VÂSIK, Priştineli Vâsık

(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Vâsık’ın hayatı hakkında tezkirelerde ve biyografik kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Milli Kütüphane’deki “06 Mil Yz A 3259” arşiv numaralı şiir ve fevaid mecmuasının 3a-5b sayfaları arasında şairin bilâdiyyesi kayıtlıdır. Çeşitli şairlere ait birçok şiirin kayıtlı olan bu mecmuada hemen hemen hepsi 18. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen kıtʻalar mevcuttur. Bu tarih manzumelerinden hareketle mezkûr mecmuanın da bu dönemde tertip edildiğini söylemek mümkündür. Vâsık’ın bilâdiyyesinin hem Ferdî (ö. 1710)’nin bilâdiyyesiyle nazire ilişkisi içinde olması hem de bu şiirin kayıtlı olduğu mecmuanın tertip edildiği dönem göz önünde bulundurulduğunda şairin 18. yüzyılda yaşadığına hükmetmek mümkündür.

Vâsık’ın bilâdiyyesinde Priştine’nin geçtiği beytin sayfa kenarına mecmua mürettibi tarafından “Priştine sâhib-i kasîdenün vilâyetidür” notu düşülmüştür. Bu ibareden Vâsık’ın Priştineli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak tezkirelerde Priştineli olduğu belirtilen Vâsık mahlaslı herhangi bir şair hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Eserleri:

Bilâdiyye: Kaside nazım şekliyle kaleme alınmıştır. Baştan eksik olan 88 beyitlik kaside, remel bahrinin “fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün” kalıbıyla yazılmıştır. Biladiyye türündeki en meşhur eser olan Ferdî’nin bilâdiyyesiyle nazire ilişkisi içinde olan Vâsık’ın bu kasidesinde 240 civarında yer ismi zikredilmiştir.

Kaynakça

Kaplan, Yunus (2019). “Priştineli Vâsık ve Bilâdiyyesi”. Studies Of The Ottoman Domain 9 (17): 43-68.

Mecmû’a-i Eş’âr. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 3259. vr. 3a-5b.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLAN
Yayın Tarihi: 08.05.2021
Güncelleme Tarihi: 08.05.2021

Eserlerinden Örnekler

ʻİrfâna olıcak anda olur Erzincân

Dest-i takdîr-i ecelden bulamaz kimse rehâ

 

Tekye-i ʻışka ʻArab girse sen anı bul ayır

Soñra bir zelle iderse idemezsin icmâ

 

Gör le’îmi bir dilim nân ile rakka kâ’il

Sâ’il-i divrige beñzer o habîs icmâlen

 

Merd oldur ki derinde dura ayak gerede

Hısn-ı mansûr gibi merkezde ola pâ-ber-câ

 

Bu hoş oglanuñ edâsı tarab-efzûn oldı

Meskeni olsa gümüş hâne ne var tañ mı aña

 

Sürmene rîze-i elmâsı katarsa dime of

Kemer-i gayret ile bin atına anı ara

 

[Anı] çâr tâka çâr mîh itmek içündür daʻvet

Kasr-ı kayser tâk-ı Kisrâ ise de gitme şehâ

 

Tîre-hâtır o mehüm key bize oldı imrûz

Gözüñ aydın ola ey kelb-i rakîb-i hod-râ

 

Tîşe-i fikr ile kaz tagı teveggul göster

İdegör laʻl-i Bedehşân maʻânî peydâ

 

Karaman adına dirler o segi gel turgut

Elmalı sayda olursın ider itlik icrâ

 

Mest idince âb-ı engûrı büt-i keşmîri

Vaʻde-i vasla sakız çiynedi ol kân-ı sehâ

 

Mutrib-i çarh usûl ile ʻırâk-senc olsa

Ya nihâvend ya hisâr olsa karârı ammâ

 

Kişver-i Tebrize lerze salup ol cezbe vü ân

Döndi Nişâbura hep milket-i hâver şeklâ

 

Hûy-feşân gîsu perîşân ü siyeh mest ü harâb

Mâverâ bezme gelüp itdi ... kaddi dü-tâ

 

Devr-i hüsnüñde olup cümle cihân âbâdân

Gence müstagrak idüp ʻâlemi o genc-i vefâ

 

Teşne-i câm ider ol müflisi Fagfûra bedel

Meyi bengâleden içse olur efser-bahşâ

 

Zeyn-i zerrîne Semerkanda muʻâdil olsun

Özbek oglına müsâvî nic’olur ehl-i kur’â

 

Çâh-ı Nahşeb hâl-i Hindûsına elyak mesken

Kandehâr-ı lebüñe cümle ʻAcem mülki fedâ

 

Her ser-i zülfine ber-dâr nice biñ Çîn ü Huten

Zengibâra hat-ı nev-hîzi melâhat-fermâ

 

Şeyh Sanʻânı firîbende idüp derd-i ceyş

İtdi şîrâze-i mecmûʻa-i zühdüñ ifnâ

 

Tuʻmeyi sevse olup emtiʻa-i lâhûrı

Sîne-i ʻâşıka döndi hele sandıklı kabâ

 

Sünbülistâna güşâd virdi fes-i sürhinden

Tütük-i Magrib ile hükm-i hüsûf oldı nümâ

 

Cerbe gelmez susa mücrim kim ise cezâ yir

Yüri var hâna reşîdâne idegör şekvâ

 

Beldetün tayyibetün mısdakına mısdak olan

Şehr-i İstanbula şehri vü güli dinse sezâ

 

Edrine şehri temâm hüsn-i bahâ maʻdenidür

Hûbları hükm ider Îrân ile Turana şehâ

 

Deşt-i hayretde bırakdı beni silivri yüzi

Çorlı kırında kılam zâyiʻ anı tek ü tenhâ

 

Baba eskisini ber-dûş tekebbür kılmış

Tafrasın çekmecede havsala lâzım çü ...

 

Dime toka gelür ol âhû-yı gerden-keşân

İp salarak tamaʻa düşdi yine mâlı gara

 

Yeñice bir sarı Şaʻbâna kapıldı dildâr

Agsutos böcegi çatlar gibi çatla patla

 

Çaldıran boruyu eyler mi kavala ragbet

Âşikâre çalınur şimdi Manastırda derâ

 

Usturumca içine düşdi yaman oldı işüm

Baʻd-ezîn dolyana varmak katı müşkil sanemâ

 

Hükm her mâh tecâvüz idemez sî rûzı

Mâhı yüz seksene tâ gire göresin bed-râ

 

Heves-i sayd-ı şikâr ile gögercinlikde

Oldı şâhinlere dil murgı karîn ü hem-pâ

 

Yeñi dünyâya gelen tıfl lebin hâre gibi         

Beşiklerde melemen niceye dek ey bernâ?

 

Didi var dâra getür kelb-i rakîb-âvîze

Menlik ile salına salına tâ bula cezâ

 

Baba bogazı katarın çekerek geldi sorup 

Alayum mı sunayum mı didüm ala sunya

 

İntizâr-ı Yeñişehr ile fenâra döndüm

İnebahtı var anuñ ola telâkîsi likâ

 

Bu çatalca reh-i nâ-reftede sârbân-ı hayâl

Bahşiş ü tirhâle ister ki ola reh-peymâ                    

 

Atına olsa süvâr ger binişe gitse o şûh

İrmiye bâd-ı reh iz dine ki yokdur bu yaña 

 

Kul Hızır agırı boza içeyor işbunda

Arpalık ger ola karlı ili itmeye vefâ

 

Mûra teşbîh idemem zülf-i benefşe büyük

Mümkin oldukça korun itme motonı ilkâ

 

Hâke rû-sûde kılup yâre didüm işte hilâl

Didi ol kandiye cânâ görebilsem hani ya

 

Bursa ol şaʻşaʻa-i hüsni semender nârda

Gayretinden yana ya ermeye mi mûm-âsâ

 

İlbasan yagma girân oldı tatâr gamzeñe

Oldı tîrân gibi vîrân kulûb-ı zurefâ

 

Er girilir mi hiç ʻavret hisârı fethinden

Timur hisâr dahi olsa olunur himmet aña                

 

Resene takdı rakîbi getürüp bâzâra

Kalb-i filorine satsa o harı itme şirâ

 

Naʻl-i der-âteş ider egri dere şevki beni

Mû-miyânkoçana el-hased ey cân-ı merâ

 

Galata vardı bir üskübi taʻâl nîk nîk dir

Kaça nîk nîk dime fellâha yazıkdur tufelâ

 

Beyza-i nîm piriştine düşerse hevesüñ

Kos kos orada gezüp lâne-i murgânı ara

 

Ser-i sevdâ-yı piriştine revâ it ko suva

Ola nev-perde nagamât ile şehnâz ya nevâ

 

Bikr-i fikrime Hudâ virdi ipekden rişte

Pîr-zerrîn nikât ile olup ser-tâ-pâ

 

Kalkan delen olıcak tîr-i müjeñ pes ne ʻaceb

Depe delen ile bögür delen olsa da revâ                  

 

Zâd-ı reh lâzım olur bakma anuñ gâgusına

Pilav olmazsa da hîç bî-hurûş olmaz da helâ

 

Ol gün olur mı görem bâri cemâlüñ bir kez

Sabr ile gavra olur helva dimişler meselâ     

 

Yine İskenderiye dilberi serkeşlik ider

Altun ili ya kabûl ide o şûhı ya kova

 

Gice bagladı bizümle çelebi bâzârı

Bûsına teşneligüm her sege itsem ifşâ

 

Yeñi bâzârı terâzû-yı ʻıyâra aldum

Tuzla magbûn görinür müşterisi itme cefâ

 

Şebi bir pûla satar mihr-i cihân-efrûzı                       

Mû sitâre lemeʻânında olur mı peydâ

 

Ser-hadd gâzîsi koyup başına taşlıca çeleng

Aktarur kurtarur aʻdâyı ider bî-ser ü pâ

 

Mâsivâdan bihke dâmenkeş olasın ey dil

Yohsa aldar seni bu nakş-ı serây-ı dünyâ

 

Yeñi aydosa olınca görinür âyinede

Ele al inecik tâ ola âyîn-nümâ

 

Gör ʻadûyı nice kurşunlı tüfenkden ürküp

El amân itdi Kızıl Elmada tâ Rîm papa

 

Bayagu dîne çalış püşte firâş ola zemîn        

Yohsa olmaz perakîn ü sâde ile gazâ?          

 

Fethü’l-İslâma hırâmân yüri ihrâm-bend ol

Uy var bu dîn-i mübîne olasın merd-i vegâ

 

Güle güle vara dîn ʻaşkına vir ana yemek

Nemçeye peç peçedür sulh u salâh-ı nev ʻamâ

 

Her dile lâyık olur gayret-i İslâm u dîn

Egri megri yürime tâ diye merd hakkâ

 

Nîş-i taʻnı bize atma sûfiye bak vâʻiz

Kırk kilîsânuñ olup ehremeni bî-pervâ

 

Yeñi degül hele eski zagara döndi rakîb

İhtimân köpegi gibi yiler oñmaz katʻâ

 

Rukebâdan fakye ile [d]ahi gördüm savaşır

Baba gör gör didigüm mârmâra ey nâm-ı Hudâ

 

Hacı oglı bazarı mahz-ı tegâbün itdi

Hîç yanbolı kebesi yudılur mı ammâ

 

Pîre vâdî-i cevânî ne ʻaceb töhmetdür

Var ne var tavr-ı cevânîde çeküp renc ü ʻanâ

 

Bu baba tagı olınca ne çeker koca ili

Hatun ili kocacıklardan ider istignâ

 

Yine hem-râzlık idüp kulaguma o serv

Kâmetüm serviye teşbîh hiç olur mı bedelâ

 

Yir gögi çünki semüzce olup esb-i lâgar

Çîn ü Mâçîne gider ister isen besbâ ...

 

Kâbil-i ʻaşk olıcak zannum o ruscuk-peççe

Balçık ile kursa-i şems suvanur mı cânâ

 

Zahm-ı ok kartala kendü per ü bâlindendür

Şûmını ʻâşık-ı bî-çâreye virdi o Hümâ

 

Benderüm dök yaşuñı râh-ı taʻaşşukda müdâm

Kavuşan hasretine hîç diye mi vâ-esefâ

 

ʻÂlemi virdi harâbâta kırım saldı yine

Tâtaristâna akın itdi o gözi şehlâ

 

Özi tata aslıdur uymak belenmek heyhât sahrâ

Ne cehennem bucagından geleyor bu âyâ

 

Kıl burunı bürimiş samsuna dönmiş tuhme

Geldi or or kapusın dir göresin bâgçe-serâ

 

Bâl-i kulâgı mükeyyifât idügi zâhirdür

Nûş-ı dugâbe idersin kefede ...

 

Deşt-i Kıpçakdan alınmış güli İsmaʻîlüñ

Ne kadar az aka yaşum yine olur deryâ

 

Peyk-i efkâr dolaşup bunca ekâlîm emsâr

Nuhustîn hatvesidür câbelikâ cebelisâ

 

Dest-ber-dest-i ʻazîzân bu bilâdiyye ne var

Şark u garba tayerân itse misâl-i varkâ

 

Vardıgı şehre gerekdür ideler şehr-âyîn

Makdem-i tuhfeye cümle bülegâ vü şuʻarâ

 

Vâsıkâ oldı yiter seyr-i hazîz-i hâkde

Bırak elden kagıdı göklere aç dest-i duʻâ

 

Heme mahrûse-i İslâm ola âfetden emîn

Tâ olınca âb ile âteş ü hâk bâdda bekâ

 

Bâ-husûs ide masûn memleket-i ʻOsmânî

Hâlık-ı il ü semâ Hâfız-ı kûh u sahrâ

(Mecmû’a-i Eş’âr. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 3259. vr. 3a-5b.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Arif Bozacıd. 1944 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2NÛHÎd. ? - ö. 1533/34Doğum YeriGörüntüle
3AZMÎ, Mustafa Azmî Efendid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Arif Bozacıd. 1944 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5NÛHÎd. ? - ö. 1533/34Doğum YılıGörüntüle
6AZMÎ, Mustafa Azmî Efendid. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Arif Bozacıd. 1944 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8NÛHÎd. ? - ö. 1533/34Ölüm YılıGörüntüle
9AZMÎ, Mustafa Azmî Efendid. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10Arif Bozacıd. 1944 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11NÛHÎd. ? - ö. 1533/34Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12AZMÎ, Mustafa Azmî Efendid. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13Arif Bozacıd. 1944 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14NÛHÎd. ? - ö. 1533/34Madde AdıGörüntüle
15AZMÎ, Mustafa Azmî Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle