GARİP YOLCU, Abdullah Yolcu

(d. 1951 / ö. -)
âşık, öğretmen
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Abdullah Yolcu, Sinop’un Durağan ilçesine bağlı Beybükü kökünde 1951 yılında dünyaya gelmiştir. Şiirlerinde Garip Yolcu mahlasını kullanır. Babasının adı Ahmet, annesinin adı Zübeyde’dir. Yörede anne tarafından sülalesi Çömezoğulları, baba tarafı ise Mahoklar olarak bilinir. 1964’te ilkokulu bitirdikten sonra 1965- 1966’da Kastamonu Göl İlköğretim Okulu’na girer. Çocukluğunda, okulda mandolin çalmayı öğrenir, nota bilgisini öğrenince kendi kendine bağlama çalmaya başlar. Altı yıllık öğrenimden sonra 1971’de Bingöl’e bağlı Solhan ilçesinin Dilektepe İlkokuluna öğretmen olarak atanır. Bir yıl öğretmenlikten sonra Sinop Durağan ilçesine bağlı bir ortaokula nakledilir. İki yıl da orada görev yaptıktan sonra, ilkokul öğretmenlerinin ortaokul öğretmeni olmalarını sağlayan kursa, İzmir Buca Eğitim Enstitüsüne katılarak Resim-İş öğretmeni olur. 1976’te Gümüşhane’nin Torul ilçesinde ortaokula atanır. 1981’de askerliğini Burdur’da yapan Garip Yolcu, aynı yıl Bingöl Kız Öğretmen Lisesi’nde sanat tarihi ve resim iş öğretmeni olarak atanır. Anadolu’nun birçok yerinde öğretmenlik yapar. İlk evliliğini 1972’de görücü usulüyle yapan âşık, ikinci evliliğini 1987’de Kevser Hanım ile yapar. Bu evliliğinden üç kız bir erkek evladı vardır. Eşi Kevser Hanım, kendisine her konuda destek olur. Garip Yolcu’nun ustası ve çırağı yoktur. Geçmiş dönemdeki ve çağdaşları olan âşıkların eserlerini, şiirlerini okuyarak beslenir. Bağlama çalabilen âşık badeli değildir. “Yar elinden dolu içtim” diye şiirinde belirtse de hakikatte dolu içmediğini ifade eder. Öğretmenlik yaparken âşıklık geleneğinden kopmaz, Murat Çobanoğlu’nun kahvehanesine gider, âşıklar bayramına katılır. Yolcu, gönlünü kaptırdığı bir kadın meslektaşından beklediği ilgiyi göremeyince şiirler yazmaya ve yüreğinin acısını kâğıtlara dökmeye başlar. Daha sonra saz çalmayı öğrenir ve âşıklığa başlar. 1973’te Türkiye Âşıklar Bayramı’na katılır. Cumhuriyet’in 50. Yılına dair düzenlenen bu yarışmada İsmail Cengiz ile birlikte ortak yazdıkları şiirleri mansiyon ödülü kazanır. 1973 yılından itibaren dört yıl üst üste ara vermeden Konya Âşıklar Bayramı’na katılır. Âşıklar Bayramı dışında Garip Yolcu, Millî Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği önemli gün ve kutlamalara katılır, bağlamasıyla şiirler söyler. Atatürk büstü yaptırdığı için takdirname alır. Bazı televizyonlarda programlara katılır. 2000 yılında emekli olan âşık, şu an Edirne’de ikâmet etmektedir (Halıcı 1992: 533-534; Çakır, 2021).

500 civarında şiiri bulunan Garip Yolcu’nun şiirleri bazı edebiyat dergilerinde ve internet ortamında yayımlanmıştır, fakat derli toplu kitap hâlinde basılmamıştır. Feyzi Halıcı, eserinde Yolcu’nun “Aşık Diyor ki”, “Ne Kötü Günlere Kaldık” adlı şiirlerine yer verir (Halıcı 1992: 534-35). Çalış Kardeş Kalkınalım ve Egemenlik Ulusundur adlı şiirleri ödül kazanır.

Garip Yolcu’nun tarafımıza yolladığı şiirlerden birkaçı ve teması şöyledir: “Azrail Gelince”, “Bizim Köy”, “Köyüm”, “Düşte Gör Sürçte Gör”, “Dağlar”, “Dayı”, “Öğretmenim”, “Gör Beni”, “Öyle”. Garip Âşık, Azrail Gelince şiirinde “Azrail gelince canın almaya/ Malın mülkün hiç de fayda etmiyor” diyerek dünyanın gelip geçiciliğinden, Bizim Köy şiirinde “Kimi gitmiş kimi kalmış/Şu bizim köye acep ne olmuş” köyünün ıssızlanmasını hüzünlü bir şekilde dile getirir. Köyüne duyduğu sevgiyi Köyüm adlı şiirinde “Doymam yazına  kışına/Kaşık sallarım aşına/ Kalsam da tek başına/Ben köyümden ayrılamam” diyerek belirtir. Düşte Gör Sürç de Gör şiirinde ise insanların vefasızlığından “Düşmeye olursun naçar/Eşin dostun senden kaçar” diyerek sitemde bulunur. Dağlar şiiri ise pastoral tarzdadır. Öğretmenim şiirinde “Yolcu tatlı söyler dilim/Yol gösterir verir ilim/Bilgiden de dokur kilim/Benim canım öğretmenim” diyerek öğretmenlerine ve öğretmenlik mesleğine duyduğu sevgiyi dile getirir. Öyle şiirinde ise “Gurbetten gurbete düştüm/Aşılmaz yolları aştım/Hasretinle yandım piştim/Gel boynumu bükme öyle” diyerek sevgisini lirik tarzda dile getirir. Ayrıca şiirlerinde çalışmanın öneminden ve kardeşçe geçinmeden söz eder: “Boşuna kavga etmeden/Çalış kardeş kalkınalım/Kardeş kardeşi kırmadan/Çalış kardeş kalkınalım/Kendimiz uçak yaparak/Uçup yurdu dolaşarak/İnsanca çok çalışarak/Çalış kardeş kalkınalım”.  Görüldüğü üzere şiirlerinde hemen hemen her konuyu ele alan Garip Yolcu özellikle köyüne duyduğu sevgiyi dile getirir. Yolcu ve Garip Yolcu mahlasını kullanan âşığın 8’li ve 11’li hece ölçüsüyle yazdığı bu şiirler, sade ve anlaşılırdır. Nasihatname/öğütleme türü dışında taşlama tarzında da şiirler yazan âşığın irticali başarılıdır.

Kaynakça

Çakır, Emine (2021). Abdullah Yolcu, 1951 tarihinde Sinop/Durağan/ Beybükü köyü, öğretmen [5 Şubat 2021 tarihinde Emine Çakır ile yapılan görüşme kaydından alınmıştır].

Halıcı, Feyzi (1992). Âşıklık Geleneği ve Günümüz Halk Şairleri. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. EMİNE ÇAKIR
Yayın Tarihi: 24.07.2019
Güncelleme Tarihi: 15.02.2021

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1TURÂBÎ, Emir Efendi-zâde, Derviş Ömerd. ? - ö. 1726Doğum YeriGörüntüle
2Sezgin Kaymazd. 25 Ocak 1962 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ÂRİFÎ, Mustafa Efendid. ? - ö. 1609Doğum YeriGörüntüle
4ÇOBAN/ÇOBAN HÜSEYİN, Hüseyin Çemrekd. 01.03.1951 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Öner Yağcıd. 01 Nisan 1951 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Çetin Boğad. 1951 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Talip Apaydınd. 1926 - ö. 27 Eylül 2014MeslekGörüntüle
8MUSTAFA ERAYd. 1922 - ö. 1959MeslekGörüntüle
9Necmettin Necip Esind. 1912 - ö. 12 Ağustos 1987MeslekGörüntüle
10EKREM/KABULÎ, Ekrem Ülgerd. 1956 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11RUHANİ, Mustafa Temeld. 1931 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12ZUHURÎ, Tevfik Bozkurtd. 12.04.1887 - ö. 21.02.1949Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13MEHMET/FAKİR MEHMET, Mehmet Çakmakd. 1921 - ö. 2001Madde AdıGörüntüle
14SÂLİK, Abdullâh Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15ARİFOĞLU, Fikret Akçelikd. 1960 - ö. ?Madde AdıGörüntüle