Madde Detay
ALİ HAYDAR BEY, Mihalıçlı
(d. 1252/1836 - ö. 1332/1914)
tiyatro yazarı, şair
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Mihalıç'ta 1252/1836 yılında doğan Ali Haydar Bey, Bağdat valisi Mehmed Necîb Paşa-zâde Posta Telgraf nazırlarından Sağır Ahmed Bey lakabıyla tanınan Ahmed Şükrî Bey'in oğludur. Özel hocalardan Arapça ve Farsça okudu. 1267/1850 senesinde rabia nişanı verilerek Sadâret Mektûbî Kalemi'ne devam ettirildi. 1270/1853 yılında Bâb-ı Âlî Tercüme Odası'na nakledildi. 1273/1856 senesinde Paris sefareti maiyetinde kâtip sıfatıyla bulunmak ve ilim tahsil etmek üzere Paris'e gönderildi. Paris'ten dönüşünde 1277/1860 yılında Meclis-i Tanzimat mütercimliğine, 1280/1863 yılında Meclis-i Vâlâ Kavanin ve Muhakemat ve Mülkiye Daireleri mütercim-i evvelliğine tayin olundu. Şûrâ-yı Devlet'in teşkilinde mülazımlığa memur edildiyse de istifa etti. Altı ay kadar mazul kaldıktan sonra İkinci Meclis Ticaret üyeliğine tayin edildi. 1288/1871 senesinde amcası Mahmûd Nedîm Paşa'nın sadaretinde 3800 kuruş maaşla Birinci Mahkeme-i Ticaret Başkanlığı'na atandı ve rütbe-i mütemayizî tevcih edildi. 1289/1872 yılında Midhat Paşa'nın sadaretinde bu görevinden azledildi. 1292/1875 yılında amcası Mahmûd Nedîm Paşa'nın ikinci defaki sadaretinde ûlâ sınıf-ı sânîsi rütbesiyle Meclis-i Rüsûmât Üyeliğine tayin olundu ve bir kaç ay sonra maaşı 4000 kuruşa yükseltildi. 1294/1877 senesinde kurumların tekrar düzenlenmesi sırasında açığa çıkarıldı. 1298/1881 senesinde amcasının Dâhiliye Nâzırı olduğu sırada Dâhiliye Nezâreti Evrak müdürlüğüne atandı ve maaşı muhtelif tarihlerde yapılan zamlarla 8675 kuruşa yükseltildi. 1314/1896 yılında terfi ederek kendisine rütbe-i bâlâ tevcih kılındı. Birinci rütbe Mecîdî, ikinci rütbe Osmânî nişanlarını aldı. 1326/1908 yılının Ramazan ayında 5900 kuruş maaşla emekliye sevkedildi. 1332/1914 senesinin ortalarında 80 yaşlarındayken İstanbul'da vefat etti. Kabri Eyüp Mezarlığı'ndadır.
İbnü'l-Emin'e göre Ali Haydar Bey uzunca boylu, beyaz sakallı, güleryüzlü, halim, selim, nazik, terbiyeli, edib, şair ve danişmend idi" (İnal 1988: 574).
Eserleri şunlardır:
1. Beyân-ı Hakîkat: Avrupalıların Müslümanlığı anlayış ve yorumlarına dair üç fasıllık bir eserdir. Birinci fasıl 1293/1876 senesinde 70 sayfa hâlinde, ikinci fasıl 1303/1886 senesinde 23 sayfa hâinde İstanbul'da basılmıştır. Üçüncü fasıl basılmamıştır.
2. Gonca-i Çîn Yâhut Bir Ağlamanın Bir Gülmesi: Dram şeklinde bir tiyatro eseridir. Yazma hâlindedir.
3. Hekimlerin Hazâkatı Veya Tiyatro İçinde Tiyatro: Komedi şeklinde bir tiyatro eseridir. Yazma hâlindedir.
4. İkinci Ersas: İki perdelik bir trajedidir. 1282/1865 senesinde 32 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır.
5. İki Karpuz Bir Koltuğa Sığmaz: "Ben" takma adıyla yazdığı üç fasıllı bir tiyatro eseridir. 1288/1871 yılında 103 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır.
6. Rüya Oyunu: İki perdelik manzum komedi şeklinde bir tiyatro eseridir. İstanbul'da 1292/1875 senesinde 30 sayfa hâlinde basılmıştır.
7. Sergüzeşt-i Pervîz: Üç perdelik bir tiyatro olan bu eser 1282/1866 yılında 55 sayfa hâlinde İstanbul'da basılmıştır.
Ali Haydar Bey iyi bir şairdi. Aynı zamanda manzum ve mensur tiyatrolar yazarak Türk edebiyatında bu konuda öncülük yapanlardan sayılmaktaydı. Cem'iyyet-i Kitâbet adlı bir dernek kurmuştu. Bu derneğin yayın organı olarak Mecmû'a-i İber-i İntibâh adlı bir dergi çıkardı. Bu derginin adına itiraz edildiğinden daha sonra Mecmû'a-i İbretnümâ adıyla yayımlandı ve ancak on altı sayı çıkabildi. Bu derginin amacı çocuklar için faydalı olabilecek yerli ve yabancı eserleri seçip yayımlamaktı. Türk tiyatrosuna ilk manzum trajedi örneklerini veren Ali Haydar Bey, bazı oyunlarında "Ben" takma adını kullanmıştı (Gürsoy 2002: 325). 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi'ne göre Sergüzeşt-i Pervîz ve İkinci Ersas adlı manzum trajedilerinin bütün değeri manzum piyeste ilk adım olmalarıdır (Tanpınar 1976: 281). Resimli Türk Edebiyatı Tarihi'nde de Ali Haydar'ın bu eserleri hakkında şu değerlendirmeler yapılmaktadır: "Ali Haydar, yeni tiyatroda ilk manzum dramları yazan bir muharrir olarak bilinir; onun Sergüzeşt-i Pervîz ve İkinci Ersas adlı eserleri kendi anlayışına göre birer trajedi olarak yazılmıştır. Ancak bu eserlerin gerek nazım tekniği bakımından zayıf oluşları, gerek klasik trajedinin diğer kalite ve kaidelerine uymayışları yüzünden bu eserleri birer manzum dram denemesi olarak karşılamak daha doğrudur" (Banarlı 1978: 1005).
Kaynakça
Banarlı, Nihad Sâmi (1978). "Ali Haydar Bey". Resimli Türk Edebiyatı Târihi. Fasikül 13. İstanbul. 1005.
Gürsoy, B. Altuniş (2002). "Ali Haydar Bey". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. I. Ankara: AKM Yay. 325.
İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay.
Tanpınar, Ahmet Hamdi (1976). 19. Asır Türk Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Çağlayan Kitabevi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 09.10.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde akıllı kişinin nedreti vardır
En âkil-i nâsın yine bir cinneti vardır
Âkil ana derler ki cihânda yaşamakdan
Olmaz mütelezziz ki bilir mihneti vardır
İnsân ana derler ki derûnunda riyâsız
Hem millet ü hem devletinin gayreti vardır
Hâkim ana derler ki adâlet ile dâ'im
Mahkûmunun âsâyişine himmeti vardır
Hasret-keş-i âlemdir o millet ki cihânda
Başında adâlet gibi bir devleti vardır
Dünyâ evini beklemem ammâ ki ne çâre
İnsân olanın anda biraz hizmeti vardır
Leylâ'ya akıl bahsini etmek ne hatâdır
Mecnûn gibi dîvâne ile ülfeti vardır
"Rüyâ Oyunu" Adlı Manzum Komedyasından
Lütfunun şükrünü edâ düşvâr
Kuluna çünki iltifâtın var
Bir de çeşm-i siyâhın aşkına sun
Bir de şîrîn nigâhın aşkına sun
Durma başın içün bana mey sun
El-amân ey perî pey-â-pey sun
Tâ ki fark etmeye bu demde gören
Beni bir neş'e-i mücessemeden
Mest olup keşf-i râz-ı aşk edeyim
Bahs-i dûr u dırâz-ı aşk edeyim
Ola ma'lûm-ı devletin ey yâr
Sana dilde nasıl mahabbet var
Dinle ne söylüyor tanîn-i dilim
Âhdır hep senin-çün eylediğim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay. 575.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 09.10.2014Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde akıllı kişinin nedreti vardır
En âkil-i nâsın yine bir cinneti vardır
Âkil ana derler ki cihânda yaşamakdan
Olmaz mütelezziz ki bilir mihneti vardır
İnsân ana derler ki derûnunda riyâsız
Hem millet ü hem devletinin gayreti vardır
Hâkim ana derler ki adâlet ile dâ'im
Mahkûmunun âsâyişine himmeti vardır
Hasret-keş-i âlemdir o millet ki cihânda
Başında adâlet gibi bir devleti vardır
Dünyâ evini beklemem ammâ ki ne çâre
İnsân olanın anda biraz hizmeti vardır
Leylâ'ya akıl bahsini etmek ne hatâdır
Mecnûn gibi dîvâne ile ülfeti vardır
"Rüyâ Oyunu" Adlı Manzum Komedyasından
Lütfunun şükrünü edâ düşvâr
Kuluna çünki iltifâtın var
Bir de çeşm-i siyâhın aşkına sun
Bir de şîrîn nigâhın aşkına sun
Durma başın içün bana mey sun
El-amân ey perî pey-â-pey sun
Tâ ki fark etmeye bu demde gören
Beni bir neş'e-i mücessemeden
Mest olup keşf-i râz-ı aşk edeyim
Bahs-i dûr u dırâz-ı aşk edeyim
Ola ma'lûm-ı devletin ey yâr
Sana dilde nasıl mahabbet var
Dinle ne söylüyor tanîn-i dilim
Âhdır hep senin-çün eylediğim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay. 575.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde akıllı kişinin nedreti vardır
En âkil-i nâsın yine bir cinneti vardır
Âkil ana derler ki cihânda yaşamakdan
Olmaz mütelezziz ki bilir mihneti vardır
İnsân ana derler ki derûnunda riyâsız
Hem millet ü hem devletinin gayreti vardır
Hâkim ana derler ki adâlet ile dâ'im
Mahkûmunun âsâyişine himmeti vardır
Hasret-keş-i âlemdir o millet ki cihânda
Başında adâlet gibi bir devleti vardır
Dünyâ evini beklemem ammâ ki ne çâre
İnsân olanın anda biraz hizmeti vardır
Leylâ'ya akıl bahsini etmek ne hatâdır
Mecnûn gibi dîvâne ile ülfeti vardır
"Rüyâ Oyunu" Adlı Manzum Komedyasından
Lütfunun şükrünü edâ düşvâr
Kuluna çünki iltifâtın var
Bir de çeşm-i siyâhın aşkına sun
Bir de şîrîn nigâhın aşkına sun
Durma başın içün bana mey sun
El-amân ey perî pey-â-pey sun
Tâ ki fark etmeye bu demde gören
Beni bir neş'e-i mücessemeden
Mest olup keşf-i râz-ı aşk edeyim
Bahs-i dûr u dırâz-ı aşk edeyim
Ola ma'lûm-ı devletin ey yâr
Sana dilde nasıl mahabbet var
Dinle ne söylüyor tanîn-i dilim
Âhdır hep senin-çün eylediğim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay. 575.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Âlemde akıllı kişinin nedreti vardır
En âkil-i nâsın yine bir cinneti vardır
Âkil ana derler ki cihânda yaşamakdan
Olmaz mütelezziz ki bilir mihneti vardır
İnsân ana derler ki derûnunda riyâsız
Hem millet ü hem devletinin gayreti vardır
Hâkim ana derler ki adâlet ile dâ'im
Mahkûmunun âsâyişine himmeti vardır
Hasret-keş-i âlemdir o millet ki cihânda
Başında adâlet gibi bir devleti vardır
Dünyâ evini beklemem ammâ ki ne çâre
İnsân olanın anda biraz hizmeti vardır
Leylâ'ya akıl bahsini etmek ne hatâdır
Mecnûn gibi dîvâne ile ülfeti vardır
"Rüyâ Oyunu" Adlı Manzum Komedyasından
Lütfunun şükrünü edâ düşvâr
Kuluna çünki iltifâtın var
Bir de çeşm-i siyâhın aşkına sun
Bir de şîrîn nigâhın aşkına sun
Durma başın içün bana mey sun
El-amân ey perî pey-â-pey sun
Tâ ki fark etmeye bu demde gören
Beni bir neş'e-i mücessemeden
Mest olup keşf-i râz-ı aşk edeyim
Bahs-i dûr u dırâz-ı aşk edeyim
Ola ma'lûm-ı devletin ey yâr
Sana dilde nasıl mahabbet var
Dinle ne söylüyor tanîn-i dilim
Âhdır hep senin-çün eylediğim
(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul: Dergah Yay. 575.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | B‘İS, Kasab-zâde Ahmed Bâ‘is Efendi | d. ? - ö. 1800-1801 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MEYLÎ, Mustafa Meylî Çelebi | d. ? - ö. 1592-93 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | BEDRÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | FAKÎR, Hacı Ağa | d. 1836-37 - ö. 1889 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | FEYZÎ, Mehmed Ali Feyzî Efendi | d. 1836 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | RÂİF, Mukâbeleci-zâde Yûsuf-ı Râif-i Âmidî | d. 1836 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ZİYÂ EFENDİ | d. 1847 - ö. 1914 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HİLMÎ, Dinibütün Mustafâ Hilmî Paşa | d. ? - ö. 1914-15 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Baha Tevfik | d. 1884 - ö. 19 Mayıs 1914 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Zafer Aracagök | d. 23 Haziran 1960 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | NEF'Î, Trabzonlu | d. ? - ö. 1895 ds. | Meslek | Görüntüle |
12 | SELÎM SIRRI PAŞA | d. 1800 - ö. 1847 | Meslek | Görüntüle |
13 | HAYRET | d. ? - ö. 19. yy. | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SÂMÎ, Mustafa Sâmî Bey | d. ? - ö. 1854 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | KÂMİL, Cerrâh Kâmil Efendi | d. 1819 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HAKKI BEY, Yek-çeşm, Üsküdarlı | d. 1823 - ö. 1895 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | İZZET, Ahmed İzzet Bey, Giritli | d. 1813 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | SERSER/SERSERÎ, Çeribaşı-zâde Ali Bey | d. 1840? - ö. 1875 | Madde Adı | Görüntüle |