Madde Detay
Fatma Karabıyık Barbarosoğlu
Fatma Barbarosoğlu
(d. 01 Ağustos 1962 / ö. -)
Yazar, Hikâyeci, Sosyolog
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Bazı yazı ve eserlerinde 2002 yılına kadar kızlık soyadını da kullandı fakat daha sonra kızının isteği üzerine "Karabıyık" soyadını kullanmaktan vazgeçti. "Fatma Barbarosoğlu" imzasında karar kıldı. Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak Afyon'da doğdu. Üç yaşına geldiğinde ailesi Afyon’dan İstanbul'a taşındı. Şenlikköy İlkokulunda başlayan öğrencilik hayatı, Beşyol Baraka İlkokulunda devam etti, İsmail Hakkı Uludağ İlköğretim Okulundan mezun oldu (1973). Barbarosoğlu, eğitim ve öğretim hayatını lise son sınıfa kadar İstanbul’da sürdürdü, lise son sınıfı ise Afyon Lisesinde tamamladı (1980). İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünden mezun oldu (1984). Aynı bölümde “Türk-İslâm Felsefesinde Tasavvufî Eğitimin Değerlendirilmesi” başlıklı teziyle yüksek lisans eğitimini tamamladı (1987). İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Sosyal Yapı-Sosyal Değişme Anabilim Dalı’nda “Modernleşme Sürecinde Moda-Zihniyet İlişkisi” başlıklı teziyle sosyoloji doktoru oldu (1994). 1986-1987 yılında Özel Fazilet Kız Lisesinde öğretmen olarak görev yaptı. Daha sonra öğretmenlik görevinden ayrılarak edebiyat hayatına atıldı. Gün Akşamsızdır adlı hikâye kitabı ile 2000 Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Hikâyecisi Ödülü'nü kazandı. 1996'dan beri Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapan yazar, evli ve iki çocuk annesidir.
Edebiyata ilgisi ilkokul yıllarında başlayan Fatma Barbarosoğlu, ortaokulda öğrenci iken şiirler yazmaya başladı. Barbarosoğlu’nun "Taş Bina" adlı ilk hikâyesi, 1980 yılında Doğuş Edebiyat dergisinde yer aldı. Yazarın araştırma, deneme ve hikâyeleri daha sonra Dergâh, Türk Edebiyatı, İzlenim, Anlayış, Kırkayak, Kafdağı gibi dergilerde yayımlandı. Barbarosoğlu, yazarlığının ilk döneminde hikâyeci kimliği ile ön plana çıkar. Barbarosoğlu, öykü türünün sizdeki yazınsal karşılığı nedir sorusuna şöyle cevap verir: “Her yeni hikâye hayat ile bağınızı tazelemektir. Yazarken hayattan feragat ediyor gibi gözükmesine rağmen her yeni hikâye yeni bir bağlanma ihtiyacından doğar. Gördüğünüzü, anladığınızı üstelik başkalarından daha çok gördüğünüzü ve daha iyi anladığınızı ispat etmek üzere yazarsınız. Fakat her şeye rağmen hikâyecinin hayat ile bağı sağlam değildir. Hayat ile bağını yeterince taze tutamadığından belki önce kâğıdı, kalemi sonra okuyucunun idrak anını ve okuyucunun hafızasını yardıma çağırır” (Barbarosoğlu, 2000: 259).
Barbarosoğlu'nun ilk öykü kitabı Acı Deniz 1996'da yayımlandı. Yazar, on altı hikâye ve bu hikâyelerin başlarına yerleştirilen "ruzname" adlı bölümlerden oluşan Acı Deniz'de temelde modernleşme süreci neticesinde ortaya çıkan değerler çatışması temasına eğildi. Kendisi ile yapılan bir söyleşide kitabına Acı Deniz ismini veriş sebebini şu cümlelerle açıkladı: "Acı Deniz bir mazmun. Oluş hali devam ettikçe zenginleşecek bir mazmun. O halde niye böyle bir ismi tercih ettim. Okuyucuyla şuuraltına göndermede bulunabileceğim zengin bir yansıması olduğuna inanmamdan. İnsanlar deniz için 'ne içilir, ne geçilir' derler. Ve rüyalarda deniz hem hayat ile, hem sıkıntı ile hem ilim ile tabir edilir. Bu tabirlerin bir şekilde yazıyla buluştuğuna inanıyorum." (Bekiroğlu, 1996:54).Yazar, ikinci öykü kitabı Gün Akşamsızdır'ı 2000 yılında yayımladı. On bir hikâyeden oluşan bu kitaptaki bütün hikâyelerde kadın dünyasına eğildi ve kadınların dünyasından olayları, durumları yorumladı.Yazar, bu eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2000 yılında yılın hikâyecisi seçildi. Barbarosoğlu, 2001'de yayımlanan üçüncü öykü kitabı Senin Hikâyen'de daha çok medyanın bir oyuna, bir yalana dönüştürdüğü hayatımızı ele alan öykülerini bir araya getirdi. 2002'de yayımlanan Ahir Zaman Gülüşleri adlı dördüncü öykü kitabında, kadın ortak teması etrafında şekillenen öykülerini bir araya getirdi. 2003 yılında Bahçeler, Sokaklar adıyla hikâyelerinden yaptığı bir seçkiyi neşretti. Yazar, beşinci öykü kitabı İki Kişilik Rüyalar'da (2005) üç bölümden oluşan ve her bir bölüme ad olan "ev", "bahçe" ve "kapı" metaforlarından hareketle aile içi ilişkileri, arkadaşlık ve dostluk temalarını işledi. Yazar, altıncı öykü kitabı Rüzgâr Avı'nı 2013'te neşretti. Diğer öykü kitaplarından farklı olarak son kitabında iktidar, Kürt sorunu, başörtüsü, zenginlik, ticaret, moda gibi aktüel meselelere eğilen hikâyelerini bir araya getirdi. Barbarosoğlu son öykü kitabı Mutluluk Onay Belgesi'ni 2017'de yayımladı.
Necip Tosun, Günümüz Öyküsü adlı kitabında Fatma Barbarosoğlu'nun öykü dünyasını şu cümlelerle değerlendirmiştir: "Değişim ve değişime ayak uyduramayan insanların çarpılmışlığı, dindar kadının çağdaş yaşamda karşılaştığı sorunlar, modernizmin bozduğu güzellikler, geçmişe özlem, insan ruhunu yok sayan modern hurafeler ve medya çağının ikiyüzlülükleri, Fatma Barbarosoğlu'nun öyküsünün ana temalarıdır. Öykülerinde memleket insanlarının 'hayat hikâyeleri'ne eğilen Barbarosoğlu, okurun karşısına sayısız karakterle çıkar. Ama öykülerin merkezinde ağırlıklı olarak kadınlar ve onların sorunları yer alır. Öykülerde kadın-erkek iletişimsizliği odak alınırken, hem kendileri olamayan kadınlara hem de onları çarpık yorumlayan erkeksi dünyalara eleştiriler getirilir. Onun öykülerinde ev içlerindeki kadınlık durumları irdelenirken, ister muhafazakâr ister çağdaş olsun, erkeksi algının yanlış bakışı kadınları yalnızlaştırır. (...) Biçimsel anlamda ise öykülerinin geleneksel hikâye bağları anlayışıyla bağları sıkıdır ve tümüyle anlatmak ve aktarmak peşindedir. İlk öykü kitabı Acı Deniz'de hem biçimsel, hem de tematik kimi yenilikler denese de daha sonraki öykü serüveninde bunu sürdürmez. İlk kitaptaki öyküler postmodern anlayışlara (okurla söyleşerek metni oluşturma, yazının sorgulanması vb.) yakınken daha sonraki öykülerde geleneksel anlatıya yaslanır. Biçimsel arayışlara girmeden, sembolik, soyut anlatıma başvurmadan, daha çok gündelik dile ve olaylara sadık kalarak öykülerini oluşturur. Barbarosoğlu'nun öykülerde asıl yapmak istediği, ironinin gücünden yararlanarak, çağdaş kadın görünümünü, değişen din algısını eleştirmektir. İroni, bir anlatım biçimi olarak öne çıkar ve daha çok yaygın/baskın anlayışlara karşı onun eleştirel bakışını ifade eder. Öykülerde ironik tutumla, din ile modernizm arasındaki karşıtlıkları gülünç ama acınası hâllere sokar."(2015: 171-177).
Fatma Barbarosoğlu'nun üzerinde durulması gereken bir diğer yönü romancılığıdır. Barbarosoğlu, kendisi ile yapılan bir söyleşide roman ve hikâye yazmak arasındaki farkı şu cümlelerle açıklar: “Roman yazmak yatılı misafir ağırlamak gibi. Size fazla zaman kalmıyor. Hikâye yazmak bir öğleden sonra randevusu gibi. Daha sınırlı, daha yoğun ama aynı zamanda daha özgür bir inşa. Oysa roman kahramanlarınızın her halini, kahramanınızın içinde yaşadığı mekânları bir yük gibi zihninizde taşımak zorundasınız. Hikâye bir anda yaşanıyor. Romanı döne döne, tekrar tekrar yaşamak zorundasınız.” (Özkan, 2004). Barbarosoğlu'nun ilk romanı Hiçbir Yer, "Ön Hikâye" ile beş bölümden oluşur. Ayrıca her bölüm, kendi içinde alt bölümlere ayrılır. "Ray ya da Yar", "Adı Şahin Gönlü Turna", "Solmaz Zaman Resimleri", "Ölüm Paysası", "Hiçbir Yer" adlı hikâyeler böyledir. Romanda İstanbul’da üniversitede çalışan ve demiryolları üzerine doktora yapan genç bir akademisyen olan başkişi Şahin'in yaşadıklarından hareketle göç, yalnızlık, kadın, aşk, yabancılaşma temaları işlenir. Barbarosoğlu'nun ikinci romanı Fatma Aliye: Uzak Ülke, 2007'de neşredildi. İsminden de anlaşılacağı üzere biyografik bir roman olan bu eserde yazar, Fatma Aliye Hanım'ın hayatını işler. "Okumak", "Yazmak" ve "Kilitli Kalmak" adlı üç bölümden oluşan romanın önsözünde Fatma Aliye'nin hayatını niçin romanlaştırdığını şu cümlelerle açıklar: “Ben Fatma Aliye’yi aradım… O, mümin bir âlime olarak, 'muasır medeniyetler' içinde Osmanlı kadınına yer aradı. Romanlar yazdı. Makaleler yazdı. Mesajı kaleminden önde koştu. İmparatorluktan geri kalan, harflerden de çekilirken, Fatma Aliye de kendi kaderine çekildi. 1926’dan, öldüğü tarih olan 1936’ya kadar evden kaçan kızını aradı. Ulaşabildiği kızı değil, kızının tanassur edişinin hikâyesi oldu.” (Barbarosoğlu, 2007: 7). Yazarın üçüncü romanı Medyasenfoni, 2008'de yayımlanmıştır. Yazar, bu romanında medya sektöründe çalışan Neşe'nin başından geçenlerden hareketle kendi doğruları ile medya sektörünün beklentileri arasında çatışma yaşayan bireye eğilir. Barbarosoğlu, kendisi ile yapılan bir söyleşide bu kitapla ilgili şu değerlendirmeyi yapar: "İç içe geçmiş çok karmaşık bir kurgusu var Medyasenfoni”nin. (…) Kahramanlar birbirinin hayatını, gizli bir güç, o kahramanların hayatını kurguluyor. Toplum davranışlarının da kurgulandığını, bir senaryoyu bilmeden, bıkmadan, yorulmadan oynadığımızı anlatıyor bu kitap.”(Barbarosoğlu, 2012: 306). Yazar, son romanı Son On Beş Dakika'yı 2011'de yayımladı. On beş dakika içinde, bir caddede bulunan insanların gördükleri üzerine yaptıkları yorumlardan oluşan roman, cadde ve ev adlı iki ana bölümden oluşur. Roman kişilerinin tek tek "anlatıcı" olarak yer aldığı eserde, yabancılaşma, medya, yalnızlık, ölüm gibi temalar üzerine yoğunlaşmıştır.
Son dönem Türk edebiyatında hikâyeci ve romancı kimlikleri ile ön plana çıkan Fatma Barbarosoğlu, bu eserlerinin dışında Sözün ve Sükûtun Renkleri (1998), Ramazannâme (2002), Okuyucu Velinimetimizdir (2003), Otobüsname (2003) ve Hayat Teselli Olmaktır (2016) adlı beş deneme kitabı yayımlamıştır. Yazarın denemelerinde sosyolog kimliği belirgin bir şekilde hissedilir. Bu eserlerin yanı sıra Barbarosoğlu, sosyoloji alanında da çeşitli inceleme kitaplarına imza atmıştır. Yazarla çeşitli zaman dilimlerinde yapılan söyleşiler 2012 yılında Sözüm Söz adıyla kitaplaştırılmıştır.
Kaynakça
Barbarosoğlu, Fatma (2000). "Hikâye Soruşturması". Hece, Türk Öykücülüğü Özel Sayısı, S. 46/47, ss. 259-260.
Barbarosoğlu, Fatma (2007). Fatma Aliye: Uzak Ülke. İstanbul: Timaş Yay.
Barbarosoğlu, Fatma (2012). Sözüm Söz. İstanbul: Profil Yay.
Bekiroğlu, Nazan (1996). "Söylenmedik Sözlerin Tadıyla Başlar Yazı...". Dergâh, C.7, S.79, Eylül 1996. (Orta Sayfa Sohbetleri Edebiyat 2 içinde, Haz. M. İhsan Kara, ss. 50-64, İstanbul: Dergâh Yay.)
Çivioğlu, Mehmet (2013). Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'nun Hikâyeciliği ve Romancılığı. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Çoruk, Ali Şükrü (2008). “Fatma K. Barbarosoğlu’nun Hikâyelerinde Yabancılaşma ve Yalnızlık”. Hikâyenin Bugünü - Bugünün Hikâyesi: 80 Sonrası Türk Hikâyesi Sempozyumu Bildirileri Kitabı içinde, ss. 291-297, (Haz. M. Fatih Andı-Ömür Ceylan), İstanbul: Ümraniye Belediyesi Yay.
Okumuş, Yasemin (2013). Fatma Barbarosoğlu, Hayatı, Sanatı ve Eserleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Kırşehir: Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Özkan, Fadime (2004). “Kalbin Dışı ‘Hiçbiryer’ (Fatma Barbarosoğlu ile Söyleşi”. Yeni Şafak, 28 Ocak 2004.
Tosun, Necip (2015). Günümüz Öyküsü. İstanbul: Dedalus Yay.
Yalsızuçanlar, Sadık (2004). “Barbarosoğlu’nun Anlattığı Hikayeler”. Dergâh, S. 169, Mart 2004, ss. 4-5.
Yıldız, Alpay Doğan (2012). “Fatma Barbarosoğlu’nun Hikâyelerine Yansıyan Kadın Kimliği”. Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, S. 7/4, Fall 2012, s. 579-588.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. NECATİ TONGAYayın Tarihi: 30.07.2018Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Yayın Tarihi: 30.07.2018Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Modernleşme Sürecinde Moda ve Zihniyet | İz Yay. / İstanbul | 1995 | İnceleme |
Acı Deniz | İz Yay. / İstanbul | 1996 | Hikâye |
Sözün ve Sükûtun Renkleri | İz Yay. / İstanbul | 1998 | Deneme |
Gün Akşamsızdır | İz Yay. / İstanbul | 2000 | Hikâye |
Senin Hikâyen | İz Yay. / İstanbul | 2001 | Hikâye |
Ramazannâme | Timaş Yay. / İstanbul | 2002 | Deneme |
Ahir Zaman Gülüşleri | Timaş Yay. / İstanbul | 2002 | Hikâye |
Bahçeler, Sokaklar | Gendaş Yay. / İstanbul | 2003 | Hikâye |
İki Kişilik Rüyalar | Timaş Yay / İstanbul | 2005 | Hikâye |
Kamusal Alanda Başörtülüler | İz Yay / İstanbul | 2000 | Röportaj |
İmaj ve Takva | Timaş Yay. / İstanbul | 2002 | İnceleme |
Okuyucu Velinimetimizdir | İz Yay. / İstanbul | 2003 | Deneme |
Otobüsnâme | Timaş Yay. / İstanbul | 2003 | Deneme |
Hiçbir Yer | Timaş Yay. / İstanbul | 2004 | Roman |
Şov ve Mahrem | Timaş Yay. / İstanbul | 2006 | İnceleme |
Fatma Aliye : Uzak Ülke | Timaş Yay. / İstanbul | 2007 | Roman |
Medyasenfoni | Timaş Yay. / İstanbul | 2008 | Roman |
Son On Beş Dakika | Profil Yay. / İstanbul | 2011 | Roman |
Cumhuriyetin Dindar Kadınları | Profil Yay. / İstanbul | 2011 | İnceleme |
Sözüm Söz | Profil Yay. / İstanbul | 2012 | Röportaj |
Rüzgâr Avı | Profil Yay. / İstanbul | 2013 | Hikâye |
Hayat Teselli Olmaktır | Mavi Ağaç Kültür Sanat Yay. / İstanbul | 2016 | Deneme |
Mutluluk Onay Belgesi | Profil Yay. / İstanbul | 2017 | Hikâye |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HIFZÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MU’ÎNÎ, MU’ÎN, Mu’înüddîn bin Mustafâ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Oğuzhan Akay | d. 4 Şubat 1955 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | GARİP CELAL, Celal Şerbet | d. 25.05.1962 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Mavisel Yener | d. 10 Aralık 1962 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Adnan Satıcı | d. 17 Haziran 1962 - ö. 13 Şubat 2007 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Serap Akıncıoğlu | d. 02 Mart 1972 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | Şerif Oktürk | d. 1919 - ö. 2001 | Meslek | Görüntüle |
9 | Orhan Midhat Barbaros | d. 1894 - ö. 27 Temmuz 1964 | Meslek | Görüntüle |
10 | Öner Ciravoğlu | d. 13 Şubat 1948 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Mustafa Kaya Akozan | d. 01 Ocak 1963 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Talip Apaydın | d. 1926 - ö. 27 Eylül 2014 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Fatma Güner | d. 16 Mart 1926 - ö. 05 Aralık 2004 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Fatma Gürel | d. 20 Ocak 1946 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Fatma Işık | d. 1975 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |