Madde Detay
NEDÎM, Mahmûd Nedîm Paşa
(d. 1233/1818 - ö. 1301/1883)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1233/1818 yılında İstanbul'da doğdu. Asıl adı Mahmûd Nedîm'dir. Şiirlerinde Nedîm mahlasını kullandı. Mısır kapı kethudalığında ayrıca Şam ve Bağdat valiliklerinde bulunmuş olan Gürcü Mehmed Necîb Paşa'nın küçük oğludur. Özel hocalardan ders de alarak eğitimini tamamladıktan sonra Mektûbî ve Âmedî kalemlerine girip Bursalı Damad Sa'îd Paşa'ya birinci seraskerliğinde divan kâtibi oldu. Sonra sadaret mektûbî muavinliği görevine atandı, kitabet ve inşadaki kuvveti sebebiyle Âmedî Odası'na memur olup 1847 yılında rütbe-i ûlâ tevcihiyle sadaret mektupçusu, 1849 yılında Dîvân-ı Hümâyûn âmedî vekili, aynı yıl âmedî, 1853 yılında beylikçi, 1854 yılında rütbe-i bâlâ ile sadaret müsteşarı ve birkaç ay sonra hariciye müsteşarı oldu, özel memuriyetle Varna'ya gönderildi. 1855 yılında vezirlikle Sayda, aynı yıl Şam, 1856 yılında İzmir valisi oldu. 1858 yılında Tanzimat Meclisi üyeliğine getirildi. Aynı yıl Dışişleri Nazır Vekili ve kısa bir süre sonra Ticaret Nazırı oldu. 1859'da azledildi. 1860 yılında Trablusgarb valisi, 1867 yılında Meclis-i Vâlâ azası, aynı yıl De'âvî Nazırı, 1868 yılında ikinci kere Sadaret Müsteşarı, bir hafta sonra Bahriye Nazırı olmuş ve dört yıla yakın kaldığı bu görevde tersaneyi mükemmel bir şekilde idare etmiş ve birçok ıslahat gerçekleştirmiştir. Ali Paşa'nın ölümünden sonra 8 Eylül 1871'de Sadrazam oldu, 11 ay kadar bu görevde kaldı. Bu görevi sırasında yönetimdeki zaafından, taraflı tutumundan, çok miktarda azl ve nasbından dolayı birçok insanın nefretini çekti. Nedimof sanıyla anılmaya başlandı. 31 Temmuz 1872 tarihinde görevden alındı. Bir ara Amasya'ya sürgüne gönderildi, 1873 yılında önce Kastamonu valiliğine atandı, sonra Trabzon'da ikamete memur edildi. Aynı yıl Adana valiliğine getirildi. 1875 Martında azledildi. 1875 Ağustosunda Şûrâ-yı Devlet reisi, dört gün sonra Hersek isyanı üzerine ikinci defa sadrazam oldu. Ancak Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan gibi yerlerdeki karışıklıkları önleyemedi. 1876 yılında Talebe-i Ulûm'un gösterilerinden sonra Mayıs 1876'da azledildi. Kendisine evvela Hicaz vilayeti valiliği ve ikinci olarak da bir müddet Avrupa'ya gitmesi teklif edildiyse de her ikisini de kabul etmedi ve kendi arzusuyla Çeşme'ye gönderildi. Oradan Sakız'a gitti. 1879 senesinin başında Musul valiliğine atandıysa da buraya da gitmedi, istifa ederek Midilli adasına gitdi ve orada bir müddet kaldıktan sonra İstanbul'a çağrıldı. II. Abdulhamîd devrinde affa uğradı. Dahiliye Nezareti'ne atandı. 1883 yılının başlarında hastalandı, hastalığının uzamasından dolayı görevinden alındı. Beş ay kadar sonra 1301/1883 yılında İstanbul'da vefat etti. Vasiyeti gereğince Cağaloğlu'nda Mahmudiye Caddesi'ndeki Kapalı Fırın civarında akrabaları tarafından satın alınan arsaya defnolundu ve daha sonra üzerine türbe yapıldı.
Murassa Osmânî ve Mecîdî nişanlarına sahip idi. Kızı, Vâmık Paşa-zâde Refîk Bey ile evlenmiştir.
Eserleri şunlardır:
1. Dîvân: Dîvân'da 11 kaside, 237 gazel, 21 nâkıs gazel, 8 tarih, biri manzum mektup şeklinde olan 4 mesnevi, bazıları şarkı hüviyeti taşıyan 30 murabba, 10 muhammes, 7 tahmis, 2 müseddes, 3 nazm, 13 kıt'a, 16 müfred ve matla, 44 mısra bulunmaktadır (Kürkçüoğlu 2004).
2. Reddiye: Üss-i İnkılâb ve onun zeyli olan Zübdetü'l-Hakâyık adlı kitaplarda bulunan kendi hakkındaki beyanat ve isnadata karşı yazdığı bir eserdir. Kendisini koruma ve savunma amacıyla yazıldığı için bazı bölümleri pek inandırıcı değildir. Basılmamıştır. İnal, bu eseri Mahmûd Nedîm Paşa'nın kız torununun damadı Maarif Nazırı Haşim Paşa'dan alıp istinsah eylediğini söyler (1988: 1182).
3. Hikâye-i Melik-i Muzaffer: Trablusgarb valiliğinde bulunduğu sırada devletin ıslahı için yazdığı bir eserdir. İnal, bu eserin basıldığını söylediği hâlde (1988: 1182) eserin basıldığı yer ve tarih tespit edilememiştir. Özege Kataloğu'nda da böyle bir kayıt yoktur.
4. Âyîne-i Devlet: Hükümet idaresine dair mensur bir eserdir. 1327 yılında 78 sayfa olarak Âyîne ve Hasb-i Hâl adıyla basılmıştır. Bu eserin başında Mahmûd Nedîm Paşa'nın hal tercümesi de bulunmaktadır. Eser 16 bend, beş bab, bir hatime ve bir kasideyi içermektedir. Kaside 68 beyitten oluşmaktadır, bu kasidede Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gâzî'den Sultan Abdülazîz'e kadar olan padişahlar sırasıyla anlatılmaktadır. Bu kaside bir nevi Fihrist-i Şâhân özelliği taşımaktadır.
5. Hasb-ı Hâl: Manzum bir eserdir. 196 beyitten oluşan bu manzume mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Hasb-i Hâl'in bir bölümünde kendi hayat hikâyesinden pasajlar da bulunmaktadır. Bu eser 1327 yılında basılan Âyîne-i Devlet adlı eserinin son kısmına 10 sayfa şeklinde eklenmiştir, 68-78. sayfalar arasındadır.
6. Ziyâ Paşa'nın Tercî-i Bendine Nazîre: Basılmamıştır.
Kaynaklar Mahmud Nedim Paşa'yı şair, katib, cömert, zeki ve anlayışlı, dirâyetkâr, dürüst, devlet işlerini çekip çevirmede mahir bir kişilik olarak tanıtırlar. Şiirlerinde Nedîm'den etkilendiği ve onun tarzında şarkılar yazdığı görülmektedir. Dîvân'ında hemen her nazım şeklinden şiirleri bulunmaktadır. Mensur eserleri ise daha çok devlet yönetimine ait tavsiye ve nasihatları içermektedir. İbnü'l-Emin'e göre nazmı nesrinden üstündür (İnal 1988: 1182).
Kaynakça
Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul.
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ'ilî Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kürkçüoğlu, Mehmet Akif (hzl.) (2004). Mahmud Nedim Paşa Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Sakarya Üniversitesi. Sakarya.
Mahmud Nedim Paşa (1327). Âyîne ve Hasb-i Hâl. İstanbul.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. IV. İstanbul.
Şemseddin Sâmî. Kâmûsü'l‑A‘lâm (1316). C. VI. İstanbul.
Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi (2006). "Nedim Paşa". C. VI. Ankara: AKM Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 13.06.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Hasb-i Hâl'den:
Bir ahşam düşündüm ne gelmiş başa
Dokunmuş mı âyâ başım bir taşa
O dem mâ-sebakdan zuhûr etdi bu
Kalemden de şimdi zuhûr etdi bu
Sabâvet zamânı edince güzâr
Çerâğ eylemiş bir kalemle peder
Nice dem kalemden ma'âş almayıp
Devâmımda aslâ geri kalmayıp
Kalem bâb-ı âlî deyip gitmişim
On altı yıl olmuş devâm etmişim
Alıp sıhr-ı sultân-ı cennet-mekân
Beni kâtib etmişdi vâfir zamân
Ona hizmet etdim iki üç sene
Kalem oldu cây-ı müfîzim yine
Seyâhat görüp on iki ay kadar
Peder ile Bağdâd'a kıldım sefer
(Mahmud Nedim Paşa (1327). Âyîne ve Hasb-i Hâl. İstanbul. 69.)
Gazel
Nâzı cânândan niyâzı mübtelâlardan sorun
Derdi gönlümden devâyı dil-rübâlardan sorun
Ben fedâ-yı aşk-ı cânânım bana olmaz su'âl
Gönlümün hâlin muhabbet-âşinâlardan sorun
Mübtelâ bismil-geh-i aşka nasıl kurbân gelir
Aşk râhında hemîşe cân-fedâlardan sorun
Var mıdır vuslat gibi âlemde hengâm-ı safâ
Âşinâ-yı ülfeti bezm-i safâlardan sorun
Derd-i cânândan halâsa çâre-cû olmam Nedîm
Kangı dermândan devâ-hâhım devâlardan sorun
Gazel
Gönlümün gönlünde bir râz-ı nihânım var benim
Nokta-i çeşmimde de ayn-ı ayânım var benim
Gerçi bu âlem bana bir cây-gâh-ı şevkdir
Lîk me'vâ-yı neşâtım bir cihânım var benim
Gezdirir dünyâ evinde kâlebim rûh-ı revân
Âdemiyyet cânıdır bir başka cânım var benim
Sanma bî-kes hânumân-ı bezm-i âlemde beni
Mâ-sivâdan başka âlî hânumânım var benim
Hîç zann etme beni bir şahsa muhtâcım Nedîm
Bâb-ı lutf-ı Haydarî'de âsitânım var benim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 1183, 1184.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 13.06.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Hasb-i Hâl'den:
Bir ahşam düşündüm ne gelmiş başa
Dokunmuş mı âyâ başım bir taşa
O dem mâ-sebakdan zuhûr etdi bu
Kalemden de şimdi zuhûr etdi bu
Sabâvet zamânı edince güzâr
Çerâğ eylemiş bir kalemle peder
Nice dem kalemden ma'âş almayıp
Devâmımda aslâ geri kalmayıp
Kalem bâb-ı âlî deyip gitmişim
On altı yıl olmuş devâm etmişim
Alıp sıhr-ı sultân-ı cennet-mekân
Beni kâtib etmişdi vâfir zamân
Ona hizmet etdim iki üç sene
Kalem oldu cây-ı müfîzim yine
Seyâhat görüp on iki ay kadar
Peder ile Bağdâd'a kıldım sefer
(Mahmud Nedim Paşa (1327). Âyîne ve Hasb-i Hâl. İstanbul. 69.)
Gazel
Nâzı cânândan niyâzı mübtelâlardan sorun
Derdi gönlümden devâyı dil-rübâlardan sorun
Ben fedâ-yı aşk-ı cânânım bana olmaz su'âl
Gönlümün hâlin muhabbet-âşinâlardan sorun
Mübtelâ bismil-geh-i aşka nasıl kurbân gelir
Aşk râhında hemîşe cân-fedâlardan sorun
Var mıdır vuslat gibi âlemde hengâm-ı safâ
Âşinâ-yı ülfeti bezm-i safâlardan sorun
Derd-i cânândan halâsa çâre-cû olmam Nedîm
Kangı dermândan devâ-hâhım devâlardan sorun
Gazel
Gönlümün gönlünde bir râz-ı nihânım var benim
Nokta-i çeşmimde de ayn-ı ayânım var benim
Gerçi bu âlem bana bir cây-gâh-ı şevkdir
Lîk me'vâ-yı neşâtım bir cihânım var benim
Gezdirir dünyâ evinde kâlebim rûh-ı revân
Âdemiyyet cânıdır bir başka cânım var benim
Sanma bî-kes hânumân-ı bezm-i âlemde beni
Mâ-sivâdan başka âlî hânumânım var benim
Hîç zann etme beni bir şahsa muhtâcım Nedîm
Bâb-ı lutf-ı Haydarî'de âsitânım var benim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 1183, 1184.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Hasb-i Hâl'den:
Bir ahşam düşündüm ne gelmiş başa
Dokunmuş mı âyâ başım bir taşa
O dem mâ-sebakdan zuhûr etdi bu
Kalemden de şimdi zuhûr etdi bu
Sabâvet zamânı edince güzâr
Çerâğ eylemiş bir kalemle peder
Nice dem kalemden ma'âş almayıp
Devâmımda aslâ geri kalmayıp
Kalem bâb-ı âlî deyip gitmişim
On altı yıl olmuş devâm etmişim
Alıp sıhr-ı sultân-ı cennet-mekân
Beni kâtib etmişdi vâfir zamân
Ona hizmet etdim iki üç sene
Kalem oldu cây-ı müfîzim yine
Seyâhat görüp on iki ay kadar
Peder ile Bağdâd'a kıldım sefer
(Mahmud Nedim Paşa (1327). Âyîne ve Hasb-i Hâl. İstanbul. 69.)
Gazel
Nâzı cânândan niyâzı mübtelâlardan sorun
Derdi gönlümden devâyı dil-rübâlardan sorun
Ben fedâ-yı aşk-ı cânânım bana olmaz su'âl
Gönlümün hâlin muhabbet-âşinâlardan sorun
Mübtelâ bismil-geh-i aşka nasıl kurbân gelir
Aşk râhında hemîşe cân-fedâlardan sorun
Var mıdır vuslat gibi âlemde hengâm-ı safâ
Âşinâ-yı ülfeti bezm-i safâlardan sorun
Derd-i cânândan halâsa çâre-cû olmam Nedîm
Kangı dermândan devâ-hâhım devâlardan sorun
Gazel
Gönlümün gönlünde bir râz-ı nihânım var benim
Nokta-i çeşmimde de ayn-ı ayânım var benim
Gerçi bu âlem bana bir cây-gâh-ı şevkdir
Lîk me'vâ-yı neşâtım bir cihânım var benim
Gezdirir dünyâ evinde kâlebim rûh-ı revân
Âdemiyyet cânıdır bir başka cânım var benim
Sanma bî-kes hânumân-ı bezm-i âlemde beni
Mâ-sivâdan başka âlî hânumânım var benim
Hîç zann etme beni bir şahsa muhtâcım Nedîm
Bâb-ı lutf-ı Haydarî'de âsitânım var benim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 1183, 1184.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Hasb-i Hâl'den:
Bir ahşam düşündüm ne gelmiş başa
Dokunmuş mı âyâ başım bir taşa
O dem mâ-sebakdan zuhûr etdi bu
Kalemden de şimdi zuhûr etdi bu
Sabâvet zamânı edince güzâr
Çerâğ eylemiş bir kalemle peder
Nice dem kalemden ma'âş almayıp
Devâmımda aslâ geri kalmayıp
Kalem bâb-ı âlî deyip gitmişim
On altı yıl olmuş devâm etmişim
Alıp sıhr-ı sultân-ı cennet-mekân
Beni kâtib etmişdi vâfir zamân
Ona hizmet etdim iki üç sene
Kalem oldu cây-ı müfîzim yine
Seyâhat görüp on iki ay kadar
Peder ile Bağdâd'a kıldım sefer
(Mahmud Nedim Paşa (1327). Âyîne ve Hasb-i Hâl. İstanbul. 69.)
