Madde Detay
HÜMÂMÎ
(d. ?/? - ö. 823-854/1420-1451)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Sultân II. Murâd devri şairlerinden Hümâmî, İzniklidir. İlim ehli, kâmil, fazıl, marifetli ve idrâk sahibi bir zattır. Tuman (2001: 1204), onun II. Murâd devrinde (1420-1451) vefat ettiğini belirtmiştir. Hümâmî’nin bilinen tek eseri 839/1435-36’da tamamlayarak Sadrazam Çandarlı Halîl Paşa’ya ithaf ettiği Sî-nâme’sidir. Sî-nâme, İranlı şair Emîr Hüseynî’nin firkat-nâme tarzındaki otuz mektuptan oluşan Mantıku’l-Uşşâk’ının Türkçeye çevirisidir. 1992 beyit olan manzume aruzun mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün kalıbıyla ve mesnevî nazım şekliyle yazılmıştır. Şairin manzumede araya gazeller de eklemesi, eseri tam bir tercüme olmaktan çıkarmıştır. Bu gazellerin yanı sıra metinde iki tevhid, bir münacat, iki na’t ve bir de medhiye bulunmaktadır. Dünyevî aşkın konu edildiği eserde, âşık ve maşuk arasında geçen olaylarla âşığın çektiği meşakkatler anlatılmıştır. Bunun yanı sıra Hümâmî’nin, Eğridirli Hâcı Kemâl’in Câmi’ü’n-Nezâ’ir’inde on beş, Ömer bin Mezîd’in Mecmû’atu’n-Nezâ’ir’inde de bir şiiri belirlenmiştir. Şairin, Selmân-ı Sâvecî’nin “kaside-i musanna”sına naziresi olduğunu söyleyen Latîfî (Canım 2000: 573), Anadolu şairleri içinde bu kasideyi daha güzel tanzir eden bulunmadığına değinmiştir. Tezkirecilerin Şeyhî ve Ahmedî ile yaptığı münazaralara, nazmının güzel, latif, şirin, akıcı ve sanatlı olduğuna, zamanına göre iyi bir şair sayıldığına işaret ettikleri Hümâmî, şiirlerinde yabancı kelime ve tamlamalardan büyük ölçüde uzak durmuş, yalın bir dil kullanmış ve klasik mazmunlardan yararlanmış bir şairdir.
Kaynakça
Altun, Mustafa (1995). Sî-nâme-i Hümâmî (İnceleme-Metin-Dizin). Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
Bursalı Mehmed Tâhir (2003). Osmânlı Müellifleri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay. 486.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.
Canpolat, Mustafa (hzl.) (1982). Mecmû’atu’n-Nezâ’ir. Ankara: TDK Yay.
İpekten, Haluk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu, T. Karabey (1998). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1998). Sehî Bey Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1981). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1997). Beyâni Mustafa bin Carullah, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.
Mehmed Süreyyâ (1996). Sicill-i Osmânî. C. 3. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Morkoç Ertek, Yasemin (2003). Eğridirli Hacı Kemal’in Câmi’ün-Nezâir’i (Metin ve Mecmua Geleneği Üzerine Bir İnceleme). 3 C. Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.
Şemseddîn Sâmî (1306). Kâmusu’l-A’lâm. C. 6. İstanbul.
Timurtaş, Faruk Kadri (1994). Eski Türkiye Türkçesi-XV. Yüzyıl. İstanbul: Enderun Kitabevi.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1981). C. 4. “Hümâmî”. İstanbul: Dergâh Yay. 285.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. ASLI GÜRSOYYayın Tarihi: 07.01.2014Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmeyelden yüzüni ben kim nigârum sensedüm
Âh u zâr-ıla geçer bu rûzgârum sensedüm
Gül cemâlün gülşenin gül bigi arz it bana kim
Bülbül-i şûrîde-vâr iy gül-izârum sensedüm
Gönlümün şehrini kim vîrân idüpdür zulm ile
Gel yine ma’mûr kıl iy şehryârum sensedüm
Sohbetinden vaslunun ayru düşelden ney bigi
Göklere irgürmişem feryâd u zârum sensedüm
Firkatün yolında ben toprak anun-çün olmışam
K’ilede senden yana yiller gubârum sensedüm
Gel berü cânum bigi iki cihânda sevgülü
Senden özge yoh durur âlemde varum sensedüm
Ben Hümâmî düşmişem derdüne nitekim Süheyl
Kandasın dermân yetiş iy Nevbahârum sensedüm
(Timurtaş, Faruk Kadri (1994). Eski Türkiye Türkçesi-XV. Yüzyıl. İstanbul: Enderun Kitabevi. 196.)
Sî-nâme’den
Elâ ey serv kadd ü lâle-peyker
Mübârek tal’at u ferhunde-ahter
Yanagı lâle-i bâg-ı letâfet
İzârı verd-i gülzâr-ı tarâvet
Yedi iklîm-i hüsnün şehriyârı
Tokuz meydân-ı çarhun şehsuvârı
Mahabbet ehlinün rûh-ı habîbi
Devâsı olmayanlarun tabîbi
Selâmı çün nesîm-i sünbül ü gül
Peyâmı çün nevâ-yı sâz-ı bülbül
Peyâm-ı pür-firâk u derd ü hasret
Ki andan feyz alur mihr ü mahabbet
Görelden hüsnüni nûr-ı basarda
Esîrün oldı gönlüm bir nazarda
Meh-i nev kaşuna dîvâne oldum
Cemâlün şem’ine pervâne oldum
Yedi tamu firâkundan ibâret
Sekiz cennet visâlünden kinâyet
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay. 573.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 07.01.2014Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmeyelden yüzüni ben kim nigârum sensedüm
Âh u zâr-ıla geçer bu rûzgârum sensedüm
Gül cemâlün gülşenin gül bigi arz it bana kim
Bülbül-i şûrîde-vâr iy gül-izârum sensedüm
Gönlümün şehrini kim vîrân idüpdür zulm ile
Gel yine ma’mûr kıl iy şehryârum sensedüm
Sohbetinden vaslunun ayru düşelden ney bigi
Göklere irgürmişem feryâd u zârum sensedüm
Firkatün yolında ben toprak anun-çün olmışam
K’ilede senden yana yiller gubârum sensedüm
Gel berü cânum bigi iki cihânda sevgülü
Senden özge yoh durur âlemde varum sensedüm
Ben Hümâmî düşmişem derdüne nitekim Süheyl
Kandasın dermân yetiş iy Nevbahârum sensedüm
(Timurtaş, Faruk Kadri (1994). Eski Türkiye Türkçesi-XV. Yüzyıl. İstanbul: Enderun Kitabevi. 196.)
Sî-nâme’den
Elâ ey serv kadd ü lâle-peyker
Mübârek tal’at u ferhunde-ahter
Yanagı lâle-i bâg-ı letâfet
İzârı verd-i gülzâr-ı tarâvet
Yedi iklîm-i hüsnün şehriyârı
Tokuz meydân-ı çarhun şehsuvârı
Mahabbet ehlinün rûh-ı habîbi
Devâsı olmayanlarun tabîbi
Selâmı çün nesîm-i sünbül ü gül
Peyâmı çün nevâ-yı sâz-ı bülbül
Peyâm-ı pür-firâk u derd ü hasret
Ki andan feyz alur mihr ü mahabbet
Görelden hüsnüni nûr-ı basarda
Esîrün oldı gönlüm bir nazarda
Meh-i nev kaşuna dîvâne oldum
Cemâlün şem’ine pervâne oldum
Yedi tamu firâkundan ibâret
Sekiz cennet visâlünden kinâyet
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay. 573.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmeyelden yüzüni ben kim nigârum sensedüm
Âh u zâr-ıla geçer bu rûzgârum sensedüm
Gül cemâlün gülşenin gül bigi arz it bana kim
Bülbül-i şûrîde-vâr iy gül-izârum sensedüm
Gönlümün şehrini kim vîrân idüpdür zulm ile
Gel yine ma’mûr kıl iy şehryârum sensedüm
Sohbetinden vaslunun ayru düşelden ney bigi
Göklere irgürmişem feryâd u zârum sensedüm
Firkatün yolında ben toprak anun-çün olmışam
K’ilede senden yana yiller gubârum sensedüm
Gel berü cânum bigi iki cihânda sevgülü
Senden özge yoh durur âlemde varum sensedüm
Ben Hümâmî düşmişem derdüne nitekim Süheyl
Kandasın dermân yetiş iy Nevbahârum sensedüm
(Timurtaş, Faruk Kadri (1994). Eski Türkiye Türkçesi-XV. Yüzyıl. İstanbul: Enderun Kitabevi. 196.)
Sî-nâme’den
Elâ ey serv kadd ü lâle-peyker
Mübârek tal’at u ferhunde-ahter
Yanagı lâle-i bâg-ı letâfet
İzârı verd-i gülzâr-ı tarâvet
Yedi iklîm-i hüsnün şehriyârı
Tokuz meydân-ı çarhun şehsuvârı
Mahabbet ehlinün rûh-ı habîbi
Devâsı olmayanlarun tabîbi
Selâmı çün nesîm-i sünbül ü gül
Peyâmı çün nevâ-yı sâz-ı bülbül
Peyâm-ı pür-firâk u derd ü hasret
Ki andan feyz alur mihr ü mahabbet
Görelden hüsnüni nûr-ı basarda
Esîrün oldı gönlüm bir nazarda
Meh-i nev kaşuna dîvâne oldum
Cemâlün şem’ine pervâne oldum
Yedi tamu firâkundan ibâret
Sekiz cennet visâlünden kinâyet
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay. 573.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görmeyelden yüzüni ben kim nigârum sensedüm
Âh u zâr-ıla geçer bu rûzgârum sensedüm
Gül cemâlün gülşenin gül bigi arz it bana kim
Bülbül-i şûrîde-vâr iy gül-izârum sensedüm
Gönlümün şehrini kim vîrân idüpdür zulm ile
Gel yine ma’mûr kıl iy şehryârum sensedüm
Sohbetinden vaslunun ayru düşelden ney bigi
Göklere irgürmişem feryâd u zârum sensedüm
Firkatün yolında ben toprak anun-çün olmışam
K’ilede senden yana yiller gubârum sensedüm
Gel berü cânum bigi iki cihânda sevgülü
Senden özge yoh durur âlemde varum sensedüm
Ben Hümâmî düşmişem derdüne nitekim Süheyl
Kandasın dermân yetiş iy Nevbahârum sensedüm
(Timurtaş, Faruk Kadri (1994). Eski Türkiye Türkçesi-XV. Yüzyıl. İstanbul: Enderun Kitabevi. 196.)
Sî-nâme’den
Elâ ey serv kadd ü lâle-peyker
Mübârek tal’at u ferhunde-ahter
Yanagı lâle-i bâg-ı letâfet
İzârı verd-i gülzâr-ı tarâvet
Yedi iklîm-i hüsnün şehriyârı
Tokuz meydân-ı çarhun şehsuvârı
Mahabbet ehlinün rûh-ı habîbi
Devâsı olmayanlarun tabîbi
Selâmı çün nesîm-i sünbül ü gül
Peyâmı çün nevâ-yı sâz-ı bülbül
Peyâm-ı pür-firâk u derd ü hasret
Ki andan feyz alur mihr ü mahabbet
Görelden hüsnüni nûr-ı basarda
Esîrün oldı gönlüm bir nazarda
Meh-i nev kaşuna dîvâne oldum
Cemâlün şem’ine pervâne oldum
Yedi tamu firâkundan ibâret
Sekiz cennet visâlünden kinâyet
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay. 573.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | VEZNÎ, Veznî Çelebi | d. ? - ö. 1578 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | VAHYÎ | d. ? - ö. 1519-20 civarı ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MECİKLİOĞLU, Sadrî Efendi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | VEZNÎ, Veznî Çelebi | d. ? - ö. 1578 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | VAHYÎ | d. ? - ö. 1519-20 civarı ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MECİKLİOĞLU, Sadrî Efendi | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | VEZNÎ, Veznî Çelebi | d. ? - ö. 1578 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | VAHYÎ | d. ? - ö. 1519-20 civarı ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MECİKLİOĞLU, Sadrî Efendi | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | VEZNÎ, Veznî Çelebi | d. ? - ö. 1578 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | VAHYÎ | d. ? - ö. 1519-20 civarı ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | MECİKLİOĞLU, Sadrî Efendi | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | VEZNÎ, Veznî Çelebi | d. ? - ö. 1578 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | VAHYÎ | d. ? - ö. 1519-20 civarı ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | MECİKLİOĞLU, Sadrî Efendi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |