CELÂL, Süleymân Celâleddîn

(d. 1254/1838 - ö. 1308/1890)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Celâleddîn Bey, Celâl Molla Bey, Süleymân Celâleddîn Molla Bey isimleriyle de tanınan Süleymân Celâleddîn, Celâl mahlasını kullanmıştır. 1254/1838 yılında İstanbul'da doğmuştur. Devrin bilginlerinden Ömer Efendizâde Sâlih Efendi'nin oğludur. Kayınpederi ise Şeyhülislam Uryânîzâde Ahmed Es‘ad Efendi'dir. Adliye Nazırlarından Cemîl Molla Bey, Süleymân Celâleddîn'in oğludur. Celâleddîn Bey, ilk tahsilini pederinin evinde yapmış, daha sonra Abdülmecîd devrinin yegâne irfan müessesesi olan ve Sultan Ahmed Câmii'nin hünkar mahfilinde açılmış bulunan İrfâniye mektebini bitirmiştir. Daha sonra Eyüp'te Şeyh Murâd Dergâhı Şeyhi ve devrin değerli bilginlerinden olan Eyyûbî Feyzullah Efendi'den Arap, Fars ve Türk edebiyatını ayrıca diğer akli ve nakli bilimleri tahsil etti. Bir müddet Bâbıâli Meclis-i Vâlâ Mazbata Odası'nda çalıştıktan sonra bir süre de Kastamonu Evkaf Muhâsebeciliği'nde görev yaptı. Daha genç yaşlarda iken felç geçirdi ve yirmibeş yıl yani vefat edinceye kadar bu hâlde yatalak ve yatağa mahkum olarak yaşadı. 1308/1890 yılında elli iki yaşında iken İstanbul'da vefat etmiş ve Eyüp'te Kaşgârî Dergâhı haziresine defnolunmuştur. Mezar taşında Giritli Muhtar Efendi'nin tarih manzumesi kazılmıştır.

 Eserleri şunlardır:

1. Dîvân: Kaynaklarda müellifin bir Dîvân'ı olduğundan bahsediliyorsa da bu eser bulunamamıştır.

2. Sâkî-nâme: Sâkî-nâme, 1305/1887 yılında İstanbul'da basılan ve 21 sayfadan ibaret olan tasavvufi mahiyetteki manzum küçük bir eserdir. Eser, Osman Şems Efendi'nin (1813‑1893) yazdığı 30 beyitlik bir manzum takriz ve iki beyitlik bir mücevher tarihle başlamaktadır. Eser, Osman Şems'in yazdığı 32 beyit hariç tutulursa toplam 190 beyitten oluşmakta, Osman Şems'in yazdığı kısımla beraber ise 222 beyte ulaşmaktadır. Tasavvufi mahiyette olan bu Sâkî-nâme'nin bölümlerinde sakiden yardım istenmekte, mebde ve ma'âddan, devir nazariyesinden bahsedilmekte, dünyanın geçiciliği, aldatıcı olması vurgulanmakta, her şeyin bir sonu olduğu ifade edilmektedir.

3. Mevlid-i Cenâb-ı Alî: Süleymân Celâleddîn'in Mevlid-i Cenâb-ı Alî adlı eseri İstanbul'da 1308/1890 yılında yani müellifin öldüğü yılda basılmış olan 15 sayfalık manzum bir eserdir. Eser, 220 beyit, her bendi beşer mısradan oluşan 10 bend ve üç dörtlükten oluşmaktadır. Müellifin eseri, beyit hesabıyla 251 beyit olmakta; beş ve üç beyitli iki takrizle birlikte matbu eserdeki toplam beyit sayısı 259'a ulaşmaktadır. Süleymân Celâleddîn'in Mevlid-i Cenâb-ı Alî adlı eseri kendi ifadesine göre konusunda yazılan ilk eserdir. Müellifin gayesi, Hz. Ali sevgisini esas kabul eden insanlara, onun hakiki şahsiyetini sünni İslam inançları dairesinde tanıtmak, kendisinden önceki halifeler gibi İslamiyet'e bütün varlığıyla bağlanarak Hz. Peygamber'in yolundan gittiğini belirtmektir. Süleymân Celâleddîn, Hz. Ali hakkında mevlid yazarken Süleymân Çelebi'nin Mevlid'inden en azından üslup açısından büyük ölçüde faydalanmıştır. Hatta her iki eser de aynı vezinle yazılmıştır. Bazı beyitler her iki eserde de neredeyse aynı ifadeyle karşımıza çıkmaktadır.

4. Devir-nâme: İslam tasavvufundaki devir anlayışını işleyen Süleymân Celâleddîn'in Devir-nâme adlı eseri 1295/1878 yılında İstanbul'da basılmıştır. Toplam sekiz sayfadan oluşan bu eser, Sâmî Paşa'nın kısa, mensur bir takriziyle başlamaktadır. Eser, takrizdeki bir beyitle beraber 150 beyit ve 5 bendlik yani 25 mısralık bir muhammestir.

Süleymân Celâleddîn'in tasavvufa meyilli olduğu eserlerinden anlaşılmaktadır. Mevlid-i Cenâb-ı Alî yer yer, Sâkî-nâme ve Devir-nâme ise tamamen tasavvufî özellikler taşımaktadır. Kâdirî şeyhi Üsküdârî Osman Şems Efendi'nin muhiplerindendir. Kendisi de önemli bir şair olan Osman Şems Efendi'nin Süleymân Celâleddîn'in şiirlerini beğendiğini iki eserine takriz yazmasından anlıyoruz. Süleymân Celâleddîn'in Dîvân'ı elimizde olmadığı için edebî yönü hakkında fazla bir değerlendirmede bulunamamakla beraber döneminde iz bırakan bir şair olduğu diğer eserlerinden anlaşılmaktadır.

Kaynakça

Arslan, Mehmed (2000). "Süleyman Celâleddin ve Üç Eseri: Sâkînâme, Mevlid-i Cenâb-ı Alî, Devirnâme". Osmanlı Edebiyat Tarih Kültür Makaleleri. İstanbul: Kitabevi Yay. 153-236.

Bursalı Mehmed Tahir (1972). Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul.

Ergun, Sadeddin Nüzhet (yty.) Türk Şairleri. C. II. İstanbul.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. C. I. İstanbul.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977). "Süleyman Celâleddin". C. II. İstanbul. Dergah Yay. 27.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLAN
Yayın Tarihi: 26.05.2014
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Sâkînâme'den

Bezm-i Evvel

Sâkiyâ lutf eyle bir câm-ı şarâb

Rûy-ı dilden ref' ola tâ kim hicâb

Gerçi pertev salmış envâr-ı cemâl

Kûdek-âsâ dil nazar-bend-i hayâl

Su gibi akmakdadır her cânibe

Yok karârı meyl eder her câzibe

Âteş-i fürkatle olmuş der-be-der

Vâdi-i hayretde pûyân pür-keder

Ver o meyden kalmasın dilde hevâ

Sedd ola artık tarîk-i nâ-revâ

İntibâh‑âver imiş esrâr-ı mey

Etdi ilkâ gûşuma efgân-ı ney

Katresi eyler dili deryâ-nevâl

Cur‘ası fülk-i dile bahr-i visâl

Cûş ede göñlümde tûfân-ı fenâ

Gide dilden hâr u hâşâk-i sivâ

Bast ola göz önüne iklîm-i ten

Göstere âyîne-veş sırrın beden

Cân ile cânânı görsün yek-vücûd

Anlasın ol dem nedir sırr-ı sücûd

Göre hayretle o mir'âtı hemîn

Hâsıl olsun dilde îmân-ı yakîn

Olmaya gâlib bana fikr-i sakîm

Açıla sâtî tarîk-i müsta’îm

Devirnâme'den

Tefekkür kıl bu bed' ü hem ma‘âdı

Ne oldu işbu devrin müstefâdı

Arada zıll misiñ yâhud ki perde

Kanı varlıkların âyâ ki nerde

Saña lâyık iken acz ü tahayyür

Nedir sende bu esbâb-ı tekebbür

Bu heykel ki fenâ-ender-fenâdır

Bekâ ancak bekâya mübtenâdır

Görüp emsâlini âlemde her dem

Olup heykel nihâyet hâke hem-dem

Olur eczâ-yı unsur asla tahvîl

Kabûl etmez bu sûret başka te'vîl

Eger tekrîm olundu nev'-i Âdem

O emre i‘tibârendir mükerrem

Degil bu şekl mahsûs-ı mücevvef

Mekîn ile mekândır çün müşerref

O emri rûh ile yâd etdi Kur'ân

Nişîmen‑gâhıdır âlemde insân

Bekâdır şânı hiç etmez tahallüf

Kemâl ancak anı etmek tasarruf

Bil ey dil sen şu esrârı muhakkak

Ne şîveyle göründü kudret-i Hak

Bu mir'ât-ı musavverden nümâyân

Olan cân sûretinde ayn-ı cânân

(Arslan, Mehmed (2000). "Süleyman Celâleddin ve Üç Eseri: Sâkînâme, Mevlid-i Cenâb-ı Alî, Devirnâme". Osmanlı Edebiyat Tarih Kültür Makaleleri. İstanbul: Kitabevi Yay. 174, 227.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SÎRET, Osman Sîret Efendid. 1817 - ö. 1859Doğum YeriGörüntüle
2Funda Özlem Şerand. 11 Ağustos 1984 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3FERDÎ, Hüseyin Arayıcı-zâde Hüseyin Ferdî Efendid. ? - ö. 1708-1710Doğum YeriGörüntüle
4KEMTERÎ, Konyalıd. 1838 - ö. 1911Doğum YılıGörüntüle
5RIZÂ, Şeyh Tâlibânî, Kerküklüd. 1838 - ö. 1910Doğum YılıGörüntüle
6ŞİVĞA, Luka Beridzed. 1838 - ö. 1906Doğum YılıGörüntüle
7SÜLEYMÂN EFENDİ, Şeyh Süleymân, Buharalıd. 1821 - ö. 1890Ölüm YılıGörüntüle
8SEVDAYÎ, Hırtızlıd. ? - ö. 1890Ölüm YılıGörüntüle
9NEBÎL, Mehmed Nebîl Bey, Hâfız Mehmed Nebîl Bey, Nebîl Beyd. 1842-43 - ö. 1890Ölüm YılıGörüntüle
10DÂNİŞ, Mîr Mehmedd. 1805 - ö. 1830MeslekGörüntüle
11KAYIKÇI ALİ/DEREBAHÇELİ/ ALİ RIZA/ HAMSİKÖYLÜ/Ali Kayıkçıd. 14.08.1946 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Ali Ekrem Bolayırd. 02 Ağustos 1867 - ö. 27 Ağustos 1937MeslekGörüntüle
13İFFET, Hatice İffet Hanımd. 1854 - ö. 1912Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14RE'FET, Karavâiz-zâde Hasan Efendid. 1837 - ö. 1912Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MEHMED ATÂULLAH BEY, İstanbullud. 1809 - ö. 1851Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16HAKÎM, Şah Mehmedd. ? - ö. 1521Madde AdıGörüntüle
17REMZÎd. ? - ö. 1547/48Madde AdıGörüntüle
18NÂDİRÎ, Abdülganî-zâde Mehmed Nâdir Efendid. 1572 - ö. 17. 02. 1626Madde AdıGörüntüle