Madde Detay
KINIK, İbrahim Sarıkavaklı
(d. 1971 / ö. -)
âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İbrahim Sarıkavaklı, 1971 yılında Ankara ili Ayaş ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babası Mithat Bey şoför emeklisidir; annesi ise ev hanımıdır. İbrahim Sarıkavaklı lise mezunudur. Evli ve iki çocuk babasıdır. İbrahim Sarıkavaklı sazla, çok küçük yaşta, aile ortamında tanışmış, babası ve annesi ile birlikte saz çalıp söylemiştir. Böyle bir ortamda büyümüş olması hasebiyle o da saz çalmaya başlamış; ancak babası Mithat Bey, önceleri oğlunun saz çalmasını desteklememiştir. Baba Mithat Bey, sonraları oğlunu desteklememekle yanlış yaptığını anlayıp desteklemeye ve yardımcı olmaya başlamıştır. Aile ortamı onun âşıklık sanatına ilk adım attığı yer olmuştur (Uyanık 2010: 195).
İbrahim Sarıkavaklı mahlas olarak “Kınık” kelimesini seçmiştir. Kızılcahamam’ın Kınık ilçesinden gelmiş oldukları için “Kınık” kelimesini mahlas olarak kullanmakta olduğunu ifade etmektedir. Âşıklık geleneğinin temel taşlarından biri olan rüya görme ve bade içme geleneğine inanmaktadır. Âşık İbrahim Sarıkavaklı, sık sık rüya gördüğünü ifade etmekle birlikte; rüyasında bir aksakallının kendisine “Nereye gidiyorsun?” diye sorduğunu ifade etmiştir. Yalnızca bade içmemiştir. Âşık İbrahim Sarıkavaklı, “Şimdi Nerelerde?” isimli şiirini 17-18 yaşlarındayken icra etmiştir. Bu şiiri ona yazdıran bir gönül meselesi olmuştur. Komşusunun kızını çok saf ve temiz bir niyetle sevdiğini ve ona hitaben ilk şiirini yazdığını ifade etmiştir. Âşık İbrahim Sarıkavaklı; usta-çırak ilişkisinin âşıklık geleneği içinde çok önemli bir yer teşkil ettiğini düşünmektedir. Günümüzde usta-çırak ilişkisini devam ettiren kişi sayısının azlığından duymuş olduğu üzüntüyü dile getirmiştir. Günümüzde güçlü âşıkların olmamasını; iyi bir usta elinde yetişip, geleneği öğrenememelerine bağlamaktadır. İbrahim Sarıkavaklı; usta âşıkların çırak yetiştirerek geleneğe katkıda bulunmaları gerektiğinin öneminden dem vurmuştur. Kendisinin ise sazda ustasının babası Mithat Bey olduğunu söylemiştir; ama babasının ona saz çalmayı öğretmediğini, kendisinin babasını izleyerek saz çalmayı öğrendiğini ifade eden Sarıkavaklı, babasını usta kabul etmiştir (Uyanık 2010: 195-196).
İbrahim Sarıkavaklı; şiirlerinin genelinde 7’li, 8’li ve 11’li hece ölçüsünü kullanmıştır. Her konuda şiir yazmakla birlikte daha çok kahramanlık, sevgi, tabiat, ayrılık ve son zamanlarda güncel olaylar üzerinde durmuştur. Bu sebeple şiirlerine de kişilerin yaşantılarının ve toplumsal olayların ilham kaynağı olduğunu düşünmektedir. Şiirlerinde yergiye de yer vermiş olmakla birlikte taşlama türü üzerinde yoğunlaşmıştır. Nadiren de olsa koçaklamaya yer vermiştir. Yazmış olduğu şiirler üzerinde hiçbir şekilde değişiklikte bulunmadan muhafaza etmiştir. İbrahim Sarıkavaklı irticalen şiir söylemediğini ve âşık atışmalarına da katılmadığını ifade etmektedir. Bunları icra etmek için üstün bir yeteneğe ve söz söyleme kabiliyetinin olmasının şart olduğunu düşünmektedir. Ayrıca İbrahim Sarıkavaklı âşıkların sanatlarını icra ettikleri âşık meclislerine katılmadığını ve âşık makamlarına da tam anlamıyla vâkıf olmadığını ifade etmiştir. Yazmış olduğu şiirleri genellikle evinde icra ettiğini belirtmiştir (Uyanık 2010: 196).
İbrahim Sarıkavaklı; Âşık Veysel, Karacaoğlan gibi ustaları dinlemekten feyiz aldığını ve bu isimlerin âşıklık sanatı içinde gelmiş geçmiş en güçlü âşıklar olduğunu belirtmiştir. Günümüz âşıklarından Murat Çobanoğlu, Şeref Taşlıova ve Ozan Arif'i dinlemektedir. Çok yakın çevresinden ise Çorumlu Âşık Halil’i ve Âşık Bayram Düşünür’ü sevmektedir. Günümüz âşıklarının geleneğin devamını sağlamak için çaba göstermeleri ve birbirlerini koruyup kollamaları gerektiğini düşünmektedir. Âşıklık geleneğinin devamı için âşıkların üstlerine düşen görevleri yerine getirmelerinin gerekliliğini savunmaktadır. İbrahim Sarıkavaklı’ya göre; “Âşık halkın sözcüsü ve öncüsü olmalıdır. Ülkenin sorunlarını dile getirip, halkın yarasına merhem olmalıdır”. Gelenek içinde âşıklardan bir kısmının şiirlerini ideolojiye bağlı hale getirmelerini, yanlı olmalarını tasvip etmediğini belirtmekle birlikte; âşığın her kesimden insanı kucaklaması gerektiğinin öneminden bahsetmiştir. İbrahim Sarıkavaklı’ya göre “Âşık, çağına ayna tutan kişidir.” (Uyanık 2010: 196-197).
İbrahim Sarıkavaklı, devletin ve üniversitelerin âşıkların seslerini duyurmalarında önemli bir görev üstlenmeleri gerektiğini düşünmektedir. Devletin âşıklara tam anlamıyla destek olmadıklarını ifade eden Sarıkavaklı, âşıkların hayatlarının garanti altına alınması gerektiğini düşünmektedir; çünkü birçok âşığın mağdur durumda bulunmalarının çok üzücü bir durum teşkil ettiğini belirtmektedir. Bilgi yuvası olarak gördüğü üniversitelerin âşıklık geleneğinin devamı noktasında sorumluluklarının fazla olduğunu düşünmektedir. Geleneğin gelecek nesillere aktarılması, âşıkların sorunlarının dile getirilmesinde üniversitelerin önemli bir rol oynadığını belirtmiştir. Ayrıca üniversitelerde âşıklık kürsüsünün açılmasının en büyük istekleri olduğunu ifade etmiştir. Geçmişten günümüze âşıklık geleneğini değerlendiren Sarıkavaklı; geleneğin günümüzde itibardan düştüğünü, iyi âşık yetiştiren usta âşıkların bulunmadığını; bu sebeple usta-çırak ilişkisinin bittiğini, belirtmiştir. Böyle bir ortamda âşıkların da kaliteli eserler icra edemediklerini, kısır bir döngü içine girdiklerini düşünmektedir. Âşık İbrahim Sarıkavaklı’nın herhangi bir yerden almış olduğu bir ödül veya derecesi bulunmamaktadır. Hakkında bugüne kadar yapılmış bir çalışma bulunmamakla birlikte, şiirlerini bir araya getirdiği kitap, kaset vb. çalışmalar mevcut değildir (Uyanık 2010: 197).
Kaynakça
Uyanık, Filiz (2010). “İbrahim Sarıkavaklı”. Sazın ve Sözün Sultanları Yaşayan Halk Şairleri III. Ed. Fatma Ahsen Turan, Başak Uysal, Mehtap Demirel, Seda Acı. Ankara: Gazi Kitabevi Yay. 95-197.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. GÖZDE TEKİNYayın Tarihi: 05.03.2019Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.03.2019Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Kenan Biberci | d. 1965 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Alper Beşe | d. 30 Eylül 1983 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Nevin Kurular | d. 14 Nisan 1960 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Alparslan Parlak | d. 27 Aralık 1971 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÖZDİLEK, Hasan Özdilek | d. 1971 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Niran Elçi | d. 1971 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MUSTAFA | d. 1860 - ö. 1910 | Meslek | Görüntüle |
8 | KÖROĞLU, Mehmet Demirci | d. 1926 - ö. 2015 | Meslek | Görüntüle |
9 | KELAMÎ/GÖLLETLİ KELAMİ BABA, Ahmet | d. 1847 - ö. 1927 | Meslek | Görüntüle |
10 | ÖMER KOCA | d. 1936 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | SEFİL NECMİ, Mehmet | d. 1860 - ö. 1933 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | SÜLEYMAN, Süleyman Yücekaya | d. 1940 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | NÂKID, İbrahim Efendi | d. d. ? - ö. ö. 1715 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | REMZİ | d. 1877 - ö. 1942 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | ERKANÎ, Yavuz Altay | d. 1960 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |