Madde Detay
SÜMBÜL, Mehmet Sümbül
(d. 28.04.1944 / ö. -)
âşık, şoför
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmet Sümbül olan âşık, 28 Nisan 1944 tarihinde Kilis’in Tibilevleri beldesinde, Sümbüller ailesinden Garip ile Yıldızlar ailesinden Parsa Hanım’ın 4 çocuğundan biri olarak doğmuştur ve ailenin tek erkek çocuğudur. İlkokul mezunu olan âşık, emekli olana kadar şoförlük yaparak geçimini sağlamıştır. 1963 yılında evlendiği dayısının kızı Raife Hanım’dan 4 erkek 2 kız çocuğu sahibi olmuştur. 1964 yılında önce Ağrı’da ardından Sivas’ta vatanî görevini yerine getirmek için askere gitmiştir. Eşine sevgisini ve özlemini her fırsatta dile getiren âşık, 2004 yılının Ağustos ayında karısını kaybetmiş ve bu tarihten itibaren tek başına Kilis’te yaşamış, kızının daveti üzerine şu an hayatını Gaziantep’te sürdürmektedir (Eroğlu 2018: 34-36).
Mehmet Sümbül, saz çalmaya askerdeki komutanının yönlendirmesiyle başlamıştır. Kendisinden önce ailede herhangi bir âşığın olmadığını belirten âşık, askerde öğrendiği saz çalmasına irticalen söz katmaya başlamasıyla âşıklama tarzında şiirler söylemeye başlamıştır. Bestelediği şiirlerinden birçoğu ağıttır. Bölgenin ileri gelenleri ve çevresinde şahit olduğu ölümler için ağıtlar yakan âşık, en büyük ağıtlarını ise eşi Raife Hanım için yakar. Gençlik dönemlerinde Kilis, Gaziantep ve Şanlıurfa’da sıklıkla âşıklar meclislerinde bulunan Âşık Sümbül, özellikle Âşık Mahsunî Şerif ve Bedii Yoluk (Kazancı Bedii) tarafından taltif edilir. Ayrıca yörede barak formunda ağıtlar yakan ve âşıklama tarzında saz çalıp şiir söyleyen Karnebili Kemal, Eylenli Serhoş Ömer, Kebapçı Âşık Ali, Tılhabeşli Âşık Hafız gibi isimlerle de hem akran hem de ahbap ilişleri kurar.
Âşık Mehmet Sümbül’ün eserlerinde ölüm, yalnızlık, karanlık ve karamsarlık hâkim temlerdir. İlk eseri “Karnebili Ezittin’e Ağıt”tan itibaren görülen bu pesimist söylem, sanatçının özellikle eşini kaybetmesinden sonra sesini tamamen kaplamıştır. Sanatçının ifadesine göre, “Dayım Kızı” adlı ağıtını eşi hastayken bir konuşmaları esnasında ilk defa söylemiş ve eşi de kendisine bu eserini mezarının başında sazıyla çalıp söylemesini vasiyet etmiştir. Ayrıca birçok yerel ve ulusal sanatçı tarafından seslendirilen “Doğma güneş doğma, hâlım hâl değil; karanlık kalsın da beni gizlesin” mısralarıyla başlayan ağıtı ise âşığın en bilinen eseridir. Bunların dışında çocuklarının vefasızlığından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği “Toprak Beni Çağırıyor”, “Bu Dünyayı Nasıl Yaratmışsın Yaradan?” ile “kaçağa giderken 50 liraya canından oldu” dediği arkadaşı için dile getirdiği “Cin Ali” adlı ağıtları âşığın yörede en çok bilinen eserleri arasındadır.
Milliyetçi ve vatanperver bir anlayışa sahip olan âşık, özellikle Kilis’in güzelliklerini ve yer yer sorunlarını anlattığı eserlere de sahiptir. “Kilislisin” adlı güzellemesi ve “Kilis Eli” adlı eserlerinde bu düşüncelerini örneklendirir.
Eserlerinde hece ölçüsünden yararlanan âşığın dil açısından yöresel ağız özelliklerine sadık kaldığı görülmektedir. Eserlerinin büyük çoğunluğunu yörede barak ezgisi olarak bilinen formda besteler. Ayrıca koşma ve mani türünde çeşitli eser örnekleri mevcuttur. Sanatçının popüler sanatçılar tarafından seslendirilen birçok eserinin yanı sıra, şiirlerinden bir seçkiyi bir araya getirip kitap olarak yayımlama projesi bulunmaktadır (Eroğlu 2018: 34-36).
Kaynakça
Eroğlu, Osman (2018). "Kilisli Âşık Mehmet Sümbül'le Söyleşi". Zeytin Dalı. Kilis. 91: 34-36.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: OSMAN EROĞLUYayın Tarihi: 02.01.2019Güncelleme Tarihi: 12.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 02.01.2019Güncelleme Tarihi: 12.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Mustafa Kaya Akozan | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HÂKÎ, Mehmed Efendi | d. 1758-59 - ö. 1831-32 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Mustafa Kaya Akozan | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HÂKÎ, Mehmed Efendi | d. 1758-59 - ö. 1831-32 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Mustafa Kaya Akozan | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Meslek | Görüntüle |
9 | HÂKÎ, Mehmed Efendi | d. 1758-59 - ö. 1831-32 | Meslek | Görüntüle |
10 | Mustafa Kaya Akozan | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | HÂKÎ, Mehmed Efendi | d. 1758-59 - ö. 1831-32 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Mustafa Kaya Akozan | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | HÂKÎ, Mehmed Efendi | d. 1758-59 - ö. 1831-32 | Madde Adı | Görüntüle |