Madde Detay
REFÎ'-İ KÂLÂYÎ
(d. 1174/1760 - ö. 1239/1823)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed Emîn Refî'dir. Refî’ ve babasının kumaşçı olmasından dolayı Kâlâyî (kumaşçı) mahlaslarını kullandı. Şairin Gayûr mahlası ile şiir yazdığı söyleniyorsa da (Tuman (yty): 368) bu mahlasla yazdığı şiirler elimizde yoktur. Refî’, İstanbul’un Topkapı semtinde dünyaya geldi. Bir müddet Fatih Medresesi’ne devam etti, daha sonra Vidin valisi Ali Paşa’nın hizmetindeyken kadılık görevinde bulundu. Refî'nin ailesine ait bilgiler şimdiye kadar sınırlı kalmıştır. Şâir, Ermenice Lügat'inde babasının Ermeni olmadığını açıklamaktadır (Dankoff 1996: 21). Bunların yanı sıra Kâlâyî, babası ile birlikte bir müddet kumaşçılık yapar. Tahir Olgun, şairin eşi ve çocuklarıyla aynı yerde medfun bulunduğunu söylemektedir (1949: 3). Bu bilgiden hareketle Refî'nin evlendiğini ve evlat sahibi olduğunu söylemek mümkündür. Dîvân'ındaki tarih beyitlerinden Kâlâyî’nin İsmâil Rızâ (d.1211/1797) ve Ahmed Münîb (d.1801/1215) adlı iki oğlunun olduğu anlaşılmaktadır. Kâlâyî’nin ilk çocuğu İsmâil Rızâ’ya dair herhangi bir malumat yoktur. Sicill-i Osmanî'nin bildirdiğine göre şairin ikinci oğlu Ahmed Münîb, Kâlâyî-zâde olarak şöhret bulmuş ve 1875'te vefat etmiştir (Mehmed Süreyya 1311: 518, Kurnaz vd. 2001: 368, TDEA: 470). Bir Dîvânçe oluşturabilecek kadar şiir yazan Münîb, Dîvânçe'sinin baş taraflarında 1858 tarihinde Ali Nûrî adında bir oğlunun dünyaya geldiğini (Ahmed Münîb Yz. B. 482: 2a) haber vermektedir. Böylece Refî’-i Kâlâyî'nin Ahmed Münîb adındaki oğlundan Ali Nûrî adlı bir torunu olduğu açığa çıkmaktadır. (Ali Nûrî hakkında bilgi için Münîb maddesine bk.) Refî'-i Kâlâyî İstanbul’da 63 yaşında iken (1760/1823) vefat etti.
Kâlâyî'nin elimizdeki iki eserinden biri Dîvân, öbürü Ermenice Lügat’tir.
1. Dîvân: Dîvân'ın kaynakçada belirtildiği üzere dört yazma bir de matbu nüshası vardır. Dîvân, şairin oğlu Ahmed Münîb tarafından 1283/1867 yılında bastırılmıştır (Kalâyî 1284: Önsöz). Dîvân'da oğlu tarafından yazılan mukaddimeden başka 21 kaside, 57 gazel, 10 musammat, 153 tarih, 24 beyit, 2 kıta, 3 muamma olmak üzere toplam 275 manzume (2184 beyit) bulunmaktadır. Dîvân'ın sonuna Kâlâyî ile Sürûrî'nin muhâvereleri eklenmiştir. Muhaverelerden 36'sı Kâlâyî'ye, 20’si de Sürûrî'ye aittir. Ankara Millî Kütüphane'deki nüshanın baş tarafındaki "sâhib-i kitâb Ahmed Münib Efendi ferzend-i Kâlâyî" kaydından yazmanın Kâlâyî'nin oğlu Ahmed Münîb'e ait olduğu anlaşılmaktadır. Kâlâyî'nin şiirlerine mecmualarda rastlanıyorsa da bunların sayısı fazla değildir. Ayrıca bu şiirler Dîvân'da yer almaktadır.
2. Ermenice-Türkçe Lugat: Şairin bir diğer eseri Ermenice-Türkçe Lugat Amerika'da bastırılmıştır (Dankoff 1996: 199).
Sicill-i Osmanî, şairin Dîvân ve Ermenice Lügati’nin dışında çingene terimleriyle yazılmış bir kasidesi olduğunu yazmaktadır (Mehmet Süreyya 1311: 413). Dîvân'da Çingene terimlerinin kullanıldığı bir manzume varsa da bu manzume kaside değil, beş bentten oluşan bir terci-benddir. Ayrı bir eser gibi gösterilen bu manzume Dîvân'daki terci-bend olmalıdır.
Muallim Nâci, Mehmed Süreyyâ, Bursalı Mehmed Tahir Bey, Tahir Olgun ve Süud Yavsı Ebussuudoğlu gibi bazı isimler Kâlâyî’nin şiirlerini çok başarılı bulmazlar. Bununla birlikte Refî Kâlâyî Dîvân’ının basılmasına bağlı olarak çeşitli tarihler düşüren bazı isimler, şairin “ser-satr-ı kütüb” olduğu, şiirlerinin çok güzel ve akıcı olduğu fikrinde ittifak etmiş gibidirler.
Divan şiirinin birçok türünde yazmaya çalışan Kâlâyî’nin birçok kişi, hadise ve yapıya düşürdüğü tarihleri dikkat çekicidir. Kâlâyî, devrinde Adanalı Sürûrî’den sonra en fazla tarih düşüren şairlerden biridir. Divan şiirinde kullanılan birçok türde şiirler yazan Kâlâyî’nin biçimde mükemmelliği aramaktan ziyade içerikte birçok yeniliğe ulaşmaya çalıştığı söylenebilir. Divan şairlerinde pek görülmeyen, görülse dahi tek tük örneklerle geçiştirilen yek-âhenk şiirler Kâlâyî Dîvân’ında sıklıkla görülür.
Kaynakça
Açık, Nilgün (2002). "Fatin'de Kafiye Dikkati." Türk Kültürü. (40): 164-69.
Ahmed Münîb. Divan-ı Kâlâyîzâde Ahmed Münib Efendi. Ankara Milli Kütüphane. Yz. B. 482. yk. 2a.
Aksoyak, İ. Hakkı (2001). “Refî-i Kâlâyî'ye Dair Yeni Bilgiler ve “Geçme Çubuk” ile İlgili Manzumesi”. Türk Kültürü İncelemeleri. (4):159-172.
Aksoyak, İ. Hakkı (2009). “Şerh Kitapları George Prior’u Tanır mı?”. Turkish Studies. (4): 13-21.
Alpaydın, Bilal (hzl.)(2007). Refî‘-i Kâlâyî Dîvânı (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Bursalı Tahir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. 2. İstanbul: Matbaa-ı Amire. 394.
Dankoff, Robert, A. Turgut Kut ve J.J.S Weitenberg (1996). The Versified Armenian-Turkish Glossary by Kâlâyî. Cleveland State University. 21.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. (1986). "Ahmed Münîb Efendi". C. 6. İstanbul: Dergâh Yay. 470.
Sicill-i Ahvâl Defteri. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı. 5/267.
Fatîn (1271). Hâtimetü’l-Eşâr. İstanbul: İstihkam Alayları Litoğrafya Destgâhı. 161.
Kalâyî (yty.). Dîvân-ı Refî-i Kâlâyî. Ankara Millî Kütüphane. Yz. FB. 259. 1b-64a.
Kalâyî (yty.). Lugat-i Ermeniye. Ankara Millî Kütüphane. Yz. FB. 165. 1b-6b.
Kalâyî (yty.). Mecmua. Ankara Millî Kütüphane. Yz. A 2741. 17a.
Kalâyî (yty.). Mecmua. Ankara Millî Kütüphane. Yz. A. 1879. 36b.
Kalâyî (1284). Dîvân-ı Refî-i Kâlâyî. İstanbul.
Kalâyî Divan-ı Refî-i Kâlâyî. Süleymaniye Kütüphanesi. İzmirli İsmail Hakkı. Nu. 3382/2.
Karavelioğlu, Murat Ali (1999). “Refî-i Kâlâyî”. Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi. C. II. İstanbul: YKY. 454.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Büyük Türk Edebiyatı Tarihi (Başlangıçtan Bugüne Kadar). Ankara: Edebiyat Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.
Levend, A. Sırrı (1973). Türk Edebiyatı Tarihi I-Giriş. Ankara: TTK Yay.
Levend, Agâh Sırrı (1984). Divan Edebiyatı. İstanbul: Enderun Kitapevi. 637.
M. Şemseddin Sami (1996). Kâmûsü'l-A'lâm C. I-VI. İstanbul: Kaşgar Neşriyat.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmanî. İstanbul: Matbaa-yı Âmire.
Muallim Naci (1308). Esamî. İstanbul: Mahmut Bey Matbaası.
Olgun, Tahir (6 Ekim 1949). “Edebi Bahisler: Refî-i Kâlâyî”. İslâm Yolu Mecmuası. (53): 3.
Olgun, Tahir. (10 Kasım 1949) “Edebi Bahisler: Şair Refi-i Kâlâyî”. İslâm Yolu Mecmuası. (58).
Olgun, Tahir. (13 Ekim 1949). “Edebi Bahisler: Şair Refi-i Kâlâyî”. İslâm Yolu Mecmuası. (54).
Olgun, Tahir. (yty.). Refî-i Kâlâyî. Süleymaniye Kütüphanesi. FS. Türkmen nu: 89.
Ünver, İsmail (1988). "Refî'-i Kâlâyî". Büyük Türk Klâsikleri. C. 8. İstanbul: Ötüken Yay.
Yücebaş, Hilmi (1961). Hiciv Edebiyatı Antolojisi. İstanbul: Aka Kitabevi. 77.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 02.01.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Berây-ı Geçme
Zer-nişândan giyinip başına efser geçme
Salınır yâr ile gülşende berâber geçme
Hasedinden iki şakk olsa sezâdır ki kalem
Lal-i dilberle geçirdi nice demler geçme
Bezm-i meyde nola erbâb-ı dile verse safâ
Birbirine takılıp iki birâder geçme
Künc-i fürkatde bu gûne hele tek turmaz idi
Gülsitânda eşin aldırmışa benzer geçme
Tâb-ı hecr ile nola başı kabak gezse gehî
Hasret-i lal ile olmuş gibi kaşmer geçme
Va'de-i vaslını tâm isterim elbet senden
Yoklayıp agzını yârın bize gel ter geçme
Anı zâhid bile bezme okuyup üfler idi
Destine geçse eger bir kad-i arar geçme
Zülf-i müşgînine degmiş gibi yârin ey dil
Saçdı etrâfa yine dûd-ı mu’anber geçme
Agız agza verip ol şâh ile fıs fıs dâ'im
Sen de agyâra uyup âşıkı yer yer geçme
Sen miyânın hele hiç boş koma ey âşık-ı zâr
Belki gülşende o şûh ardına ister geçme
Bakar ise o kemer-bendine bel bel zâhid
İster ol cisr-i miyândan öte beller geçme
Bak o şalvâra hatâyîden eteklik giyinip
Devr-i raks etmede mânende-i sâgar geçme
Yâsemenlikde gezer ardına yârin takılıp
İnce reftâr ile bir şûh-ı dilâver geçme
Pek zifir dilli sanıp yanma yakılma zâhid
Gelir ehl-i dile hep ûd ile anber geçme
Künc-i gamda nice akrânı tayansın tursun
Zer-gılâfdan giyer egnine ser-â-ser geçme
Görse bir mûy-miyânı asılırmış bî-şek
Böyle bî-şerm ü edeb âleme sarkar geçme
Uzadırsa sözü Kâlâyi Çubuklu’da nola
Ehl-i keyfe verir elbette keder ter geçme
(Aksoyak, İ. Hakkı (2001). “Refî-i Kâlâyî'ye Dair Yeni Bilgiler ve “Geçme Çubuk” ile İlgili Manzumesi”. Türk Kültürü İncelemeleri. (4): 159-172.)
Berây-ı Sâat-nâme
Akl-ı tâmmın çaldı uşşâkın o sâatçi beçe
Zarf-ı tenden zahm-ı zülf-i akrebi işler içe
Görmedim ol pâris-i hüsne gelir at başı bir
Esb-i dil zülfüne kösteklendi anın haylîce
Çok mu rakkâs-ı felek ol âfitâba meyl ile
Tâs-ı çerhi çaldırıp oynarsa her gün her gice
Yüz ayârıdır o sîmn cebhe hüsn ü ân ile
Tamga-yı hâle nazar kıl sevmeyim anı nice
Şems-i hüsnü akreb-i zülfünde âlem müşterî
Kâr-ı vaslı çıkmada sâat-be-sâat râyice
Bir usûl ile beni zencîr-i zülfe bagladı
Çıkdı andan sâniye zâr-ı enînim hârice
Eşk-i çeşmim sil desem nâz ile ol sâat siler
İndirip bindirmede uşşâkını çekmez güce
Basma bir sâat demişdim biryol olmaz mı dedi
Beklerim semt-i vefâdan belki ol bir yol geçe
Hîç gurûb itmez eder mihr-i ruhundan ihtirâz
Lîk efkâr-ı visâlin söyler ammâ gizlice
Münharif kurmuş bakar zâhid gubâr-ı hüsnüne
Şöyle kim dîvâr-ı hayretde dönüp bir kerpice
Âşık-ı deryâ-dile hep gösterip alış veriş
Nev-resân ile kurar kum sâatiyle bâziçe
Bir usûl-i çâr-yek çaldırsa oynardım Refî
İrtifa-ı evc-i hüsnü öyle gâyetde yüce
(Aksoyak, İ. Hakkı (2009). “Şerh Kitapları George Prior’u Tanır mı?”. Turkish Studies. (4): 13-21.)
Ermenice Türkçe Lugat'ten
Tanrıya asvas kiristos dediler peygambere
Şâha derler takavor hem muteber eksere
Mancuk oğlan kızdır ahcik ustaya varbed derler
Kardaş ahbar oldu ise mar derler madere
Gel agu niste otur hem gena tur git kına
Hem zurıtsa söyle dir sus dur hıpa al ezbere
Kit burun ağız peran dır hem sakal adı moruk
Aşk göz angac koluk oldu dıluh derler sere
Bak naye adam geliyor nart egu hem çek kaşe
Çıllar olmaz migudem ben yeyemem birden bire
(Dankoff, Robert , A. Turgut Kut ve J.J.S Weitenberg (1996). The Versified Armenian-Turkish Glossary by Kâlâyî. Cleveland State University. 21.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 02.01.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Berây-ı Geçme
Zer-nişândan giyinip başına efser geçme
Salınır yâr ile gülşende berâber geçme
Hasedinden iki şakk olsa sezâdır ki kalem
Lal-i dilberle geçirdi nice demler geçme
Bezm-i meyde nola erbâb-ı dile verse safâ
Birbirine takılıp iki birâder geçme
Künc-i fürkatde bu gûne hele tek turmaz idi
Gülsitânda eşin aldırmışa benzer geçme
Tâb-ı hecr ile nola başı kabak gezse gehî
Hasret-i lal ile olmuş gibi kaşmer geçme
Va'de-i vaslını tâm isterim elbet senden
Yoklayıp agzını yârın bize gel ter geçme
Anı zâhid bile bezme okuyup üfler idi
Destine geçse eger bir kad-i arar geçme
Zülf-i müşgînine degmiş gibi yârin ey dil
Saçdı etrâfa yine dûd-ı mu’anber geçme
Agız agza verip ol şâh ile fıs fıs dâ'im
Sen de agyâra uyup âşıkı yer yer geçme
Sen miyânın hele hiç boş koma ey âşık-ı zâr
Belki gülşende o şûh ardına ister geçme
Bakar ise o kemer-bendine bel bel zâhid
İster ol cisr-i miyândan öte beller geçme
Bak o şalvâra hatâyîden eteklik giyinip
Devr-i raks etmede mânende-i sâgar geçme
Yâsemenlikde gezer ardına yârin takılıp
İnce reftâr ile bir şûh-ı dilâver geçme
Pek zifir dilli sanıp yanma yakılma zâhid
Gelir ehl-i dile hep ûd ile anber geçme
Künc-i gamda nice akrânı tayansın tursun
Zer-gılâfdan giyer egnine ser-â-ser geçme
Görse bir mûy-miyânı asılırmış bî-şek
Böyle bî-şerm ü edeb âleme sarkar geçme
Uzadırsa sözü Kâlâyi Çubuklu’da nola
Ehl-i keyfe verir elbette keder ter geçme
(Aksoyak, İ. Hakkı (2001). “Refî-i Kâlâyî'ye Dair Yeni Bilgiler ve “Geçme Çubuk” ile İlgili Manzumesi”. Türk Kültürü İncelemeleri. (4): 159-172.)
Berây-ı Sâat-nâme
Akl-ı tâmmın çaldı uşşâkın o sâatçi beçe
Zarf-ı tenden zahm-ı zülf-i akrebi işler içe
Görmedim ol pâris-i hüsne gelir at başı bir
Esb-i dil zülfüne kösteklendi anın haylîce
Çok mu rakkâs-ı felek ol âfitâba meyl ile
Tâs-ı çerhi çaldırıp oynarsa her gün her gice
Yüz ayârıdır o sîmn cebhe hüsn ü ân ile
Tamga-yı hâle nazar kıl sevmeyim anı nice
Şems-i hüsnü akreb-i zülfünde âlem müşterî
Kâr-ı vaslı çıkmada sâat-be-sâat râyice
Bir usûl ile beni zencîr-i zülfe bagladı
Çıkdı andan sâniye zâr-ı enînim hârice
Eşk-i çeşmim sil desem nâz ile ol sâat siler
İndirip bindirmede uşşâkını çekmez güce
Basma bir sâat demişdim biryol olmaz mı dedi
Beklerim semt-i vefâdan belki ol bir yol geçe
Hîç gurûb itmez eder mihr-i ruhundan ihtirâz
Lîk efkâr-ı visâlin söyler ammâ gizlice
Münharif kurmuş bakar zâhid gubâr-ı hüsnüne
Şöyle kim dîvâr-ı hayretde dönüp bir kerpice
Âşık-ı deryâ-dile hep gösterip alış veriş
Nev-resân ile kurar kum sâatiyle bâziçe
Bir usûl-i çâr-yek çaldırsa oynardım Refî
İrtifa-ı evc-i hüsnü öyle gâyetde yüce
(Aksoyak, İ. Hakkı (2009). “Şerh Kitapları George Prior’u Tanır mı?”. Turkish Studies. (4): 13-21.)
Ermenice Türkçe Lugat'ten
Tanrıya asvas kiristos dediler peygambere
Şâha derler takavor hem muteber eksere
Mancuk oğlan kızdır ahcik ustaya varbed derler
Kardaş ahbar oldu ise mar derler madere
Gel agu niste otur hem gena tur git kına
Hem zurıtsa söyle dir sus dur hıpa al ezbere
Kit burun ağız peran dır hem sakal adı moruk
Aşk göz angac koluk oldu dıluh derler sere
Bak naye adam geliyor nart egu hem çek kaşe
Çıllar olmaz migudem ben yeyemem birden bire
(Dankoff, Robert , A. Turgut Kut ve J.J.S Weitenberg (1996). The Versified Armenian-Turkish Glossary by Kâlâyî. Cleveland State University. 21.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Berây-ı Geçme
Zer-nişândan giyinip başına efser geçme
Salınır yâr ile gülşende berâber geçme
Hasedinden iki şakk olsa sezâdır ki kalem
Lal-i dilberle geçirdi nice demler geçme
Bezm-i meyde nola erbâb-ı dile verse safâ
Birbirine takılıp iki birâder geçme
Künc-i fürkatde bu gûne hele tek turmaz idi
Gülsitânda eşin aldırmışa benzer geçme
Tâb-ı hecr ile nola başı kabak gezse gehî
Hasret-i lal ile olmuş gibi kaşmer geçme
Va'de-i vaslını tâm isterim elbet senden
Yoklayıp agzını yârın bize gel ter geçme
Anı zâhid bile bezme okuyup üfler idi
Destine geçse eger bir kad-i arar geçme
Zülf-i müşgînine degmiş gibi yârin ey dil
Saçdı etrâfa yine dûd-ı mu’anber geçme
Agız agza verip ol şâh ile fıs fıs dâ'im
Sen de agyâra uyup âşıkı yer yer geçme
Sen miyânın hele hiç boş koma ey âşık-ı zâr
Belki gülşende o şûh ardına ister geçme
Bakar ise o kemer-bendine bel bel zâhid
İster ol cisr-i miyândan öte beller geçme
Bak o şalvâra hatâyîden eteklik giyinip
Devr-i raks etmede mânende-i sâgar geçme
Yâsemenlikde gezer ardına yârin takılıp
İnce reftâr ile bir şûh-ı dilâver geçme
Pek zifir dilli sanıp yanma yakılma zâhid
Gelir ehl-i dile hep ûd ile anber geçme
Künc-i gamda nice akrânı tayansın tursun
Zer-gılâfdan giyer egnine ser-â-ser geçme
Görse bir mûy-miyânı asılırmış bî-şek
Böyle bî-şerm ü edeb âleme sarkar geçme
Uzadırsa sözü Kâlâyi Çubuklu’da nola
Ehl-i keyfe verir elbette keder ter geçme
(Aksoyak, İ. Hakkı (2001). “Refî-i Kâlâyî'ye Dair Yeni Bilgiler ve “Geçme Çubuk” ile İlgili Manzumesi”. Türk Kültürü İncelemeleri. (4): 159-172.)
Berây-ı Sâat-nâme
Akl-ı tâmmın çaldı uşşâkın o sâatçi beçe
Zarf-ı tenden zahm-ı zülf-i akrebi işler içe
Görmedim ol pâris-i hüsne gelir at başı bir
Esb-i dil zülfüne kösteklendi anın haylîce
Çok mu rakkâs-ı felek ol âfitâba meyl ile
Tâs-ı çerhi çaldırıp oynarsa her gün her gice
Yüz ayârıdır o sîmn cebhe hüsn ü ân ile
Tamga-yı hâle nazar kıl sevmeyim anı nice
Şems-i hüsnü akreb-i zülfünde âlem müşterî
Kâr-ı vaslı çıkmada sâat-be-sâat râyice
Bir usûl ile beni zencîr-i zülfe bagladı
Çıkdı andan sâniye zâr-ı enînim hârice
Eşk-i çeşmim sil desem nâz ile ol sâat siler
İndirip bindirmede uşşâkını çekmez güce
Basma bir sâat demişdim biryol olmaz mı dedi
Beklerim semt-i vefâdan belki ol bir yol geçe
Hîç gurûb itmez eder mihr-i ruhundan ihtirâz
Lîk efkâr-ı visâlin söyler ammâ gizlice
Münharif kurmuş bakar zâhid gubâr-ı hüsnüne
Şöyle kim dîvâr-ı hayretde dönüp bir kerpice
Âşık-ı deryâ-dile hep gösterip alış veriş
Nev-resân ile kurar kum sâatiyle bâziçe
Bir usûl-i çâr-yek çaldırsa oynardım Refî
İrtifa-ı evc-i hüsnü öyle gâyetde yüce
(Aksoyak, İ. Hakkı (2009). “Şerh Kitapları George Prior’u Tanır mı?”. Turkish Studies. (4): 13-21.)
Ermenice Türkçe Lugat'ten
Tanrıya asvas kiristos dediler peygambere
Şâha derler takavor hem muteber eksere
Mancuk oğlan kızdır ahcik ustaya varbed derler
Kardaş ahbar oldu ise mar derler madere
Gel agu niste otur hem gena tur git kına
Hem zurıtsa söyle dir sus dur hıpa al ezbere
Kit burun ağız peran dır hem sakal adı moruk
Aşk göz angac koluk oldu dıluh derler sere
Bak naye adam geliyor nart egu hem çek kaşe
Çıllar olmaz migudem ben yeyemem birden bire
(Dankoff, Robert , A. Turgut Kut ve J.J.S Weitenberg (1996). The Versified Armenian-Turkish Glossary by Kâlâyî. Cleveland State University. 21.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Berây-ı Geçme
Zer-nişândan giyinip başına efser geçme
Salınır yâr ile gülşende berâber geçme
Hasedinden iki şakk olsa sezâdır ki kalem
Lal-i dilberle geçirdi nice demler geçme
Bezm-i meyde nola erbâb-ı dile verse safâ
Birbirine takılıp iki birâder geçme
Künc-i fürkatde bu gûne hele tek turmaz idi
Gülsitânda eşin aldırmışa benzer geçme
Tâb-ı hecr ile nola başı kabak gezse gehî
Hasret-i lal ile olmuş gibi kaşmer geçme
Va'de-i vaslını tâm isterim elbet senden
Yoklayıp agzını yârın bize gel ter geçme
Anı zâhid bile bezme okuyup üfler idi
Destine geçse eger bir kad-i arar geçme
Zülf-i müşgînine degmiş gibi yârin ey dil
Saçdı etrâfa yine dûd-ı mu’anber geçme
Agız agza verip ol şâh ile fıs fıs dâ'im
Sen de agyâra uyup âşıkı yer yer geçme
Sen miyânın hele hiç boş koma ey âşık-ı zâr
Belki gülşende o şûh ardına ister geçme
Bakar ise o kemer-bendine bel bel zâhid
İster ol cisr-i miyândan öte beller geçme
Bak o şalvâra hatâyîden eteklik giyinip
Devr-i raks etmede mânende-i sâgar geçme
Yâsemenlikde gezer ardına yârin takılıp
İnce reftâr ile bir şûh-ı dilâver geçme
Pek zifir dilli sanıp yanma yakılma zâhid
Gelir ehl-i dile hep ûd ile anber geçme
Künc-i gamda nice akrânı tayansın tursun
Zer-gılâfdan giyer egnine ser-â-ser geçme
Görse bir mûy-miyânı asılırmış bî-şek
Böyle bî-şerm ü edeb âleme sarkar geçme
Uzadırsa sözü Kâlâyi Çubuklu’da nola
Ehl-i keyfe verir elbette keder ter geçme
(Aksoyak, İ. Hakkı (2001). “Refî-i Kâlâyî'ye Dair Yeni Bilgiler ve “Geçme Çubuk” ile İlgili Manzumesi”. Türk Kültürü İncelemeleri. (4): 159-172.)
Berây-ı Sâat-nâme
Akl-ı tâmmın çaldı uşşâkın o sâatçi beçe
Zarf-ı tenden zahm-ı zülf-i akrebi işler içe
Görmedim ol pâris-i hüsne gelir at başı bir
Esb-i dil zülfüne kösteklendi anın haylîce
Çok mu rakkâs-ı felek ol âfitâba meyl ile
Tâs-ı çerhi çaldırıp oynarsa her gün her gice
Yüz ayârıdır o sîmn cebhe hüsn ü ân ile
Tamga-yı hâle nazar kıl sevmeyim anı nice
Şems-i hüsnü akreb-i zülfünde âlem müşterî
Kâr-ı vaslı çıkmada sâat-be-sâat râyice
Bir usûl ile beni zencîr-i zülfe bagladı
Çıkdı andan sâniye zâr-ı enînim hârice
Eşk-i çeşmim sil desem nâz ile ol sâat siler
İndirip bindirmede uşşâkını çekmez güce
Basma bir sâat demişdim biryol olmaz mı dedi
Beklerim semt-i vefâdan belki ol bir yol geçe
Hîç gurûb itmez eder mihr-i ruhundan ihtirâz
Lîk efkâr-ı visâlin söyler ammâ gizlice
Münharif kurmuş bakar zâhid gubâr-ı hüsnüne
Şöyle kim dîvâr-ı hayretde dönüp bir kerpice
Âşık-ı deryâ-dile hep gösterip alış veriş
Nev-resân ile kurar kum sâatiyle bâziçe
Bir usûl-i çâr-yek çaldırsa oynardım Refî
İrtifa-ı evc-i hüsnü öyle gâyetde yüce
(Aksoyak, İ. Hakkı (2009). “Şerh Kitapları George Prior’u Tanır mı?”. Turkish Studies. (4): 13-21.)
Ermenice Türkçe Lugat'ten
Tanrıya asvas kiristos dediler peygambere
Şâha derler takavor hem muteber eksere
Mancuk oğlan kızdır ahcik ustaya varbed derler
Kardaş ahbar oldu ise mar derler madere
Gel agu niste otur hem gena tur git kına
Hem zurıtsa söyle dir sus dur hıpa al ezbere
Kit burun ağız peran dır hem sakal adı moruk
Aşk göz angac koluk oldu dıluh derler sere
Bak naye adam geliyor nart egu hem çek kaşe
Çıllar olmaz migudem ben yeyemem birden bire
(Dankoff, Robert , A. Turgut Kut ve J.J.S Weitenberg (1996). The Versified Armenian-Turkish Glossary by Kâlâyî. Cleveland State University. 21.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Suavi Koçer | d. 1909 - ö. 12 Haziran 1987 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ÂTIF, Çavuş-zâde Âtıf Ahmed Bey | d. 1794 - ö. 1846 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Şükufe Nihal | d. 1896 - ö. 24 Eylül 1973 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HÂLET, Mehmed Sa'îd Efendi | d. 1760 - ö. 1822 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ATÂ, Ebû İshak-zâde Seyyid Mehmed Atâullâh Efendi | d. 1 Ocak 1760 - ö. 14 Ekim 1811 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NÛRÎ, Mehmed Paşa | d. 1760 - ö. 1790 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HÂTİF, Ali Hâtif Efendi | d. ? - ö. 1823 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HALÎMÎ, Halîm Geray Sultan | d. 1772 - ö. 1823/1824? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | İZZET, Enderunlu İzzet Bey, İstanbullu | d. 1780 - ö. 1823 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | RÛHÎ, Mahmûd Rûhî Çelebi | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | HÜKMÎ, Gelibolulu Hükmî Çelebi | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | DEDE EFENDİ, Seyyid Mehmed | d. 1640/41 - ö. 1733/1734 | Meslek | Görüntüle |
13 | ES‘AD, Kerküklü Mehmed Es‘ad | d. ? - ö. 1832 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HAYRÎ, Hayreddîn Lâmî Efendi | d. 1780-81 - ö. 1851 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | HALÎL, Damad Halîl Efendi | d. 1821 - ö. 1886 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ZEKÂYÎ, Mehmet Ali Zekâyî | d. ? - ö. 1717-18 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ÂRİF MEHMED EFENDİ | d. ? - ö. 1563 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ÂRİF, Alî Beyzâde Ârif Efendi | d. 1832-33 - ö. 1850 ds. | Madde Adı | Görüntüle |