SEFİL ERÖKSÜZ, Mehmet Ali Eröksüz

(d. 1970 / ö. -)
âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Sefil Eröksüz'ün asıl adı Mehmet Ali Eröksüz'dür. Âşık, Çorum ili Sungurlu ilçesinin Akçalı köyünde 1970 yılında dünyaya gelmiştir. Ortaokul mezunu olan Sefil Eröksüz okul hayatına maddi imkânsızlıklar sebebiyle devam edememiştir. İstanbul Ümraniye Sarıgazi 51151 Mühimmat Bölüğünden terhis olmuştur. 1998 yılında girmiş olduğu bir kamu kuruluşunda halen işçi olarak çalışmaktadır. Babası Aşır Eröksüz, 1938 doğumludur ve çiftçilikle uğraşmaktadır. Annesi Ayşe Eröksüz 1943 yılında doğmuştur. İlkokul mezunu olan Ayşe Hanım 2002 yılında vefat etmiştir. Aşır- Ayşe Eröksüz çiftinin üçü erkek üçü kız olmak üzere altı çocuğu vardır. Merhmet Ali, ailenin dördüncü çocuğudur. Orta okul mezunu olan Sefil Eröksüz okul hayatına maddi imkansızlıklar sebebiyle devam edememiştir. İlkokulu Akçalı İlkokulunda, Orta okulu ise Ankara'da okumuştur. Sefil Eröksüz, Songül Hanım ile evli olup Hasan isminde bir oğlu bulunmakta ve Ankara'da ikamet etmektedir.

Türkiye’nin bütün bölgelerini gezerek çeşitli programlara katılan Sefil Eröksüz; Âşık Mâhzunî Şerif, Âşık Şekip Şahadoğlu, Âşık Ali Nurşanî, Âşık Mahmut Erdal, Âşık Hüdaî, Neşet Ertaş, Âşık Gülâbî, Âşık Haydar Öztürk, Âşık Kul Kemal, Âşık Coşkun Gönüllü, Âşık Emaneti, Âşık Şahini, Âşık Ormanı, Âşık Yanık, Âşık, Garip Hıdır, Âşık Didârî, Âşık Ezgili, Âşık İsmail Nar ile çeşitli vesilelerle tanışmış ve bir arada bulunmuştur.

Sefil Eröksüz'ün âşıklığa başlamasında en önemli husus, Çorum'da yapılan cemlerde, kış aylarında yapılan toplantılarda, düğünlerde, eğlencelerde bir araya gelen âşıkların, âşıklık geleneğini icra etmesi olmuştur. Âşık Sefil Eröksüz âşıklık geleneğine gönül vermesini şu şekilde ifade etmektedir.

"Ailemde benden başka âşık yoktu; ama âşıklara bakış tarzı ailede olsun köyde olsun çok olumluydu. Küçüklüğümde cemlere, kış gecelerindeki toplantılara birçok âşık katılırdı. Bu âşıklar bizim evimizde de toplanırdı. Ben onları hayranlıkla takip ederdim. Evimize gelen bu âşıklar benden türkü okumamı isterlerdi. Ben de bildiğim birkaç türküyü bu toplantılarda okurdum. Bu toplantıların etkisiyle şiir yazmaya başladım. İlk şiirimi 13 yaşındayken yazdım. Âşık olmamda annem ve anneannemin katkıları da çok olmuştur. Annem kabuğunu kıramamış bir âşık gibidir.

Saz çalmaya başlamam emanet bir sazla olmuştur. Köyümden ayrılmak üzereyken emanet bir sazla çalmaya başladım. Ankara 'ya gittikten sonra bu işi ilerlettim. İlk önce kendi çabalarımla öğrendiğim sazı geliştirmek için nota dersleri aldım. 1985 'te Ankara 'da tanıştığım ilk âşık Tokatlı Âşık Emini Düştü idi. Onunla uzun yıllar usta çırak ilişkim oldu. Daha sonra yöremizin ünlü ozanlarından şimdi rahmetli olan Şekip Şahadoğru ile tanıştım. Onunla da usta çırak ilişkim oldu. Bundan sonra da şiirler yazdım. Şiirlerime müzikler yapmaya başladım. Yavaş yavaş toplantılara, düğünlere, cemlere katılmaya başladım. Buralarda ilk önce usta malı şiirler okuyup daha sonra kendi şiirlerimi okudum (Erdem 2005). 

Âşıklığa bu şekilde başladığını ifade eden Sefil Eröksüz 1990 yılında askere gitmiştir. Askerlik dönemlerinde de bu gelenekten kopmamıştır (Kanat 2006:12). İstanbul'da askerlik yaparken silahıyla sazının yan yana olduğunu söylemektedir. Askerlik yaparken aynı zamanda müzik öğretmenliği de yapmıştır.

Saz ve şiir birbirini tamamlayan iki öge'dir. Bu ikili, âşıklık geleneğinde çeşitli sebeplere bağlı olarak çalınır söylenir. Bu sebeplerin başında ise "Bade içme" olayı gelir. Âşık Sefil Eröksüz bade geleneğini savunan âşıklardandır. Kendisinin bade içmediğini söyleyen Sefil Eröksüz bade içme geleneğine inanır. Birçok âşık arkadaşının bade içmiş olduğunu kabul eder. Kendisi bade ile ilgili görüşlerinde "ben bade olarak, halkın sevgisini içtim " der.

Âşıklık geleneğinin önemli motiflerinden birisi de rüyadır. Sefil Eröksüz rüya konusundan kaçınır. Sefil Eröksüz'ün inancına göre Anadolu kültüründe güzel rüyalar anlatılmaz. Anlatılırsa bir daha o rüyanın görünmeyeceğine kendisi de inanmaktadır. Ama zaman zaman âşıklık geleneğiyle ilgili rüyalar görmüş olduğunu da söylemekten kaçınmaz. Mahlas meselesine gelince, Sefil Eröksüz de önceki âşıklara benzer bir özellik gösterir. Âşık, mahlasını usta-çırak ilişkisi çerçevesinde almıştır. İlk zamanlarda 'Eröksüz' yani soyadını mahlas olarak kullanmıştır. 1989'da ustası Şahadoğru evinde misafir iken ona “Sefil Eröksüz” mahlasını vermiştir. Âşık mahlas alışını şöyle anlatmaktadır:

“Şah baba (Ustası, Şekip Şahadoğru’ya 'Şah baba' diye hitap eder.) 1989'da Ankara'daki bekâr evimde misafirdi. Şah baba evimde iken ben ona hiçbir şey ikram edemedim. Bu durum beni çok üzdü. Durumumu gören Şah baba, bana mahlasımın olup olmadığını sordu. Ben de şimdilik soyadımı mahlas olarak kullandığımı söyledim. Bunun üzerine bana, 'Senin mahlasın Sefil Eröksüz olsun, senin bu haline en iyi isim bu olur. ' dedi. Ustam bana mahlasımı verdikten sonra kalktım ustamın elini öptüm ve sazımı elime aldım. Konuklara doğaçlama bir hoş geldiniz dedikten sonra bu mahlasla ilk şiirimi söyledim.”

Sefil Eröksüz'ün şiirlerinde derin bir tasavvufi gelenek yanında, Hz Muhammed, Hz. Ali, Hz. Hüseyin, Ehlibeyt ve On iki imam sevgisi görülmektedir. Toplumsal adalet ve değerler sisteminin bu tasavvufi gelenek içerisinde anlam bulduğunu söylemek mümkündür. Edebi şahsiyetinin kaynak bulduğu Alevi- Bektaşi inanç ve düşünce sistemi, şiirlerinde derin bir felsefe, güçlü bir söyleyişle ele alınmıştır. Sefil Eröksüz; âşıklığa gönül vermesinde, kendi bölgesinin âşıkları yanında bilhassa Pîr Sultan Abdal, Viranî, Âşık Veysel, Âşık Mahzunî Şerif’in katkılarının olduğunu ifade etmektedir.

Çorum'da yayın yapan "Kanal 19" adlı kanalda "Ozanlarla Anadolu" programını yapmıştır. Sefil Eröksüz Türkiye'nin birçok ilinde programlara katılmıştır. Hayat Yolunda (Özgü Müzik Yapım İstanbul, 2005, 5000 kaset, 5000 cd) ve Ceylan Gözlüm, (Özgü Müzik Yapım, 2012, 5000 adet cd)) isimli iki albüm çalışması olmuştur. Bununla birlikte birçok uluslararası etkinlikte yer almıştır. Bunlardan bazıları: Belçika Brüksel, Anvers ve Almanya Frankfurt (2008'in kasım, aralık ayları), Kazakistan Almatı Uluslararası Nevruz şenliklerinde konserler; Jurgenov Üniversite’sinde ve aynı üniversiteye bağlı iki adet kolejde konferans, Türk dünyası müzik aletleri müzesinde Dede Korkut konulu konferansta konuşmacı olarak yer almıştır.

Kaynakça

Kanat, Ahmet (2006). Günümüz Âşıklarından Âşık Sefil Eröksüz. Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. CEM ERDEM
Yayın Tarihi: 19.09.2018
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
İnsancaGenç Erenler Yayınları / Ankara1997Şiir
Çiçekleri SoldurmayınKültür Ajans Yayınları / Ankara2002Şiir
Çiçekleri SoldurmayınKültür Ajans Yayınları / Ankara2005Şiir
İnadına YaşamakKültür Ajans Yayınları / Ankara2010Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Mustafa Ulusoyd. 01 Mart 1965 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2SATILMIŞ, Satılmış Korukd. 23.11.1963 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3KURTOĞLU, Rifat Kurtoğlud. 01.01.1960 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Yusuf Şahind. 1970 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Celal Güngördüd. 1970 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Murat Yalçınd. 24 Mart 1970 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7SUNURİ, Umut Sucid. 16.02.1956 - ö. ?MeslekGörüntüle
8ŞÂNÎ, Şâni Deded. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
9KUL ABBAS/ABBASÎ, Abbas Yurtd. 28.04.1958 - ö. ?MeslekGörüntüle
10SALİH, Salih Çelikd. 1957 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11GÜLCEMAL, Abdullah Gülcemald. 03.02.1952 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12DURAN, Duran Doğand. 01.07.1940 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13SADIKÎ, Ahmet (Kürdoğlu Molla Ahmet)d. 1892 - ö. 1948Madde AdıGörüntüle
14AHMEDd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15OZAN GÜLŞAN, Mustafa Gülşand. 1949 - ö. ?Madde AdıGörüntüle