AHMED HAMDİ, Rizeli

(d. 1259/1843 - ö. 1304?/1886\'dan sonra)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Ahmed Hamdî, 1843 (1259) yılında, o dönem Trabzon’a bağlı, Rize’nin Deniz Yalısı köyünde doğdu. Bugün bu köy, Rize İyidere’ye bağlı Sarayköy adıyla anılmaktadır.  Ahmed Hamdî’nin Nakl-i Nar diye adlandırdığı ve sonradan yerleştiği köy ise şer’iyye sicillerinde Çiklenar olarak geçer. Müellifin sülâlesinin adı Toposmanoğlu’dur. Hamdî, kendi eserleri olan  Bahru’l-Hayât  ve Kitâb-ı Keşfiyye’de hayatı hakkında bazı bilgiler verir: Bu bilgiler onun çocukluk ve ilk gençlik yıllarına aittir. Buradaki bilgilere göre, üç yaşına kadar adı Osman’dır, babasının adı Yusuf, Kasım adında da bir ağabeyi vardır. Üç yaşlarında babasını kaybetmiş, annesi tarafından büyütülmüştür. Annesi üç yaşından sonra onu Ahmed olarak çağırmış, daha sonra o da bu adla anılmıştır. Yedi yaşına geldiğinde hâlinde bazı değişiklikler olmuştur. Akrabaları ondaki bu değişiklikleri uzunca bir süre araştırmış ve hâl çareleri aramışlardır. Müellif bunu, “Dükenmez ulu bir derde girişmiş idi meger başım ( Bahru’l-Hayât: 1)” mısraı ile dile getirmektedir. On altı yaşına geldiğinde ilahî aşk, kendisine yoldaş olmuştur. Tarikat yolunda bir ay Allah isimlerini zikretmekle geçirmiş, gözyaşı dökmüştür. Bu düşüncelerle baş başa kalmış, on yıl sonra da kalpten Hakk’a yol bulmuştur.  Ayrıca kendisine değer verilmediğiyle ilgili şikâyetleri de vardır. Ölüm tarihi bilinmiyorsa da bunun 1304’ten (M 1886) sonra olduğu tahmin edilmektedir.


Ahmed Hamdi'nin eserleri şunlardır:

1. Hâtemü’l-Esrâr: 16 sayfalık mensur bir risale olup matbudur. Sayfalarda 21 satır vardır. Yazısı harekelidir. Eserde bölüm ve başlık bulunmamaktadır. İkinci sayfada eserin adı yer almaktadır. Eserin sonunda yer alan “318 numaralı 17 Ağustos [1]302 Tarihli Maarif Nezâret-i Celîlesinden alınan ruhsat ile tab’ u temsîl kılınmıştır. Sâhibü’l-eser ve’l-muhtasar Rizeli Ahmed Hamdi. Gafera’l-lâhu lenâ ve li-vâlidînâ ecma’îne. 1304 Sene. Muharremü’l-harâm (Ahmed Hamdi 1304: 16)” ifadelerinden 1886 (H 1304)’da basıldığı ve müellifinin Rizeli Ahmed Hamdi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca risalenin sonunda 1314 tarihli vakıf mührü bulunmaktadır (Ahmed Hamdi 1304: 16).

2. Bahru’l-Hayât: Eser 32 sayfa olup matbudur. Sayfalar 21 satırdır. Yazısı harekelidir. Basıldığı yer ve yıl kaydı yoktur. Ancak Hâtemü’l-Esrâr’ın şerhi olması onun Hâtemü’l-Esrâr’dan sonra yayımlandığını düşündürmektedir. Birinci sayfada manzum bir dibace (ön söz) bulunmaktadır. Sayfa başında “Tarîkat-ı âliyye-i Kâdiriyye fukarâsından eş-Şeyh Rizevî Ahmed Hamdî (Ahmed Hamdi, Bahru’l-Hayât: 1)” yazısı bulunan bir mühür vardır. İkinci sayfada eserin adı yer alır. Müellif yedi beyitlik bir manzume ile anlatacaklarına başlamaktadır. Eser mensurdur, ancak içerisinde yer yer manzum bölümler de bulunmaktadır. Manzumeler konuların akışına göre düzenlemiş olup türlerini belirten başlıkları ve belli bir vezinleri yoktur. Bazı mısralar aruz veznine uysa da bunlar manzumenin tamamını kapsamaz. Mısralarda hece sayıları 12, 15 ve 16 şeklinde değişmektedir. Nazım birimleri beyit olup gazel kafiye biçiminde yazılmışlardır. Müellif bazen anlattığı konuyu farklı açılardan ele almış, bu sayede konunun doğru ve kolay anlaşılmasını amaçlamıştır. Eserde anlatılanlar tasavvufi bakış açısıyla işlenmeştir. Bahru’l-Hayât’ın, “Çünki kıldın şerh-i Hâtemü’l-Esrâr / Bi’l-murassa’ egnine geydirelim cevher ridâ (Ahmed Hamdi, Bahru’l-Hayât: 2)” beytinden Hâtemü’l-Esrâr’ın şerhi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca eserin Kadiri tarikatı mensuplarını bilgilendirmek ve onları doğru yola iletmek amacıyla yazıldığı, “Okuyalar ehl-i tarîkat hakkı hiss ideler (Ahmed Hamdi, Bahru’l-Hayât: 2)” mısraında belirtilmektedir. Eserin sonunda müellif, “tanzîm ve tertîbinde muktedir bulundugum Bahru’l-Hayât nâm risâlemizin tab u temsîl husûsına bu fakîr hâlim cihetiyle muvaffak olamadıgımdan (Ahmed Hamdi, Bahru’l-Hayât: 32)” diyerek, eserinin Harbiye Nezareti (Millî Savunma Bakanlığı) başgörevlilerinden Kâ’immakâm (Yarbay) Canbolatoğlu Emir Osman tarafından dört bin adet bastırıldığını söylemektedir.

3. Kitâb-ı Keşfiyye: Seksen dört sayfadan meydana gelen ve tamamı manzum olan Kitâb-ı Keşfiyye, 1302 (1884) tarihinde Sultan Bayezıd Hakkaklar Çarşısı İbrahim Efendi Matbaası’nda basılmıştır.

Ahmed Hamdi’nin eserlerinden, onun Kadirilikte şeyhliğe ulaştığı anlaşılıyor. Eserlerinde, toplumda gördüğü eksiklik ve aksaklıkları anlatmış, olumsuzlukları söylemiş; toplumun huzurunu bozan, başkalarının sırtından geçinen ikiyüzlüleri yermiştir. O, ayrıca gerçek bir dindarın nasıl olması gerektiğini tasavvufî bakış açısıyla ve nasihat yoluyla anlatmıştır. Eserlerinde sade bir dil kullanmıştır. İfadelerinde halk söyleyişlerinin yanında tasavvuf terimleri de görülmektedir. Türkçeyi gücü nispetinde kullanmıştır. Sözlerine yer yer sanatlı anlatımlarla güzellik ve akıcılık kazandırmıştır. Bilhassa Bahru’l-Hayât’ında hitaplı, senli benli ifadelere, kısa cümlelere, atasözlerine yer vermiştir. “Köre nokta komak”la “kör”ün “gör”, “rahmetin “r”sına nokta komak”la “rahmet”in “zahmet”, “zâ-i zahmetden noktai kaldırmak”la da “zahmet”in “rahmet” okunabileceğini söyler (Ahmed Hamdi, Bahru’l-Hayât: 5, 8, 31). Ayrıca “Koma sen hamdi, hamd eyle ol hamîd ü hayy ü kâdir olan yüce Tanrıya. “; “Çünki sıfâtı anın bize celîlü’l-celâldir. Celâlinden giriş ana, ta kim cemâlin arz ide sana; cemâlinden girişenlere belki intikâmı vardır (Ahmed Hamdi, Bahru’l-Hayât: 29).” “H” ve “C” seslerinde olduğu gibi yer yer aliterasyonlara da yer vermiştir.

Kaynakça

Ahmed Hamdi (1304). Hatemü’l-Esrâr (Matbu). yyy: 1.

Ahmed Hamdi (Tarihsiz). Bahru’l-Hayât (Matbu). yyy: 1, 13.

Esir, Hasan Ali (2007). “Osmanlı Müelliflerinden Rizeli Ahmed Hamdi ve Bahru’l-Hayât Adlı Eseri”. Rize Valiliği I. Rize Sempozyumu, S 1. İstanbul: Tuncer Ofset Matbaacılık Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. 538-543.

Gülen, Sevinç (2019). Rizeli Ahmed Hamdi'nin Eserleri (İnceleme-Metin-Tasavvufi Terimler Sözlüğü). Yüksek Lisans Tezi.

Günaydın, Yusuf Turan (2007). “Rizevî Ahmed Hamdi Efendi ve Bahru’l-Hayât’ı” . Rize Valiliği I. Rize Sempozyumu, S. 1. İstanbul: Tuncer Ofset Matbaacılık Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. 544-546.

Güvelioğlu, İshak Güven (2006). “Rize Meşayihi”. Tasavvuf: İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi, Yıl 7. 17: 191-216.

Rizeli Ahmed Hamdî (Zilhicce 1302). Kitâb-ı Keşfiyye. İbrahim Efendi Matbaası.

Yıldız, Arzu Pehlivan (2012). Rize Şer’iyye Sicilleri II 1495 No’lu Sicil-Metin ve Tahlil. İstanbul: Dergâh Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HASAN ALİ ESİR - SEVİNÇ GÜLEN
Yayın Tarihi: 31.10.2013
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Hatemü’l-Esrâr‘dan

Ve dahi bir kimesne Tarîkat-ı ‘Aliyyeye dehâlet murâd eyledikde evvelâ bir mürşid-i kâmil bulup şürût-ı selâse ile kendüsini teslîm ider. Şartın birisi budur ki i’tikâd-ı kaviyyesi olup şöyle ki bütün Müslümânlar dîninden rücû’ ider olsa kendüsi tutdıgı yedden dönmeye. Ve şartın ikincisi de her mü’mine hüsn-i nazarı olup kendi şeyhini cümleden elyak bilmelidir. Üçünci şart da dâ’imâ ictihâd-ı nefs olup mürşidi tarafından ta’lîm ve ta’rîf buyurılan evrâd u ezkârına devâm itmekdir.

(Ahmed Hamdi (1304). Hatemü’l-Esrâr (Matbu). yyy: 1.)

 

Bahru’l-Hayât‘tan [Giriş]

 

Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm

 

Çünki kıldın şerh-i Hâtemü’l-Esrâra ibtidâ

Bi’l-murassa’ egnine geydirelim cevher ridâ

 

Hem yâkût-ı ahmerden bir tâc uralım başına

Dimeyeler illâ kim budur bedî’-i ihtidâ

 

Okuyalar ehl-i tarîkat hakkı hiss ideler

Yolunda baş koyuban cânlar eyleyeler fedâ

 

Cezb idersem Mansûr gibi söyleyem dahı neler

Hem Ene’l-Hakk sırrına sırran eyleyem iktidâ

 

‘Arz idem sözün bilesin ebâ’ u ecdâdını

Kim agacdan innî ene’llâh deyüp virem nidâ

 

Tahayyürde koyam sem’ idenleri Mûsâ gibi

Zevk ile kılalar esmâyı rûhlara gıdâ

 

‘İlme ta’zîm eyleyüp İbn-i Meryem ‘Îsâ gibi

Mürdeler ihyâsı-çün söze eyleyem ibtidâ

 

(Ahmed Hamdi (Tarihsiz). Bahru’l-Hayât (Matbu). yyy: 1.)

 

Bahru’l-Hayât‘tan

 

Zîrâ aramak iledir bulmak, görmek ile olur bilmek. Kullarının emegini der misiniz zâyi’ ider Tanrısı? Yoksa vakt-i hâssı vardır. Dikilen meyvenin virmezi ve ekilüp de yere düşen dânenin bitmezi mi olur? Hîç sen ek de sâhibine havâle it, keremi bol, gaffârdır, hikmet iledir işi, tedrîcî tedrîcî olur hep. Revâ mıdır ki ekene harman itdirmesün? Kullarına düşmenlıgı mı vardır? Bu sözlerimi tutup da hakîkaten ‘amel iden karındaşlarım hîç şübhe itmesün her birisi bir sultândır:

Gehî Mecnûn gibi beklerler velîler tagları

Gehî şatt olup basmak isterler alçak bâgları

 

Gehî olur Züleyhâdan kaçarlar Yûsuf gibi

Gehî vuslat rûy-ıla mesrûr iderler cânları

 

Gehî halli müşkil olurlar ‘ayn-ı mürşid gibi

Gehî nâdân olup ararlar ıssız makâmları

 

Gehî olur çekilürler havâya bulut gibi

Gehî hasbe’l-beşeriyyetde geyerler kâlları

 

Gehî olur yedi deryâyı gezerler hût gibi

Gehî ‘âciz kalup geçmezler ufacık çayları

 

Gehî olur ‘âlemi pür-ziyâlar güneş gibi

Gehî magrib olur zulmetde korlar insânları

 

Gehî olur zukâk başında mahdûdlar it gibi

Gehî tâc u tahtında güldürürler sultânları

 

Bahtiyârım feth itdim ni’me’l-kudûm kenz bâbını

Bizi tasdîk ider kimin ki vardır imânları

 

Hem Yûsufun yüzünden kaldırmışım nikâbını

Segir nûşdur bu havza cennet hûr u gılmânı

 

(Ahmed Hamdi (Tarihsiz). Bahru’l-Hayât (Matbu). yyy: 13.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1İbrahim Karacad. 28 Ekim 1960 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2A. Adnan Çakmakçıoğlud. 27 Mayıs 1921 - ö. 2 Şubat 1998Doğum YeriGörüntüle
3ÂTIF, Hasan Âtıf Karaderelid. 1874-1875 - ö. 04.04.1945Doğum YeriGörüntüle
4MAHBÛB EFENDİd. 1843 - ö. 1898Doğum YılıGörüntüle
5ÂBİDİN PAŞAd. 1843 - ö. 1906Doğum YılıGörüntüle
6ÇERKEŞÎ, Mehmet Hilmid. 1843 - ö. 1907Doğum YılıGörüntüle
7MAHBÛB EFENDİd. 1843 - ö. 1898Ölüm YılıGörüntüle
8ÂBİDİN PAŞAd. 1843 - ö. 1906Ölüm YılıGörüntüle
9ÇERKEŞÎ, Mehmet Hilmid. 1843 - ö. 1907Ölüm YılıGörüntüle
10MAHBÛB EFENDİd. 1843 - ö. 1898MeslekGörüntüle
11ÂBİDİN PAŞAd. 1843 - ö. 1906MeslekGörüntüle
12ÇERKEŞÎ, Mehmet Hilmid. 1843 - ö. 1907MeslekGörüntüle
13MAHBÛB EFENDİd. 1843 - ö. 1898Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14ÂBİDİN PAŞAd. 1843 - ö. 1906Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15ÇERKEŞÎ, Mehmet Hilmid. 1843 - ö. 1907Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16MAHBÛB EFENDİd. 1843 - ö. 1898Madde AdıGörüntüle
17ÂBİDİN PAŞAd. 1843 - ö. 1906Madde AdıGörüntüle
18ÇERKEŞÎ, Mehmet Hilmid. 1843 - ö. 1907Madde AdıGörüntüle