Madde Detay
BELÎĞ, Mehmed Emîn
(d. ?/? - ö. 1174/1760-61)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed Emîn'dir. Mora Yenişehir (Larissa)'de doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Medrese eğitimini Yenişehir’de gördükten sonra eğitimine İstanbul’da devam etti ve mülazım oldu. Kadılık mesleğini seçerek İstanbul'un çeşitli yerlerinde kadılık görevinde bulundu. Ancak daha sonra İstanbul’da değerinin bilinmediğini düşünerek taşrada görev almak istedi. Bunun üzerine Eski Zağra kadılığına tayin edildi. Buradan da önce Yeni Zağra sonra da Klavrata (Klavna) kadılıklarına gönderildi. Klavrata'nın havasının kötülüğü ve çalışma şartlarının zorluğu sebebiyle hastalandı ve görevinden azledildi. Önce memleketi Yenişehir'e gitti. Oradan da tekrar eki görev yeri Eski Zagra kadılığına tayin edildi ve tayininden kısa bir süre sonra da 1174/1760-61 ylında ölerek aynı yere defnedildi. Ölümü için Râmiz, "Beliğ Mehemmed’e adn-ı berîn ola mesken" mısrası ve "Beliğu'l-Emîn" terkibini tarih düşürdü (Erdem 1995: 42). Bazı kaynaklarda ölümü 1172/1758-59 olarak geçer. Bu da Fatin'in yaptığı yanlışlıktan kaynaklanır (1271: 28). Ondan hareketle Mehmed Süreyyâ ve Bursalı Mehmed Tâhir'de de aynı hata devam ettirilir.
Mahlası dolayısıyla sık sık, kendisinden önce yaşamış olan Bursalı İsmail Belîğ ile karıştırılan şair hemen hemen bütün şiirlerinde "Belîğ" mahlâsını kullanmıştır. Ancak bir şiirinde ismi ve diğerinde de isim ve mahlası bir arada "Emîn Belîğ" olarak geçmektedir (Belîğ 1258: 85, 109; Tansel 1970: 489). Belîğ’in tek eseri Dîvân'ıdır.
1. Dîvân: Belîğ'in Dîvân'ı Ebuzziya Tevfik tarafından eski harflerle bastırılmıştır (1258). Dîvân'ın tenkitli metni ise yüksek lisans ve doktora tezi olarak hazırlanmıştır (Dereli 1996; Açıkgöz 1994; Demirel 2006). Dîvân'da 11 kaside, 31 tarih, 238’i Türkçe, 5’i de Farsça olmak üzere 243 gazel, 1 sakiname, 54 kıta ve rubai ile "Hammamnâme", "Kefşgernâme", "Hayyatnâme" ve "Berbernâme" başlıklı müseddesler, "Der- Menkıbe-i Sâhil-hâne-i Çerâğân" başlıklı kaside şeklinde manzume, terkib-i bent şeklinde yazılmış "Sâkînâme"si vardır.
Belîğ, kasidelerini devrinin önemli olmayan şahıslara sunmuştur. En çok kasideyi ise, Yenişehirli Râtip Ahmed Paşa için yazmıştır. Gazelleri, kasidelerine göre daha başarılıdır; güçlü ve veciz ifadeleriyle dikkati çeker. Kimi kaynakların Dîvân'dan ayrı müstakil eserler olarak tanıttıkları şiirlerinden, "Kefşgernâme" eski ayakkabıcılık terimleri yönünden zengindir. "Hammâmnâme (-i Dilsûz)" Türk hamamlarıyla ilgili bilgiler vermesi bakımından önemlidir. "Berbernâme" muhteva bakımından Sâbit' in aynı adlı manzumesine benzeyen ve berberlik mesleği ile ilgili bir müseddestir. Türünün güzel bir örneği olan bu manzume eski cemiyet hayatıyla ilgili önemli bilgiler ihtiva eder. "Hayyâtnâme (-i Dilsûz)", devrin terzi esnafından bir "mahbub" çevresinde gelişen olayları anlatır. "Sâkînâme"si türünün basit bir örneğidir. "Der-menkıbe-i Sâhil-hâne-i Çerâğân" adlı uzun kasidesinde ise Çırağan Sarayı ve oradaki eğlenceler anlatılır. Bu manzumeler, canlı ve mizahi tasvirleri, 18. yüzyılın sosyal hayatından izler taşıyan orijinal ve mahallî tasvirleriyle dikkati çeker.
