Madde Detay
Musa Taşmuhammetoğlu Aybek
(d. 10 Ocak 1905 / ö. 1 Temmuz 1968)
Şair, Yazar, Devlet Adamı
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Türkiye Dışı)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Taşkent’te Eski Şeher mahallesinde dokumacı işiyle uğraşan bir ailede dünyaya geldi. 1911-1917 arasında eski usül okulda, 1918-1920 yıllarında ise yeni usül okulda eğitim aldı. Öğrencilik yıllarında yaşıtlarına göre daha yetenekli olan Aybek, hocalarının dikkatini çekti. Doğu, Yunanistan ve Bizans tarihini hocalarının yönlendirmesiyle mükemmel bir şekilde öğrendi. 1921-1925 yılları arasında da Taşkent Pedogoji okulunda eğitim aldı. Lisansüstü eğitimine Orta Asya Devlet Üniversitesinde (Şimdiki Taşkent Devlet Üniversitesi) başladıktan sonra Lelingrad’daki Plehanov adlı Köy Ekonomi Enstitüsünde eğitim aldı. Üniversitelerde ders verdikten sonra 1929 yılında Taşkent’e geri döndü. Edebiyat, ilm, musiki ve sanat hayatının kaynağı olarak ifade ettiği Zarife Saidnasırova ile evlenmesi, gelecekte kaleme alacağı eserlerinde büyük rol oynadı.
1938-1941 yılları arasında Özbek Pedagoji yayın evinde redaktör ve tercüman olarak görev yaptı. 1943 yılında Özbekistan Fenler Akademisine üye oldu. 1950 yılına kadar Sosyal bilimler bölümü başkanı olarak çalıştı. 1945-1949 yıllarında Özbekistan Yazarlar Birliğinin Başkanı olan Aybek, Şark Yıldızı (1945-1949) ve Özbek Tili ve Edebiyatı (1957-1968) gibi Özbek matbuatının önemli dergilerinde başmuharrir olarak görev aldı.
Aybek, siyasi faaliyetlerde de bulunmuştur. 1951,1957 ve 1967 yıllarında milletvekilliği yaptı, ayrıca 1958 yılında Sovyetler Birliği Büyük Millet Meclisine de milletvekili olarak girdi. 1947 yılında İngiltere ve 1949 yılında Pakistan’a seyahatler gerçekleştirdi.
Sovyet hükümeti tarafından Nevai romanı için Sovyetler Birliği Devlet (1946) ödülüne; Balalık (Çocukluk) uzun hikâyesi (kıssa) için “Hamza” (1963) adlı ve Özbek edebiyatına katkılarından dolayı “Özbekistan Halk Yazarı” adlı ödüllere layık görüldü (Mirvaliyev 1993: 47; Kuçkartayev-Öz 1999: 327-328).
1 Temmuz 1968’de vefat etmiştir. Mezarı Taşkent Farabi mezarlığındadır.
Edebi hayata şiir ile başlayan yazar, daha sonraki yıllarda nesir türünde destan (manzume), roman, bilimsel inceleme ve makaleleriyle karşımıza çıkmaktadır. Verdiği eserler ve akademik çalışmaları ile Çağdaş Özbek Edebiyatında çığır açan şahsiyetlerden biri olmuştur. Özbek edebiyatına büyük katkıları olan yazar Gafur Gulam, Aybek’in kendine has bir üsluba sahip olduğunu söylemiş, çağdaş Özbek edebiyatında karşılaştırabilecek başka kimse bulamayarak Aybek’in ancak Aybek’le mukayese edilebileceğini ifade etmiştir (Üşenmez 2013: 146).
Ortaokul yıllarında şiir yazmaya başlayan Aybek, 1922 yılında yayınlattığı Çalgu Tavuşi (Çalgı Sesi) şiiri Armugan adlı şiir toplamında yayınlanır. 1926 yılında Tuygular (Duygular) adlı şiir kitabı ile edebi hayata adım atar. Daha sonra yayınlanan Köngil Neyleri (Gönül Neyleri) (1929), Meşale (1932) şiir kitapları da bu doğrultuda devam eder. Bu şiirlerinde genelde devrin önemli olayları, hayatta dair konular, Özbek halkının sorunları gibi temalar işlenir. Aybek’in şiir sanatı incelendiğinde doğunun klasik şiir anlayışından farklı, alışılagelenin dışında, yenilikçi, yüzünü daha çok batıya döndüğü, özellikle Leningrad’da eğitim gördüğü sırada yazdığı şiirlerinde estetik açıdan sembolist Rus şairlerinden etkilenmiş olduğu söylenebilir. Ayrıca yazar, şiirlerinde 1920’li yıllarda yaşanan aşk, acı, keder, ızdırap, vatan, tabiat, geleceğe dair ümit gibi konuları işler.
Meşale adlı şiir kitabındaki şiirlerde ise, Özbek halkının hayatı, ekim devrimi ile yeni bir düzene karşı halkın manevi dünyasındaki değişmeler işlenir. 1930’lu yıılardaki şiirlerinde tematik anlamda bir artış gözlemlenmekle beraber Sovyetlerin oluşturmaya çalıştığı yeni düzen anlatılmaya çalışılır. 1930’lu yılların ortalarında ise Aybek’in şiirinde felsefi unsurların arttığı söylenebilir (Kattabekov vd. 1990: 200).
Aybek, Destan (Manzume) tarzında eserler kaleme alır. Yirmiden fazla destanı olup sosyal konular işlenmiştir. 1932 yılında yazılan ve 1933 yılında kitap olarak basılan Dilber Devr Kızı adlı destanında, 1920’li yıllarda Özbek kadınlarının serbestliği için verilen mücadelerler anlatılır. Ayrıca 1932 yılında Öç (Öç) , 1933 yılında Bahtıgül va Sağındık, Demirci Cora Kafir (1934), 1936 yılında Kahraman Kız, 1937 yılında Kemançi (Kemancı), 1947 yılında Kızlar, 1948 yılında Hemze, 1950 yılında Zafer ve Zehra adlı destanları kaleme almıştır. Ayrıca 1968 yılında Güli ve Nevaiy adlı destanı yayınlanmıştır.
İyi bir şair olan Aybek, roman türünde de eserler vermiştir. Romanlarında genel olarak sosyal konular üzerinde durmuştur. 1940 yılında kalame aldığı ilk romanı Kutlug Kan (Kutlu Kan)’da, 1916 yılında bağımsızlık mücadelesi için çıkan isyanın halk üzerindeki etkisini anlatmaya çalışmıştır. Romanın konusu, köyden şehre gelen Yolçi adlı bir gencin şehirde tanıştığı Gülnar adlı bir kız ile yaşadığı imkânsız aşk gibi görünse de asıl anlatılmak istenen zengin ve fakirlerin yaşadığı kutuplaşma ile sömürgeci Rus idaresine karşı yaşanan isyandır. Bu roman 1943 yılında Rusça’ya, 1949 yılında Çek diline, 1950 yılında Slovak diline, 1949 yılında Uygur Türkçesine, 1959 yılında Kırgız ve Azerbaycan Türkçelerine aktarılmıştır.
Aybek’in hayatında Ali Şir Nevai’nin ayrı bir yeri vardır. Nevai romanını yazma süreciyle ilgili yazdığı bir makalesinde kullandığı şu ifadeler Nevai’ye karşı olan sevgi ve ilgisini gösterir: Nevai’nin şiir sanatı ve onun karakteri her zaman güçlü bir güneş gibi beni kendine çekiyordu. Eserlerimde şair Nevai’nin hayatını ve karakterini yaratma isteği vardı. Gençliğimden beri Nevai’nin şiirlerini okurdum. Onun cazibeli gazellerini okudukça içerisindeki mazmunlar beni mest ve meftun ederdi (Aybek 1979: 291).
Aybek, öğrencilik yıllarından itibaren Ali Şir Nevai ve onun yaşadığı dönem üzerine araştırmalarda bulunmuştur. Edindiği bilgiler doğrultusunda 1944 yılında dünya çapında ün kazanmış tarihi roman olan Nevai romanını kaleme almıştır. Ali Şir Nevai’nin olgunluk döneminden başlayıp ölümüyle biten romanda, Ali Şir Nevai’nin karakter özellikleri, Timurlular döneminin devlet adamı Hüseyin Baykara, ordu, şehir ve köy hayatı, bilim ve sanat faaliyetleri gibi konuları en ince ayrıntısına kadar anlatılmıştır. Nevai’nin çocukluk yıllarını anlattığı Çocuk Ali Şir (1967) adlı bir hikâyesi de vardır.
1949 yılında yayınlanan Altın Vadiyden Şebadeler (Altın Vadiden Rüzgârlar) romanında, II. Dünya savaşı sonrası halkın durumu anlatılır. Özellikle kolhoz sistemi ve köy hayatının bütün yönleri realist bir şekilde ortaya konulmuştur. Savaş sonrası sosyal ve ekonomik alanlarda yaşanan adaletsizlik ve kolhoz memurlarının görevlerini kötüye kullanması gibi konular sert bir dille eleştirilmiştir.
1958 yılında yayınlanan Kuyaş Karaymes (Güneş Sönmez) romanında, II. Dünya savaşında vatan için cephede savaşan askerlerin kahramanlıkları anlatılır. Romanın merkezinde sıradan bir Özbek genci olan Bektemir karakteri yer alır. Başlarda savaştan korkan Bektemir, daha sonra vatan için canını feda eder.
Kutlu Kan romanının devamı niteliğinde sayılabilecek Ulug Yol (Ulu Yol) romanı ise 1967 yılında yayınlanmıştır. 1916-1917 yıllarının anlatıldığı romanda, Türkistan’da bağımsızlık mücadelesi veren halkın durumu, sınıf mücadeleleri ve Bolşevik devrimi anlatılır.
1949 yılında Pakistan’a seyahat gerçekleştiren Aybek, buradaki tecrübelerini denemelerinden oluşan Pakistan Hatıralarında adlı eserinde aktarır. Ayrıca Zafer ve Zehra (1950) destanında, Nur Kıdirib (Nur Arayıp) adlı uzun hikâyesinde (1957) ve birçok şiirinde, Pakistan halkının hayatını, yaşadığı zorlukları anlatır.
Yazarın otobiyografik hikâye olarak kaleme aldığı Balalık (Çocukluk) (1963) adlı eserinde kendi hayatını Musa adlı karakter vasıtasıyla anlatır.
Edebiyat Kaideleri Hakıda (Edebiyat Kaideleri Hakkında) (1926), Abdulla Kadiriyning İcadiy Yoli (Abdullah Kadiri’nin Yaratıcılık Yolu) (1936), Mukumiy Eserleride Sotsial Tiplar (Mukimi Eserlerinde Sosyal Tipler) (1939), Özbek Poezyaside Til (Özbek Şiirinde Dil) gibi birçok araştırma-inceleme makaleleri vardır.
Tercümeleriyle de dikkat çeken Aybek, Puşkin’in şiirsel romanı Yevgeni Onegin, Lermontov’un Maskarad ve Molier’in Tartyuf dramalarını, Albert Goethe’nin Faust, Dante’nin İlahi Komedia’sı ve bunun gibi birçok eseri tercüme ederek Çağdaş Özbek edebiyatına kazandırmıştır.
Türkiye’de Aybek’in eserleri ve sanatı üzerine çalışma yoktur. Sadece Nevai romanı Ahsen Batur tarafından Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Özbeksitan’da ise bütün eserleri yirmi cilt halinde yayınlanmıştır.
Kaynakça
Aybek, Musa Taşmuhammed Oğlu (1979), Mükammal Eserler Toplamı (Edebi- Tenkidi Makaleler), C.13, Taşkent: Fen Neşriyat.
Kattabekov, A., vd. (1990), Özbek Sovet Edebiyatı Tarihi, Taşkent: Okıtuvçi Neşriyat.
Kuçkartay, İristay - Aynur Öz, Özbek Edebiyatından Seçmeler III, Abdulla Kadiriy (1894-1938), Güz-1999, S: 8, s. 312-359.
Mirvaliyev, Sabir (1993), Özbek Edibleri, Taşkent: Özbekistan Respublikasi Fenler Akademiyasi “Fen” Neşriyatı.
Üşenmez, Emek (2013), Yeni Özbek Edebiyatı, Ankara: Akçağ yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN GİRAYYayın Tarihi: 30.12.2018Güncelleme Tarihi: 08.11.2020
Yayın Tarihi: 30.12.2018Güncelleme Tarihi: 08.11.2020
Güncelleme Tarihi: 08.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Oybek Mukammal Asarlar Toplami (20 Cilt) | Özbekistan Fen Neşriyatı / Taşkent | 1975-1985 | İnceleme |
Nevai | Ötüken / İstanbul | 1995 | Roman |
Nevai | İleri / İstanbul | 2009 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Rauf Parfi | d. 23 Eylül 1943 - ö. 28 Mart 2005 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Rahmet Feyzi | d. 10 Eylül 1918 - ö. 18 Ocak 1988 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MÎRZÂ MUHAMMED HAYDAR KÖREGAN, Haydar Mîrzâ Duglat | d. 1499 - ö. 1551 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HUDAVERDİOĞLU SULTAN | d. 1905 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SEYYAD TAĞIYEV | d. 1905 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Reşad Ekrem Koçu | d. 1905 - ö. 6 Temmuz 1975 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Necmettin Halil Onan | d. 1902 - ö. 17 Ağustos 1968 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Hamdi Varoğlu | d. 1901 - ö. 1968 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Sabiha Sertel | d. 1895 - ö. 1968 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Cem Seyhun Ünbay | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Şenol Korkut | d. 1974 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Avanzâde Mehmet Süleyman | d. 1871 - ö. 1922 | Meslek | Görüntüle |
13 | Bayram Bilge Tokel | d. 1957 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Nigar Refibeyli | d. 29 Haziran 1913 - ö. 9 Ekim 1981 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | İsa Hasan Cebeciev (Cebeci) | d. 6 Mayıs 1942 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | FİRDEVSÎ, Şerefeddîn Mûsâ, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Rûmî, Firdevsî-i Tavîl, Türk Firdevsî | d. 1453 - ö. 1517’den sonra | Madde Adı | Görüntüle |
17 | MÛSÂ, Musa Dede | d. ? - ö. 1719-20 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | GARİP ÇINAR, Musa Çınar | d. 1931 - ö. 1992 | Madde Adı | Görüntüle |