Madde Detay
ESAD, Esad Erbilli
(d. 1847 / ö. 04.03.1931)
?
(Tekke / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Esad Erbilli 1847'de Irak'ın Erbil kasabasında doğmuştur. Babası Nakşibendi-Hâlidî şeyhlerinden Muhammed Said Efendi; büyük babası, Nakşibendîliğin Hâlidiye kolunun kurucusu Hâlid-i Bâğdâdî'nin halifelerinden Şeyh Hidâyetullâh Efendi'dir. Erbil'de, Hâlid-i Bâğdâdî'nin inşa ettirdiği tekkedeki irşat vazifesi bu ailenin elindeydi. Erbil'de tahsil gören Esad Efendi, 1870'te Hâlidî şeyhi Tâhâ el-Harîrî'ye intisap eder. 1875'te sülukunu tamamlayarak icazet alır. Aynı yıl hacca gider. Dönüşünde şeyhinin vefat ettiğini öğrenir. Bunun üzerine İstanbul'da gitmeye karar verir. İstanbul'a gelip yerleşen Esad Efendi Fatih Camii'inde Hâfız Divanı ve Molla Cami'nin Lüccetü'l-esrâr'ının okutur. İlmi ve şahsiyetiyle az zaman içinde İstanbul'da şöhreti yayılır. Hatta sohbetinden istifade için 2. Abdülhamid'in damadı Hâlid Paşa tarafından sarayda ağırlanır. Sultan tarafından Meclis-i Meşâyih azalığına tayin edilir. Odabaşı semtindeki Kelâmî dergahının meşihati boş kalınca buraya talip olur. Fakat burası bir Kâdirî tekkesi olduğundan Kadirilik icazetnamesine ihtiyaç duyar. Bunun üzerine 1883'te Bağdat'taki Kâdirî şeyhi Abdülhamîd er-Rifkânî'den icazet alır. Bundan sonra Kelâmî dergahında irşada başlar. 1900 senesinde Abdülhamid tarafından Erbil'e sürgüne gönderilir. Sürgüne, Kenz'ül-irfan ismindeki hadis kitabında yer alan bir hadisin gençleri Avrupa'ya kaçmaya teşvik ettiğine dair bir ihbarın sebep olduğu söylenir (Vassâf 2006: 350; İnal 1969: 2103). Muhtemelen şeyhin etrafında oluşan büyük kalabalık padişahı tedirgin etmişti (Vassâf 2006: 350). Esad Efendi Erbil'de, müntesiplerinden bir hanımın inşa ettirdiği tekkede ikamet eder. Buradan İstanbul'daki müritleriyle sık sık mektuplaşır. Yazdığı mektuplar sonradan bir araya getirilip basılır. Esad Efendi, Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döner. Kelami dergahını genişleterek tekrar inşa ettirir. Tasavvuf kültürünü yaymak maksadıyla çıkarılan Tasavvuf dergisi ile tarikatlerin ıslah ve tecdidi gayesini güden Cemiyet-i Sûfiye'nin kuruluşuna öncülük eder. 1914'te Meclis-i Meşayih reisliğine getirilir. Bir yıl sonra bu görevinden istifa eder. 1925'te tekkelerin kapatılmasından sonra Erenköy Kazasker'deki köşkünde inzivaya çekilir. 1930'da vuku bulun Menemen hadisesiyle irtibatlı bulunduğu gerekçesiyle kendisi de bir şeyh olan oğlu Mehmed Ali Efendi ile beraber Menemen'e götürülüp idam talebiyle yargılanır. Hakkında verilen idam cezası, yaşlılığı sebebiyle müebbet hapse çevrilir. Oğlu ise idam edilir. Esad Efendi Menemen'deki askeri hastanede tedavi gördüğü sırada 4 Mart 1931'de vefat eder. Cenazesi resmî makamlar tarafından Menemen'de defnedilir (Yılmaz 1995: 348; Göktaş 2013: 37-69).
Esad maslahıyla şiirler yazan Esad Efendi'nin 1919'da basılan divanı, Farsça ve Türkçe iki divançeden oluşur. Müellif, eserin başındaki kısa Türkçe mukaddimede sûfîlerin, şiirlerinde zikrettikleri bazı tabirlerin mecazi manasına açıklık getirir. Bundan sonra huruf-ı heca sırasıyla Farsça gazeller gelir. Bunu sırasıyla Mevlana, Cami gibi muhtelif şairlere tahmisler, bir tercî-bend, Kürtçe bir gazel takip eder. Eserin Türkçe kısmında gazeller karışık olarak yer alır. Bunlar arasında bir de Arapça gazel bulunur. Divanın Türkçe kısmında tahmisler çok büyük bir yekun tutar. Eserlerine tahmis yapılan şairler arasında en dikkat çekenler dörder gazelle Niyazî-i Mısrî ile Osman Nevres ve 3 gazelle Muhibbî'dir. Eserin sonunda kendisinin dört gazeline başkaları tarafında yapılmış tahmislere de yer verilir. Esad Efendi'nin şiirleri tamamen klasik edebiyat mazmunlarıyla örülü lirik şiirlerdir. Nazmı kuvvetlidir. Bununla beraber üstün bir şairlik kudretine sahip olduğu söylenemez (Muhammed Esad Erbilî 1991).
Esad Efendi'nin nazımdaki kabiliyetini gösteren divanından sonra en önemli eseri edebî şahsiyetinin nesir cephesini gösteren Mektûbât'ıdır. Tasavvuf kültüründe önemli bir yer işgal eden mektûbât geleneğine bağlanan bu eserdeki yazılar daha çok müellifin Erbil'deki sürgünü sırasında müridlerine gönderdiği mektuplardan oluşur. Eserin ilk baskısında (1922) 147, ikinci baskısında (1925) 154 mektup yer alır. Bu eser Esad Efendi'nin inşa sanatında da iktidarı olduğunu göstermektedir (Muhammed Esad Erbilî 2015).
Esad Efendi'nin bu eserden sonra nesir sahasındaki başlıca eseri Kenzü'l-irfân ismindeki 1001 hadis tercümesi ve şerhidir (Muhammed Esad Erbilî 2013).
Kaynakça
Göktaş, Vahit (2013). Muhammed Es'ad-ı Erbilî Hayatı, Eserleri ve Tasavvuf Felsefesi. Ankara: İlâhiyât Yay.
İnal, İbnülemin Mahmud Kemal (1969). Son Asır Türk Şairleri. İstanbul: Millî Eğitim Basımevi.
Muhammed Es'ad Erbilî (1991). Divân-ı Es'ad. Ed. Cemal Bayrak. İstanbul: Erkam Yay.
Muhammed Es'ad Erbilî (2013). 1001 Hadis. İstanbul: Erkam Yay.
Muhammed Es'ad Erbilî (2015). Mektûbât. Ed. Kâmil Yılmaz, İrfan Gündüz. İstanbul: Erkam Yay.
Osmânzâde Hüseyin Vassâf (2006). Sefîne-i Evliyâ. Ed. Mehmet Akkuş ve Ali Yılmaz. İstanbul: Kitabevi Yay.
Vett, Carl (2004). Dervişler Arasında. Çev. Ethem Cebecioğlu. İstanbul: Kaknüs Yay.
Yılmaz, Hasan Kâmil (1995). "Esad Erbîlî". Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. İstanbul: TDV. 348-349.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. AHMET EMİN SARAÇYayın Tarihi: 07.01.2019Güncelleme Tarihi: 06.12.2020
Yayın Tarihi: 07.01.2019Güncelleme Tarihi: 06.12.2020
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Kenzü'l-irfân | Mahmud Bey Matbaası / İstanbul | 1317 | Derleme |
Fâtiha-i Şerîfe Tercümesi | Mahmud Bey Matbaası / İstanbul | 1327 | Diğer |
Dîvân-ı Es'ad | Evkaf Matbaası / İstanbul | 1337 | Şiir |
Mektûbât | Evkaf Matbaası / İstanbul | 1340 | Mektup |
Rîsâle-i Es'adiyye | Matbaa-i Ahmed Kamil / İstanbul | 1343 | Diğer |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MAHVÎ, Erbilli | d. ? - ö. 1872 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | KUDSİZADE, Ahmed Medenî | d. 1889 - ö. 1940 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NECMÎ, Mahmud Efendi | d. ? - ö. 1810-11 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | FÎRÛZ, Muhammed Rahîm Sânî | d. 1847 - ö. 1910 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | CELÂL, Abdullah Celâleddîn Paşa | d. 1847 - ö. 1903 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HAFIZ BABA, Mehmed Salih Baba | d. 1847 - ö. 1917 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | FÎRÛZ, Muhammed Rahîm Sânî | d. 1847 - ö. 1910 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | CELÂL, Abdullah Celâleddîn Paşa | d. 1847 - ö. 1903 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HAFIZ BABA, Mehmed Salih Baba | d. 1847 - ö. 1917 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | FÎRÛZ, Muhammed Rahîm Sânî | d. 1847 - ö. 1910 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | CELÂL, Abdullah Celâleddîn Paşa | d. 1847 - ö. 1903 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | HAFIZ BABA, Mehmed Salih Baba | d. 1847 - ö. 1917 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | FÎRÛZ, Muhammed Rahîm Sânî | d. 1847 - ö. 1910 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | CELÂL, Abdullah Celâleddîn Paşa | d. 1847 - ö. 1903 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | HAFIZ BABA, Mehmed Salih Baba | d. 1847 - ö. 1917 | Madde Adı | Görüntüle |