RÛŞENÎ, Gülşenî-zâde Hacı Bekir Efendi

(d. 1244/1829 - ö. ?/?)
divan şairi, kâtip
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

1244/1829 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir. Asıl adı Bekir’dir. Diyarbakır’ın köklü ailelerinden Gülşenî-zâdelere mensuptur. Babası Diyarbakır Meclis İdare Azası Hacı Sâlih Efendi’dir. Kendisini gören Alî Emîrî’nin ifadesine göre güzellik ve mizaç olarak döneminin Yûsuf’u olarak şöhret bulmuştur (1328: 416). Rûşenî, ilk eğitimini mahallesinde bulunan Cȃmi’ul-Esved Medresesi’nde almıştır. Ardından meşhur Şa’bân Kȃmȋ Efendi’nin 1261/1845 senesinde İstanbul’dan Diyarbakır’a dönmesinden sonra bu zatın talim ve terbiyesinde yetişmiş; muhtelif zamanlarda hat meşk etmiştir. Rûşenî Bekir, 1265/1849’da memuriyete başlamıştır. İki yıl sonra Diyarbakır’daki memuriyet görevinden istifa ederek İstanbul’a gitmiş ve yaklaşık 7 yıl Âdile Sultan’ın kethüdalık kitabetini üstlenmiştir. Yine bu görev süresi içerisinde Hac vazifesini yerine getiren Rûşenî, 1275/1859’da Maarif Meclisi imtihanını kazanarak maliye memurluğuna girmiş ve bir müddet sonra (1279/1863) Tuna vilayeti muhasebe başkâtipliğine terfi etmiştir. Burada şehir eşrafından bir zatın kızıyla evlenmiştir. Yaklaşık 20 yıllık gurbetten sonra 1284/1868’de memleketi Diyarbakır’a dönmüştür. Diyarbakır’da bir müddet kalan Rûşenî, daha önce Tuna’da tanıştığı Mithat Paşa’nın maiyetinde Bağdat’a gitmiş, 1286/1870 yılında Bağdat resmȋ evrak müdürü, 1288/1872 yılında Bağdat Defter-i Hȃkȃnȋ müdür yardımcısı olur. Aynı yılın Ramazan ayında babası Hacı Hâfız Sâlih Efendi’nin vefat etmesi üzerine Bağdat’taki görevinden istifa ederek Diyarbakır’a dönmüştür. Burada Rüsûmât Defteri başkâtipliğine tayin olunan Rûşenî, Alî Emîrî’nin ifadesine göre 1296/1879 yılında bu görevine devam ediyor görünmektedir (1328: 416). Rûşenî’nin ne zaman vefat ettiği meçhuldür. Ancak yine Alî Emîrî, tezkirenin Hayâlî maddesine (1328: 319-320), Dicle Nehri kıyısında, Kırklar Dağı civarında çekilen bir fotoğraf eklemiştir. Bu fotoğraftaki 7 rakamıyla işaret edilen zat Rûşenî’dir. Fotoğrafın çekildiği tarih 1302/1885’tir. Dolayısıyla Rûşenî 1302/1885 yılında 58 yaşında ve hayattadır.

Rûşenî’ye atfedilen herhangi bir eser yoktur. Bununla beraber çeşitli mecmualarda Alî Emîrî’nin tezkirede yer verdiği kimi şiirleri ve matlaları bulunmaktadır.

Rûşenî; Arapça, Farsça ve Kürtçeyi öğrenmiş, özellikle hüsn-i hat konusunda meşhur olmuştur. Kendisinden önceki şairlerden Muhibbî, I. Ahmed, Şehzade Bayezid, Halîlî gibi şahsiyetlerin ve kendi dönemindeki şairlerden Gülşenî-i Âmidî, Hayâlî-i Âmidî, Refî’-i Âmidî, Osman Nûrî Paşa gibi şahisyetlerin şiirlerine nazireler söylemiştir. Alî Emîrî, Rûşenî’nin asil, zarif, ahlaklı ve ketum bir şahsiyet olduğunu belirtip onun hattına ve yazılarındaki üslubuna hayran olduğunu, kendisiyle buluştukları zaman bu hususta onu sitayişkâr ifadelerle övdüğünü, onun da sadece tebessümle mukabelede bulunduğunu ifade eder (1328: 418).

Kaynakça

Adak, Abdurrahman (2012). Ali Emiri’nin Gözüyle Diyarbakırlı Şairler. İstanbul: Kent Işıkları Yay.

Alî Emîrî (1328). Tezkire-yi Şu’arâ-yı Âmid. C.1. Dersa’âdet: Matba’a-yı Âmidî.

Beysanoğlu, Şevket (1996). Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları. C.1Ankara: San Yay.

Güner, Galip ve Nurhan Güner (2003). Alî Emîrî-Esâmî-i Şu’arâ-yı Âmid. Ankara: Anıl Yay.

Kadıoğlu, İdris (2014). Ali Emîrî Efendi, Tezkire-i Şu’arȃ-yı Ȃmid. Ankara: Sonçağ Yay.

Korkusuz, M. Şefik (2004). Tezkire-i Meşâyıh-ı Âmid. İstanbul: Kent Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. AHMET TANYILDIZ
Yayın Tarihi: 01.07.2014
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Müşterek Gazel (Kâmî-Rûşenî)

Dahl iderdüm bî-muhâbâ bülbül-i şeydâya ben

Şimdi dil virdüm uruldum bir gül-i ra’nâya ben

Beste-yi târ-ı siyâh-ı zülfün olmışdur gönül

İhtiyârsuz düşmüşüm zâlim yamân sevdâya ben

Mahrem olsam bezm-i hâs-ı vuslat-ı cânâneye

Nîm-nigâh itmem o demde cennetü’l-me’vâya ben

Âstân-ı devlet-i dildâra çünki baş kodum

İtmem aslâ ser-fürû ednâ degül a’lâya ben

Tesliyetle zabta kâdir olmadum Kays-ı dili

Yoksa pâ-bend-i cünûn olmaz idüm Leylâ’ya ben

Âftâb-ı himmet-i pîr ile Rûşen-perverüm

Kâmiyâ pertev-nisâr olsam n’ola dünyâya ben

(Alî Emîrî (1328). Tezkire-yi Şu’arâ-yı Âmid. C.1. Dersa’âdet: Matba’a-yı Âmidî. 417-418.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1İSHAK SÜKÛTÎ, Diyarbakırlıd. 1868 - ö. 1902Doğum YeriGörüntüle
2Osman Ocak Nakiboğlud. 1901 - ö. 23 Haziran 1984Doğum YeriGörüntüle
3Ahmed Arifd. 21 Nisan 1927 - ö. 2 Haziran 1991Doğum YeriGörüntüle
4ŞÂKİR, Hâfız Mehmed Şâkird. 1829 - ö. 1911Doğum YılıGörüntüle
5SELÎM SÂBİT EFENDİd. 1829 - ö. 1911Doğum YılıGörüntüle
6HAMDÎ, El-hâc Abdulhamîd Hamdî Efendi, Harputlud. 1829 - ö. 1902Doğum YılıGörüntüle
7ŞÂKİR, Hâfız Mehmed Şâkird. 1829 - ö. 1911Ölüm YılıGörüntüle
8SELÎM SÂBİT EFENDİd. 1829 - ö. 1911Ölüm YılıGörüntüle
9HAMDÎ, El-hâc Abdulhamîd Hamdî Efendi, Harputlud. 1829 - ö. 1902Ölüm YılıGörüntüle
10ŞÂKİR, Hâfız Mehmed Şâkird. 1829 - ö. 1911MeslekGörüntüle
11SELÎM SÂBİT EFENDİd. 1829 - ö. 1911MeslekGörüntüle
12HAMDÎ, El-hâc Abdulhamîd Hamdî Efendi, Harputlud. 1829 - ö. 1902MeslekGörüntüle
13ŞÂKİR, Hâfız Mehmed Şâkird. 1829 - ö. 1911Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14SELÎM SÂBİT EFENDİd. 1829 - ö. 1911Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15HAMDÎ, El-hâc Abdulhamîd Hamdî Efendi, Harputlud. 1829 - ö. 1902Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16ŞÂKİR, Hâfız Mehmed Şâkird. 1829 - ö. 1911Madde AdıGörüntüle
17SELÎM SÂBİT EFENDİd. 1829 - ö. 1911Madde AdıGörüntüle
18HAMDÎ, El-hâc Abdulhamîd Hamdî Efendi, Harputlud. 1829 - ö. 1902Madde AdıGörüntüle