Madde Detay
VÜCÛDÎ, Mehmed
(d. ?/? - ö. 1021/1612)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Muhammed olup Abdulazîz Efendinin oğludur. Karaman eyaletine bağlı Lârende kazasındandır. Doğum tarihine dair kesin bilgimiz yoktur. İlk eğitimine Lârende’de başlamıştır. Onun eğitiminde Kınalızâde Ali Çelebi’nin rolü büyüktür.
Vücudî, Kınalızade Ali Çelebi’nin Şam, Mısır, Bursa, Edirne ve İstanbul görevlerinde ona eşlik etmiştir. İstanbul’da bulunduğu dönemde devrinin Şeyhülislâmı Ebussuud Efendiye bağlanmış ve ondan mülazım olmuştur. Akabinde kendisine mansıp verilmiştir. Vücudî bir süre müderrislik yapmıştır. Bu görevinden sonra 40 bin akçe ile Şam’da kendisine zeamet verilmiştir. Kaynakların verdiği bilgilerden ve şiirlerinden anlaşıldığına göre içinde Halep’in de bulunduğu yerlerde 20 yıl kadar zeamete devam etmiştir. Bu dönemde Vücudî 986/1578-990/1582 yıllarında İran ile yapılan savaşlar, 1593-94 yıllarında Sinan Paşa komutasındaki Avusturya savaşı gibi değişik savaşlara katılmıştır. Zeametinin bulunduğu köyleri Celâlî tahrip edince İstanbul’a gelmiş, 1006/1597-8 yılında Osman Paşa Medresesine uğrayıp itibar payesi ile memleketindeki Emir Mûsâ Medresesi'ne müderris olarak tayin edilmiştir. Emir Mûsâ medresesinde görev alışından on yıl sonra şair tekrar İstanbul’a gelmiştir. Padişaha ve bazı divan erkânına eserlerini arz edip mevleviyet payesi almıştır. Daha sonra mansıbına ilave olarak kendisine Larende kazasında müderrislik ve fetva makamı verilmiştir. İki yılı aşkın bir süre görev yaptıktan sonra bu görevde iken Lârende’de ölmüştür (1021/1612).
Vücudî’nin bilebildiğimiz iki müstakil edebî eseri vardır. Bunlardan birisi Hayâl u Yâr, diğeri de Şâhid-i Ma’nâ adlı mesnevileridir. Ayrıca Hayâl u Yâr mesnevisinin Üsküp nüshasının sonunda birisi Gazi Giray Han’a, diğeri de Reisü’l-küttâb Yahya Efendi’ye yazılmış iki kaside ile 13 gazeli bulunmaktadır. Hasan Çelebi tezkiresinde ve bir mecmuada rastladığımız bir gazelle birlikte 15 gazeli elimizdedir. Bizim ulaşamadığımız kaynaklarda Vücudî’nin kaside ve gazellerinin, hatta divanının olması da ihtimal dâhilindedir. Vücudî’nin bunlardan başka İbni Cevzî’nin Merâtibü’z-Zamân tercümesi, İmam Gazâlî’nin Et-Tibrü’l-Mesbûk fî Nasâyihü’l-Mülûk’unun tercümesi, İbni Kayyum’un “Menâzilu’l-Ervâh” veyahut “Ahvâl-i Âlem-i Berzâh” isimli eserinin tercümesi ve Özdemiroğlu Osman Paşa ile Kıbrıs fatihi Lala Mustafa Paşanın gazavâtını anlatan bir eseri vardır.
Vücudî’nin müderrislik, kadılık görevleri ve tımar sahibi olması hasebiyle hakkında bilgi veren kaynaklar onun bu yönlerine dikkat çekerler. Vücudî, ilmî kişiliği yanında iyi bir şair ve iyi bir tarihçidir. Şâhid-i Ma’nâ’sı benzersizdir. Didaktik bir eserdir. Hayâl u Yâr mesnevisi devrinde rağbet gören bir kitaptır. Hikâyede lirizm ile didaktizm ve tasavvuf iç içe geçmiştir. Eserin Tasavvufî tarafı ağır basar. Her iki eserinde de bütün mesnevilerde olduğu gibi tasvirler ağırlıktadır. Aruzu başarıyla kullanmıştır. Hayâl u Yâr’da hikâyenin anlatımı klasik mesnevi kompozisyonuna uymakla birlikte, diğer mesnevilerde karşılaşmadığımız, hikâye dışında bir bölüm yer alır. Şair burada daha çok kendi hayatı ve şiir anlayışına dair bilgiler verir. Hikâyeden büsbütün ayrı bir bölüm de değildir. Hayâl u Yâr, Yaşar Aydemir tarafından yayınlanmıştır. Tamamı 3482 beyittir. Şâhid-i Ma’nâ üzerine Asuman Bakışkan’ın Yüksek Lisans çalışması mevcuttur. Mesnevi, mevcut çalışmada 2516 beyit tutarındadır. Vücudî bu eserlerinde atasözleri ve deyimlerden önemli ölçüde istifade etmiştir. Devri mesnevilerine göre sade bir dil kullanmıştır. Özellikle mesnevilerin başlıklarında Türkçe kelime ve fiiller kullanmaya özen göstermiştir. Mesnevilerindeki tasvirleri akıcıdır. Hayâl u Yâr mesnevisindeki Halep, Şam, Mısır, Bursa, Edirne ve İstanbul ile Şâhid-i Ma’nâ mesnevisindeki Budin şehrinin tasviri şehir tarihleri açısından da önem arz edecek niteliktedir.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Aydemir, Yaşar (2007). “Lârendeli Vücudî ve Gazelleri”. Prof Dr. Abdulkerim Abdulkadiroğluna Armağan, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Özel sayı: 52-72.
Aydemir, Yaşar (2007). “Şiir Aynasında Halep”. EKEV Akademi Dergisi 31: 179-190.
Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi.
Aydemir, Yaşar (2008). “Vücudî’nin İstanbul İzlenimleri”. I. Uluslararası Türk Edebiyatında İstanbul Sempozyumu (3-5 Nisan 2008) Bildirileri. İstanbul: Beşir Kitabevi. 151-162.
Bakışkan, Asuman (ty.). Vücudî Şâhid-i Ma’nâ. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Baysun, M. Cavit (TY). “Ebussuud”. İslam Ansiklopedisi. C.4. İstanbul: MEB Yay.
Kayabaşı, Bekir (1997). Kafzâde Fâizî'nin Zübdetü'l-Eş'ârı. Doktora Tezi. Malatya: İnönü Üniversitesi.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman,
Tuhfe-i Nâilî- Dîvân
Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Levent, Agah Sırrı (1984). Türk Edebiyatı Tarihi. C.I. Ankara: TTK Yay.
Müstakim-zâde Süleyman Sadeddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb Fi’n-Niseb Ve’l-Künâ ve’l-Elkâb, 434a, Tıpkı Basım. Ankara: KB Yay.
Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Mecdî Mehmed Efendi Hadâiku’ş-şakâik Şakâik-ı Nu’mâniyye ve Zeyilleri. İstanbul: Çağrı Yay.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Şemseddîn Sâmî (1314). Kâmûsu’l-A’lâm. İstanbul: Mihrân Matbaası.
Tatçı, Mustafa (hzl.) (2003). Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri I-II-III. Ankara: Bizim Büro Yay.
Temizsoy, İlhan ve Vehbi Uysal (1987). Karaman. Konya: Kuzucular Ofset.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1988). Osmanlı Tarihi. C. II-III. Ankara: TTK Yay.
Vücudî. Hayâl u Yâr. Makedonya Milli Ktp. MST II. 107.
Vücudî. Hayâl u Yâr. Süleymaniye Kütüphanesi Lala İsmail. No: 416.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. YAŞAR AYDEMİRYayın Tarihi: 10.11.2013Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
Kapar görse hayâlüñ kebkini şehbâzdur çeşmüm
Bugün ankâ alur bâz-ı hümâ-pervâzdur çeşmüm
Görüp ben mübtelânuñ hâlini derd ile kan ağlar
Aceb yâr-ı muvâfıkdur aceb demsâzdur çeşmüm
Melek-sîmâlar içre ol cevânı ihtiyâr itdi
Güzeller bulmada şâhum katı mümtâzdur çeşmüm
Gam-ı aşk-ı nihânı ağlamakla eyledi efşân
Beni göz göre rüsvâ eyledi gammâzdur çeşmüm
Vücûdî sîneye çeksem hayâlüñ dîde-bânumdur
Mahabbet âleminde kalb ile hem-râzdur çeşmüm
(Aydemir, Yaşar (2007). “Lârendeli Vücudî ve Gazelleri”. Prof Dr. Abdulkerim Abdulkadiroğluna Armağan, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Özel sayı: 52-72.)
Hayâl u Yâr Mesnevisinden
Yâr-ı Tâc-dâr Dil-rübâlarla Vâdî’-i Mahabbete Şikâra Geldügidür
Sıfât-ı Rûz
Fe’ilâtün me’ilâtün fe’ilün
Yine ol tâc-dâr u şîr-süvâr
Sayd-gâh-ı sipihre kıldı güzâr
Çekdi tûg u nakâresin felege
Velvele koydı zümre-i melege
Deşt-i gerdûna dikdi bir sancak
Al pervâzıdur ufukda şafak
Gördi tîgi yüzinde heybet-i tâm
Kınına koydı hançerin Behrâm
Atdı kavs-ı kûzahla her yaña tîr
İtdi çarhuñ çerendesin nahcîr
Ya’ni kim âftâb-ı ‘âlem-tâb
Asdı kasr-ı sipihre zerrîn-bâb
Ya katı tîre idi dâr-ı cihân
Bâmdan revzen açdı aña hemân
Subh olup rûşen oldı rûy-ı zemîn
Bakdı etrâf-ı vâdîye o hazîn
Gördi olmış çerende kân-ı vuhûş
Iztırâb ile vâlih ü medhûş
Saklanur kimi bîşe vü bâga
Sıgınur kimi kulle-i taga
Bu ne hâlet durur diyüp der-hâl
Çıkdı bir mürtefi’ mekâna Hayâl
Deşt-i vâdîye eyledi çü nazar
Gördi çıkmış şikâra bir ‘asker
Niçe ‘asker ki yek-dil ü yek-rây
Gamze-i yâr gibi kızıl alay
Mevc-i deryâ gibi saf-ender-saf
Semege sıkletinden irmiş tef
Şöyle tolmış ki gerd ile gerdûn
Görinür nüh-felek gubâr ile un
Atılup âsmâna na’l-i semend
Görinür halka mâh-ı nev mânend
Tutdı atlar sadâsı dünyâyı
Na’re yir yir kopardı gavgâyı
Bir alay bî-emân u âfet-i cân
Bir alay cân-sitân-ı tâze cevân
Sayd esbâbın eyleyüp tezyîn
Her biri rahş-ı nâza salmış zîn
Kodıgın yolda kor kaçana yiter
Biri cân almaga cihâna yiter
Atları na’li ile taş toprak
Oda yakmaga dehri kav çakmak
Dil şikâr eylemekde mâhirler
Âşık avlatmaga mübâşirler
Her birinüñ elinde bir tâzî
Çakır elli güzîde şeh-bâzı
Gözi âhû gazâl-ı vahşîler
Seg rakîb anlara bakar siñiler
Geldiler bir güzel çerâgâhâ
Kurdılar bir bülend otak şâha
Bir serâ-perde-i şehen-şâhı
Ki felekler hıyâm-ı kûtâhı
Göñlegi âftâb-ı ‘âlem-tâb
Sanki zerrîn tınâb idi şihâb
İtdi tîr-i sütûnı mâhı hedef
Tutdı gerdûn bir âsmânî tef
Konup etrâf-ı tâc-dâra çerî
Bagladılar sibâ’a reh-güzeri
Şâh girdi otagına yatdı
Geldi ahşâm irişdi gün batdı
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 75-77.)
Ahûnuñ Hayâl’e Sıgındugın Görüp Yâr’üñ Kendü Nefsine Güft u Gûsıdur
Yâr derd-i gazâla bakdı biraz
Vecd ü hâl-i Hayâl’e bakdı biraz
Didi yâ Râb nedür bu dîvâne
Oturur bîşe içre şîrâne
Şöyle hâlî degül durur bu kişi
Görmek olmaz hakîr dervîşi
Hâlî bakma derûn-ı dervîşe
Şîrden ola mı tehî bîşe
Olmayan kûh-ı gamda şîr-i dilîr
İdemez bîşezâr-ı vahşeti yir
Bulmasa üns-i Hakk’ı sînede cân
Ülfet itmez vuhûş ile insân
Hâsılı bir güzel gedâ ancak
Ne gedâ hırmen-i du’â ancak
Nüh felekden geçer hadeng-i du’â
Ol husûsâ du’â-i ‘âşık ola
Böyle diyüp o dil-ber-i hûş-rây
Geldi nezd-i Hayâl’i eyledi cây
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 91-92.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 10.11.2013Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
Kapar görse hayâlüñ kebkini şehbâzdur çeşmüm
Bugün ankâ alur bâz-ı hümâ-pervâzdur çeşmüm
Görüp ben mübtelânuñ hâlini derd ile kan ağlar
Aceb yâr-ı muvâfıkdur aceb demsâzdur çeşmüm
Melek-sîmâlar içre ol cevânı ihtiyâr itdi
Güzeller bulmada şâhum katı mümtâzdur çeşmüm
Gam-ı aşk-ı nihânı ağlamakla eyledi efşân
Beni göz göre rüsvâ eyledi gammâzdur çeşmüm
Vücûdî sîneye çeksem hayâlüñ dîde-bânumdur
Mahabbet âleminde kalb ile hem-râzdur çeşmüm
(Aydemir, Yaşar (2007). “Lârendeli Vücudî ve Gazelleri”. Prof Dr. Abdulkerim Abdulkadiroğluna Armağan, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Özel sayı: 52-72.)
Hayâl u Yâr Mesnevisinden
Yâr-ı Tâc-dâr Dil-rübâlarla Vâdî’-i Mahabbete Şikâra Geldügidür
Sıfât-ı Rûz
Fe’ilâtün me’ilâtün fe’ilün
Yine ol tâc-dâr u şîr-süvâr
Sayd-gâh-ı sipihre kıldı güzâr
Çekdi tûg u nakâresin felege
Velvele koydı zümre-i melege
Deşt-i gerdûna dikdi bir sancak
Al pervâzıdur ufukda şafak
Gördi tîgi yüzinde heybet-i tâm
Kınına koydı hançerin Behrâm
Atdı kavs-ı kûzahla her yaña tîr
İtdi çarhuñ çerendesin nahcîr
Ya’ni kim âftâb-ı ‘âlem-tâb
Asdı kasr-ı sipihre zerrîn-bâb
Ya katı tîre idi dâr-ı cihân
Bâmdan revzen açdı aña hemân
Subh olup rûşen oldı rûy-ı zemîn
Bakdı etrâf-ı vâdîye o hazîn
Gördi olmış çerende kân-ı vuhûş
Iztırâb ile vâlih ü medhûş
Saklanur kimi bîşe vü bâga
Sıgınur kimi kulle-i taga
Bu ne hâlet durur diyüp der-hâl
Çıkdı bir mürtefi’ mekâna Hayâl
Deşt-i vâdîye eyledi çü nazar
Gördi çıkmış şikâra bir ‘asker
Niçe ‘asker ki yek-dil ü yek-rây
Gamze-i yâr gibi kızıl alay
Mevc-i deryâ gibi saf-ender-saf
Semege sıkletinden irmiş tef
Şöyle tolmış ki gerd ile gerdûn
Görinür nüh-felek gubâr ile un
Atılup âsmâna na’l-i semend
Görinür halka mâh-ı nev mânend
Tutdı atlar sadâsı dünyâyı
Na’re yir yir kopardı gavgâyı
Bir alay bî-emân u âfet-i cân
Bir alay cân-sitân-ı tâze cevân
Sayd esbâbın eyleyüp tezyîn
Her biri rahş-ı nâza salmış zîn
Kodıgın yolda kor kaçana yiter
Biri cân almaga cihâna yiter
Atları na’li ile taş toprak
Oda yakmaga dehri kav çakmak
Dil şikâr eylemekde mâhirler
Âşık avlatmaga mübâşirler
Her birinüñ elinde bir tâzî
Çakır elli güzîde şeh-bâzı
Gözi âhû gazâl-ı vahşîler
Seg rakîb anlara bakar siñiler
Geldiler bir güzel çerâgâhâ
Kurdılar bir bülend otak şâha
Bir serâ-perde-i şehen-şâhı
Ki felekler hıyâm-ı kûtâhı
Göñlegi âftâb-ı ‘âlem-tâb
Sanki zerrîn tınâb idi şihâb
İtdi tîr-i sütûnı mâhı hedef
Tutdı gerdûn bir âsmânî tef
Konup etrâf-ı tâc-dâra çerî
Bagladılar sibâ’a reh-güzeri
Şâh girdi otagına yatdı
Geldi ahşâm irişdi gün batdı
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 75-77.)
Ahûnuñ Hayâl’e Sıgındugın Görüp Yâr’üñ Kendü Nefsine Güft u Gûsıdur
Yâr derd-i gazâla bakdı biraz
Vecd ü hâl-i Hayâl’e bakdı biraz
Didi yâ Râb nedür bu dîvâne
Oturur bîşe içre şîrâne
Şöyle hâlî degül durur bu kişi
Görmek olmaz hakîr dervîşi
Hâlî bakma derûn-ı dervîşe
Şîrden ola mı tehî bîşe
Olmayan kûh-ı gamda şîr-i dilîr
İdemez bîşezâr-ı vahşeti yir
Bulmasa üns-i Hakk’ı sînede cân
Ülfet itmez vuhûş ile insân
Hâsılı bir güzel gedâ ancak
Ne gedâ hırmen-i du’â ancak
Nüh felekden geçer hadeng-i du’â
Ol husûsâ du’â-i ‘âşık ola
Böyle diyüp o dil-ber-i hûş-rây
Geldi nezd-i Hayâl’i eyledi cây
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 91-92.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
Kapar görse hayâlüñ kebkini şehbâzdur çeşmüm
Bugün ankâ alur bâz-ı hümâ-pervâzdur çeşmüm
Görüp ben mübtelânuñ hâlini derd ile kan ağlar
Aceb yâr-ı muvâfıkdur aceb demsâzdur çeşmüm
Melek-sîmâlar içre ol cevânı ihtiyâr itdi
Güzeller bulmada şâhum katı mümtâzdur çeşmüm
Gam-ı aşk-ı nihânı ağlamakla eyledi efşân
Beni göz göre rüsvâ eyledi gammâzdur çeşmüm
Vücûdî sîneye çeksem hayâlüñ dîde-bânumdur
Mahabbet âleminde kalb ile hem-râzdur çeşmüm
(Aydemir, Yaşar (2007). “Lârendeli Vücudî ve Gazelleri”. Prof Dr. Abdulkerim Abdulkadiroğluna Armağan, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Özel sayı: 52-72.)
Hayâl u Yâr Mesnevisinden
Yâr-ı Tâc-dâr Dil-rübâlarla Vâdî’-i Mahabbete Şikâra Geldügidür
Sıfât-ı Rûz
Fe’ilâtün me’ilâtün fe’ilün
Yine ol tâc-dâr u şîr-süvâr
Sayd-gâh-ı sipihre kıldı güzâr
Çekdi tûg u nakâresin felege
Velvele koydı zümre-i melege
Deşt-i gerdûna dikdi bir sancak
Al pervâzıdur ufukda şafak
Gördi tîgi yüzinde heybet-i tâm
Kınına koydı hançerin Behrâm
Atdı kavs-ı kûzahla her yaña tîr
İtdi çarhuñ çerendesin nahcîr
Ya’ni kim âftâb-ı ‘âlem-tâb
Asdı kasr-ı sipihre zerrîn-bâb
Ya katı tîre idi dâr-ı cihân
Bâmdan revzen açdı aña hemân
Subh olup rûşen oldı rûy-ı zemîn
Bakdı etrâf-ı vâdîye o hazîn
Gördi olmış çerende kân-ı vuhûş
Iztırâb ile vâlih ü medhûş
Saklanur kimi bîşe vü bâga
Sıgınur kimi kulle-i taga
Bu ne hâlet durur diyüp der-hâl
Çıkdı bir mürtefi’ mekâna Hayâl
Deşt-i vâdîye eyledi çü nazar
Gördi çıkmış şikâra bir ‘asker
Niçe ‘asker ki yek-dil ü yek-rây
Gamze-i yâr gibi kızıl alay
Mevc-i deryâ gibi saf-ender-saf
Semege sıkletinden irmiş tef
Şöyle tolmış ki gerd ile gerdûn
Görinür nüh-felek gubâr ile un
Atılup âsmâna na’l-i semend
Görinür halka mâh-ı nev mânend
Tutdı atlar sadâsı dünyâyı
Na’re yir yir kopardı gavgâyı
Bir alay bî-emân u âfet-i cân
Bir alay cân-sitân-ı tâze cevân
Sayd esbâbın eyleyüp tezyîn
Her biri rahş-ı nâza salmış zîn
Kodıgın yolda kor kaçana yiter
Biri cân almaga cihâna yiter
Atları na’li ile taş toprak
Oda yakmaga dehri kav çakmak
Dil şikâr eylemekde mâhirler
Âşık avlatmaga mübâşirler
Her birinüñ elinde bir tâzî
Çakır elli güzîde şeh-bâzı
Gözi âhû gazâl-ı vahşîler
Seg rakîb anlara bakar siñiler
Geldiler bir güzel çerâgâhâ
Kurdılar bir bülend otak şâha
Bir serâ-perde-i şehen-şâhı
Ki felekler hıyâm-ı kûtâhı
Göñlegi âftâb-ı ‘âlem-tâb
Sanki zerrîn tınâb idi şihâb
İtdi tîr-i sütûnı mâhı hedef
Tutdı gerdûn bir âsmânî tef
Konup etrâf-ı tâc-dâra çerî
Bagladılar sibâ’a reh-güzeri
Şâh girdi otagına yatdı
Geldi ahşâm irişdi gün batdı
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 75-77.)
Ahûnuñ Hayâl’e Sıgındugın Görüp Yâr’üñ Kendü Nefsine Güft u Gûsıdur
Yâr derd-i gazâla bakdı biraz
Vecd ü hâl-i Hayâl’e bakdı biraz
Didi yâ Râb nedür bu dîvâne
Oturur bîşe içre şîrâne
Şöyle hâlî degül durur bu kişi
Görmek olmaz hakîr dervîşi
Hâlî bakma derûn-ı dervîşe
Şîrden ola mı tehî bîşe
Olmayan kûh-ı gamda şîr-i dilîr
İdemez bîşezâr-ı vahşeti yir
Bulmasa üns-i Hakk’ı sînede cân
Ülfet itmez vuhûş ile insân
Hâsılı bir güzel gedâ ancak
Ne gedâ hırmen-i du’â ancak
Nüh felekden geçer hadeng-i du’â
Ol husûsâ du’â-i ‘âşık ola
Böyle diyüp o dil-ber-i hûş-rây
Geldi nezd-i Hayâl’i eyledi cây
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 91-92.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün mefâ’îlün
Kapar görse hayâlüñ kebkini şehbâzdur çeşmüm
Bugün ankâ alur bâz-ı hümâ-pervâzdur çeşmüm
Görüp ben mübtelânuñ hâlini derd ile kan ağlar
Aceb yâr-ı muvâfıkdur aceb demsâzdur çeşmüm
Melek-sîmâlar içre ol cevânı ihtiyâr itdi
Güzeller bulmada şâhum katı mümtâzdur çeşmüm
Gam-ı aşk-ı nihânı ağlamakla eyledi efşân
Beni göz göre rüsvâ eyledi gammâzdur çeşmüm
Vücûdî sîneye çeksem hayâlüñ dîde-bânumdur
Mahabbet âleminde kalb ile hem-râzdur çeşmüm
(Aydemir, Yaşar (2007). “Lârendeli Vücudî ve Gazelleri”. Prof Dr. Abdulkerim Abdulkadiroğluna Armağan, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Özel sayı: 52-72.)
Hayâl u Yâr Mesnevisinden
Yâr-ı Tâc-dâr Dil-rübâlarla Vâdî’-i Mahabbete Şikâra Geldügidür
Sıfât-ı Rûz
Fe’ilâtün me’ilâtün fe’ilün
Yine ol tâc-dâr u şîr-süvâr
Sayd-gâh-ı sipihre kıldı güzâr
Çekdi tûg u nakâresin felege
Velvele koydı zümre-i melege
Deşt-i gerdûna dikdi bir sancak
Al pervâzıdur ufukda şafak
Gördi tîgi yüzinde heybet-i tâm
Kınına koydı hançerin Behrâm
Atdı kavs-ı kûzahla her yaña tîr
İtdi çarhuñ çerendesin nahcîr
Ya’ni kim âftâb-ı ‘âlem-tâb
Asdı kasr-ı sipihre zerrîn-bâb
Ya katı tîre idi dâr-ı cihân
Bâmdan revzen açdı aña hemân
Subh olup rûşen oldı rûy-ı zemîn
Bakdı etrâf-ı vâdîye o hazîn
Gördi olmış çerende kân-ı vuhûş
Iztırâb ile vâlih ü medhûş
Saklanur kimi bîşe vü bâga
Sıgınur kimi kulle-i taga
Bu ne hâlet durur diyüp der-hâl
Çıkdı bir mürtefi’ mekâna Hayâl
Deşt-i vâdîye eyledi çü nazar
Gördi çıkmış şikâra bir ‘asker
Niçe ‘asker ki yek-dil ü yek-rây
Gamze-i yâr gibi kızıl alay
Mevc-i deryâ gibi saf-ender-saf
Semege sıkletinden irmiş tef
Şöyle tolmış ki gerd ile gerdûn
Görinür nüh-felek gubâr ile un
Atılup âsmâna na’l-i semend
Görinür halka mâh-ı nev mânend
Tutdı atlar sadâsı dünyâyı
Na’re yir yir kopardı gavgâyı
Bir alay bî-emân u âfet-i cân
Bir alay cân-sitân-ı tâze cevân
Sayd esbâbın eyleyüp tezyîn
Her biri rahş-ı nâza salmış zîn
Kodıgın yolda kor kaçana yiter
Biri cân almaga cihâna yiter
Atları na’li ile taş toprak
Oda yakmaga dehri kav çakmak
Dil şikâr eylemekde mâhirler
Âşık avlatmaga mübâşirler
Her birinüñ elinde bir tâzî
Çakır elli güzîde şeh-bâzı
Gözi âhû gazâl-ı vahşîler
Seg rakîb anlara bakar siñiler
Geldiler bir güzel çerâgâhâ
Kurdılar bir bülend otak şâha
Bir serâ-perde-i şehen-şâhı
Ki felekler hıyâm-ı kûtâhı
Göñlegi âftâb-ı ‘âlem-tâb
Sanki zerrîn tınâb idi şihâb
İtdi tîr-i sütûnı mâhı hedef
Tutdı gerdûn bir âsmânî tef
Konup etrâf-ı tâc-dâra çerî
Bagladılar sibâ’a reh-güzeri
Şâh girdi otagına yatdı
Geldi ahşâm irişdi gün batdı
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 75-77.)
Ahûnuñ Hayâl’e Sıgındugın Görüp Yâr’üñ Kendü Nefsine Güft u Gûsıdur
Yâr derd-i gazâla bakdı biraz
Vecd ü hâl-i Hayâl’e bakdı biraz
Didi yâ Râb nedür bu dîvâne
Oturur bîşe içre şîrâne
Şöyle hâlî degül durur bu kişi
Görmek olmaz hakîr dervîşi
Hâlî bakma derûn-ı dervîşe
Şîrden ola mı tehî bîşe
Olmayan kûh-ı gamda şîr-i dilîr
İdemez bîşezâr-ı vahşeti yir
Bulmasa üns-i Hakk’ı sînede cân
Ülfet itmez vuhûş ile insân
Hâsılı bir güzel gedâ ancak
Ne gedâ hırmen-i du’â ancak
Nüh felekden geçer hadeng-i du’â
Ol husûsâ du’â-i ‘âşık ola
Böyle diyüp o dil-ber-i hûş-rây
Geldi nezd-i Hayâl’i eyledi cây
(Aydemir, Yaşar (2007). Vücudî Hayâl u Yâr. Ankara: Birleşikkitabevi. 91-92.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | VELED, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | d. 25 Nisan 1226 - ö. 11 Kasım 1312 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | CÜNÛNÎ AHMED DEDE, Larendeli | d. 1543? - ö. 1620 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | VELED, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | d. 25 Nisan 1226 - ö. 11 Kasım 1312 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | CÜNÛNÎ AHMED DEDE, Larendeli | d. 1543? - ö. 1620 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | VELED, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | d. 25 Nisan 1226 - ö. 11 Kasım 1312 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | CÜNÛNÎ AHMED DEDE, Larendeli | d. 1543? - ö. 1620 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | VELED, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | d. 25 Nisan 1226 - ö. 11 Kasım 1312 | Meslek | Görüntüle |
11 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Meslek | Görüntüle |
12 | CÜNÛNÎ AHMED DEDE, Larendeli | d. 1543? - ö. 1620 | Meslek | Görüntüle |
13 | VELED, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | d. 25 Nisan 1226 - ö. 11 Kasım 1312 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | CÜNÛNÎ AHMED DEDE, Larendeli | d. 1543? - ö. 1620 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | VELED, Sultân Veled, Bahâeddîn Muhammed Veled | d. 25 Nisan 1226 - ö. 11 Kasım 1312 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RIZÂ, Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmed | d. ? - ö. 1672 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | CÜNÛNÎ AHMED DEDE, Larendeli | d. 1543? - ö. 1620 | Madde Adı | Görüntüle |