Madde Detay
Bilge Karasu
(d. 1930 / ö. 14 Temmuz 1995)
Araştırmacı, Yazar, Felsefe Uzmanı
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladı. Yükseköğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı. Felsefeci ve sosyolog Hilmi Ziya Ülken, felsefe profesörü Nermi Uygur ve Takiyettin Mengüşoğlu gibi ünlü düşünce adamlarından ders aldı. Yazar bu bölümde aldığı felsefe eğitimi ile geçimini sağlarken aynı zamanda yazarlık donanımını elde etmişti. Ankara’da Basın Yayın ve Turizm Müdürlüğünde, Ankara Radyosu dış yayınlar servisinde çalıştı. Zaman zaman da radyoda haftalık programlar yaptı. 1970’li yıllarda TRT radyolarında üç radyo oyunu yayımlandı. Bunlardan Sevilmek, Işıl Kasapoğlu yönetiminde 2000’li yıllarda yeniden sahnelendi. Müzikle yakından ilgilendi. Müzik toplantılarına katıldı, bazen de Fikret Otyam’ın orkestrasında piyano çaldı. Ali Poyrazoğlu, Semih Tezcan, Mengü Ertel, Kuzgun Acar, Zafer Toker, Haluk Aker, Füsun Akatlı, Oya Aker, Fikret Otyam, Orhan Peker, Talat Sait Halman, Turan Erol ve Eser Gürson gibi edebiyat ve sanat camiasından entelektüel isimlerle yakın dostluklar kurdu. 1963'te Rockefeller bursuyla Avrupa’ya gitti. Döndüğünde ise çeviri işi ile uğraştı. 1974'te Hacettepe Üniversitesi'nde başladığı görevinde ömrünün sonuna kadar hizmet verdi. 14 Temmuz 1995 yılında pankreas kanseri tedavisi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat etti. Kabri Karşıyaka Mezarlığı'ndadır.
İlk yazısı 1950’de yılında çıkan Karasu’nun ilk öyküsü 1952’de Seçilmiş Hikâyeler dergisinde yayımlanır. Daha sonra Dost, Türk Dili, Gösteri, Forum, Tan, Gergedan, Çağdaş Şehir, Argos, Kedi dergilerinde çeşitli yazıları yayımlanır. 1950 ile 1990 yılları arasında eleştirilerde, sanat konulu deneme ve çevirilerde, tanıtım yazılarında Bilge Karasu adına sık sık rastlanır. Bireyin sorunlarına inerken okurun karşısına farklı bir düz yazı tekniğiyle çıkar. Klasik olay örgüsü çizgisinden farklı bir yöntem kullanırken yalnızlık, tutku, korku, sevgi ve ölüm gibi konuları ele alıp çağrışımlardan ve simgelerden geliştirdiği yeni bir üslupla karşılaşılır. Edebiyat ve felsefeyi belirli ölçülerde harmanlayarak özgün örnekler vermiştir.
Karasu, 33 yaşındayken ilk kitabını yayımladı. Ardından D. H. Lawrence’tan çevirdiği Ölen Adam (The Man Who Died) adlı yapıtıyla Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü’nü kazandı (1963). 1985’te yayınlanan Gece adlı romanıyla 1991’de Pegasus Edebiyat Ödülü’nü aldı. Bu roman, çeşitli dillere çevrilerek yazarın daha geniş kitlelerce tanınmasına olanak sağladı. 1970’te yayımladığı Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı adlı öyküsüyle 1971 Saik Faik Hikâye Ödülü’nü, 1994’te yayımlanan Ne Kitapsız Ne Kedisiz yapıtıyla da Sedat Simavi Vakfı Ödülü’nü kazandı. Bilge Karasu; Faulkner, Ludwig, Wouk, Simenon, Beauvoir, Barrie, Lawrence’tan çeviriler yaptı. Deneme, eleştiri ve çevirilerinde özenli bir dil yapısı kullanması dikkat çeker. Dile, dilin işleyişine, Türkçenin gelişimine önem verir. Ona göre dil bütünlüğünün parçası olan kelimeler, ancak edebî dilde kullanılırsa o dile ait olur. Bu konudaki fikrini şu sözlerle dile getirir: “Herhangi bir metnin ortaya çıkmasında hem o dilin, o metnin söylenebilir hâle gelmiş olması hem de buradan çıkarılabilecek birtakım başka metinleri de söyleyebilecek gücü bulması gerekir. Yazın da başka bir şey değil ki. Sürekli olarak bir dilin söylemiş olduklarını kayda geçiren yapıtların oluşturduğu topluluktur o dilin yazını. Bir dilin herhangi bir şeyi söyleyebilir hâle gelmesiyle ondan sonra başka şeyleri de söyleyebilir olması yazının varlığıyla ilişkili bir şeydir. Onun için ikide bir söylerim. Yazın her şeyden fersah fersah ötedir. Dilin belleğidir diye.” Bilge Karasu, tüm benliği ile sahiplendiği Türkçenin ifade sınırlarını sonuna kadar zorlar. Pegasus Edebiyat Ödülü'nü aldığı törende yaptığı konuşmasında “Ben kendimi Türkçeye borçluyum” diyerek içinde yetiştiği kültürün diline gösterdiği duyarlılığı gözler önüne sermiştir. Yazar diğer dilleri öğrenme konusunda da uğraş verir. Türkiye’nin ilk kültür bakanı Talat Sait Halman, Bilge Karasu’nun yirmili yaşlarında sekiz dil bildiğini, ölümüne yakın bir zamanda da Japonca öğrendiğini söyler. Ayrıca ana dili dışında en az iki üç dilde yazabilecek donanıma da sahiptir. O, keskin bir zekâya, güçlü bir hafızaya sahip yetenekli bir yazardır. Saatlerce masa başından kalkmayan, çalışkanlığı ve sabrıyla üretme daha iyisini yapma uğraşı içindedir. Yalnızlığı, sessiz, sakin bir yaşamı sevdiğini, içe kapanıklığını yakın dostu Füsun Akatlı’nın "Bilge’ye" adlı şiirinden “Ölümün/yaşaman gibi sakin sessiz kendiliğinden” dizesiyle öğrenilir. Yazarın hayatında kitaplar ve kediler ayrı yer tutar. Yaşamındaki birçok ayrıntı eserlerine de yansır. Özellikle çocukluk yıllarının geçtiği Beyoğlu sokakları, Mete caddesindeki çocukluk evi, Samanpazarı, Nilgün Sokağı, Kavaklıdere’de önü vişne ağaçlarıyla dolu ev eserlerine de yansıyan önemli adreslerdir. Bilge Karasu, edebiyat dünyasında alışılmışın dışında bir anlatım tekniği ile adından söz ettirmiş önemli bir değerdir.
II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisiyle tüm dünyada duygusal bir buhran ve çaresizlik duygusu hâkim olur. Bu sancılı ruh hâlinin edebiyat dünyasındaki yansımasıyla ise bireysel sıkıntıların evrenselle buluştuğu postmodern anlayış ortaya çıkar. İroni, değişik kültürlerle iletişim, aykırı kanı, dil oyunları, metinlerarasılık, gerçeklik fikrini inkâr unsurları üzerine temellenmiş postmodern akımın etkileri Bilge Karasu’nun eserlerinde de yer bulur. Alıntı üstüne alıntı ya da alıntı içinde alıntıyla oluşan metinlerinde gerçeklik, kurmaca ve soyut, somut yan yana durur. Troyada Ölüm Vardı adlı ilk hikâye kitabı bir giriş bölümü ve on iki hikâyeden oluşur. Okur, yazarın kullandığı farklı teknikle daha ilk yapıtında karşılaşır. Klasik serim düğüm çözüm yapısından farklıdır olay örgüsü. Eserde yer alan on iki hikâye ayrı ayrı okunabilecek birbirinden bağımsız metinler olsa da kendi içinde bütünlük gösteren bir roman karakterini de yansıtır. Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı "Ada", "Tepe" ve "Dutlar" adlı üç uzun hikâyeden oluşur. Kurgusu klasik hikâye tekniğine yakındır. Ancak olaydaki zamanla gerçek zamanı çoğu yerde karıştırarak yazar, okuyucuyu yine şaşırtmayı başarır. Göçmüş Kediler Bahçesi on iki metin ve aralarına parça parça yerleştirilmiş bir masaldan oluşur. Gerçeküstü ögelere sıkça rastlanır. Metinler yazar tarafından bir anlamda modern masal olarak adlandırılır. Kısmet Büfesi’nde yazar okuyucuyu bir yenilikle daha tanıştırır. Deneme türünde yazdığı bu eserde şiirin, öykünün ve müzik kompozisyonunun tekniğinden faydalanır. Bilge Karasu adını geniş kitlelere duyuran ona yurtdışında da tanınma imkânı sağlayan eseri Gece, olay örgüsü iç içe girmiş çok katmanlı çoğu zaman birbirinin sınırlarını ihlal eden çoğul anlatıcının olduğu çetin bir metindir. Bu yapıtta kurmaca ve üst kurmaca düzlemleri gerçeküstü ögelerin de devreye girmesiyle iç içe girmiştir. Bu bağlamda okuru zorlar ve okurdan da metine dâhil olması için çaba bekler. Romana ön söz yazan Akşit Göktürk Gece hakkında şunları söyler: “ Gece belirli bir gerçekliğin tek tanımla saptanabileceği bir insanlık durumunun dile getirildiği bir anlatı değil. Belli bir öykü, kişilikler, ya da nedensellik sunmuyor bize. (…) Değişik anlatıcıların birbiriyle karşıtlaşabilen gözlemleriyle gerçek yaşamın sanat biçiminde soyutlanmış yaşamın anlatılan, yazılan, okunan yaşamın anlamını değişik yorumlar sarmalında kavratmaya yöneltiyor metin.” Eserlerinin çoğunda çoğul anlatıcı bulunur. Belki de bu eserlerinin en önemli özelliklerinden biridir. Metinlerdeki anlatıcılara da olay örgüsündeki karmaşıklık sirayet eder. Okuyucu, ummadığı bir anda bir anlatıcının sözü kesildiğini sözün diğer bir anlatıcıya devredildiğini görebilir. Bazen de anlatıcının âdeta gizlendiğine hatta yer yer kaybolduğuna şahit olur. Yazarın kafasında kurguladıkları yahut iç konuşmalarını hikâyelerinde bulabilmek mümkündür. Örneğin "Mesih" hikâyesinde yazar araya girerek okuyucuyu bir anda kurmaca dünyadan gerçek dünyaya gönderir. Karmaşık, üstü ince bir tülle örtülü olay örgüsü, eserlerle okur arasındaki en büyük handikap gibi görünse de aslında okurda tekrar tekrar okuma isteği uyandırır.
Kaynakça
Akman, İlyas (2017). “Bilge Karasu’nun Eserlerinin Postmodern ve Anlatıcı Bağlamında Analizi”. TEKE. S. 6/3. s. 1590-1606.
Alan, İbrahim (2005). Bilge Karasu’nun Hikâyeciliği. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.
Alkıslarlayasiyorum.com/içerik/296197/canlar-olesi-değil-bilge-karasu-trt-podcast TRT Ankara Radyosu Yayını (Erişim Tarihi: 10.07.2018).
Altınkaynak, Hikmet (2007). Türk Edebiyatında Yazarlar ve Şairler Sözlüğü. İstanbul: Doğan Kitap.
Işık, İhsan (2004). Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi. Ankara: Elvan Yayınları.
Necatigil, Behçet (2007). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (24. Basım). İstanbul: Varlık Yayınları.
Özata, Jale (2003). Bilge Karasu’nun Gecesi’ne Metin ve Okur Odaklı Bir Yaklaşım. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Bilkent Üniversitesi.
Özkırımlı, Atilla (2004). Türk Edebiyatı Tarihi. C. I. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. M. FATİH KANTERYayın Tarihi: 16.02.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Yayın Tarihi: 16.02.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Abraham Lincoln | Seçilmiş Hikâyeler Dergisi Kitapları / Ankara | 1953 | Biyografi |
Şehir Çocuğu | Seçilmiş Hikâyeler Dergisi Kitapları / Ankara | 1953 | Roman |
Doktor Martino: Hikâyeler | Yenilik / İstanbul | 1956 | Hikâye |
Ölen Adam | Ataç Kitabevi / İstanbul | 1962 | Roman |
Troyada Ölüm Vardı | Forum / İstanbul | 1963 | Hikâye |
Peter Pan: Büyümek İstemeyen Çocuk | Milli Eğitim Bakanlığı / Ankara | 1966 | Tiyatro |
Sessiz Bir Ölüm | Bilgi / Ankara | 1966 | Deneme |
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı | Bilgi / Ankara | 1970 | Hikâye |
Göçmüş Kediler Bahçesi | Milliyet / İstanbul | 1979 | Hikâye |
Bella'nın Ölümü | Karacan / İstanbul | 1981 | Roman |
Kısmet Büfesi | Adam / İstanbul | 1982 | Hikâye |
Gece | İletişim / İstanbul | 1985 | Roman |
Kılavuz | Remzi Kitabevi / İstanbul | 1990 | Roman |
Üç Deneme | Yapı Kredi / İstanbul | 1993 | Deneme |
Ne Kitapsız Ne Kedisiz | Metis / İstanbul | 1994 | Deneme |
Narla İncire Gazel | Metis / İstanbul | 1995 | Deneme |
Altı Ay Bir Güz | Metis / İstanbul | 1996 | Deneme |
Lağımlaranası Ya da Beyoğlu | Metis / İstanbul | 1999 | Deneme |
Öteki Metinler | Metis / İstanbul | 1999 | Deneme |
Halûk’a Mektuplar: 30 Yılın Yazışmaları | Devin / İstanbul | 2002 | Mektup |
İmbilim Ders Notları | Bilgesu / Ankara | 2012 | Diğer |
Jean ve Gino'ya Mektuplar (1964-1994) | Yapı Kredi / İstanbul | 2013 | Mektup |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Sabahattin Teoman | d. 1 Nisan 1914 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ÂRİFÎ, Ahmed Ârifî Efendi | d. ? - ö. 1665-66 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | RE'YÎ, Terzi-zâde Mustafa Re'yî Efendi | d. ? - ö. 1573-74 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HİTABÎ, Mehmet Gökalp | d. 1930 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Fahri Kaya | d. 1930 - ö. 24 Mart 2020 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Nurten Çelebioğlu | d. 1930 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NANECİ AHMET, Ahmet Özbakar | d. 1910 - ö. 1995 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Aslan Tuntaş | d. 20 Ağustos 1962 - ö. 23 Mart 1995 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ALİ, Ali Yılmaz | d. 1920 - ö. 1995 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Muammer Lütfi (Bahşi) | d. 1903 - ö. 30 Mayıs 1947 | Meslek | Görüntüle |
11 | Memet Fuat | d. 16 Şubat 1926 - ö. 19 Aralık 2002 | Meslek | Görüntüle |
12 | Memmed İsmayıl Mürşüt oğlu | d. 1 Kasım1939 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Mahmut Şenol | d. 23 Kasım 1958 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Ahmet Erol | d. 24 Mart 1961 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Nihan Kaya | d. 01 Ağustos 1979 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Galip Erdem | d. 10 Mart 1930 - ö. 12 Mart 1997 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Bilge Öngöre | d. 27 Haziran 1953 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ALİ, Ali Bilge | d. 04.04.1966 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |