Madde Detay
Kemal Bilbaşar
K. Bilbaşar, K. B., Kembil, Alşar, Esin Bilbaşar, E. Bilbaşar
(d. 1 Şubat 1910 / ö. 21 Ocak 1983)
Yazar, Öğretmen
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Çanakkale’de doğdu. Babası Kafkasya göçmenlerinden polis başkomiseri Hüsnü Naim Efendi, annesi Bulgaristan göçmenlerinden Nuriye Hanım'dır. Sofya Üniversitesi’nden mezun olan Naim Efendi, bir süre Çanakkale’de görev yaptıktan sonra tayininin çıkmasıyla polis başkomiseri olarak Selanik’e gitti. Burada bir süre çalışan Naim Efendi'nin vefatı üzerine aile onun önceki görev yeri olan Çanakkale’ye göç etti. I. Dünya Savaşı yıllarında Çanakkale cephesinin de bombardımana tutulması üzerine aile, 1915'te buradan da ayrılmak zorunda kaldı. İki çocuğuyla yalnız kalan Nuriye Hanım, büyük oğlu Burhan’ı Darüşşafaka’ya verip küçük oğlu Kemal’i yanına alarak Eskişehir’e döndü. Nuriye Hanım, 1918'de, Eskişehir’de iskân müdürü olarak çalışan Avni Bey'le evlendi. Avni Bey'in de Nuriye Hanım gibi ilk evliliğinden -Sabire ve Tevfik adlarında- iki çocuğu vardı. Annesinin bu ikinci evliliğinden Bilbaşar’ın Cemal, Emel ve Neriman adlarında üç kardeşi daha dünyaya geldi. II. İnönü Savaşı’nda Yunanlıların Eskişehir’e yaklaşmasıyla aile, 1921'de buradan da ayrılmak zorunda kaldı. Ankara’ya göç eden aile, bu sefer de Sakarya Savaşı’nın başlamasıyla aynı yılın eylül ayında Ankara’dan ayrılarak Kayseri’ye gitti. Kayseri’nin Bünyan ilçesine yerleşen aile 1922’de Dumlupınar zaferinin kazanılmasıyla tekrar Eskişehir’e döndü. Bu sırada Darüşşafaka’da okuyup öğretmen olan Kemal’in ağabeyi Burhan, ailesini öğretmenlik yaptığı Seyitgazi’ye götürdü. Burada da bir yıl kaldıktan sonra Burhan ve Avni Bey'in tayinlerinin Hadımköy’e çıkmasıyla aile Seyitgazi’den ayrıldı.
Çocukluk yıllarını farklı yerlerde geçirmek zorunda kalan Kemal Bilbaşar, düzenli bir okul hayatı yaşayamadı. Eğitim hayatına 1917’de Eskişehir’de Turan Numune İlkokulu’nda başlayan yazar, daha sonra Sungur Tekin İlkokulu’na devam etti; ancak Eskişehir’den ayrılmalarıyla öğrenimini yarım bırakmak zorunda kaldı. Ankara’da altı ay gibi kısa bir süre kaldıkları için burada okula devam edemedi. Kayseri’ye gittiklerinde Bünyan İlkokulu’nda öğrenimini sürdüren Kemal, Eskişehir’e ikinci gidişlerinde okullar açılalı bir ay olduğu için okula başlayamadı, okul hayatı daha sonra Seyitgazi’de devam etti. Kemal Bilbaşar, ilkokulu, yedi yıllık bir öğrenimden sonra 1924’te Hadımköy Muhtelit Mektebi’nde bitirdi.
Kemal, 1924 yılında Edirne Erkek Muallim Mektebi’ne başladı. Edirne Muallim Mektebi’nden 1929'da mezun olduktan sonra Kırklareli’nin Babaeski ve Vize ilçelerinde ilkokul öğretmeni olarak görev yaptı. İki yıl sonra 1 Ekim 1931’de Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’nün Tarih-Coğrafya Öğretmenliği Bölümü’ne kayıt oldu. 2 Temmuz 1935 tarihinde Gazi Eğitim’den mezun oldu. Burada öğrenciyken tanıştığı Bedia Bilge ile 19 Ağustos 1935 tarihinde İstanbul’da evlendi. Kemal ve Bedia Bilbaşar’ın evliliklerinden 22 Aralık 1937’de Taran adını verdikleri bir oğulları ve 6 Şubat 1942’de Esin adını verdikleri bir kızları dünyaya geldi.
Evlendikten kısa bir süre sonra 1 Kasım 1935’te askere gitti. Bir yıl süren askerlik görevinin ilk altı ayını İstanbul’da Halıcıoğlu Yedek Subay Okulu’nda piyade, son altı ayını da İzmir’de yarsubay olarak tamamlayıp 1 Kasım 1936’da terhis edildi. Askerlik hizmetini tamamlayan Bilbaşar’ın tayini 31 Ekim 1936’da Nazilli Ortaokulu’na çıktı. Nazilli’den sonra tayini 16 Ekim 1937’de İzmir Karataş Ortaokulu’na çıkan Bilbaşar, emekli oluncaya kadar çalıştığı bu okulda yirmi dört yıl tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgisi öğretmenliği yaptı. Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra hem siyasî hayata atılmak hem de eserlerini yazmaya daha çok vakit ayırmak için 18 Aralık 1961’de emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra kısa bir süre siyasetle ilgilendi, daha sonra 1964-65 yılları arasında kızının yaşadığı yer olan Amerika’da bulundu. Amerika dönüşünde hayatının önemli bir kısmını geçirdiği İzmir’den ayrılarak İstanbul’a yerleşti ve ölünceye kadar burada yaşadı. Beyin damarlarının tıkanması sonucu vefat etti, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Resim, heykel, müzik gibi çeşitli sanat dallarına ilgisi olan Bilbaşar’ın edebiyata ilgisi Muallim Mektebi’ndeyken başladı. Daha sonra Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü’ndeki öğrenciliğinde edebiyatla yakından ilgilenmesinde edebiyat ve eğitim dünyasının büyük isimlerinden olan hocaları Ahmet Hamdi Tanpınar, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, İsmail Hakkı Tonguç ve İbrahim Necmi Dilmen’in çok etkisi oldu. Bilbaşar’ın ilk kitabı, 1935'te yayımladığı mezuniyet tezi olan Medeniyetin Doğuş ve Yayılışında Türklerin Rolleri’dir.
Bilbaşar’ın, ilk yazısı 1938 Mayısında Anadolu gazetesinde yayımlanan ve Necip Fazıl’ın bir tiyatrosu hakkında yaptığı değerlendirmeleri içeren “Uçurum Kenarında Yaratılmış Bir Eser: Bir Adam Yaratmak”tır. Öğretmenlik görevi dolayısıyla İzmir’de bulunduğu 1938-1954 yılları arasında İzmir’in önemli gazetelerinden olan Anadolu’da birçok hikâye ve makalesi yayımlandı. Nazilli’de öğretmenlik yaptığı günlere ait izlenimlerinden sonraki yıllarda yazdığı hikâyelerinde yararlandı. Buradayken yazdığı ilk hikâyesi “Kaza” 1938 yılında Kültür dergisinde yayımlandı. Bunu daha sonra “Hacı Emminin Damadı”, “Budakoğlu” adlı hikâyeleri takip etti. “Hacı Emminin Damadı” adlı hikâyesiyle 1939 yılında CHP Genel Sekreterliği tarafından düzenlenen Memleket Küçük Hikâyeleri Yarışması’nda birinci oldu. Arkadaşları Cahit Tanyol ve İlhan İleri ile birlikte 1939-1940 yılları arasında Aramak adlı bir edebiyat dergisi çıkardı.
1939-1976 yılları arasında Anadolu’dan Hikâyeler, Cevizli Bahçe, Pazarlık, Pembe Kurt, Köyden Kentten Üç Buutlu Hikâyeler, Irgatların Öfkesi, Kurbağa Çiftliği isimlerinde yedi hikâye kitabı yayımladı. Yazarın 69’u kitaplarda, 60’ı da çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan 129 hikâyesi vardır.
5 Kasım 1945’te Tan gazetesinde yayımlamış olduğu “Trampa” başlıklı hikâyesi sebep gösterilerek 19 Aralık 1945-31 Mayıs 1946 tarihleri arasında açığa alındı. 1945 ile 1953 yılları arasında sekiz yıllık bir suskunluk devresi yaşayan Bilbaşar’ın bu suskunluğu, 1953’te yayımlanan Pembe Kurt adlı hikâye kitabıyla son buldu. Dördüncü hikâye kitabı olan Pembe Kurt’ta altı hikâyeye yer verdi. Yazarın bu yıllarda edebiyat dünyasından çekilişinde 1945’te bakanlık emrine alınması ile başlayan ve 1952’ye kadar devam eden soruşturma ve takip altında tutulma süreci etkili olmuştur. Bu suskunluk devresinden sonra Bilbaşar’ın hikâyeleri 1953 yılında Yeditepe dergisinde ve Demokrat İzmir gazetesinde yayımlanmaya başladı. 1953-1971 yılları arasında Demokrat İzmir’de yazdığı yazılar hem tür hem de sayı bakımından oldukça fazladır. Bu gazetede, daha sonra bir kısmını kitaplarında toplayacağı pek çok hikâyenin yanı sıra tefrika romanları ve çeşitli konularda yazdığı makaleleri de yayımlandı.
Bilbaşar hikâyelerinde genel olarak sınıfsal farklılıklar, inanç ve gelenekler, çok partili hayata geçiş süreci, memurların sorunları, köy ve kasaba hayatı, göç ve gecekondulaşma, kadınların ezilmesi, eğitim gibi toplumsal konular üzerinde durmuştur.
Bilbaşar’ın onu kitap, ikisi tefrika hâlinde toplam on iki romanı vardır. Yazarın telif romanlarının dışında bir de tercüme ya da adapte ettiği romanlar bulunmaktadır. Romanları ele aldıkları konulara göre bireysel, toplumsal ve tarihî romanlar olarak sınıflandırılabilir. İlk romanı olan “Etrafımızdaki Duvar” 1941 yılında Tasviri Efkâr gazetesinde yayımlandı, kitaplaşmadı. Kitap hâlindeki ilk romanı olan Denizin Çağırışı, 1943’te Yurt ve Dünya Yayınları arasında çıktı. Denizin Çağırışı, küçük bir kasabada çalışan bir öğretmenin hikâyesini anlatan psikolojik bir romandır. Ay Tutulduğu Gece Bilbaşar’ın kitap hâlindeki ikinci romanı, aynı zamanda da İzmir’de basılan son kitabıdır. Yazar bu romanı 1954-1955 yılları arasında Demokrat İzmir’de, 1958-1959 yılları arasında da “Tahtıravalli” adıyla Vatan gazetesinde tefrika ettikten sonra 1961’de Ay Tutulduğu Gece adıyla kitaplaştırdı. Bir diğer tefrika romanı “Kıbrıs Ateşler İçinde” 31 Ağustos-30 Kasım 1958 tarihleri arasında Akşam gazetesinde tefrika edildi, kitaplaşmadı. “Kıbrıs Ateşler İçinde”, Kıbrıs bağımsızlık mücadelesini konu edinen tarihî bir romandır. Bilbaşar’ın en tanınan ve en çok baskı yapan eseri Cemo’dur. Cemo’nun çekirdeğini, “Çancının Karısı” ve “Saltanat’ın Satılması” adlı iki hikâyesi oluşturur. 1963 yılında Demokrat İzmir gazetesinde tefrika ettiği Cemo’yu 1966’da kitaplaştırdı. Bu romanla 1967'de Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazandı. Pek çok dile çevrilen roman sinemaya da aktarıldı. Bu roman yazarın ismini bir romancı olarak duyurmasında ve kendisini edebiyat çevrelerine kabul ettirmesinde etkili oldu. 1969'da yayımladığı iki ciltlik Memo adlı romanı, konu itibariyle Cemo’nun devamı niteliğindedir. Yeşil Gölge romanı ilk olarak “Şu 1945 Yılı” adıyla Milliyet gazetesinde 1969'da tefrika edildikten sonra, 1970'te kitaplaştı. Yazar bu romanında ilk hikâyelerinden olan “Cevizli Bahçe” ve “Kadırga”dan büyük ölçüde faydalandı. Bilbaşar, bu eseriyle 1968'de May Roman Ödülü’nü Mehmet Seyda ile birlikte aldı. Bir çocuk romanı olan Yonca Kız, 1971'de yayımlandı. Bir diğer romanı Başka Olur Ağaların Düğünü 1957'de Cumhuriyet gazetesinde “Yanlış Zifaf” adıyla tefrika edildikten sonra, 1972’de kitaplaştı. Roman Atıf Yılmaz tarafından 1957'de “Gelinin Muradı” adıyla sinemaya aktarıldı. Yazar, son kitapları olan Kölelik Dönemeci, Bedoş ve Zühre Ninem’de daha çok tarihî konulara yöneldi. 1977'de yayımlanan Kölelik Dönemeci’nde Çerkezlerin 18. yüzyılın sonlarındaki siyasi ve ekonomik durumunu, yaşam tarzlarını, inanç ve geleneklerini ayrıntılı bir şekilde anlattı. 1980'de yayımlanan Bedoş, biyografik bir romandır. Bilbaşar, bu romanda eşi Bedia Hanım'ın ailesini, çocukluğunu, yetişme şartlarını roman türünün sınırları dâhilinde verdi. Bilbaşar’ın son romanı olan Zühre Ninem, 1981'de basıldı. Bir önceki romanda eşi Bedia Hanım’ın çocukluğunu ve ailesini anlatan yazar, bu romanında da kendi çocukluğunu ve hayatında önemli bir yeri olan Zühre Ninesini konu edindi. Ayrıca İstanbul devresinde yazarın Gölgedeki Zorbalar ve çocuk kitapları olan Ayşe’nin Öksüzleri ile iki ciltlik Gülenay adlı üç tane de çeviri romanı yayımlandı.
Yazar, 1945'te Ankara radyosunda seslendirilmek üzere “Çıldır Gölü Efsanesi”, “Şifalı Muska”, “Bebek Oy” adlı oyunları yazdı. Bu oyunlar Kemal Tözem tarafından radyoda seslendirildi. Bunlardan “Çıldır Gölü Efsanesi” daha sonra İzmir Radyosu’nda da temsil edildi. Aynı yıl “Cevizli Bahçe” ve “Kadırga” hikâyelerini birleştirerek yazdığı “Kadırga” adlı oyununu CHP’nin açtığı piyes yarışmasına gönderen Bilbaşar, bu eseriyle ikincilik ödülünü kazandı.
Edebî eserlerinin yanı sıra 1950'de Halit Aksan’la birlikte tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi alanlarında yardımcı kitaplar yayımladı.
Kemal Bilbaşar gazete ve dergi yazılarında K. Bilbaşar, K. B., Kembil, Alşar, Esin Bilbaşar, E. Bilbaşar gibi kısaltma ve takma isimler de kullandı.
Kaynakça
Bağcı, Müberra (2002). Kemal Bilbaşar’ın Hayatı ve Eserleri Üzerinde Bir İnceleme. Yüksek Lisans Tezi. İzmir.
Bağcı, Müberra (2008). Kemal Bilbaşar’ın Hikâyeleri, Romanları ve Tiyatroları Üzerine Bir İnceleme. Doktora Tezi. İzmir.
Baydar, Mustafa (1956). Yeni Türk Hikâyecileri Antolojisi. İstanbul: Varlık Yayınevi.
Gökçek, Cihat (1943). Antoloji-İzmir Hikâyecileri. İzmir: İzmir Güneş Basım ve Yayınevi.
Huyugüzel, Ö. Faruk (2000). İzmir Fikir ve Sanat Adamları (1850-1950). Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Kurdakul, Şükran (1989). Şairler ve Yazarlar Sözlüğü. İstanbul: İnkılap Kitabevi.
Necatigil, Behçet (1983). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Varlık Yayınları.
Oktay, Ahmet (1993). Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı (1923-1950). Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MÜBERRA BAĞCIYayın Tarihi: 07.03.2019Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Yayın Tarihi: 07.03.2019Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Medeniyetin Doğuş ve Yayılışında Türklerin Rolleri | Burhaneddin Matbaası / İstanbul | 1935 | Araştırma |
Anadolu’dan Hikâyeler | Türkiye Basımevi / İstanbul | 1939 | Hikâye |
Cevizli Bahçe | Yeniyol Basımevi / İzmir | 1941 | Hikâye |
Denizin Çağırışı | Yurt ve Dünya Kültür Yayınları / Ankara | 1943 | Roman |
Pazarlık | Güneş Basım ve Yayınevi / İzmir | 1944 | Hikâye |
Yeni Programlara Göre Ortaokullarda Öğretmen-Öğrenci İçin Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi Yardımcı Kitapları 1. Sınıf | Ticaret Matbaası / İzmir | 1950 | Diğer |
Ortaokullarda Öğretmen-Öğrenci İçin Tarih, Coğrafya, Yurttaşlık Bilgisi Yardımcı Kitapları 3. Sınıf | Ticaret Matbaası / İzmir | 1950 | Diğer |
Pembe Kurt | Yeditepe Yayınları / İstanbul | 1953 | Hikâye |
Köyden Kentten Üç Buutlu Hikâyeler | Ticaret Basımevi / İstanbul | 1956 | Hikâye |
Ay Tutulduğu Gece | Kovan Kitabevi Yayınları / İzmir | 1961 | Roman |
Cemo | Evren Yayınları / İstanbul | 1966 | Roman |
Memo | Tekin Yayınevi / İstanbul | 1969 | Roman |
Yeşil Gölge | May Yayınları / İstanbul | 1970 | Roman |
Irgatların Öfkesi | Tekin Yayınevi / İstanbul | 1971 | Hikâye |
Yonca Kız | Milliyet Yayınları / İstanbul | 1971 | Roman |
Başka Olur Ağaların Düğünü | Cem Yayınevi / İstanbul | 1972 | Roman |
Gölgedeki Zorbalar | Tekin Yayınevi / İstanbul | 1973 | Çeviri |
Ayşe’nin Öksüzleri | Sümer Yayınev / İstanbul | 1973 | Çeviri |
Gülenay | Sümer Yayınevi / İstanbul | 1973 | Çeviri |
Kurbağa Çiftliği | Okar Yayınları / İstanbul | 1976 | Hikâye |
Kölelik Dönemeci | Tekin Yayınevi / İstanbul | 1977 | Roman |
Bedoş | Yazko / İstanbul | 1980 | Roman |
Zühre Ninem | Yazko / İstanbul | 1981 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Doğan Ülkekul | d. 1934 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Sine Ergün | d. 1982 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Hasan Cemil Çambel | d. 1879 - ö. Aralık 1967 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Resul Rıza | d. 19 Mayıs 1910 - ö. 1 Nisan 1981 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | MUSTAFA, Mustafa Özbek | d. 1910 - ö. 1984 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MEHEMMED MUSTAFA OĞLU MUSTAFAYEV | d. 1910 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MUSTAFA GÖKKAYA | d. 1910 - ö. 18.03.1983 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | FEYZULLAH BABA, Feyzullah Çınar | d. 15.11.1937 - ö. 23.10.1983 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HACALI, Hacalı Hacıyev Salihcanoğlu | d. 1935 - ö. 1983 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Mustafa İslamoğlu | d. 28 Ekim 1960 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Hamdi Nüzhet Çançar | d. 1890 - ö. 15 Haziran 1957 | Meslek | Görüntüle |
12 | Ahmet Sıvacı | d. 10 Nisan 1954 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Recep Bulut | d. 1923 - ö. 4 Aralık 2017 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Şükrü Güzel | d. 1931 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Sinan Oruçoğlu | d. 24 Şubat 1974 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Aliasgar Kemal | d. 25 Aralık 1878 - ö. 16 Haziran 1933 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Murat Belge | d. 16 Mart 1943 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | KEMAL/HAFIZ MİKDAT, Mikdat | d. 01.01.1866 - ö. 01.01.1941 | Madde Adı | Görüntüle |