Ol demde uyandı bâtın çırağı
Üç adım ileri attım ayağı
Rehberim boynuma bend etti bağı
Koç kurban dediler imana geldim
Dört kapı selâmın verip aldılar
Pîrin huzuruna çekip geldiler
El ele el Hakk’a olsun dediler
Henüz masum olup cihana geldim
Pirim kulağıma eyledi telkin
Şah-ı Velâyet’e olmuşuz yakîn
Mezhebim Caf’er-ül Sadık-ül-metin
Allah dost eyvallah peymana geldim
Özüm darda yüzüm yerde durmuşum
Muhammed Ali’ye ikrar vermişim
Sekaahüm hamrini anda görmüşüm
İçip kana kana mestane geldim
Yolumuz On İki İmam’a çıkar
Mürşidim Muhammed Ahmed-i Muhtar
Rehberim Ali’dir sahip Zülfikar
Kulundur Şâhî’ya divana geldim
Kocatürk, Vasfi Mahir (1955). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Buluş Kitabevi. 185-186.
Gazel
Goncayı gül bülbülün kasdına peykân eylemiş
Gonca açılgan gülü yüzüne kalkan eylemiş
Goncanın peykânını tîz etmek için şâh-ı gül
Cismini baştan aşağı şekl-i sühan eylemiş
Gül arûsun subh-dem bülbül nikâh etmiş meğer
Kim özün yeşil duvak altında pinhân eylemiş
Dehr-ârâ bir bozuk dîvârı görsen şöyle bil
Bir Süleymân mülküdür çarh anı virân eylemiş
Mihrine aldanma Şâhî bu feleğin kim günü
Göğe yetkirmiş yine hâk ile yeksân eylemiş
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay. 416.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Nefes
Kurbanlar tığlanıp gülbank çekildi
Gaflet uykusundan uyana geldim
Dört kapı sancağı anda dikildi
Üryan püryan olup meydana geldim
Evvel eşiğine koydum başımı
İçeri aldılar döktüm yaşımı
Erenler yolunda gör savaşımı
Can ü baş koyarak kurbana geldim
Ol demde uyandı bâtın çırağı
Üç adım ileri attım ayağı
Rehberim boynuma bend etti bağı
Koç kurban dediler imana geldim
Dört kapı selâmın verip aldılar
Pîrin huzuruna çekip geldiler
El ele el Hakk’a olsun dediler
Henüz masum olup cihana geldim
Pirim kulağıma eyledi telkin
Şah-ı Velâyet’e olmuşuz yakîn
Mezhebim Caf’er-ül Sadık-ül-metin
Allah dost eyvallah peymana geldim
Özüm darda yüzüm yerde durmuşum
Muhammed Ali’ye ikrar vermişim
Sekaahüm hamrini anda görmüşüm
İçip kana kana mestane geldim
Yolumuz On İki İmam’a çıkar
Mürşidim Muhammed Ahmed-i Muhtar
Rehberim Ali’dir sahip Zülfikar
Kulundur Şâhî’ya divana geldim
Kocatürk, Vasfi Mahir (1955). Tekke Şiiri Antolojisi. Ankara: Buluş Kitabevi. 185-186.
Gazel
Goncayı gül bülbülün kasdına peykân eylemiş
Gonca açılgan gülü yüzüne kalkan eylemiş
Goncanın peykânını tîz etmek için şâh-ı gül
Cismini baştan aşağı şekl-i sühan eylemiş
Gül arûsun subh-dem bülbül nikâh etmiş meğer
Kim özün yeşil duvak altında pinhân eylemiş
Dehr-ârâ bir bozuk dîvârı görsen şöyle bil
Bir Süleymân mülküdür çarh anı virân eylemiş
Mihrine aldanma Şâhî bu feleğin kim günü
Göğe yetkirmiş yine hâk ile yeksân eylemiş
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay. 416.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ÂMİDÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SA'ÎD PAŞA, Divan Efendisi-zâde Mehmed Sa'îd Paşa | d. 1832 - ö. 1891 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşa | d. 1803 - ö. 1856 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ÂMİDÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SA'ÎD PAŞA, Divan Efendisi-zâde Mehmed Sa'îd Paşa | d. 1832 - ö. 1891 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşa | d. 1803 - ö. 1856 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ÂMİDÎ | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SA'ÎD PAŞA, Divan Efendisi-zâde Mehmed Sa'îd Paşa | d. 1832 - ö. 1891 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşa | d. 1803 - ö. 1856 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ÂMİDÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | SA'ÎD PAŞA, Divan Efendisi-zâde Mehmed Sa'îd Paşa | d. 1832 - ö. 1891 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşa | d. 1803 - ö. 1856 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | ÂMİDÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | SA'ÎD PAŞA, Divan Efendisi-zâde Mehmed Sa'îd Paşa | d. 1832 - ö. 1891 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | NÛRÎ, Diyarbakırlı Osmân Nûrî Paşa | d. 1803 - ö. 1856 | Madde Adı | Görüntüle |