Gazel
Nâzı cânândan niyâzı mübtelâlardan sorun
Derdi gönlümden devâyı dil-rübâlardan sorun
Ben fedâ-yı aşk-ı cânânım bana olmaz su'âl
Gönlümün hâlin muhabbet-âşinâlardan sorun
Mübtelâ bismil-geh-i aşka nasıl kurbân gelir
Aşk râhında hemîşe cân-fedâlardan sorun
Var mıdır vuslat gibi âlemde hengâm-ı safâ
Âşinâ-yı ülfeti bezm-i safâlardan sorun
Derd-i cânândan halâsa çâre-cû olmam Nedîm
Kangı dermândan devâ-hâhım devâlardan sorun
Gazel
Gönlümün gönlünde bir râz-ı nihânım var benim
Nokta-i çeşmimde de ayn-ı ayânım var benim
Gerçi bu âlem bana bir cây-gâh-ı şevkdir
Lîk me'vâ-yı neşâtım bir cihânım var benim
Gezdirir dünyâ evinde kâlebim rûh-ı revân
Âdemiyyet cânıdır bir başka cânım var benim
Sanma bî-kes hânumân-ı bezm-i âlemde beni
Mâ-sivâdan başka âlî hânumânım var benim
Hîç zann etme beni bir şahsa muhtâcım Nedîm
Bâb-ı lutf-ı Haydarî'de âsitânım var benim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. II. İstanbul: Dergah Yay. 1183, 1184.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | CÂVİD, İstanbullu | d. ? - ö. 1834 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | NEBÎL, Mehmed Nebîl Bey, Hâfız Mehmed Nebîl Bey, Nebîl Bey | d. 1842-43 - ö. 1890 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HAMÎDÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ABDULLAH RÂMİZ PAŞA, İstanbullu | d. 1818 - ö. 1878 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | RÂGIB, Gaffâr | d. 1818 - ö. 1891 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KÂTİB HANIM, Şerife Zibâ | d. 1818 - ö. 1902 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HÂLİS, Yûsuf Hâlis Efendi | d. 1805-06 - ö. 1883 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SAFVET, Mehmed Es‘ad Safvet Paşa | d. 1815 - ö. 1883 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | RÂKIM, Giritli-zâde Abdülazîz Râkım Bey | d. 1820 - ö. 1883 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ZARÎF MUSTAFA PAŞA, İstanbullu | d. 1816 - ö. 1861 | Meslek | Görüntüle |
11 | Abdurauf Abdurahim Fitret | d. 1886 - ö. 4 Ekim 1938 | Meslek | Görüntüle |
12 | EŞREF PAŞA, Bursalı | d. 1820 - ö. 1894 | Meslek | Görüntüle |
13 | LEBÎB, Vâsıf-zâde Abdullah Lebîb Efendi | d. ? - ö. 1837-38 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HAYÂLÎ, Sıbgatullâh, Molla Hamîd-zâde, Süleymâniyeli | d. 1819 - ö. 1873 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ABDÜSSELÂM EFENDİ, Seyyid Abdüsselâm Efendi | d. ? - ö. 1843 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | RIFKÎ | d. ? - ö. 1854-55 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HÂFIZ, HAYLÎ HÂFIZI | d. ? - ö. 1654-55 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | FEDÂYÎ, Abdurrahman Fedâyî Efendi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |