Hasan Ali Toptaş

Çiğdem Duru
(d. 15 Ekim 1958 / ö. -)
Romancı, hikâyeci, memur
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Denizli’nin Çal ilçesine bağlı Baklan kasabasında doğmuştur. Annesi ev hanımı, babası tır şoförüdür. Şiddetli geçimsizlik yaşayan bir ailenin çocuğudur. İlk ve ortaokulu Baklan’da tamamlamıştır. Ortaokul yılları nitelikli okuma serüveni başlamış; bu yıllarda Tolstoy, Balzac, Hemingway gibi Batılı yazarlarla birlikte Kemalettin Tuğcu, Muazzez Tahsin, Kerime Nadir, Orhan Kemal ve Yasar Kemal’le tanışmış; Tahayyül Çemberi ya da Esrar Kumkuması adlı roman denemesini de yine bu dönemde kaleme almıştır.

Toptaş’ın edebiyatını besleyen temel kaynaklardan biri kasabada geçen çocukluğu ve ailesidir. Karamsar ve yalnız geçen bu dönemi ve çevresini Toptaş, şu cümlelerle anlatmıştır: “Ben mutsuz bir çocukluk yaşadım. Kasaba bile denilemeyecek bir yerde geçen bu mutsuz çocukluk, bu sevgi ve şefkat eksikliği beni kendiliğinden kitaplara yöneltti. O yıllardaki okumalarım, aslında bir tür kaçıştı. Kasaba ortamından, bu ortamın verdiği acılardan ve çocuk aklımla, çocuk yüreğimle asamadığım şeylerden bir kaçış” (Çağlar 2000: 28). Yazar, ailesini ise verdiği bir röportajda şöyle anlatmıştır: “Gerçekten, hiç mi hiç gülünmezdi; hep somurtulur ve uzaklara bakılırdı. Benim çocukluğumda babam uzaklardaydı çünkü. Yıllar sonra döndü ama bu kez de ne varsa, o bakmaya başladı uzaklara. Çok az konuşurdu. ‘Öyle ya,’ derdi sadece. (…) Belki de yoksulluk bizi öteki kutba atmıştı; susarak, somurtarak, iç çekerek yasıyorduk onu. Öyle derin somurtmaların içinden çıkıp gelişimin, yazımdaki o ses tonuyla ilgisi vardır herhalde” (Tekin 2006: 32). Yazarın Kayıp Hayaller Kitabı ve Sonsuzluğa Nokta adlı kitapları bu yaşamöyküsel süreci barındıran eserleridir.

Lise eğitimini Çal Lisesi’nde sürdürmüş, lise yıllarında roman ve öyküyle bağı daha da kuvvetlenmiştir. Tövbe adlı öyküsü Çal Kaymakamlığı’nın Orman Bayramı vesilesiyle düzenlediği yarışmada ödül kazanmıştır. 1975’te lise eğitimini tamamlamasının ardından Uşak Meslek Yüksekokulu’na kaydolmuş ancak toplumsal gerilimler dolayısıyla bir yıl sonra okuldan ayrılmıştır. Denizli’ye dönerek dayısının kahvehanesinde iki yıla yakın çalışan Toptaş, öykü yazmayı sürdürmüş ve öykülerini Denizli gazetesinde yayımlamıştır. Ümmü’nün Selamı Var adlı öyküsü, bu gazetede yayımlanan ilk eseridir (1975). Sülük ve Bayram Şekeri isimlerindeki öyküler de burada yayımlanmıştır.

Askerlik vazifesini Diyarbakır ve Şanlıurfa’da tamamlamış, 1979’da askerden dönmesinin ardından 1980’de evlenmiştir. Bir süre iş arayan Toptaş, önce taksi şoförlüğü yapmış ardından Çivril Vergi Dairesinde veznedarlığa başlamış ve bu görevi beş yıl boyunca sürdürmüştür. Bu süre zarfında şiir ve öykü yazmayı sürdüren Toptaş, Mühür ve Edebiyat 81 gibi dergilere öykülerini göndermiş; bir dergide yayımlanan ilk öyküsü “Dili Mühürlü Gelin” 1983 yılında İzmir’de yayımlanan Mühür’de basılmıştır.

1985’te Maliye Bakanlığı’nın açtığı yöneticilik sınavını kazanmasının ardından Ankara’ya yerleşmiş ve bu yıllarda ilk eşinden ayrılmıştır. Ankara’daki edebiyat dünyasını tanımaya çalışan Toptaş; Özcan Karabulut, Cemil Kavukçu, İzzet Kılıçlı gibi isimlerle tanışmış; 1987’de yayımlatma olanağı bulamadığı öykülerini Bir Gülüşün Kimliği adıyla kitaplaştırmış ve kendi imkânlarıyla bastırmıştır.

1988’de Maliye’deki eğitimini tamamlamasının ardından Sincan Vergi Dairesine icra memuru olarak atanmıştır. İcra memuru olmanın üzerinde bıraktığı hissi; “icra memurluğundan istifa etmek gibi bir şansım yoktu ne yazık ki. Hayalimde her gün binlerce defa istifa ettim ama gerçekte hiç etmedim, edemedim ve ilençlere, bağırıp çağırmalara ve tehditlere rağmen o memuriyeti yıllarca sürdürdüm. Söylemeye gerek bile yok, berbat bir memuriyetti, gün boyu kirlilik duygusu kat kat birikiyordu üstümde ve geceleyin kaleme kâğıda sarılacağım, kelimelere tutunacağım ânı iple çekiyordum. İşte, memuriyetimin benim üzerimde bir etkisi olmuşsa, herhalde böyle bir etkidir.” (Varlık, 2011: 70) cümleleriyle aktaran Toptaş için edebiyat, bir sığınak gibidir.

Aynı yıl İzzet Kılıçlı, Tamer K. Bilgin, Gülağ Öz ve Cemil Kavukçu ile Yazıt adlı edebiyat dergisini çıkarmaya başlamıştır. Üç ayda bir yayımlanan bu derginin içeriği öykü ağırlıklıdır. Toptaş, aynı arkadaşlarıyla birlikte 1990’da aynı adlı bir yayınevi de kurmuştur. Yazarın Yoklar Fısıltısı adlı kitabı bu yayınevince basılmıştır. Her iki kitabının da okurla buluşamaması, Toptaş’ta bir küskünlük yaratmış; yazar, sessizliğini bu yılların izlerini taşıyan Yalnızlıklar (1993) adlı şiirsel metinlerden oluşan kitabına dek sürdürmüştür. Gökhan Uçkan’ın aracı olduğu finansal destekle basılan bu kitabın hemen ardından Çankaya Belediyesi ve Damar dergisi işbirliğiyle düzenlenen öykü yarışmasında Ölü Zaman Gezginleri’nin aldığı birincilik ile Kültür Bakanlığınca düzenlenen yarışmada Sonsuzluğa Nokta’nın kazandığı mansiyon Toptaş’ın yazma motivasyonunu yeniden sağlamış ve Toptaş, 1994’te daha geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan Gölgesizler’i yayımlamıştır. Yunus Nadi Ödülü’ne layık görülen bu eser, 1995’te Can Yayınları tarafından basılmış, yayınevi 1996’da da Kayıp Hayaller Kitabı’nı okurla buluşturmuştur.

1996’da icra memurluğundan ayrılarak Hazine Avukatlığı birimine geçen Toptaş’ın ikinci evliliği de bu dönemde bitmiştir. On bir yıl boyunca süren bu görevin ardından memurluktan ayrılan Toptaş, 2000’de üçüncü evliliğini yapmıştır. Yaşamına Ankara'da devam eden Toptaş, edebiyat faaliyetlerini sürdürmektedir.

 

2009'da Türk Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin düzenlediği Edebiyat Mevsimi Büyük Ödülleri’nde roman ödülüne layık görülen yazar; Uykuların Doğusu ile 2006 Orhan Kemal Roman Ödülü'nü, Heba ile 2016 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. Toptaş'ın Yalnızlıklar'ı 2006'da Hollanda’da Theatre Rast tarafından Hollandacaya çevirilip sahneye konulmuş; Almanya, Finlandiya, Güney Kore, Hollanda, İsveç ve Fransa’da yayımlanan Gölgesizler'i ise 2009’da Ümit Ünal’ın yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmıştır.

İlk öyküsü “Bayram Şekeri” 1983’te Denizli gazetesinde çıkan yazar, öykülerini Dönem, İmece, Varlık ve Yazıt dergilerinde yayımlamıştır. Semih Gümüş onun için “Hasan Ali Toptaş, imgelerin ve eğretilemelerin yarattığı bir dille yazarken okumayı yeniden üretim etkinliği olarak gören okuru da kışkırtan bir metin ortaya koyuyor. (...) Hasan Ali Toptaş, anlatıyı bir büyük anlam olarak gören, yazıyı yaratıcı dil olarak çözmek için uzun soluklu bir arayışı göze alan yazarlardan” (2011: 122) değerlendirmesini yapmıştır.

Roman sanatını bir adım ileriye taşıma, çizilmiş sınırlarını aşma ve yeniden tanımlama gayreti içerisinde, eserlerini ortaya koyan Hasan Ali Toptaş; anlatım tarzı, kurgu ve onu oluşturan ögelerin tasarlanış biçimlerine yansıyan yenilikçi ve deneyselce tavrıyla Türk edebiyatının öncü isimleri arasında yer alan bir yazardır. Her romanın, kendisinden önce yazılan anlatılardan edindiği bilgi ve görgü üzerine inşa edildiğini fakat belirli kurallar ve bilgiler dâhilinde yazılamayacağı görüşündedir (Yazıcı, 2003: 73).

Hasan Ali Toptaş’a göre roman kahramanının adını, yüzünü ve yönünü yitirerek geçirdiği dönüşüm süreci; yaşanan ekonomik, siyasal ve teknolojik gelişmeler yüzünden hem çevresine hem de kendisine yabancılaşan insanın serüvenine denk düşer. Okuyucunun yazardan 19. yüzyıl romanlarında olduğu gibi kronolojik bir çizgi içerisinde, somut olayların anlattığı bir evren yaratmasını beklememesi gerektiğini ifade eden Toptaş; romanın, gerçeği yansıtması değil kendi gerçeğini yaratması fikrindedir. Hasan Ali Toptaş’ın bu düşüncelerini, romanlarında somut bir biçimde görmek mümkündür. Doğaüstü ve gerçeğin yadırgatma etkisi yaratmadan yan yana durduğu anlatılarının kendine özgü gerçeklik evrenlerinde, farklı gerçeklik katmanları iç içe geçer. Romanlarında ne anlattığından ziyade nasıl anlattığı konusunu öncelikli kılan Hasan Ali Toptaş’a göre dil, düşünceyi taşıyan bir araç değil düşüncenin kendisidir. Yazar; dilin kelimelerden ibaret olmadığını, genlerimizde de süregelen bir şey olduğunu ve kelimelerden çok “bir çeşit bellek ve duygu” (Tekin, 2006: 28) sayılması gerektiğini düşünür.

Romanlarını şiir hassasiyetiyle yazan Hasan Ali Toptaş için “Yazmak, bir anlamda beste yapmaktır” (Yaşar, 2003: 54). Tekin’in tespitleriyle ona göre, düzyazının da kendine özgü bir ses yapısı vardır. Bu nedenle yazarın, her cümleye ya da kelimeye indirgenebilecek bu ses yapısının farkında olarak kelimeler açık sesle mi bitiyor, sesli ve sessiz kelimelerin dağılımı ne yönde, sözcükler nasıl yan yana gelmelidir gibi konular üzerinde kafa yorması gerektiği görüşündedir. Anlatılarını bu hassasiyetle yazan romancı, her harfin bir müziği temsil ettiği ve sayfanın yüzüne döndüklerinde bir müzik oluşturduğu fikrini taşır (2011: 14).

 


Kaynakça

Ecevit, Yıldız (2006). Türk Romanında Postmodernist Açılımlar. İstanbul: İletişim

Erbaş, Şükrü (2010). “Hasan Ali Kılığında Bir Sonsuzluk”. Efendime Söyleyeyim Hasan Ali Toptaş Kitabı. (hzl: Mesut Varlık). İstanbuk: İletişim.

Gümüş, Semih (2011). Yazının Sarkacı Roman. İstanbul: Can Yay.

Şenöz, Müge; Ünlü, Cenk Ahmet (2008). “Röportaj: Hasan Ali Toptaş”. Hariçten Gazel. 3.

Tekin, Latife (2006). “Yazara Dil Gerekmez”, Picus. 3.

Tekin, Zehra (2011). Hasan Ali Toptaş’ın Romanlarının Yapı ve Tema Bakımından İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Diyarbakır: Dicle Üniversitesi.

Toptaş, Hasan Ali (2008). Harfler ve Notalar. İstanbul: İletişim.

Varlık, Mesut (2010). “Hasan Ali Toptaş: ‘Bilginin Kendisi Değil Buharı Muteberdir…’ ”, Efendime Söyleyeyim Hasan Ali Toptaş Kitabı, (hzl.: Mesut Varlık), İstanbul: İletişim.

Yaşar, Yunus (2003). "‘Günümüz Öyküsünün Dili’ Üzerine Hasan Ali Toptaş’la Bir Söyleşi”, Damar Kültür-Sanat-Edebiyat. 143.

Yazıcı, Vedat (2003). “Hasan Ali Toptaş ile Roman Üzerine”. Çağdaş Türk Dili. 182.

Yüzbaşıoğlu, Nil (2010). Hasan Ali Toptaş’ın Romanlarının Stilistik İncelemesi. Yüksek Lisans Tezi. Manisa: Celal Bayar Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. KORAY ÜSTÜN
Yayın Tarihi: 30.12.2019
Güncelleme Tarihi: 28.05.2022

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Bir Gülüşün Kimliğiİz Yayınları / Ankara1987Hikâye
Yoklar FısıltısıYazıt Yayınları / Ankara1990Hikâye
YalnızlıklarKavram Yayınları / İstanbul1993Şiir
Ölü Zaman GezginleriÇankaya Belediyesi Yayınları / Ankara1993Roman
Sonsuzluğa NoktaKültür Bakanlığı Yayınları / Ankara1993Roman
GölgesizlerCan Yayınları / İstanbul1995Roman
Kayıp Hayaller KitabıCan Yayınları / İstanbul1996Roman
Ben Bir Gürgen DalıyımDamar Yayınları / Ankara1997Roman
Bin Hüzünlü HazAdam Yayınları / İstanbul1998Roman
Uykuların DoğusuDoğan Kitap / İstanbul2005Roman
Harfler ve NotalarDoğan Kitap / İstanbul2007Deneme
Hebaİletişim / İstanbul2013Roman
Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha da Yalnızİletişim / İstanbul2014Röportaj
Geçmiş Şimdi GelecekEverest Yayınları / İstanbul2016Hikâye
Kuşlar Yasına GiderEverest Yayınları / İstanbul2016Roman
Gecenin GecesiEverest Yayınları / İstanbul2017Hikâye
Beni Kör KuyulardaEverest Yayınları / İstanbul2019Roman

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Sezen Aksud. 13 Temmuz 1954 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2FEVZÎ, Mehmedd. 1826 - ö. 1900Doğum YeriGörüntüle
3MAHMUTOĞLU/NİHAT/OZAN NİHAT, Nihat Sönmezd. 14.10.1950 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4İSRAFİL, İsrafil Daşdand. 20.05.1958 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Nedim Atillad. 6 Şubat 1958 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6YANAR, İbrahim Yanard. 28.09.1958 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Halil Recai Öğdevind. 1871 - ö. 1955MeslekGörüntüle
8Hamit Salih Asyalıd. 29 Ekim 1917 - ö. 21 Haziran 1957MeslekGörüntüle
9Orhan Ulukand. 1934 - ö. 29 Nİisan 1999MeslekGörüntüle
10Serpil Tuncerd. 8 Ocak 1972 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Kandemir Kondukd. 4 Eylül 1945 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Pakize Sudad. 23 Nisan 1952 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13YAZICI-ZÂDE ALÎd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14ALİ, Şeyh Pîr Ali Efendid. ? - ö. 1545-46Madde AdıGörüntüle
15MUHLİS, Ali Muhlis Beyd. 1812 - ö. 1851-52Madde AdıGörüntüle