Ahmet Vefik Paşa

(d. 1818 / ö. 1 Nisan 1891)
Osmanlı devlet adamı, diplomat, yazar, çevirmen
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İstanbul’da doğdu (Alpaslan 2017, 55). Dedesi Yahya Naci Efendi (ö.1824), Divan-ı Hümayun’un ilk Müslüman tercümanı ve Mühendishane hocalarındandı. Fransızca bilen babası Rûhiddin Mehmet Efendi (ö.1847) ise Tersane ve Serasker kapısı tercümanlığında ve Tercüme Odası’nda çalıştı. Aydın ve bilgili bir aile çevresinde yetişen Ahmet Vefik Paşa, ilk bilgilerini ailesinden aldı. 1831-32 yıllarında, dedesi Yahya Naci Efendi’nin de bir dönem hocalık yaptığı ve seçkin aile çocuklarının alındığı Mühendishane-i Berri Hümayun’un ilk bölümünde öğrenim gördü. 1834’te babası Rûhiddin Mehmet Efendi’yle Paris’e gitti ve eğitimini Saint-Louis Lisesi'nde sürdürdü. Küçüklüğünden beri Fransızca bilen Ahmet Vefik Paşa, Alexandre Dumas Fils ile sınıf arkadaşlığı yaptığı rivayet edilen bu okuldaki dersleri takip etmekte hiç güçlük çekmedi. İtalyanca, Latince ve Grekçeyi okuyup anlayabilecek seviyeye geldi. Büyük Fransız klasikleri, özellikle de Molière’nin eserleriyle daha yakından tanışma imkânı buldu. 1837’de İstanbul’a döndü ve çalışma hayatına Tercüme Odası’nda hâcegânlık yaparak başladı. 1840’ta, İngilizceyi öğrenmesine vesile olan Londra elçiliğine atandı; 1842’de Sırbistan’da, İzmir’de, Eflâk ve Boğdan’da geçici ve özel görevler yaptı. 1845’te İstanbul’a döndüğünde, görevi yükseltilerek Tercüme Odası mümeyyizliğine getirildi. 1849’da Macaristan mültecileri olayını çözmek için görevlendirildi (Ay 1957: 26; Güray 1966: 9-11; Uraz 1944: 3; Akün 1989: 143-144). Aynı yıl Eflâk ve Boğdan Fevkalâde Komiserliği’ne atandı. 1850’de Bükreş’e hareket etti ve Rumeli’deki Türk topraklarına sığınmış Macar ve Leh sığınmacıların sorunlarını başarılı diplomatik görüşmeler neticesinde çözdü (Tansel 1964: 119; Matei 1972: 51-64; Korkmaz 1987: 84-88). 1851-1854 yılları arasında Tahran elçiliği yaptı. 1860’ta elçi olarak Paris’e gönderildi. Zekâsı, yüksek kültürü ve derin bilgisi sayesinde, elçiliğin salonları dönemin tanınmış fikir, sanat ve siyaset adamlarının sıklıkla bir araya geldiği bir mahfil halini aldı (Ay 1957: 27). Bir yıl sonra bu görevinden azledilerek Evkaf Nazırı oldu. 1862’de yeni kurulan Divan-ı Muhasebata başkan seçildi. Bir yandan da Darülfünun’da Hikmet-i Tarih okutmaya başladı. Bu sırada özel bir görevle Belgrad’a gönderildi. Dönüşte yine Meclis-i Vâlâ üyesi oldu. Aynı yıl, yurt içinde başlayan teftişlerde, Anadolu sağ kol müfettişliğine atandı; ancak bazı yolsuzlukları meydana çıkardığı için 1864’te Bursa halkının şikâyetleriyle bu görevden uzaklaştırıldı (Güray 1966: 12; Tansel 1964: 119-120). 2 Ekim 1864’te İstanbul’a geldi; Fuat ve Âli Paşaların sadrazamlıklarına denk gelen yedi yıllık süreçte hiçbir yere atanmadı. Mahmut Nedim Paşa sadrazam olunca, 1871’de Rüsûmat Eminliğine; 1872’de Sadâret Müsteşarlığına; aynı yıl Maarif Nazırlığına atandı. 5 Aralık 1872’de Mütercim Rüştü Paşa’nın sadaretinde Şûra-yı Devlet üyeliğine getirildi (Pakalın 1942: 65-70; Güray 1966: 13; Akün 1989: 146-147). 1876 Eylülünde toplanan Petersburg Orientalistler Kongresi’nde Türkiye’yi temsil etti. Ayrıca Türk-Tatar seksiyonunun başkanlığını yaptı (Toker 1998: 13). 5 Şubat 1877’de Meclis-i Meb’ûsan reisliği görevine getirildi. 19 Mart 1877’de meclisin açılışı ile kendisine paşa unvanını kazandıran vezirlik rütbesi verildi ve ikinci kez Maarif Nazırlığına getirildi. Birkaç ay sonra Edirne valisi, daha sonra da Âyân Meclisi üyesi oldu. 18 Nisan 1878’de bu görevlerden uzaklaştırılan Ahmet Vefik Paşa, 4 Şubat 1879’da Bursa valiliğine atandı (Güray, 1966, 13-14; Akün 1989: 147). Üç yıl sonra valilik görevinden uzaklaştırıldı ve İstanbul’a döndü. Hayatının dokuz sene dört ay süren bu son ve en uzun azil evresini Rumelihisarı’ndaki harap köşkünde, kitapları arasında geçirdi. Tutulduğu nefes darlığı sebebiyle 1 Nisan 1891’de vefat etti ve Rumelihisarı’ndaki Kayalar Mezarlığı’na defnedildi (Vural 2016: 16).

Türkçülük hareketinin önde gelen isimlerinden biri olan Ahmet Vefik Paşa, devlet hizmetleriyle dolu hayatına sanat, edebiyat ve tiyatro bakımından oldukça önemli eserler sığdırdı ve bu eserleriyle Tanzimat dönemi modernleşme hareketine büyük katkılar sundu. Millî kültüre ve halkın diline duyduğu büyük ilginin neticesi olarak, Türk atasözlerini topladığı Müntehabat-ı Durûb-ı Emsâl’i yayımladı. Ayrıca Türk dilinin sözlüğünü yapmaya asırlarca gerek görmemiş bir zihniyeti aşarak, Türk sözlükçülüğünde yeni bir çağ başlatan iki ciltlik Lehçe-i Osmânî’yi hazırladı (Akün 1989: 152). Vefik Paşa ilk kez bu eserinde Türkçenin tanımını yaptı ve Osmanlıcanın bir dil değil; Türkçenin lehçesi olduğunu savundu (Çeri 1998: 170).

Dil ve edebiyatın yanı sıra Türk tarihiyle ilgili de eserler verdi. Bu anlamda, Türklük düşüncesini yayma çabasının ürünü olan Şecere-i Türkî’yi (Akyüz 2000: 165), Darülfünun’da okuttuğu derslerin özeti niteliğindeki Hikmet-i Tarih’i (Güray 1966: 15-16) ve Osmanlının siyasî ve askerî tarihi hakkında bilgi veren Fezleke-i Târîh-i Osmânî’yi yayımladı (Vural 2016: 67).

Ahmet Vefik Paşa, Türk tiyatro edebiyatının şekillenmesinde de önemli rol oynadı. 4 Şubat 1879’da atandığı Bursa valiliği görevi sırasında, şehrin imarı ve tanzimi için gösterdiği çabanın bir benzerini Bursa tiyatrosunu kurmak için harcadı. Molière başta olmak üzere Schiller, Shakespeare ve Victor Hugo’dan çeviriler yaptı (Enginün 2007: 658-659). Bu tercümeler ve uyarlamalar, edebiyatın yenileşmesi, dilin sadeleşmesi ve millî dil bilincinin uyanmasında etkili oldu.

Roman ve hikâye gibi kurmaca türlerin düşünce hayatımıza yön vermedeki ve medeniyet alanındaki gelişmelere katkı sağlamadaki büyük rolünün farkında olan Vefik Paşa (Akün 1989: 153-154; Komisyon 1999: 769), Yusuf Kâmil Paşa’nın Fénelon’dan çevirdiği Telemak’ı, Tercüme-i Telemak adıyla daha sade bir dille Türkçeye aktardı (Okay 2005: 60). Ayrıca bilim kurgu edebiyatının ilk örneklerinden sayılabilecek Hikâye-i Hikemiyye-i Mikromega (Budak 2008: 498) ile Lesage’nin Histoire de Gil Blas de Santillane adlı romanından yaptığı çeviriyi Gil Blas Santillani’nin Sergüzeşti adıyla tercüme etti (Akün 1989: 155).

Ahmet Vefik Paşa, çok sayıda devlet hizmeti sebebiyle Osmanlı Devletinin pek çok yerini görme fırsatı bulmuş ve bu vesileyle imparatorluğun aslî unsurunun Türkler olduğunu anlamıştır (Alpaslan 2017: 146). Devletin ayakta kalabilmesi için Türk dilini, Türk tarihini ve Türk kültürünü güçlendirmek gerektiğine inanmış ve hayatının sonuna kadar bu yönde eserler vermiştir.

Kaynakça

Alpaslan, Oğuzhan (2017). İlklerin Paşası Ahmed Vefik Paşa. Ankara: İhtimal Dergisi Yay.

Akün, Ömer Faruk (1989). “Ahmed Vefik Paşa”. TDV İslâm Ansiklopedisi. C. II. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 143-157.

Akyüz, Kenan (2000). Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri (1860-1923). İstanbul: İnkılâp Kit.

Ay, Lûtfi (1957). “Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nun Açılışı Münasebetiyle”, Türk Dili, C. VII S. 73: 26-31.

Budak, Ali (2008). Batılılaşma ve Türk Edebiyatı. İstanbul: Bilge Kültür Sanat.

Çeri, Bahriye (1998). “XIX. Yüzyıldan Osmanlıca Bir Sözlük Lehçe-i Osmânî”. Kebikeç. S. 6: 169-174.

Enginün, İnci (2007). Yeni Türk Edebiyatı Tanzimat’tan Cumhuriyet’e (1839-1923). İstanbul: Dergâh Yay.

Güray, Sevim (1966). Ahmet Vefik Paşa. Ankara: Türk Dil Kurumu Yay.

Komisyon (1999). Tanzimat 2. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yay.

Korkmaz, Zeynep (1987). “Ahmet Vefik Paşa”. Türk Dili. C. LIII. S. 422: 77-98.

Matei, Ion (1972). “Ahmet Vefik Paşa’nın Rumenlerle Münasebeti”. çev. Zeynep Kerman. İstanbul Üniv.Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi. S. 20: 49-91.

Okay, Orhan (2005). Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı. İstanbul: Dergâh Yay.

Pakalın, Mehmet Zeki (1942). Son Sadrazamlar ve Başvekiller. İstanbul: Ahmet Şevki Matb.

Tansel, Fevziye Abdullah (1964). “Ahmed Vefik Paşa”. Belleten. C. XXVIII. S. 109: 117-139.

Toker, Yalçın (1998). Ahmet Vefik Paşa. İstanbul: Toker Yay.

Uraz, Murat (1944). Ahmet Vefik Paşa, Hayatı, Şahsiyeti ve Eserlerinden Seçme Parçalar. İstanbul: Tefeyyüz Kit.

Vural, Hanifi (2016). Ahmet Vefik Paşa, Hayatı-Şahsiyeti-Eserleri. İstanbul: Kesit Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ESRA SAZYEK
Yayın Tarihi: 15.11.2019
Güncelleme Tarihi: 26.10.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Salname-i Devlet-i OsmaniyyeTabhane-i Âmire / İstanbul1846-47 yılları için.Diğer
Müntehabat-ı Durûb-ı EmsâlMatbaa-i Âmire / İstanbul1852Derleme
Hikmet-i TarihTasvir-i Efkâr gazetesi. / İstanbul27 Şubat 1863, S. 70-83. (aynı yıl kitap olarak yayımlanmıştır)Diğer
Şecere-i TürkîTasvir-i Efkâr gazetesi / İstanbul28 Eylül 1863, S.131-172.Çeviri
Zor Nikâhı (Le Mariage forcé)Matbaa-i Âmire / İstanbul1869Çeviri
Hikâye-i Hikemiyye-i MikromegaBâb-ı Âlî Caddesi No: 57 / İstanbul1871Çeviri
Fezleke-i Târîh-i OsmânîMatbaa-i Osmaniye Darüttıbaat'ül Âmire / İstanbul1885Diğer
Lehçe-i OsmânîTab'hane-yi amire matbaası / İstanbul1876Diğer
Telemak'ın SergüzeştiCivelekyan Matbaası / İstanbul1885Çeviri
Gil Blas Santillaninin Sergüzeşti- / İstanbul-Çeviri
Hernani- / --Çeviri
Yorgaki Dandini (Georges Dandin)Cihan Kitaphanesi / İstanbul1927Çeviri
Zoraki Tabib (Le médecin malgré lui)Cihan Kitaphanesi / İstanbul1927Çeviri
Merâkî (Le Malade İmaginaire)Cihan Matbaası / İstanbul1928Çeviri
Adamcıl (Le misanthrope)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Azarya (L'Avare)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Dekbazlık (Les fourberies de Scapin)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Don Civanî (Don Juan)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Dudu Kuşları (Les précieuses ridicules)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
İnfial-i Aşk (Depit amoureux)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Kadınlar Mektebi (L'Écoles des femmes)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Kocalar Mektebi (L'École des maris)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Âlim Kadınlar (Les femmes savantes)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Savruk (L'Etourdi)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Tabîb-i Aşk (L'amour medecin)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri
Tartüf (Le tartuffe)Kanaat Kütüphanesi / İstanbul1933Çeviri

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Cüneyt Ayrald. 13 Şubat 1954 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Barlas Özarıkçad. 1948 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3MÂ’İL, Beyazî-zâde Seyyid Ahmed Mâ’il Efendid. ? - ö. Mart 1729Doğum YeriGörüntüle
4NEDÎM, Mahmûd Nedîm Paşad. 1818 - ö. 1883Doğum YılıGörüntüle
5HAYRÎ, Hayrullah Hayrî Efendid. 1818 - ö. 1866Doğum YılıGörüntüle
6SUBHÎ PAŞA, Trapoliçelid. 1818 - ö. 1886Doğum YılıGörüntüle
7HÂMÎ, Abdu’l-Gaffârd. ? - ö. 1891-1892Ölüm YılıGörüntüle
8EDHEM, Avanoslud. 1835 - ö. 1891Ölüm YılıGörüntüle
9Sadullah Paşad. 1838 - ö. 1891Ölüm YılıGörüntüle
10Anıl Meriçellid. 23 Haziran 1937 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Abdullah Akayd. 1930 - ö. ?MeslekGörüntüle
12M. Ayaz İshaki İdillid. 23 Şubat 1878 - ö. 22 Temmuz 1954MeslekGörüntüle
13Beşir Fuatd. 1852 - ö. 5 Şubat 1887Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Ahmet Cemild. 1880 - ö. 1920Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Ahmed Esad Sezai Sünbüllükd. 1874 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Ahmet Köksald. 1920 - ö. 24 Ocak 1997Madde AdıGörüntüle
17BAHRÎ, Mehmed Bahrî Paşad. ? - ö. 17 Ağustos 1700Madde AdıGörüntüle
18Ahmet Tezcand. 04 Ekim 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle