Madde Detay

Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Bolvadin'de tamamladı. Burada bir müddet maliye memurluğu yaptı (1965-1966). Diyanet İşleri Başkanlığında görev aldı (1966). Başbakanlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarında özel kalem müdür yardımcılığı, Sağlık Bakanlığında özel kalem müdürlüğü ve müşavirlik görevlerinde bulundu. 1999'da özel kalem müdürlüğünden emekli oldu. 1964'te İslam dergisinin düzenlediği şiir yarışmasında derece aldı. Kıyam Vakti (1984) romanı ile Bolvadin Kaymak Şenliği Jüri Özel Ödülü'nü aldı. Eseri ayrıca piyes hâline getirilerek sahnelendi. 1987'de Beddua isimli hikâyesi ile 3. Kaymak Şenliği Hikâye Yarışması'nda birinci oldu. Millî Gençlik dergisi tarafından "1996 Yılının En Başarılı Romancısı” seçildi. Sarı Esirler (P.S. Buck) (1990) ile Suç ve Ceza (Dostoveski) (1992) gibi kitapları sadeleştirdi. Bolvadinli Bilim, Sanat, Siyaset, Din Adamı ve Yöneticiler (2009) kitabı ile Bolvadin Ansiklopedisi (2014)'ni hazırladı. Türkiye Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyesi, genel başkan yardımcısı ve genel başkan olarak görev yaptı. Hâlen Türkiye Yazarlar Birliği başdanışmanıdır.

Yazı hayatına şiirle başlayan İbrahim Ulvi Yavuz, daha sonra hikâye ve romana yönelmiştir. Şiir, hikaye ve yazıları; Sur, Hilal, İslam, Şule, Oku, Hakses, Köprü, Kadın ve Aile, Diyanet gibi süreli yayınlarda yer almıştır. Yeni Devir gazetesinde ise romanları tefrika edilmiştir. İlk romanı Dikenli Yollar (1976)'da başını örttüğü için üniversiteden kovulan genç kızın mücadelesini ve gözyaşlarını; Çalkantı (1978)'da bir beldeden bir beldeye sürgün hayatı yaşayan taşra memurunun maceralarını anlatmıştır. Son Kavşak (1984) romanında yazar, yakın geçmişine bile uzak kalarak yetişen, çıkmaz yollara sapan bir nesle, çareyi dini ve millî köklerine sımsıkı sarılmakta bulan kahramanın yardımıyla yol gösterir. İmparatorluk mirasçısı, köklü bir geleneğe sahip bir milletin bugünü ve yarını için, dünden bugüne ve yarını için, dünden alacağı daha pek çok ders olduğunu edebî bir dille vurgular. Tarihi, romanlarında etkin bir biçimde kullanan İbrahim Ulvi Yavuz, Kıyam Vakti (1984) romanında, birinci cihan harbindeki hazin mağlubiyeti, İzmir'in işgali ile başlayan zulüm ve katliamı, bir imparatorluğun yıkılışını ve şehirden kasabaya, oradan da en ücra köşelere kadar uzanan korku ve şaşkınlığı; arkasından topyekün bir milletin uyanışını, şahlanışını ve isimsiz kahramanları gözler önüne sermiştir. Yazar bu romanında, sadece usta bir romancı değil, aynı zamanda bir tarihçi olarak okur karşısına çıkmıştır. Düşlerin Rengi Soldu (1993), aynı aileden üç neslin bir arada sergilendiği bir romandır. Kitapta; okuyan kişinin siyasete, topluma, aileye, millî değerlere, yabancılaşmaya dair savunacağı ya da karşı çıkacağı ama asla kayıtsız kalamayacağı tespitler ve yorumlar bulunmaktadır. Yavuz, Küllenmiş Acılar (1990)'daki hikâyelerinde; düşlerle kurulmuş pembe rüyaları, korkuları aşıp ölümü severek kucaklayanları, kendilerini sevmeye, inanmaya ve kutsal davaya adayanları, gönül insanlarının ötesinde niçin yaşadığını, dünyaya niçin geldiğini ve ne yapacağını bilmeyenlerin macerasını; ağlayanları, gülenleri, bekleyenleri ve ümitsiz insanları ele almıştır.