Belîğ, şiirlerinde sadece İstanbul’un At meydanı, Tozkoparan, Fatih, Ok meydanı belli başlı semtlerini değil, Rumeli coğrafyasına ait pek çok yeri de konu edinir. İstanbul’daki meşhur yangınlardan bahsederek bazı önemli tarihî olaylara ışık tutar. Şairin eğitiminde, devrin önemli alim ve şairlerinden olan Akovalızâde Hâtem Efendi’nin önemli bir yeri vardır. O da hocası gibi, devrini iyi gözlemlemiş ve yaşadıklarıyla ilgili gerçekçi tespitlerde bulunmuştur. Toplumsal konulara da dikkat çekerek; gözlemlediği tipleri, şiirlerinde gerçekçi bir şekilde tasvir eder. Dönemin insan portresini, yaşantısını, psikolojisini başarı ile yansıtır. Toplumda var olan uç örnekleri ve tipleri eleştirir. Böylece sosyal hiciv ve eleştiri yeteneğini gözler önüne serer. Şair, yaşadığı dönemden sık sık şikayet eder. Rüşvetin, zulüm, haksızlık ve adaletsizliğin yaygın olmasından, sadece zenginlerin iltifat görmesinden, insanların vefasızlıklarından söz eder. Şiirlerindeki güzellik tasvirleri de son derece gerçekçidir. Dönemin toplumsal yaşantısı, alışveriş hayatı vs. ile ilgili önemli izlenimlerini aktarır.
Belîğ, ele aldığı konu ve sanat dallarının özel diline ait birçok arkaik kelimelerle yüklü şiirleriyle Nedîm ve Sâbit çizgisindeki mahallîleşme akımının önemli bir ismidir (Pala 1992: 417). Şiirlerinde Nedîm'in bilhassa Sâbit'in etkileri görülür. Şiirlerinde lirizmi de ihmal etmez. Türkçe kelime ve deyimleri kullanmaya özel bir önem verir. Arapça ve Farsça kelimeleri halk dilinde kullanıldığı şekliyle yazar. Akıcı bir üslubu vardır. Belîğ, gazelinin dilinden (hem gönül hem de dil anlamında) su gibi akıp gitmesine şaşılmamasını söyler. Renkli, orijinal mazmunlarla yeni tarz şiirler yazma gayretindedir. Eskinin değil yeninin kıymet gördüğünü savunur. Sözün ve mananın birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken ve şiirin bel kemiğini oluşturan iki önemli unsur olduğuna inanır. Hayallerindeki incelik ve orijinallik ve zincirleme tamlamalar, ondaki "Sebk-i Hindî"nin etkileri olarak değerlendirilebilir.
Belîğ, Vecdî, Münîf, Koca Râgıb Paşa gibi döneminin şairlerinden de övgüyle bahseder. Bâkî'yi beğenirken Nâbî'yi ise eleştirir. Nâbî'nin güftelerinin nağmesinin bütün dünyaya yayılmasına ve Anadolu'da beğenilmesine şaşar. Kendi şairlik gücünün ondan daha iyi olduğunu söyler. Fakat o yaşadığı dönemde yeterli ilgiyi görememiş, daha çok Tanzimat Dönemi şairlerinden olan Şinasî, Muallim Nâci, Nâmık Kemal tarafından takdir edilmiştir.
Kaynakça
Açıkgöz, Ali (1994). Belîğ Dîvânı, Metin- İndeks. Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi.
Belîğ Mehmet Emîn (1258). Dîvân. İstanbul.
Çiftçi, Ömer (hzl.). Fatîn Dâvûd Hâtimetü’l- Eş’ âr . http:// ekitap. kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219117/h/metin.[erişim tarihi: 17. 07. 2013]
Demirel, Gamze (2005), 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.
Dereli, Üzeyir (1996), Belîğ Mehmed Emîn, Hayatı, Edebî Kişiliği ve Türkçe Eserlerinin Tenkidli Metni. Yüksek Lisans Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi.
Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı. Ankara: AKM Yay.
Gibb, E. J. Wilkinson (1999). Osmanlı Şiir Tarihi, A Hıstory of Ottoman Poetry. C. IV. çev. Ali Çavuşoğlu. Ankara: Akçağ Yay.
Horata, Osman (2006). "Klasik estetikte hazan rüzgârları: Son Klasik Dönem (1700-1800) Şiir". Türk Edebiyatı Tarihi. C. 2. Ankara: KTB Yay. 447-542.
Pala, İskender (1992). “Belîğ, Mehmed Emin”. İslam Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: TDV Yay. 417.
Tansel, Fevziye Abdullah (1970). “Belîğ. Balîg, Muhammed Amîn”. İslam Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: MEB Yay. 488- 489.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ GAMZE DEMİRELYayın Tarihi: 28.08.2013Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Kaside
Der-na’t-i seyyid-i kâ'inat ve bihi nesta'inü aleyhi efzâlü's-salavât
Solmaz ebedî sünbül-i ferhâl-i Muhammed
Cennet gülidür tâze ruh-ı âl-i Muhammed
Benzer Hacerü’l-esvedine Ka'be-i cânun
Ser-levha rûyında siyeh hâl-i Muhammed
Yüz sürmez idi pâyine secde ile âdem
Bu rûy-ı zemîn olmasa pâ-mâl-i Muhammed
Îdbârı görindi milel-i zulmet ü küfrün
Pertev viricek gün gibi ikbâl-i Muhammed
Bûs itmeğe nevbet dege tâ ins ü melekden
Hâke sürinür dâmen-i iclâl-i Muhammed
Virmezdi cilâ âyîne-i bînişe takdîr
Olmasa eger mazhar-ı timsâl-i Muhammed
Hûrşîd-i münevvirden alır pertevi encüm
Hâlet virür erbâb-ı dile hâl-i Muhammed
Gök hırka geyüp tekye-i ‘aşkında nüh-eflak
Olmış ezelî şevkiyle abdâl-ı Muhammed
Bâzâr-ı cihân içre n'ola bulsa revâyiç
Hâlis zeheb ü fizza gibi kâl-i Muhammed
'Îsî-i nebî gerçi olup rûh-ı İlahî
Mahbûb-ı Hüdâ zât-ı pür-efzâl-i Muhammed
Mahbûbına itmez mi fîdâ rûhını ‘âşık
Bundan bilinür rütbe-i iclâl-i Muhammed
Sultân-ı cihân olmadan indümde e‘azdür
Ferrâşî-i matem-kede-i âl-i Muhammed
Remz eyledügüm madde-i çâr-anâsır
Hâk-i kademi olduguma dâl-i Muhammed
Uçmağa sezâ tâ‘îr-i rûha iki perdür
İsm-i Hak ile nâm-ı pür-iclâl-i Muhammed
Ser-menzîle vâsıl olur elbette Beliğâ
Her kim ki ola reh-rev-i dünbâl-i Muhammed
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 1.)
Gazel
Dehen-i tengine ol dil-berün inşâ sıgmaz
Sığsa da incelür elfazına ma'nâ sıgmaz
Kulzüm-i dânişi hâtır olamaz bahr-i muhît
Kadehün havsala-i tengine deryâ sıgmaz
Baksa âyîneye hengâm-ı tahayyürde nigâr
Tengdür ağzına engüşt-i muhannâ sıgmaz
Tıfl-ı nev-rüsteyedür toğrısı meylim zîrâ
Benüm âğûşuma ol kâmet-i bâlâ sıgmaz
‘Aşk bir mihrdür olmaz dil-i zâhid pervâz
Âşiyân-ı zagana beyza-ı ‘Ankâ sıgmaz
Teng olan dil olamaz kâbil-i güncâyiş-i ‘aşk
Çeşm-i bî-merdümek-i sûzene dünyâ sıgmaz
Şîşe-i pûç-ı felekden mey-i ‘ayş umma Belîğ
Bagal-ı rind-i ğam-endûza o mînâ sıgmaz
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 194. )
Gazel
‘Uşşâka bûs-ı la‘l-i terün yok mıdur senün
Ey nâhl-i ‘işve hîç semerün yok mıdur senün
Ey pîr-i ‘aşk böyle neden nâ-tüvânsın
Bilmem yanında bir püserün yok mıdur senün
Hâlüm mükedder oldı benüm ey hayâl-i yâr
Bilsem ‘aceb ki bir kederün yok mıdur senün
İtdün güşâde sîne-i billûrı nâfe dek
Ey şûh bilmezem kemerün yok mıdur senün
Cem‘eyle kendüni seher ey âh-ı şu‘le-hîz
Eflâk-i heftüme seferün yok mıdur senün
Bâlâ-yı nahl-i mevki'-i kesb-i hevâ ise
Ey gonca başum üzre yerün yok mıdur senün
İtdün visâli herkese va‘d ey zen-i sipihr
Âyâ cihânda gerçek erün yok mıdur senün
‘Asrun kibârı mâl ile Kârun olursa da
Sormaz Belîg sîm ü zerün yok mıdur senün
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 248.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 28.08.2013Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Kaside
Der-na’t-i seyyid-i kâ'inat ve bihi nesta'inü aleyhi efzâlü's-salavât
Solmaz ebedî sünbül-i ferhâl-i Muhammed
Cennet gülidür tâze ruh-ı âl-i Muhammed
Benzer Hacerü’l-esvedine Ka'be-i cânun
Ser-levha rûyında siyeh hâl-i Muhammed
Yüz sürmez idi pâyine secde ile âdem
Bu rûy-ı zemîn olmasa pâ-mâl-i Muhammed
Îdbârı görindi milel-i zulmet ü küfrün
Pertev viricek gün gibi ikbâl-i Muhammed
Bûs itmeğe nevbet dege tâ ins ü melekden
Hâke sürinür dâmen-i iclâl-i Muhammed
Virmezdi cilâ âyîne-i bînişe takdîr
Olmasa eger mazhar-ı timsâl-i Muhammed
Hûrşîd-i münevvirden alır pertevi encüm
Hâlet virür erbâb-ı dile hâl-i Muhammed
Gök hırka geyüp tekye-i ‘aşkında nüh-eflak
Olmış ezelî şevkiyle abdâl-ı Muhammed
Bâzâr-ı cihân içre n'ola bulsa revâyiç
Hâlis zeheb ü fizza gibi kâl-i Muhammed
'Îsî-i nebî gerçi olup rûh-ı İlahî
Mahbûb-ı Hüdâ zât-ı pür-efzâl-i Muhammed
Mahbûbına itmez mi fîdâ rûhını ‘âşık
Bundan bilinür rütbe-i iclâl-i Muhammed
Sultân-ı cihân olmadan indümde e‘azdür
Ferrâşî-i matem-kede-i âl-i Muhammed
Remz eyledügüm madde-i çâr-anâsır
Hâk-i kademi olduguma dâl-i Muhammed
Uçmağa sezâ tâ‘îr-i rûha iki perdür
İsm-i Hak ile nâm-ı pür-iclâl-i Muhammed
Ser-menzîle vâsıl olur elbette Beliğâ
Her kim ki ola reh-rev-i dünbâl-i Muhammed
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 1.)
Gazel
Dehen-i tengine ol dil-berün inşâ sıgmaz
Sığsa da incelür elfazına ma'nâ sıgmaz
Kulzüm-i dânişi hâtır olamaz bahr-i muhît
Kadehün havsala-i tengine deryâ sıgmaz
Baksa âyîneye hengâm-ı tahayyürde nigâr
Tengdür ağzına engüşt-i muhannâ sıgmaz
Tıfl-ı nev-rüsteyedür toğrısı meylim zîrâ
Benüm âğûşuma ol kâmet-i bâlâ sıgmaz
‘Aşk bir mihrdür olmaz dil-i zâhid pervâz
Âşiyân-ı zagana beyza-ı ‘Ankâ sıgmaz
Teng olan dil olamaz kâbil-i güncâyiş-i ‘aşk
Çeşm-i bî-merdümek-i sûzene dünyâ sıgmaz
Şîşe-i pûç-ı felekden mey-i ‘ayş umma Belîğ
Bagal-ı rind-i ğam-endûza o mînâ sıgmaz
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 194. )
Gazel
‘Uşşâka bûs-ı la‘l-i terün yok mıdur senün
Ey nâhl-i ‘işve hîç semerün yok mıdur senün
Ey pîr-i ‘aşk böyle neden nâ-tüvânsın
Bilmem yanında bir püserün yok mıdur senün
Hâlüm mükedder oldı benüm ey hayâl-i yâr
Bilsem ‘aceb ki bir kederün yok mıdur senün
İtdün güşâde sîne-i billûrı nâfe dek
Ey şûh bilmezem kemerün yok mıdur senün
Cem‘eyle kendüni seher ey âh-ı şu‘le-hîz
Eflâk-i heftüme seferün yok mıdur senün
Bâlâ-yı nahl-i mevki'-i kesb-i hevâ ise
Ey gonca başum üzre yerün yok mıdur senün
İtdün visâli herkese va‘d ey zen-i sipihr
Âyâ cihânda gerçek erün yok mıdur senün
‘Asrun kibârı mâl ile Kârun olursa da
Sormaz Belîg sîm ü zerün yok mıdur senün
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 248.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 22.11.2020Eserlerinden Örnekler
Kaside
Der-na’t-i seyyid-i kâ'inat ve bihi nesta'inü aleyhi efzâlü's-salavât
Solmaz ebedî sünbül-i ferhâl-i Muhammed
Cennet gülidür tâze ruh-ı âl-i Muhammed
Benzer Hacerü’l-esvedine Ka'be-i cânun
Ser-levha rûyında siyeh hâl-i Muhammed
Yüz sürmez idi pâyine secde ile âdem
Bu rûy-ı zemîn olmasa pâ-mâl-i Muhammed
Îdbârı görindi milel-i zulmet ü küfrün
Pertev viricek gün gibi ikbâl-i Muhammed
Bûs itmeğe nevbet dege tâ ins ü melekden
Hâke sürinür dâmen-i iclâl-i Muhammed
Virmezdi cilâ âyîne-i bînişe takdîr
Olmasa eger mazhar-ı timsâl-i Muhammed
Hûrşîd-i münevvirden alır pertevi encüm
Hâlet virür erbâb-ı dile hâl-i Muhammed
Gök hırka geyüp tekye-i ‘aşkında nüh-eflak
Olmış ezelî şevkiyle abdâl-ı Muhammed
Bâzâr-ı cihân içre n'ola bulsa revâyiç
Hâlis zeheb ü fizza gibi kâl-i Muhammed
'Îsî-i nebî gerçi olup rûh-ı İlahî
Mahbûb-ı Hüdâ zât-ı pür-efzâl-i Muhammed
Mahbûbına itmez mi fîdâ rûhını ‘âşık
Bundan bilinür rütbe-i iclâl-i Muhammed
Sultân-ı cihân olmadan indümde e‘azdür
Ferrâşî-i matem-kede-i âl-i Muhammed
Remz eyledügüm madde-i çâr-anâsır
Hâk-i kademi olduguma dâl-i Muhammed
Uçmağa sezâ tâ‘îr-i rûha iki perdür
İsm-i Hak ile nâm-ı pür-iclâl-i Muhammed
Ser-menzîle vâsıl olur elbette Beliğâ
Her kim ki ola reh-rev-i dünbâl-i Muhammed
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 1.)
Gazel
Dehen-i tengine ol dil-berün inşâ sıgmaz
Sığsa da incelür elfazına ma'nâ sıgmaz
Kulzüm-i dânişi hâtır olamaz bahr-i muhît
Kadehün havsala-i tengine deryâ sıgmaz
Baksa âyîneye hengâm-ı tahayyürde nigâr
Tengdür ağzına engüşt-i muhannâ sıgmaz
Tıfl-ı nev-rüsteyedür toğrısı meylim zîrâ
Benüm âğûşuma ol kâmet-i bâlâ sıgmaz
‘Aşk bir mihrdür olmaz dil-i zâhid pervâz
Âşiyân-ı zagana beyza-ı ‘Ankâ sıgmaz
Teng olan dil olamaz kâbil-i güncâyiş-i ‘aşk
Çeşm-i bî-merdümek-i sûzene dünyâ sıgmaz
Şîşe-i pûç-ı felekden mey-i ‘ayş umma Belîğ
Bagal-ı rind-i ğam-endûza o mînâ sıgmaz
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 194. )
Gazel
‘Uşşâka bûs-ı la‘l-i terün yok mıdur senün
Ey nâhl-i ‘işve hîç semerün yok mıdur senün
Ey pîr-i ‘aşk böyle neden nâ-tüvânsın
Bilmem yanında bir püserün yok mıdur senün
Hâlüm mükedder oldı benüm ey hayâl-i yâr
Bilsem ‘aceb ki bir kederün yok mıdur senün
İtdün güşâde sîne-i billûrı nâfe dek
Ey şûh bilmezem kemerün yok mıdur senün
Cem‘eyle kendüni seher ey âh-ı şu‘le-hîz
Eflâk-i heftüme seferün yok mıdur senün
Bâlâ-yı nahl-i mevki'-i kesb-i hevâ ise
Ey gonca başum üzre yerün yok mıdur senün
İtdün visâli herkese va‘d ey zen-i sipihr
Âyâ cihânda gerçek erün yok mıdur senün
‘Asrun kibârı mâl ile Kârun olursa da
Sormaz Belîg sîm ü zerün yok mıdur senün
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 248.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Kaside
Der-na’t-i seyyid-i kâ'inat ve bihi nesta'inü aleyhi efzâlü's-salavât
Solmaz ebedî sünbül-i ferhâl-i Muhammed
Cennet gülidür tâze ruh-ı âl-i Muhammed
Benzer Hacerü’l-esvedine Ka'be-i cânun
Ser-levha rûyında siyeh hâl-i Muhammed
Yüz sürmez idi pâyine secde ile âdem
Bu rûy-ı zemîn olmasa pâ-mâl-i Muhammed
Îdbârı görindi milel-i zulmet ü küfrün
Pertev viricek gün gibi ikbâl-i Muhammed
Bûs itmeğe nevbet dege tâ ins ü melekden
Hâke sürinür dâmen-i iclâl-i Muhammed
Virmezdi cilâ âyîne-i bînişe takdîr
Olmasa eger mazhar-ı timsâl-i Muhammed
Hûrşîd-i münevvirden alır pertevi encüm
Hâlet virür erbâb-ı dile hâl-i Muhammed
Gök hırka geyüp tekye-i ‘aşkında nüh-eflak
Olmış ezelî şevkiyle abdâl-ı Muhammed
Bâzâr-ı cihân içre n'ola bulsa revâyiç
Hâlis zeheb ü fizza gibi kâl-i Muhammed
'Îsî-i nebî gerçi olup rûh-ı İlahî
Mahbûb-ı Hüdâ zât-ı pür-efzâl-i Muhammed
Mahbûbına itmez mi fîdâ rûhını ‘âşık
Bundan bilinür rütbe-i iclâl-i Muhammed
Sultân-ı cihân olmadan indümde e‘azdür
Ferrâşî-i matem-kede-i âl-i Muhammed
Remz eyledügüm madde-i çâr-anâsır
Hâk-i kademi olduguma dâl-i Muhammed
Uçmağa sezâ tâ‘îr-i rûha iki perdür
İsm-i Hak ile nâm-ı pür-iclâl-i Muhammed
Ser-menzîle vâsıl olur elbette Beliğâ
Her kim ki ola reh-rev-i dünbâl-i Muhammed
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 1.)
Gazel
Dehen-i tengine ol dil-berün inşâ sıgmaz
Sığsa da incelür elfazına ma'nâ sıgmaz
Kulzüm-i dânişi hâtır olamaz bahr-i muhît
Kadehün havsala-i tengine deryâ sıgmaz
Baksa âyîneye hengâm-ı tahayyürde nigâr
Tengdür ağzına engüşt-i muhannâ sıgmaz
Tıfl-ı nev-rüsteyedür toğrısı meylim zîrâ
Benüm âğûşuma ol kâmet-i bâlâ sıgmaz
‘Aşk bir mihrdür olmaz dil-i zâhid pervâz
Âşiyân-ı zagana beyza-ı ‘Ankâ sıgmaz
Teng olan dil olamaz kâbil-i güncâyiş-i ‘aşk
Çeşm-i bî-merdümek-i sûzene dünyâ sıgmaz
Şîşe-i pûç-ı felekden mey-i ‘ayş umma Belîğ
Bagal-ı rind-i ğam-endûza o mînâ sıgmaz
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 194. )
Gazel
‘Uşşâka bûs-ı la‘l-i terün yok mıdur senün
Ey nâhl-i ‘işve hîç semerün yok mıdur senün
Ey pîr-i ‘aşk böyle neden nâ-tüvânsın
Bilmem yanında bir püserün yok mıdur senün
Hâlüm mükedder oldı benüm ey hayâl-i yâr
Bilsem ‘aceb ki bir kederün yok mıdur senün
İtdün güşâde sîne-i billûrı nâfe dek
Ey şûh bilmezem kemerün yok mıdur senün
Cem‘eyle kendüni seher ey âh-ı şu‘le-hîz
Eflâk-i heftüme seferün yok mıdur senün
Bâlâ-yı nahl-i mevki'-i kesb-i hevâ ise
Ey gonca başum üzre yerün yok mıdur senün
İtdün visâli herkese va‘d ey zen-i sipihr
Âyâ cihânda gerçek erün yok mıdur senün
‘Asrun kibârı mâl ile Kârun olursa da
Sormaz Belîg sîm ü zerün yok mıdur senün
(Demirel, Gamze (2005). 18. Yüzyıl Şairlerinden Belîğ Mehmed Emîn Dîvânı: İnceleme- Tenkitli Metin- Tahlil. C. 2. Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi. 248.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | NİGÂHÎ, Şehlâ Mustafa Nigâhî Çelebi | d. ? - ö. Nisan-Mayıs 1693 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Âlî, Âlî Efendi | d. ? - ö. 1646 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | SEZÂYÎ, Şeyh Hasan Sezâyî Efendi | d. 1699-1670 - ö. 29.12.1738 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NİGÂHÎ, Şehlâ Mustafa Nigâhî Çelebi | d. ? - ö. Nisan-Mayıs 1693 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Âlî, Âlî Efendi | d. ? - ö. 1646 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | SEZÂYÎ, Şeyh Hasan Sezâyî Efendi | d. 1699-1670 - ö. 29.12.1738 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | NİGÂHÎ, Şehlâ Mustafa Nigâhî Çelebi | d. ? - ö. Nisan-Mayıs 1693 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Âlî, Âlî Efendi | d. ? - ö. 1646 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | SEZÂYÎ, Şeyh Hasan Sezâyî Efendi | d. 1699-1670 - ö. 29.12.1738 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | NİGÂHÎ, Şehlâ Mustafa Nigâhî Çelebi | d. ? - ö. Nisan-Mayıs 1693 | Meslek | Görüntüle |
11 | Âlî, Âlî Efendi | d. ? - ö. 1646 | Meslek | Görüntüle |
12 | SEZÂYÎ, Şeyh Hasan Sezâyî Efendi | d. 1699-1670 - ö. 29.12.1738 | Meslek | Görüntüle |
13 | NİGÂHÎ, Şehlâ Mustafa Nigâhî Çelebi | d. ? - ö. Nisan-Mayıs 1693 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Âlî, Âlî Efendi | d. ? - ö. 1646 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | SEZÂYÎ, Şeyh Hasan Sezâyî Efendi | d. 1699-1670 - ö. 29.12.1738 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | NİGÂHÎ, Şehlâ Mustafa Nigâhî Çelebi | d. ? - ö. Nisan-Mayıs 1693 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Âlî, Âlî Efendi | d. ? - ö. 1646 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | SEZÂYÎ, Şeyh Hasan Sezâyî Efendi | d. 1699-1670 - ö. 29.12.1738 | Madde Adı | Görüntüle |