SAİD, Said Ağa

(d. ?/? - ö. 1328/1910)
âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Şiirlerinde Said mahlasını kullanan âşık, Sillelidir. Süvari çavuşu olan Said, Hacı Haşim adında bir hocayı öldürmüş, idam edileceği sırada Tahir Paşa’nın delaletiyle cezası küreğe çevrilmiştir. Hapishaneden kurtulduktan sonra Sille’ye Nahiye Müdürü olmuştur. Bir müddet de hapishane müdürlüğü yapmıştır. Eski Mabeyn hizmetçileri tarzında elbise giyerdi. Başında fes üzerine bir yazma çekinirdi. Tahminen H. 1328/M. 1910 tarihinde vefat etti (Ergun ve Uğur 2002: 170). Elde bulunan tek destanında öldürdüğü söylenen adamdan dolayı yaşadıkları ve uğradığı haksızlığı dile getirerek sitem ettiği görülmektedir.

Kaynakça

Ergun, S. N., M. F. Uğur (2002). Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı. (sadeleştiren Hüseyin Ayan). Konya: Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Antunarı Ofset Matbaa.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. HİLAL ERDOĞAN
Yayın Tarihi: 30.11.2014
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020

Eserlerinden Örnekler

 

Destan

 

Bu hâne-i âlem küşâd olalı

Neler gelüp geçti fani cihana

Can gözü gafletten irşâd olalı

Erişmez gâfiller sırr-ı sübhana

 

Rindîlerde ne gam olur, ne keder

Kâmillerin nutku taşı nerm eder

Reviş-i vakt ü hal böyle birader

İ’tibar olunmaz hakk-ı sühana

 

Câm-ı ecel dolandırır Yaradan

Ölmeye var mıdır elde irâden

Nefsinden kıyas eyle behey adam

Bile bile kıyar mısın ol cana

 

Yürü mahkemeye zabt-ı da’vâya

İşidenler şaştı bu macerâya

Topal Hâkim etti tama’ paraya

Sağlam uydu üç liraya şeytana

 

Gerçi tarafeyne çok gadir oldu

Emr-i kazâ idi derhâtır oldu

Yalancı şahidler tevatür oldu

Memlekete i’lân oldu her yana

 

Yoldaşlarım gayretini güderler

Taşımam ben zincirimden yederler

Kimi der yakında i’lâm ederler

Kimi der, duymasın bu bir divâne

 

Uzun Osman Çavuş Zincirci Başı

Eli boş varana yıkılır kaşı

Bir karara koymaz olsa kardaşı

Benim sözümü atman yabana

 

Dünyada kimseler murad almadı

Lokman da ecele gâlib olmadı

İskender ü Süleymana kalmadı

Bu dünyanın nihayetin varana

 

Hakkı bilmeyenler çok attı taşı

Mülkün sahibi var etmem telâşı

Gördünüz câhil Haşım kallâşı

Onu kim öldürdü var mı bahâne

 

Kahbe felek işin almaz edenin

Gelmesin başına sen de yeğenin

Kaza değil kasdı vardı deyenin

La’net olsun babasının canına

 

İntizamım hitâm oldu mürettep

Nakîb-zâde hâkiman-ı pür-edep

Dede-zâde fâzılâne hâzır hep

Tâhir Beyi doğuramaz her ana

 

O zengin ben bir iş kayıramadım

Düşmanı peşimden ayıramadım

Muhannet kadıyı doyuramadım

Kalenderilik yardım etmez insana

 

Usandım adûya boyun eğmeden

Duyulunca beter eder döğmeden

Olura olmaza aman demeden

Nola taş doğuraydı beni ana

 

Kartal gibi sabah erkenden kalkar

Başını kaşıyan eline bakar

Vermeyene taht pıranga çakar

Babası çilingir kendi çingâne

 

İkindiden kapatırdı odamı

Gam bastırır efkâr boğar adamı

Tahta kehleleri alır yakamı

Boyanır her yanım al kızıl kana

 

Lâ-hayra fi’l-efser hakkında bu var

Ceybinde de çifte netâmesi var

Bir abûsu’l-vechi kabîhu’l-manzar

Binbaşı demişler ester-keşana

 

Yaşa bârekellâh serinde devlet

Şâyeste şanına veli velâyet

Ahmed Tevfik Paşa hükmün adâlet

Gitti nâmın semt-i Firengistâna

 

Şevkâ değildir hiç nakl-i serencâm

Neye müncer oldu îcâb-ı encâm

Sene bin iki yüz seksen beş tamam

Şerh u kayd eyledim ben bu destana

 

Kime kimden şekvâ etsen kaderden

Râzı olmayan kurtulmaz kederden

Cefâ bana hayrât kaldı pererden

Hamd ü senâ olsun gani Yezdâna

 

Harb-i Kars’ta Moskoflara tutuldum

Esir oldum elden ele satıldım

Hakkın emri ruhsat oldu kurtuldum

Çok yoldaş defn ettim kâfiristana

 

Doğrusu bizleri efkâr bürüdü

Üzerime gam leşkeri yürüdü

Bir sam esti i’lâm esvab çürüdü

Da’vâ yeni baştan çıktı meydana

 

Günden güne zulm etti tezâyüd

Ref’i bârigâha bir arz-ı hâl et

Hiç teessüf etme bîçâre Sa’id

Başa gelen başta kalmaz divâna

 

Ergun, S. N., M. F. Uğur (2002). Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı. (sadeleştiren Hüseyin Ayan). Konya: Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Antunarı Ofset Matbaa.170-71-72.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1GÖK DEDE, Mustafad. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2BÜLBÜL HOCA/ŞERİFE, Şerife Hanımd. 1869-1870 - ö. 1932Doğum YeriGörüntüle
3DERVİŞ OZAN, Mehmet Tahir Sakmand. 1957 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4GÖK DEDE, Mustafad. ? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5BÜLBÜL HOCA/ŞERİFE, Şerife Hanımd. 1869-1870 - ö. 1932Doğum YılıGörüntüle
6DERVİŞ OZAN, Mehmet Tahir Sakmand. 1957 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7GÖK DEDE, Mustafad. ? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8BÜLBÜL HOCA/ŞERİFE, Şerife Hanımd. 1869-1870 - ö. 1932Ölüm YılıGörüntüle
9DERVİŞ OZAN, Mehmet Tahir Sakmand. 1957 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10GÖK DEDE, Mustafad. ? - ö. ?MeslekGörüntüle
11BÜLBÜL HOCA/ŞERİFE, Şerife Hanımd. 1869-1870 - ö. 1932MeslekGörüntüle
12DERVİŞ OZAN, Mehmet Tahir Sakmand. 1957 - ö. ?MeslekGörüntüle
13GÖK DEDE, Mustafad. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14BÜLBÜL HOCA/ŞERİFE, Şerife Hanımd. 1869-1870 - ö. 1932Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15DERVİŞ OZAN, Mehmet Tahir Sakmand. 1957 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16GÖK DEDE, Mustafad. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17BÜLBÜL HOCA/ŞERİFE, Şerife Hanımd. 1869-1870 - ö. 1932Madde AdıGörüntüle
18DERVİŞ OZAN, Mehmet Tahir Sakmand. 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle