Madde Detay

Yozgat’ta doğdu. 1988'de İzmir Atatürk Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi İktisat Bülümünden mezun oldu. Öykü ile yakından ilgilenen Ayyıldız, Vapurlara Küsmek adlı kitabı ile 2011 Orhan Kemal Öykü Ödülü’ne layık görüldü. Hâlen İstanbul'da yaşamakta ve yazı çalışmalarını burada sürdürmektedir.

Türker Ayyıldız'ın öyküleri çeşitli edebiyat dergilerinde yer almıştır. Hem nesir hem de nazım türünde eserler veren Ayyıldız'ın Kese Kâğıdına Sarılı Şeyler adlı şiir kitabı 2009'da yayımlanmıştır. Edebiyat dünyasında daha çok öyküleriyle ön plana çıkan yazar, bu türdeki ilk kitabı Vapurlara Küsmek (2011)'de hayatın arka planını oluşturan ama bahsedilmeye layık görülmeyen olayları, özne olamamış insanları ve onların hikâyelerini yalın ve ustalıklı bir anlatımla birleştirerek öyküleştirmiştir. Türker Ayyıldız, metinlerinde insana ve insana dair olana duyduğu sevgiyi, umudu cesur bir sesle dillendirirken naifliğini korumayı başarmıştır. Meşe, bu eseri şu cümlelerle değerlendirmiştir: "Türkçe dilinin sunduğu olanakları incelikle kullanarak, yerinde ve doğru ifadelerle beslediği, kuvvetli öyküleriyle, Türkçe öykünün güçlü bir soluk almasını sağlıyor Türker Ayyıldız. Ayyıldız’ın öykü kahramanları hem maddi hem manevi açıdan kaybetmiş insanlardır. Ayyıldız yaşamın dışına itilmiş bu kahramanlarını tamamen toplumun insafına bırakmaz. Kahramanlarının yanında en az onlar kadar kaybetmiş hayata sırtını dönmüş yan kişiler de vardır. Bu tutum Ayyıldız’ın öykülerinin çok kişilikli ve çok sesli olmasını sağlıyor." (Meşe 2016). Yazar ikinci öykü kitabı Şikeste (2014)'de ömürlük yaraları hiçbir zaman kabuk bağlamamış insanların çabalarının, çarpışmalarının, kırılmalarının, kırıklarla yola koyulmalarının, hep yeniden yeniden başlamalarının hikâyelerini işlemiştir. Kayaoğlu da bu eseri şöyle değerlendirmiştir: "Neredeyse tüm öykülerde geçmişte gizlenen bir kırılma var. Bunun sonucu olarak dağılmışlık, bir olmamışlık duygusu taşıyor karakterler. Eksik hayatların, içte kalanın, ukdelerin öyküleri biraz bunlar. Bu olmamışlıkların nedeni tekil hikâyeler gibi görünse de, esas meselenin toplumsalın içine gizlenmiş olduğu da konunun, olayların kabuğu soyuldukça anlaşılıyor. (...) Ayyıldız’ın öykülerini etkili kılan bir başka nedense, odağa koyduğu düşünce ve duyguyu sahneler yaratarak okurda derinleştirmesi. Öykülerin süse püse ihtiyaç duymadan betimlenen ruh hali, aktığı mekân, karekterlerin devinimi hikâyeyle iç içe ve perde perde netlik kazanıyor. (...) Öykülerin çoğunda yazarın çocukluk coğrafyası olan bozkırın, tematik bağlara ve konuya katkısı büyük. O yüzden uzun hava söylenen kısa öyküler bunlar." (Kayaoğlu 2017) Ayyıldız ikinci hikâye kitabıyla hem dilini olgunlaştırmış hem de tekrara düşmeden tematik çeşitliliği yakalamıştır.