Madde Detay
Hüseyin Rahmi Gürpınar
(d. 17 Ağustos 1864 / ö. 8 Mart 1944)
Yazar, şair, milletvekili
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul Ayaspaşa’da doğmuştur. Babası Plevne savunmasında Gazi Osman Paşa ile birlikte Ruslara esir düşen, bir müddet hünkâr yaverliğinde bulunan ve Erzurum müstahkem mevki kumandanı iken vefat eden Mehmet Sait Paşa’dır. Annesi Ayşe Sıdıka Hanım, Safrancılar Kethüdası Hacı Ahmet Efendi’nin oğlu İbrahim Efendi’nin kızıdır. Üç yaşındayken annesini kaybeden Hüseyin Rahmi, bir süre babasının görev yaptığı Girit’te kalmış, orada okula başlamıştır. Altı yaşındayken İstanbul’a dönmüş, anneannesi ve teyzesinin Aksaray Yakupağa Mahallesi’nde bulunan konağında yaşamıştır. Önce Aksaray’da Yakupağa (Ağayokuşu) Mahalle Mektebi’ne, sonrasında Mahmudiye Rüşdiyesi’nin sıbyan ve rüşdiye kısmına gönderilmiştir. Bir süre devlet dairelerine kâtip yetiştiren Mahrec-i Aklam’da okumuştur. Mahrec-i Aklam’ın idadiye çevrilmesi üzerine, hocası Abdurrahman Şeref Efendi’nin de teşvikiyle, 1878’de Mülkiye Mektebi’ne geçmiştir. Mülkiye’nin ikinci sınıfındayken hastalanmış, bir yıl tedavi altına alınmış, sonrasında okulu bırakmak zorunda kalmıştır (1880). Tahir Bey isminde bir hocadan Fransızca dersleri almış, yazar kendi kendini yetiştirmiştir. Adliye Nezareti Umur-ı Cezaiye Kalemi’nde memurluk, İkinci Ticaret Mahkemesi’nde aza mülâzımlığı ve Nafia Nezareti Tercüme Kalemi’nde kâtiplik görevlerinde bulunmuştur. II. Meşrutiyet’in ilânından sonra (1908) resmi görevlerini bırakarak kendini tamamen yazarlığa vermiştir. 1912’de Heybeliada’ya taşınmış, bir süre sonra adada yaptırdığı köşke yerleşerek, yengesi Aliye Hanım, yeğeni Safter Hanım ve çocukluk arkadaşı Miralay Hulûsi Bey’le birlikte yaşamıştır. Hüseyin Rahmi, TBMM’nin V. ve VI. döneminde (1936-1943) Kütahya milletvekilliği yapmıştır. VII. dönemde CHP tarafından aday gösterilmiş, ancak kazanamamıştır. Yazar, hayatı boyunca hiç evlenmemiştir. 8 Mart 1944 tarihinde Heybeliada’daki evinde vefat etmiş, Abbas Paşa Mezarlığı’na (Heybeliada) defnedilmiştir.
Hüseyin Rahmi, küçük yaşlarda eser vermeye başlamıştır. On iki yaşındayken yazdığı ilk romanı ile rüştiyede öğrenciyken kaleme aldığı “Gülbahar Hanım” adlı piyesi Aksaray yangınında kaybolmuştur. Yazar, Ceride-i Havadis gazetesinde yayımladığı eserleriyle basın hayatına adım atmıştır. Neşredilen ilk eseri “Bir Genç Kızın Avaze-i Şikâyeti” (Ceride-i Havadis, Nr. 5856, 24 Teşrinisani 1884) isimli hikâyesidir. Bazı kaynaklarda “İstanbul’da Bir Frenk” (Ceride-i Havadis, Nr. 5861-5866, 29 Teşrinisani 1884-4 Kânunuevvel 1884) adlı hikâyesi yazarın yayımlanan ilk eseri olarak gösterilmiştir. Hüseyin Rahmi, “İstanbul’da Bir Frenk” hikâyesiyle Beşir Fuat’ın da ilgisini çekmiştir. Beşir Fuat, “Bu çocukta espri-komik var, dikkat edin!” sözleriyle ondaki mizah kabiliyetine işaret etmiştir.
Hüseyin Rahmi’nin ilk romanı Şık (Âyine), Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edilmiştir. Yazar, romanının başlangıç kısmını mektepte öğrenciyken yazmış ve Ahmet Mithat Efendi’ye göndermiştir. İki gün sonra Tercüman-ı Hakikat’te yayımlanan bir yazıyla Şık yazarı matbaaya davet edilmiştir. Eseri çok beğenen Ahmet Mithat Efendi, Hüseyin Rahmi’yi “veled-i manevi” edindiğini gazetesinde ilan etmiş, roman 29 Recep 1304’te (23 Nisan 1887) Tercüman-ı Hakikat’te tefrikaya başlamıştır. Eser, 1889’da Şık adıyla kitap olarak basılmıştır. Hüseyin Rahmi, 1887’de Ahmet Cevdet’in gazeteden ayrılması üzerine, onun yerine Tercüman-ı Hakikat’in maaşlı yazarları arasına girmiştir. Tercüman-ı Hakikat’te yayımladığı telif ve tercüme yazılarının bir kısmını sonrasında Müntahabat-ı Hüseyin Rahmi (1889) adıyla kitaplaştırmıştır. Bir taraftan da Fransızcadan roman tercümeleri yapmıştır. Tercüman-ı Hakikat gazetesinde Hüseyin Rahmi’nin İstiğrak-ı Seherî (1887) adlı bir perdelik piyesi de yayımlanmıştır. Beşir Fuat ile Menemenlizade Tahir Bey arasında realizm ve romantizm üzerine bir edebi tartışma başlamış, Beşir Fuat ile Mustafa Reşit Bey Hüseyin Rahmi’den bu tartışmaya katılmasını istemiştir. Tartışmaya doğrudan katılmayan Hüseyin Rahmi, bu eseriyle düşüncelerini belirtmiştir.
Hüseyin Rahmi 1894’te Tercüman-ı Hakikat gazetesinden ayrılarak Ahmet Cevdet’in çıkardığı İkdam gazetesine geçmiştir. Burada İffet (1896), Mutallaka (1898), Mürebbiye (1899), Bir Muadele-i Sevda (1899), Metres (1899), Tesadüf (1900) ve Nimetşinas (1901) romanlarını tefrika etmiştir. Mürebbiye romanı ile yazarın şöhreti artmıştır. 1901’de Alafranga adlı romanı İkdam gazetesinde tefrika edilirken sansür kurulu tarafından yayımı durdurulmuştur. Hüseyin Rahmi, II. Meşrutiyet’in ilânına kadar -Biçare Bakkal (1903) isimli tercümesi hariç- eser yayımlamamıştır. Sansür baskısının çok yoğun olduğu bu dönemde Hüseyin Rahmi, devlet memuriyetinde bulunmuştur.
II. Meşrutiyet devrinde tekrar yazı hayatına atılan Hüseyin Rahmi, Ahmet Rasim ile birlikte Boşboğaz İle Güllâbi isminde bir mizah gazetesi çıkarmıştır. Bu gazete, 24 Temmuz 1324 [6 Ağustos 1908]- 1 Kânunuevvel 1324 [14 Aralık 1908] tarihleri arasında haftada iki defa olmak üzere toplam 36 sayı yayımlanmıştır. Ahmet Rasim dördüncü sayıdan sonra gazeteden ayrılmıştır. Bu gazete yüzünden Hüseyin Rahmi mahkemeye verilmiş, beraat etmesine rağmen gazetesi kapatılmıştır. Meşrutiyetten sonra eserlerini İkdam, İleri, Sabah, Ziya, Âti, Zaman, Vakit, Cumhuriyet, Milliyet, Son Posta, Söz, Yeni Mecmua, Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası, Sontelgraf gibi gazete ve dergilerde yayımlamıştır. Yarım kalmış olan Alafranga adlı romanını tamamlamış, Şıpsevdi ismiyle Sabah gazetesinde (1909) tefrika etmiştir. Eser, 1911 yılında kitap hâlinde basılmıştır. Ardından Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (1912), Sevda Peşinde (1912), Gulyabani (1913), Cadı (1913) romanlarını yayımlamıştır. Şahabettin Süleyman’ın Rübap dergisinde yayımladığı iki yazıyla Cadı romanını eleştirmesi ve Hüseyin Rahmi’nin cevap vermesi üzerine dil ve edebiyat üzerine bir tartışma ortaya çıkmıştır. Hemedanizade Ali Naci [Karacan] başta olmak üzere başka yazarların da katılmasıyla tartışma büyümüştür. Hüseyin Rahmi bu tartışmalar esnasında “Zamane Münekkitlerine Cevap” Cadı Çarpıyor (1913) ve Şakâvet-i Edebiye (1913) isimli iki eleştiri kitabı yayımlamıştır. Bu iki eser yazarın dil ve edebiyat anlayışını yansıtması bakımından önemlidir.
Hüseyin Rahmi, 1914’te Darülbedayi’nin edebî kurul üyeliğine seçilmiş, ancak çalışmalarına katılmamıştır. 1914-1918 yılları arasında İkdam gazetesine tiyatro hakkında makaleler yazmıştır. Birkaç makalenin dışında yazarın bu süreçte eser yayımlamaması I. Dünya Savaşı ve Cadı romanı tartışmalarının olumsuz etkileri ile izah edilebilir. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Hakka Sığındık. İşitilmedik Bir Vaka (1919), Toraman (1919), Hayattan Sayfalar (1919), Kadınlar Vaizi (1920), Son Arzu (1922), Tebessüm-i Elem (1923), Cehennemlik (1924), Efsuncu Baba (1924), Meyhanede Hanımlar (1924) isimli roman ve hikâye kitaplarını yayımlamıştır. Son Telgraf gazetesinde tefrika edilen Ben Deli Miyim?”(1924) romanının “mugayir-i edeb ve muhill-i ahlak” görülmesi dolayısıyla yazar mahkemeye verilmiş, iki oturum süren mahkeme sonucunda Hüseyin Rahmi ile gazete müdürü beraat etmiştir. Hüseyin Rahmi’nin Son Telgraf gazetesinde yayımlanan “Hâkimlere, Karilerime, Efkâr-ı Umumiyeye” başlıklı yazısı (23 Eylül 1924) ile Vakit gazetesinde neşredilen mahkeme savunması (1 Ekim 1924) da onun edebi görüşünü yansıtan önemli yazılarındandır. Yazar daha sonra Ben Deli Miyim? (1925), Tutuşmuş Gönüller (1926), Billur Kalp (1926), Evlere Şenlik Kaynanam Nasıl Kudurdu? (1927), Muhabbet Tılsımı (1928), Mezarından Kalkan Şehit (1929), Kokotlar Mektebi (1929) isimli eserlerini yayımlamıştır. Çocukluk arkadaşı Miralay Hulusi Bey’in 1933 senesinde ölümü Hüseyin Rahmi’yi derinden etkilemiş, yazar Mısır’a kadar uzanan bir seyahate çıkmıştır. 1929-1933 yılları arası eser yayımlamayan yazar, seyahat dönüşü Şeytan İşi (1933), Namusla Açlık Meselesi (1933), Katil Puse (1933), İki Hödüğün Seyahati (1933), Tünelden İlk Çıkış (1934), Utanmaz Adam (1934), Eşkıya İninde (1935) adlı kitaplarını neşretmiştir. 1936-1943 yılları arasında milletvekilliği yapmış, bu dönemde Gönül Ticareti (1939), Kesik Baş (1942), Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür (1943) ve Melek Sanmıştım Şeytanı (1943) adlı eserlerini yayımlamıştır. Yazarın ölümünden sonra, süreli yayınlarda kalan yazılarının bir kısmı toplanmış, tiyatro eserleri ile tefrika halinde kalan romanları kitap olarak basılmıştır.
Hüseyin Rahmi hikâye, roman, eleştiri, tiyatro, hatıra, mektup, şiir ve çeviri türünde eserler vermiştir. Asıl şöhretini romanlarıyla kazanmıştır. Yazarın 41 romanı yayımlanmıştır. Ölümünden sonra basılan Eti Senin Kemiği Benim adlı kitabıyla birlikte 9 hikâye kitabı basılmış, süreli yayınlarda kalan hikâyeleriyle birlikte toplam 142 hikâyesi neşredilmiştir. İstiğrak-ı Seherî (1887), Hazan Bülbülü (1916), Kadın Erkekleşince (1933), Tokuşan Kafalar (1973), İki Damla Yaş (1973) ve Mesuduz (?) isimli tiyatro eserlerini yazmıştır. Şiir türünde de denemeler yapmış, manzumelerini Musavver Terakki, Yeni Mecmua, Boşboğaz ile Güllabi’de yayımlamıştır.
Birçok unsurun bir araya gelmesiyle yazarın edebî kişiliği şekillenmiştir. Çocukluğu anneannesinin konağında geçen yazar, komşu hanımlardan hikâyeler, masallar, halk anlatılarını dinlemiş, geleneksel mahalle hayatını ve halktan insanları tanımıştır. Küçük yaşlardan itibaren Ahmet Mithat Efendi’nin kitaplarını okumuş, onun dil ve edebiyat görüşünden etkilenmiştir. Müşir Vidinli Tevfik Paşa’nın, aralarında doksan iki ciltlik Voltaire külliyatı da bulunan bir kitaplık dolusu Fransızca eser hediye etmesiyle birlikte Batı edebiyatını yakından tanıma imkânı bulmuştur. Maupassant, Emile Zola, Alfred de Musset, Paul Bourget, Alphonse Daudet, Voltaire, Schopenhauer, Nietzsche, Moliere, Anatole France, Emile Durkheim, Emile Gaboriau, Arnould ve Jules Claretie, Paul de Kock gibi Avrupa’nın önemli yazar ve fikir adamlarını okumuş; Sosyalizm, Feminizm, Pozitivizm, Darwinizm gibi düşünce akımlarını takip etmiştir. Bununla birlikte geleneksel halk hikâyeleri, meddah, Karagöz ve ortaoyunundan büyük ölçüde yararlanmıştır. Hüseyin Rahmi’nin beslenme alanlarını oluşturan bütün bu unsurlar onun eserlerini biçim ve içerik olarak etkilemiştir.
II. Abdülhamit, II. Meşrutiyet, Mütareke ve Cumhuriyet Dönemlerinde eser veren Hüseyin Rahmi, hiçbir edebî gruba, akıma bağlı kalmamış, kendine has bir edebiyat anlayışı geliştirmiştir. Yazar, edebi eserlerinde “toplumsal fayda” amacını taşımıştır. “Ben her eserimde karilerimi, avâmî şathiyat arasında yüksek bir felsefeye doğru çekmeye uğraştım” (Gürpınar, Şakâvet-i Edebiye, s. 68) diyen yazar, Ahmet Mithat Efendi’nin edebiyat anlayışını takip etmiştir. Edebiyatı halkı eğitmede bir araç olarak görmüştür. Halk için edebiyat olamaz diyen Şahabettin Süleyman’a “Avam için edebiyat olamazmış. Ne hezeyan! Avam, cehl içinde boğulsun, koca bir millet mahkûm-ı zevâl olsun, biz karşıdan seyrine bakalım, öyle mi?” (Gürpınar, Cadı Çarpıyor, s. 57) sözleriyle itiraz etmiştir. Eserlerini güldürmek için değil, düşündürmek için yazdığını belirten yazar, “fikir kuvveti”ni ön plana çıkarmıştır. Taklitten uzak, millî ve yerli bir edebiyat anlayışını benimsemiştir. Döneminin edebiyat dilini eleştirmiş; “selis”, “açık” ve “yalın” bir dil kullanmak gerektiğini savunmuştur. Dil konusunda Ahmet Mithat Efendi’nin “söylendiği gibi yazma” ve “yazıda sunîleşmeme” öğütlerini dikkate almıştır. Hüseyin Rahmi, yazdığı dönemde çok okunan, popüler bir yazardır. Bu durumu “Ne eskilere ne yenilere benzemeyen kendime has, açık, sade bir üslubum vardır. Muvaffakiyetimi temin eden de işte bu süssüz, şaşaasız ifademdir” (Gürpınar, Cadı Çarpıyor, s. 46-47) diyerek açıklamış, kendi üslup ve ifade tarzının orijinalliğine dikkati çekmiştir.
Hüseyin Rahmi’nin hikâye ve romanlarında yanlış Batılılaşma/alafrangalık, batıl inançlar, kadın-erkek ilişkileri, ahlak kuralları, geçim sıkıntısı, sosyal problemler, gelenek ve görenekler tema olarak yer almıştır. Türk toplumunun 19. ve 20. yüzyılda geçirdiği bütün sosyal, siyasî ve ekonomik meseleler eserlerine yansımıştır. Hikâye ve romanlarda olaylar genellikle İstanbul’da geçmiştir. Toplumun her kesiminden, her yaş grubundan kişilere yer verilmiştir. Bu kişiler kendi şiveleri, ifade biçimleri, kıyafetleri, düşünceleri, inançları, yaşam tarzları, davranış biçimleri, gelenek ve görenekleriyle canlandırılmıştır. Yazarın kitaplarına verdiği isimler, eserde işlenen temalar ve tipler hakkında ipucu niteliğindedir. Hüseyin Rahmi’nin kurmaca eserlerinde realizm ve natüralizmin etkileri hâkim olmakla beraber, zaman zaman romantik unsurlar da yer almıştır. Yazar edebî görüşleri bakımından natüralizm akımına tamamen bağlı değildir. Yazarın kimi zaman olayın akışını keserek toplumsal-sosyolojik çözümlemelerde bulunması, olayların karmaşık hale geldiği yerlerde tesadüflerin devreye girmesi, merak unsurunun sürekli canlı tutulması, yazarın yanlı tutumu gibi unsurlar meddah hikâyelerinden ve Ahmet Mithat Efendi’den gelen etkiyle açıklanabilir. Hüseyin Rahmi’nin eserleri önce gazetede tefrika edilmiş daha sonra kitap olarak basılmıştır. Tefrikacılık eserlerinin yapısını ve üslubunu olumsuz yönde etkilemiştir.
Kaynakça
Alçiçek, Esin (2010). “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Hikâyeciliği”. İzmir: Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi.
Boratav, Pertev Naili (1982). “Hüseyin Rahmi’nin Romancılığı”, Folklor ve Edebiyat I. İstanbul: Adam Yayınları. s. 320-328.
Demirkaya, Serpil (2015). “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Cadı Romanı Etrafındaki Edebi Tartışmalar”. İstanbul: TC. Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili Ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Türk Edebiyatı Yüksek Lisans Programı. Yüksek Lisans Tezi.
Göçgün, Önder (1987). Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Romanları ve Romanlarında Şahıslar Kadrosu. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Göçgün, Önder (1990). Hüseyin Rahmi Gürpınar. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Göçgün, Önder (1996). “GÜRPINAR, Hüseyin Rahmi” (Mad). TDV İslâm Ansiklopedisi. İstanbul, C. 14, s. 324-326.
Gökman, Muzaffer (1966). Hüseyin Rahmi Gürpınar: Açıklamalı Bibliyografya. İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı.
Gürpınar, Hüseyin Rahmi (1329/1913). Cadı Çarpıyor. İstanbul: Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı.
Gürpınar, Hüseyin Rahmi (1329 R/1913). Şekâvet-i Edebiye. İstanbul: Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı.
Harmancı, Abdullah (2010). “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Öyküleri Ve Öykücülüğü”. Konya: T.C. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili Ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı. Doktora Tezi.
Hızarcı, Suat (1953). Hüseyin Rahmi Gürpınar Hayatı-Sanatı-Eserleri. İstanbul: Varlık Yayınları.
Kaplan, Mehmet (2002). “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Romanlarında Aslî Tipler”, Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar - I. İstanbul: Dergâh Yayınları, s. 399-412.
Levend, Agâh Sırrı (1964). Hüseyin Rahmi Gürpınar. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Mecdi Sadreddin. (Temmuz 1927). “Büyük Romancı Hüseyin Rahmi Bey’de İki Saat”. Yeni Kitap. S. 3, s. 20-28.
Moran, Berna (1991). “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Yüksek Felsefesi, Şıpsevdi”, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış. İstanbul: İletişim Yayınları. C. I, s. 87-116.
Önertoy, Olcay. “Oyun Yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar”. İnternet Adresi: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/12/840/10633.pdf [Erişim Tarihi: 15.12.2019]
Özön, Mustafa Nihat (1945). Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan Seçilmiş Parçalar ve Eserleri Hakkında Mütâlâalar. İstanbul: Hilmi Kitabevi.
Polat, Nazım Hikmet (1982). “Hüseyin Rahmi’nin Cadı Romanı Hakkında Münakaşalar”. TDA. S. 21, s. 187-216.
Sevengil, Refik Ahmet (1944). Hüseyin Rahmi Gürpınar. İstanbul: Hilmi Kitapevi.
Sevinçli, Efdal (1990). Hüseyin Rahmi Gürpınar. İstanbul: Arba Yayınları.
Tanpınar, Ahmet Hamdi (1997). Edebiyat Üzerine Makaleler. (Haz: Zeynep Kerman). İstanbul: Dergâh Yayınları. s. 67.
Tansel, Fevziye Abdullah (1977). “Hüseyin Rahmi”. İslâm Ansiklopedisi, Cüz: 46, Cilt: 5, İstanbul.
Toker, Şevket (1990). Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Romanlarında Alafranga Tipler. İzmir: Ege Üniversitesi Basımevi.
Yücebaş, Hilmi (1964). Bütün Cepheleriyle Hüseyin Rahmi. İstanbul: İnkılap ve Aka Kitabevi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: UMMAHAN NERKİZYayın Tarihi: 31.12.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Yayın Tarihi: 31.12.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Şık (Âyine) | Kırkanbar Matbaası / İstanbul | 1305/1889 | Roman |
Müntahabat-ı Hüseyin Rahmi | Tercüman-ı Hakikat Mtb. / İstanbul | 1305/1889 | Diğer |
113 Numaralı Cüzdan | Matbaa-i Ebüzziya / İstanbul | 1305/1889 | Çeviri |
Bir Kadının İntikamı | Matbaa-i Âmire / İstanbul | 1307/1891 | Çeviri |
Batinyol’lu İhtiyar: Bir Polis Memurunun Hatıralarından | Tercüman-ı Hakikat Matbaası / İstanbul | 1307/1891 | Çeviri |
Paris’te Bir Teehhül | A. Asaduryan Şirket-i Mürettibiye Matbaası / İstanbul | 1308/1892 | Çeviri |
İffet | İkdam Matbaası / İstanbul | 1312/1896 | Roman |
Frédérick ile Bernerette | İkdam Matbaası / İstanbul | 1313/1897 | Çeviri |
Mutallaka | İkdam Matbaası / İstanbul | 1314/1898 | Roman |
Mürebbiye | İkdam Matbaası / İstanbul | 1315/1899 | Roman |
Bir Muadele-i Sevda | İkdam Matbaası / İstanbul | 1315/1899 | Roman |
Metres | İkdam Matbaası / İstanbul | 1315/1899 | Roman |
Tesadüf | İkdam Matbaası / İstanbul | 1316/1900 | Roman |
Nimetşinas | İkdam Matbaası / İstanbul | 1317/1901 | Roman |
Biçare Bakkal | İkdam Matbaası / İstanbul | 1319/1903 | Çeviri |
Şıpsevdi | Mihran Matbaası / İstanbul | 1327/1911 | Roman |
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç | Kitabhane-i Askeri Matbaası / İstanbul | 1328/1912 | Roman |
Sevda Peşinde | Kitabhane-i Askeri Matbaası / İstanbul | 1328 R/1912 | Roman |
Gulyabani | Kitabhane-i Askeri Matbaası / İstanbul | 1913 | Roman |
Cadı | Kitabhane-i Askeri Matbaası / İstanbul | 1913 | Roman |
“Zamane Münekkitlerine Cevap” Cadı Çarpıyor | Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı / İstanbul | 1329/1913 | Eleştiri |
Şekavet-i Edebiye | Matbaa-i Hayriye ve Şürekâsı / İstanbul | 1329/1913 | Eleştiri |
Hazan Bülbülü | Kitabhane-i Askeri Matbaası / İstanbul | 1332 R/1916 | Tiyatro |
Hakka Sığındık. İşitilmedik Bir Vaka | Kitabhane-i Askeri Matbaası / İstanbul | 1335 R/1919 | Roman |
Toraman | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1335 R/1919 | Roman |
Hayattan Sayfalar | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1335 R/1919 | Roman |
Kadınlar Vaizi | Kitaphane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1336 R/1920 | Hikâye |
Son Arzu | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1338 R/1922 | Roman |
Tebessüm-i Elem | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1339 R/1923 | Roman |
Cehennemlik | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1340 R/1924 | Roman |
Efsuncu Baba | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1340 R/1924 | Roman |
Meyhanede Hanımlar | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1340 R/1924 | Roman |
Ben Deli Miyim? | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1341 R/1925 | Roman |
Tutuşmuş Gönüller | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1926 | Roman |
Billur Kalp | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1926 | Roman |
Evlere Şenlik, Kaynanam Nasıl Kudurdu? | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1927 | Roman |
Muhabbet Tılsımı | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1928 | Roman |
Mezarından Kalkan Şehit | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1929 | Roman |
Kokotlar Mektebi | Kitabhane-i Hilmi Matbaası / İstanbul | 1929 | Roman |
Kadın Erkekleşince | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1933 | Tiyatro |
Şeytan İşi | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1933 | Roman |
Namusla Açlık Meselesi | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1933 | Hikâye |
Katil Puse | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1933 | Hikâye |
İki Hödüğün Seyahati | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1933 | Hikâye |
Tünelden İlk Çıkış | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1934 | Hikâye |
Utanmaz Adam | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1934 | Roman |
Eşkıya İninde | Hilmi Kitaphanesi / İstanbul | 1935 | Roman |
Gönül Ticareti | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1939 | Hikâye |
Kesik Baş | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1942 | Roman |
Gönül Bir Yeldeğirmenidir Sevda Öğütür | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1943 | Roman |
Melek Sanmıştım Şeytanı | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1943 | Hikâye |
Ölüm Bir Kurtuluş Mudur? | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1945 | Roman |
Dirilen İskelet | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1946 | Roman |
Dünyanın Mihveri Kadın Mı, Para Mı? | Hilmi Kitabevi / İstanbul | 1949 | Roman |
Eti Senin Kemiği Benim | Gürpınar Yayınları / İstanbul | 1963 | Diğer |
Deli Filozof | Pınar Yayınları / İstanbul | 1964 | Roman |
Kaderin Cilvesi (Başımıza Gelenler) | Pınar Yayınevi / İstanbul | 1964 | Roman |
Can Pazarı | Atlas Kitabevi / İstanbul | 1968 | Roman |
İnsanlar Maymun Muydu? | Atlas Kitabevi / İstanbul | 1968 | Roman |
Sanat ve Edebiyat | Oğul Yayınları / İstanbul | 1972 | Diğer |
Namuslu Kokotlar | Atlas Kitabevi / İstanbul | 1973 | Roman |
Ölüler Yaşıyor Mu? | Atlas Kitabevi / İstanbul | 1973 | Roman |
Tokuşan Kafalar | Atlas Kitabevi / İstanbul | 1973 | Tiyatro |
İki Damla Yaş | Atlas Kitabevi / İstanbul | 1973 | Tiyatro |
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Mektupları ve Tiyatro Eleştirileri | Özgür Yayınları / İstanbul | 1998 | Diğer |
Gazetecilikte İlk Yazılarım | Özgür Yayınları / İstanbul | 1999 | Diğer |
Gazetecilikte Son Yazılarım (I-IV) | Özgür Yayınları / İstanbul | 2001-2006 | Diğer |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | PÎRÎ, Mehmed | d. ? - ö. 1736-37 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Demirhan Kadıoğlu | d. 20 Aralık 1966 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Burhan Oğuz | d. 1 Mart 1919 - ö. 17 Şubat 2008 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Emine Semiye | d. 28 Mart 1864 - ö. 1944 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Tevfik Nevzat | d. 1864 - ö. Mayıs 1905 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | BORANÎ, Abdullah Fahri | d. 1864 - ö. 1908 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Nurmırat Sarıhanov | d. 1906 - ö. 04.05.1944 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ESMER HATUN/ŞERİFE HALA, Şerife Soykan | d. 1879 - ö. 12.12.1944 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Mehmet Emin Yurdakul | d. 13 Mayıs 1869 - ö. 14 Ocak 1944 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Yaşacan Durcan | d. 15 Eylül 1952 - ö. 17 Mayıs 2018 | Meslek | Görüntüle |
11 | Mirza Elekber Sabir | d. 30 Mayıs 1862 - ö. 12 Temmuz 1911 | Meslek | Görüntüle |
12 | Suat Taşer | d. 1919 - ö. 16 Kasım 1982 | Meslek | Görüntüle |
13 | Ziya Şakir Soku | d. 1884 - ö. 22 Aralık 1959 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Hüseyin Avni Ozan | d. 1881 - ö. 26 Mart 1946 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Mehmetzâde Mirza Bala | d. 13 Ağustos 1898 - ö. 7 Mart 1959 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ÂRİFÎ, Hüseyin Çelebi | d. ? - ö. 1552 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HİSÂLÎ, Hüseyin Hisâlî Efendi | d. ? - ö. 1651-1652 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Hüseyin Kıran | d. 1965 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |