Madde Detay
SÂLİKÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Edirne’de doğdu. Asıl adı Ahmed’dir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşayan Sâlikî, şair olmasının yanında hem kemankeş, hem pehlivan hem de güzel sesli bir hanende idi. Edirne Muradiye Camiinde na’t-hanlık yaptı. Daha sonra Galata’da azaplık yaptıktan sonra seyahate çıkarak Arap diyarlarını gezip dolaştı. Mısır’a giderek İbrahim Gülşenî’ye intisap etti (Kılıç 2010: 941). Kaynaklarda Sâlikî’nin şaraba ve güzele düşkün, laubali ve kavgacı bir yapıya sahip olduğu kayıtlıdır (Solmaz 2005: 357-58, Kılıç 2010: 941, Eyduran 2009: 367). Ölüm tarihi hakkında bilgi bulunmayan Sâlikî, Âşık Çelebi’ye göre Mısır’da (Kılıç 2010: 941), Ahmed Bâdî ve Abdurrahman Hıbrî’ye göreyse Arabistan’da vefat etti (Adıgüzel 2008: 191, Kazancıgil 1996: 134).
Kaynaklarda Sâlikî’nin herhangi bir eserinin olup olmadığı hakkında bilgi bulunmadığı gibi şairliği ve edebî kişiliği hakkında da pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Ahdî’ye göre onun hanendeliği şairliğinden üstündür. Ancak şairlerle şiir üzerine girdiği tartışmalarda karşısındakini susturacak kadar şiire hâkimdir (Solmaz 2005: 358).
Kaynakça
Adıgüzel, Niyazi (2008). Edirneli Ahmed Bâdî’nin Riyâz-ı Belde-i Edirne Adlı Eserinin Tezkire Kısmı. Doktora Tezi. Edirne: Trakya Üniv.
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.
Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin A. Ankara: KTB. Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 01.12.2013].
İpekten, Halûk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu ve T. Karabey (1998). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kaf-zâde Fâ’izî, Zübdetü’l-Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Belediye 11. vr. 84b.
Kazancıgil, Ratip (hzl.) (1996). Abdurrahman Hıbrî, Enîsü’l-Müsâmirîn, Edirne Tarihi, 1360-1650. İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği Yay.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ-İnceleme-Metin. C. 2. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Ens., Yay.
Köksal, M. Fatih (2012), Edirneli Nazmî Mecma’u’n-nezâ’ir, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf, s. 429.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Başkanlığı Yay.
Şemseddin Sâmî (1314). Kâmûsu’l-Âlâm. C. 4. İstanbul: Mihran Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 31.12.2013Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
Figânî’nin Gazelini Tahmis
Cân şikârına saçın dâmını irsâl eyler
Ben saçıp hırmen-i hüsne adını hâl eyler
Nice bin murg-ı dili ol yana meyyâl eyler
Dökmeye kanını halkın ki müjen âl eyler
Bize geldikçe dokunmaz geçer ihmâl eyler
Çeşm-i mestin bana her dem kılar ey yâr gazab
Bir girişmeyle kılar cânıma bin türlü ta’ab
Bilmezem bunca vefâ vü siteme n’oldu sebeb
Temrenin batırupdur dil-i hâkîde ‘aceb
Tîrin ey kaşı kemân sînemi gırbâl eyler
Bir safâda görüp âyîne-veş ol lâle-hadi
Terk-i tecrîd oluban egnime aldım nemedi
Düşmek ister mûjesi tîgına cânım susadı
Merdüm-i dîde-kenâr itmeye ol serv-kadi
Yetmiş iki dereden su getirüp âl eyler
Sidre kûyında ben ol zöhre-cebînin her ân
Yüzümü sâye gibi hâk ile kıldum yeksân
Merhamet eylemedi hâlüme bir dem yârân
Dogruluk ittigüm içün midir ol kaşı kemân
Sâye-veş yirlere çalıp beni pâmâl eyler
Hedef-i tîr-i belâ olalı ey kaşı kemân
Kârını Sâlikî âh eyledi ol serv-i revân
Görmeyicek yüzünü dil nice olur handân
Gül-ruhunsuz idemez tab’ı Figânî efgân
Gülşenin bülbülüni fasl-ı hazân lâl eyler
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 120-121.
Zühdümüñ iffet nikâbın ey dirîğâ pâreler
Her zamân bu lu'b ile bu yirdeki meh-pâreler
Gice gündüz zülfi ile hâlinün alı bu kim
Yüz yüzüme kosa mâhum aralar ol karalar
Kevkeb-i bahtum görüp aydur müneccim ey garìb
Tâli'ünde görmedüm eşkün gibi seyyâreler
Sînem açup öldügümden sonra bağrum üzre gör
Hecr okınuñ yâresinden sad hezârân yâreler
Şâdmân ol Sâlikî mergün temâşâsına yâr
Zülf-i şeb-rengin kesüp ruhsâr hâlin karalar
Köksal, M. Fatih (2012), Edirneli Nazmî Mecma’u’n-nezâ’ir, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf, s. 429.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 31.12.2013Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
Figânî’nin Gazelini Tahmis
Cân şikârına saçın dâmını irsâl eyler
Ben saçıp hırmen-i hüsne adını hâl eyler
Nice bin murg-ı dili ol yana meyyâl eyler
Dökmeye kanını halkın ki müjen âl eyler
Bize geldikçe dokunmaz geçer ihmâl eyler
Çeşm-i mestin bana her dem kılar ey yâr gazab
Bir girişmeyle kılar cânıma bin türlü ta’ab
Bilmezem bunca vefâ vü siteme n’oldu sebeb
Temrenin batırupdur dil-i hâkîde ‘aceb
Tîrin ey kaşı kemân sînemi gırbâl eyler
Bir safâda görüp âyîne-veş ol lâle-hadi
Terk-i tecrîd oluban egnime aldım nemedi
Düşmek ister mûjesi tîgına cânım susadı
Merdüm-i dîde-kenâr itmeye ol serv-kadi
Yetmiş iki dereden su getirüp âl eyler
Sidre kûyında ben ol zöhre-cebînin her ân
Yüzümü sâye gibi hâk ile kıldum yeksân
Merhamet eylemedi hâlüme bir dem yârân
Dogruluk ittigüm içün midir ol kaşı kemân
Sâye-veş yirlere çalıp beni pâmâl eyler
Hedef-i tîr-i belâ olalı ey kaşı kemân
Kârını Sâlikî âh eyledi ol serv-i revân
Görmeyicek yüzünü dil nice olur handân
Gül-ruhunsuz idemez tab’ı Figânî efgân
Gülşenin bülbülüni fasl-ı hazân lâl eyler
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 120-121.
Zühdümüñ iffet nikâbın ey dirîğâ pâreler
Her zamân bu lu'b ile bu yirdeki meh-pâreler
Gice gündüz zülfi ile hâlinün alı bu kim
Yüz yüzüme kosa mâhum aralar ol karalar
Kevkeb-i bahtum görüp aydur müneccim ey garìb
Tâli'ünde görmedüm eşkün gibi seyyâreler
Sînem açup öldügümden sonra bağrum üzre gör
Hecr okınuñ yâresinden sad hezârân yâreler
Şâdmân ol Sâlikî mergün temâşâsına yâr
Zülf-i şeb-rengin kesüp ruhsâr hâlin karalar
Köksal, M. Fatih (2012), Edirneli Nazmî Mecma’u’n-nezâ’ir, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf, s. 429.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
Figânî’nin Gazelini Tahmis
Cân şikârına saçın dâmını irsâl eyler
Ben saçıp hırmen-i hüsne adını hâl eyler
Nice bin murg-ı dili ol yana meyyâl eyler
Dökmeye kanını halkın ki müjen âl eyler
Bize geldikçe dokunmaz geçer ihmâl eyler
Çeşm-i mestin bana her dem kılar ey yâr gazab
Bir girişmeyle kılar cânıma bin türlü ta’ab
Bilmezem bunca vefâ vü siteme n’oldu sebeb
Temrenin batırupdur dil-i hâkîde ‘aceb
Tîrin ey kaşı kemân sînemi gırbâl eyler
Bir safâda görüp âyîne-veş ol lâle-hadi
Terk-i tecrîd oluban egnime aldım nemedi
Düşmek ister mûjesi tîgına cânım susadı
Merdüm-i dîde-kenâr itmeye ol serv-kadi
Yetmiş iki dereden su getirüp âl eyler
Sidre kûyında ben ol zöhre-cebînin her ân
Yüzümü sâye gibi hâk ile kıldum yeksân
Merhamet eylemedi hâlüme bir dem yârân
Dogruluk ittigüm içün midir ol kaşı kemân
Sâye-veş yirlere çalıp beni pâmâl eyler
Hedef-i tîr-i belâ olalı ey kaşı kemân
Kârını Sâlikî âh eyledi ol serv-i revân
Görmeyicek yüzünü dil nice olur handân
Gül-ruhunsuz idemez tab’ı Figânî efgân
Gülşenin bülbülüni fasl-ı hazân lâl eyler
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 120-121.
Zühdümüñ iffet nikâbın ey dirîğâ pâreler
Her zamân bu lu'b ile bu yirdeki meh-pâreler
Gice gündüz zülfi ile hâlinün alı bu kim
Yüz yüzüme kosa mâhum aralar ol karalar
Kevkeb-i bahtum görüp aydur müneccim ey garìb
Tâli'ünde görmedüm eşkün gibi seyyâreler
Sînem açup öldügümden sonra bağrum üzre gör
Hecr okınuñ yâresinden sad hezârân yâreler
Şâdmân ol Sâlikî mergün temâşâsına yâr
Zülf-i şeb-rengin kesüp ruhsâr hâlin karalar
Köksal, M. Fatih (2012), Edirneli Nazmî Mecma’u’n-nezâ’ir, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf, s. 429.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Figânî’nin Gazelini Tahmis
Cân şikârına saçın dâmını irsâl eyler
Ben saçıp hırmen-i hüsne adını hâl eyler
Nice bin murg-ı dili ol yana meyyâl eyler
Dökmeye kanını halkın ki müjen âl eyler
Bize geldikçe dokunmaz geçer ihmâl eyler
Çeşm-i mestin bana her dem kılar ey yâr gazab
Bir girişmeyle kılar cânıma bin türlü ta’ab
Bilmezem bunca vefâ vü siteme n’oldu sebeb
Temrenin batırupdur dil-i hâkîde ‘aceb
Tîrin ey kaşı kemân sînemi gırbâl eyler
Bir safâda görüp âyîne-veş ol lâle-hadi
Terk-i tecrîd oluban egnime aldım nemedi
Düşmek ister mûjesi tîgına cânım susadı
Merdüm-i dîde-kenâr itmeye ol serv-kadi
Yetmiş iki dereden su getirüp âl eyler
Sidre kûyında ben ol zöhre-cebînin her ân
Yüzümü sâye gibi hâk ile kıldum yeksân
Merhamet eylemedi hâlüme bir dem yârân
Dogruluk ittigüm içün midir ol kaşı kemân
Sâye-veş yirlere çalıp beni pâmâl eyler
Hedef-i tîr-i belâ olalı ey kaşı kemân
Kârını Sâlikî âh eyledi ol serv-i revân
Görmeyicek yüzünü dil nice olur handân
Gül-ruhunsuz idemez tab’ı Figânî efgân
Gülşenin bülbülüni fasl-ı hazân lâl eyler
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay. 120-121.
Zühdümüñ iffet nikâbın ey dirîğâ pâreler
Her zamân bu lu'b ile bu yirdeki meh-pâreler
Gice gündüz zülfi ile hâlinün alı bu kim
Yüz yüzüme kosa mâhum aralar ol karalar
Kevkeb-i bahtum görüp aydur müneccim ey garìb
Tâli'ünde görmedüm eşkün gibi seyyâreler
Sînem açup öldügümden sonra bağrum üzre gör
Hecr okınuñ yâresinden sad hezârân yâreler
Şâdmân ol Sâlikî mergün temâşâsına yâr
Zülf-i şeb-rengin kesüp ruhsâr hâlin karalar
Köksal, M. Fatih (2012), Edirneli Nazmî Mecma’u’n-nezâ’ir, http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf, s. 429.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | FÂTİH, Fâtih Efendi | d. 1826 - ö. 1849 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | FÜTÛHÎ, Abdülaziz Fütûhî Efendi | d. ? - ö. 1644-45 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Rıdvan Canım | d. 27 Eylül 1955 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | FÂTİH, Fâtih Efendi | d. 1826 - ö. 1849 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FÜTÛHÎ, Abdülaziz Fütûhî Efendi | d. ? - ö. 1644-45 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Rıdvan Canım | d. 27 Eylül 1955 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | FÂTİH, Fâtih Efendi | d. 1826 - ö. 1849 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | FÜTÛHÎ, Abdülaziz Fütûhî Efendi | d. ? - ö. 1644-45 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Rıdvan Canım | d. 27 Eylül 1955 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | FÂTİH, Fâtih Efendi | d. 1826 - ö. 1849 | Meslek | Görüntüle |
11 | FÜTÛHÎ, Abdülaziz Fütûhî Efendi | d. ? - ö. 1644-45 | Meslek | Görüntüle |
12 | Rıdvan Canım | d. 27 Eylül 1955 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | FÂTİH, Fâtih Efendi | d. 1826 - ö. 1849 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | FÜTÛHÎ, Abdülaziz Fütûhî Efendi | d. ? - ö. 1644-45 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Rıdvan Canım | d. 27 Eylül 1955 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | FÂTİH, Fâtih Efendi | d. 1826 - ö. 1849 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | FÜTÛHÎ, Abdülaziz Fütûhî Efendi | d. ? - ö. 1644-45 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Rıdvan Canım | d. 27 Eylül 1955 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |