Madde Detay
Mustafa Miyasoğlu
Mehmet Sadef, Osman Burak, Semih Güngör.
(d. 14 Ağustos 1946 / ö. 01 Ağustos 2013)
Şair, romancı, tiyatrocu, hikâyeci, denemeci, yazar, fikir adamı, eğitimci, gazeteci, yayıncı
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Yazar, Kayseri’de, bir yaz günü dedesinin bağ evinde dünyaya geldi. Dedesi Mustafa Ağa, yazarımıza hem adını vermiş, hem de öldüğü yıla kadar her yaz onu yanında bulundurduğu için şahsiyetinin teşekkülünde etkili olmuştur. Doğduğu ve büyüdüğü çevre Erciyes’in eteklerinde bir bağ evidir. Çocukluğu atlar, mandalar, sığır ve koyunlar arasında geçmiş.
Baba tarafı Miyaszade veya Miyasoğlu olarak bilinen köklü bir ailedir. Babası ayakkabı imalatçısı Osman -galiba- disleksi denen bir rahatsızlık yüzünden okuma-yazma bilmezmiş, ama hafızası ve hesabı kuvvetliymiş. Bir gördüğü şahsı, tabelayı veya harfi unutmaz, hemen zihninden tamamlarmış.
Biri kız, dört kardeşlerdir. Bir ablası ve iki de erkek kardeşi vardır. Çocukluğunu Kayseri merkez Melikgazi ilçesi Gülük Mahallesinde Gülük Camiine bitişik 2 katlı küçük bir evde geçirdi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı.
1953’te İlkokula Safa Bey İlkokulu’nda başladı. 4. sınıfta iken Mehmet Karamancı İlkokuluna geçti ve ilkokulu burada tamamladı. İlkokuldan sonra 1 yıl berber çırağı olarak çalıştı. 1959 yılında Kara Kuvvetlerine bağlı Askerî Kayseri Ana Tamir Tank Tamirhanesinde açılan Orta Sanat Okulu’na girdi. Bu askerî okulda 3 yıl üç yıl yatılı okudu. Dışarıdan ortaokul sınavlarını verip diplomasını aldı.
1963’te Kayseri Akşam Lisesi'ne başladı. 1967’de liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüne girdi. Burayı 1973’te bitirdi. Üniversite sıralarında sanata, edebiyata, özellikle de tiyatroya önem verdi.
Askerliğini 1975’te İzmir Bornova Hacılar Kırı mevkiinde kısa dönem olarak yaptı. 14 Nisan 1976’da Nilüfer hanımla evlendi. Bu evlilikten Mehmet, Emre ve Eren adlı çocukları oldu.
Çalıştığı İşler: İzmit İmam Hatip Lisesi (1974-1978) ve İstanbul Şehremini Lisesi (1978-1981) okullarında Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalıştı. Daha sonra Mimar Sinan Üniversitesinde Türk Dili okutmanı olarak görev yaptı. 1988-1992 yılları arasında da Pakistan’da İslamabad’daki Yabancı Diller Enstitüsünde Yrd. Prof. Olarak görev yaptı. 1992-1996 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesindeki görevine devam etti. 1996-1998 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları repertuar kurulu üyesi oldu. 1998-2000 yılları arasında İstanbul Tuzla Belediyesinde kültür danışmanlığı görevinde bulundu.
1 Ağustos 2013'te 67 yaşındayken beyin tümörü nedeniyle İstanbul'da vefat etti.
Yazar edebiyatın her türünde ürün vermiş olmasına rağmen daha çok romancı olarak bilinir. Onun için ağırlıklı olarak sırayla romanları üzerinde durulacaktır.
Romanları: 1.Kaybolmuş Günler (1975): Bu romanını üniversite öğrencisi iken yazdı. Önce Millî Gazete’de Mehmed Sadef takma adıyla tefrika edildi. Roman, 1977’de Türkiye Millî Kültür Vakfı armağanına layık görüldü.
Yazarın bu ilk romanı, 1968 kuşağının tedirginliklerinden yola çıkarak, bir üniversiteli gencin bunalımı ekseninde, huzursuzluğu ve çıkmazları sergiler, bunlarla son yüzyılımızın eleştirisine yönelir. Bir bakıma Cumhuriyetin 50.yılında Türkiye’nin toplumsal yapısının genel bir görüntüsünü sundu. Özellikle öğrenci olan bir gencin hayatını merkeze alarak onun üzerinden Türk aydınının sorunlarımıza, halimize, geçmiş ve geleceğimize dair sorgulamaları verilir. Genel sorunlara, geleneksel değere bağlı nesillerle modern, batıcı değerlere bağlı nesiller arası çatışmalara, karşılaşmalara, hesaplaşmalara, yeni nesillerin huzur ve hakikat arayışlarına yer verdi. Edebiyat öğrencisi Beşir Güner yerli, millî, İslamî hayat tarzını temsil eden Anadolu kızı Nezihe ile modern yaşama biçimini ve değerlerini temsil eden kolejli Kamuran arasında tercih yapamaz. Bu, sembolik anlamda Doğu ile Batı arasında kalışı temsil eder.
Roman, 1975’te Türkiye Millî Kültür Vakfı Armağanı kazandı.
2.Dönemeç (1980): Bir dönem romanı olup bu romanında Anadolu şehirlerinde yaşayan insanlarımızın hayatlarını değişik yönleriyle yansıtır. Olaylar bir güz mevsimindeki aşk, ölüm ve düğün çevresinde gelişir.
Anadolu’nun geleneksel değer ve yaşantılardan koparılıp modernleşme, batılılaşma sürecine sokuluşunun sancılarına, kırılmalarına, bu süreçte Müslüman Türk insanının kaygılarına, tedirginliklerine, korkularına, umutlarına yer verir. Bu geçiş sürecinin aileler üzerindeki olumsuz etkilerini irdeler.
Cumhuriyet'in 50. yılında yaşanan toplumsal, dinî, kültürel, ekonomik değişimler, bu alanlarda ortaya çıkan yeni görüntüler irdelenmiştir. Anadolu Türkünün yıkıcı, yıpratıcı, dağıtıcı batıcılaşma saldırılarına karşı geleneksel Türk-İslam kültür ve medeniyet değerlerine sarılışı, buna tutunarak var oluş süreci anlatılır.
Bu roman, 1980’de Yazarlar Birliği tarafından yılın romanı seçildi.
3.Güzel Ölüm (1982): Bu roman, 1974 Kıbrıs Harekâtı üzerine temellendirilir. Yeni Türk nesillerinin kimlik arayışları, sorgulamaları, ruh dünyaları ile dış dünya arasındaki çatışmalar, aşklar, acılar işlenmiştir.
4.Bir Aşk Serüveni (1995): Yazarın “Pancur” adlı hikâyesinin geliştirilmiş şeklidir. Önce Türkiye gazetesinde tefrika edildi.
Zemininde Asuman ve Ekrem arası yaşantıların yer aldığı bu roman, esas itibariyle geleneksel-modern çatışmasını, değerler karmaşasını, toplumsal değişim aşamalarını verir. Aşk acısı çeken gençlerin aynı zamanda kültürel ve siyasi konularla da ilgilenmesine yer verir. Roman büyük ölçüde Şeyh Galib'in Hüsn ü Aşk adlı eserinden etkiler taşır. Hüsn ü Aşk’ın değişik şekilde bir yönüyle modernize edilmiş şekli gibidir.
5.Yollar ve İzler (1995): Yazarın “Tespih” adlı hikâyesinin geliştirilmiş şeklidir. Önce Türkiye gazetesinde “Lütfiye Hanım” adıyla tefrika edildi.
Roman esas itibariyle bir yolculuk romanıdır. Eyüp Sultan’dan yola çıkan 2 ailenin kendi içlerine yolculuk serüveni ekseni üzerine kurgulanmıştır. Konya’dan İstanbul’a gelen ama çevresine uyum sağlayamayan yaşlı bir kadının rüyası, olayları tetikleyici bir motiftir. Kuşak ve kültür çatışmalarına yer verilir.
Yazarın 2 hikâye kitabı var: 1.Pancur: İlk baskısında adı Geçmiş Zaman Aynası (1976), 2.Devrim Otomobili (2003). Hikâyelerinde Anadolu’nun değişik yerlerinden İstanbul’a gelen Türklerin hayatları, toplumsal, ekonomik, kültürel, dinî sorunları, çileleri, sıkıntıları, kırılmalar, değişimler, beklentiler, tedirginlikler, aile içi çatışmalar, Anadolu-büyükşehir farkının doğurduğu sorunlar, geleneksel değerlerle modern değerler arasındaki çatışmaları işledi. Özellikle 3 ihtilal döneminin doğurduğu çarpıklıklara yer verdi.
Yazar aynı zamanda şiir de yazdı ve 6 şiir kitabı bulunmaktadır: 1.Rüya Çağrısı (1973), 2.Devran (1978), 3.Hicret Destanı (1981), 4.Şiirler (Toplu şiirleri, 1983), 5.Bir Gülü Andıkça (1997), 6.Kalbimin Coğrafyası (2005).
İlk şiiri 1966’da Kayseri’de Filiz dergisinde çıkan şair, şiirlerinde daha çok yalnızlık, aşk, büyük şehirde yaşayan Anadolu Türklerinin tedirginliği, tarih, millî ve manevî değerlere yer verdi.
Şairin şiir hayatı 3 ana döneme ayrılıyor:
1.Millî-İslamî Gelenek Dönemi: 1975 yılına kadar Hisar dergisinin benimsediği sanat edebiyat anlayışına bağlıdır. Bu dönemin ürünlerini Rüya Çağrısı (1973) adlı kitabında topladı. Bu kitabında yer alan şiirlerinde şair aşk, hüzün, tedirginlik ve yalnızlık gibi konuları millî ve dinî değerler açısından işledi.
2.İslamî Şiir Dönemi: 1975 yılından itibaren salt İslamî duyarlılığın ağır bastığı şiirler yazmaya başladı. Bu dönemin ürünleri Devran (1978) adlı kitabında yer aldı. Bu kitabında daha çok toplumsal konuların İslam hassasiyetine bağlı olarak işlendiğini görüyoruz. İslâmî uyanışın bizde ve dünyada görülen yansımalarına yer verdi.
3.Bütüncü Bir Estet Tavrı Dönemi: Artık bu dönemde ön plana çıkan unsur şiirde estetik değerlerdir. Ele alınan konuların kendileri değil, bunların işleniş tarzı, dil, üslup, teknik, yapı daha çok önem kazanmaya başlar. Bu dönemin ürünleri de Hicret Destanı (1981) adlı kitabında görülür.
Yazarın şiir ve yazıları Filiz, Hisar, Tohum, Türk Edebiyatı, Edebiyat, Mavera, Millî Gençlik, Bilgi, Yeni Sanat, Sedir, Dil ve Edebiyat, Sarmaşık Kültür, Hareket, Yedi İklim, Umran, Berceste gibi dergilerde ve Yeni Devir, Bâbıalide Sabah, Millî Gazete, Türkiye ve Sebil gibi gazetelerde yayınladı.
1982’de Suffe Yayınları’nı kurdu. Bu kapsam içinde Suffe Kültür Sanat Yıllığı adıyla beş cilt yayınlanan külliyatı çıkardı. Bununla 1980-90 arasının eserlerini ve kültür, sanat olaylarını değerlendirmeye, gelişmeleri yönlendirmeye çalıştı. Yazarın eserleri İngilizce, Arapça ve Urduca'ya çevrildi.
Yazarın kendi ifadelerine göre lise yıllarında klasiklerin yanında, en çok Necip Fazıl ve Peyami Safa’nın eserlerini okudu ve onlardan beslendi. Fakülte yıllarında Tanpınar’ı ve Haldun Taner’i tanıyıp edebiyat ve sanatın bütünlüğü fikrini benimsedi. Bu yazarlardan bütüncü bir estet tavrını benimsedi. Böylece, bütün sanat ve edebiyat tarihini ihata etmek, bizim ve dünya milletlerinin edebiyatlarındaki en köklü geleneği yakalamak çabasına girişti. Estetik ifadeye bürünen her telâkkinin, temelde bir zihniyetin temsilcisi olduğunu düşündü ve bu düşüncelerini, şiirinden başka, deneme ve romanlarıyla da ifade etmeye çalıştı. Ona göre en kuvvetli ve bütünlük gösteren şiir telâkkileri, yine bütünlük gösteren bir dünyanın estetik hüviyete bürünmüş şekillerinden ibarettir. Yine ona göre gerçeklik duygusunu en kuvvetle ifade eden hikâye ve romanlar, kurgusunda sağlam bir zihniyetin izlerini taşıyanlardır. Dil ve üslûbu, yeni ve orijinal bir tarzda ortaya koyan, bu bilinci de taşıyorsa, önemli ve kalıcı eser ortaya koyabilir.
Yazar, gelenekten yeniliğe, aktüel olandan tarihî ve dinî köklere gider gelir. Fakat estetik kaygıyı ihmal etmeden toplumsal, dinî ve kültürel konuları doğrudan doğruya iletmek yerine sanat formu içinde sunmayı tercih eder. Eserlerinde daha çok geleneksel Türk-İslam sanat ve edebiyat anlayışına bağlı kaldı. İçerik itibariyle Müslümanca bir duyuş, düşünüş ve yaşantı ön plandadır. Hikâye ve romanlarında, daha çok geleneksel Türk-İslam kültür ve medeniyetinden batılı anlamda modern değerlerle örülü bir dünya görüşüne ve yaşama biçimine geçişin sancılarına, nesiller arası değerler ve hayat tarzı çatışmasına yer verdi.
Ayrıca Anadolu’nun köy ve kasabalarından büyükşehirlere şu veya bu sebepten göç etmek zorunda kalan insanımızın büyükşehirlerde tutunma çabalarına, Türk-İslam kimlik değerleriyle yaşama mücadelesine yer verdi.
Yazar romanlarında sahih Türk-İslam kültür ve medeniyet değerlerimizi temsil eden kişileri ve karşılarında da Batılı anlamda modernist değerleri temsil kişileri merkeze alarak Doğu-Batı, gelenek-modernizm çatışmalarına, batılılaşmayla gelen toplumsal düzenimizin bozuluşuna, yanlış eğitim sistemiyle yeni nesillerimizin köklerinden kopuşuna yer verir.
Yazar, 60 kuşağı ile 70 kuşağı arasında yer alır. Sanat edebiyat çalışmaları 3 döneme ayrılır: 1.Dönem: 1966-1982 arası, 2.dönem: 1982-1988 arası. 3.dönem: 1988-2013 arası.
Ona göre yazar şudur:"Toplumunun manevi ve kültürel değerlerini yüceltmek gibi bir misyonu benimsemiş sanatçının toplumuna ve okuyucusuna vereceği mesaj, onun işini alabildiğine ciddiye alarak hariçten gazele kulak vermesini mümkün kılmaz. O zaten 24 saat işinin başındadır ve kimse ona sözde tavsiyelerle yol gösteremez, o ne yapacağını iyi öğrenmiştir, bilir. O yüzden bir yerde şöyle demiştim: İşini iyi yapan kendi şarkısını söyler."
Yazar, eserlerinde hem işlenmiş bir İstanbul Türkçesinin zenginliklerine, incelik ve kıvraklığına, hem Türkçenin tarihten getirdiği kültürel zenginliklere, anlam ve duygu çağrışımlarına, hem de Anadolu Türklüğünün canlı, renkli, sade konuşma dil ve üslup özelliklerine yer verir.
Yazarda daha çok Yahya Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Necip Fazıl Kısakürek etkisi görülür.
Kaynakça
Keskin, Yaşar, (2015). Mustafa Miyasoğlu-Hayatı-Eserleri-Sanatı, Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.
Miyasoğlu, Mustafa (2006). ”Romanları Üzerine Mustafa Miyasoğlu İle Bir Konuşma”. Berceste. S.52. Kayseri. 17-21.
Miyasoğlu, Mustafa (2011). “Sanat Hayatımdan Çizgiler”. Dil ve Edebiyat. S.33. Ankara. 62-66.
Yardım, Mehmet Nuri (2013). “Mustafa Miyasoğluyla Konuşmalar”. Türk Edebiyatı. S.479. İstanbul. 30-33.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. NURULLAH ÇETİNYayın Tarihi: 13.03.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Yayın Tarihi: 13.03.2019Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Rüya Çağrısı | Hisar Yayınları / Ankara | 1973 | Şiir |
Kaybolmuş Günler | Elifbe Yayınevi / İstanbul | 1975 | Roman |
Edebiyat Geleneği | Elifbe Yayınevi / İstanbul | 1975 | Deneme |
Pancur | Ötüken Neşriyat / İstanbul | 1976 | Hikâye |
Devran | Çağrı Yayınları / İstanbul | 1978 | Şiir |
Dönemeç | Elifbe Yayınevi / İstanbul | 1980 | Roman |
Devlet ve Zihniyet | Elifbe Yayınevi / İstanbul | 1980 | Deneme |
Hicret Destanı | Elifbe Yayınevi / İstanbul | 1981 | Şiir |
Muhacir | Suffe Yayınları / İstanbul | 1981 | Deneme |
Güzel Ölüm | Suffe Yayınları / İstanbul | 1982 | Roman |
Dede Korkut Kitabı | Akçağ Yayınları / Ankara | 1985 | Çeviri |
Necip Fazıl Kısakürek | Suffe Yayınları / İstanbul | 1985 | Biyografi |
Asaf Hâlet Çelebi ( Semih Güngör takma adıyla çıktı) | Milli Eğitim Yayınları / Ankara | 1985 | Biyografi |
Haldun Taner | Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları / Ankara | 1988 | Biyografi |
Çağdaş İslâmî Şiirler Antolojisi | Ünaş Neşriyat / İstanbul | 1988 | Antoloji |
Yollar ve İzler | Ufuk Kitapları / İstanbul | 1995 | Roman |
Bir Aşk Serüveni | Ötüken Neşriyat / İstanbul | 1995 | Roman |
Bir Gülü Andıkça | Ötüken Neşriyat / İstanbul | 1997 | Şiir |
Ziya Osman Saba | Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları / Ankara | 1987 | Biyografi |
Çengi (1997. Ahmet Midhat’tan sadeleştirme roman) | Kültür Bakanlığı Yayınları / Ankara | 1997 | Çeviri |
Roman Düşüncesi ve Türk Romanı | Ötüken Neşriyat / İstanbul | 1998 | Deneme |
Kültür Hayatımız | Akçağ Yayınları / Ankara | 1999 | Deneme |
Sanat ve Edebiyat Konuşmaları | Akçağ Yayınları / Ankara | 1999 | Sohbet |
Gül Şiirleri Antolojisi | Tuzla Belediyesi Kültür Yayınları / İstanbul | 1999 | Antoloji |
Devrim Otomobili | Konak Yayınları / İstanbul | 2003 | Hikâye |
Zügüdar (Babil’den Tac Mahal’e) | Konak Yayınları / İstanbul | 2003 | Gezi Yazısı |
Edebiyat Sohbetleri | Konak Yayınları / İstanbul | 2003 | Deneme |
Kalbimin Coğrafyası | Romantik Kitap Yayınları / İstanbul | 2005 | Şiir |
Bir Gönül Medeniyeti | Konak Yayınları / İstanbul | 2005 | Deneme |
Zamansız Bahçeler | Konak Yayınları / İstanbul | 2009 | Deneme |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | BATTAL HOCA, Battal | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Mustafa Necati Karaer | d. 2 Nisan 1929 - ö. 15 Mart 1995 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | VAHDETÎ, Muharrem | d. ? - ö. 1907 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | CANANÎ, Veli Akbulak | d. 1946 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Necati Yıldırım | d. 1946 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | İDRİS HEMZEYEV | d. 1946 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Leyla Erbil | d. 12 Ocak 1931 - ö. 19 Temmuz 2013 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Süleyman Kazmaz | d. 2 Mart 1915 - ö. 22 Şubat 2013 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Salih Ecer | d. 20 Temmuz 1954 - ö. 23 Şubat 2013 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Memet Fuat | d. 16 Şubat 1926 - ö. 19 Aralık 2002 | Meslek | Görüntüle |
11 | Celal Esat Arseven | d. 1875 - ö. 13 Kasım 1971 | Meslek | Görüntüle |
12 | Burhan Felek | d. 11 Mayıs 1889 - ö. 4 Kasım 1982 | Meslek | Görüntüle |
13 | Murat Üstübal | d. 06 Mayıs 1968 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Niyazi Berkes | d. 21 Ekim 1908 - ö. 18 Aralık 1988 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Mustafa Muharrem | d. 1968 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | CENÂNÎ, CENÂBÎ (?), Rıdvân-zâde Mustafâ Cenânî | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | MEHMET ALİ KALKAN | d. 1958 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Vecihi Timuroğlu | d. 29 Ekim 1927 - ö. 23 Ekim 2014 | Madde Adı | Görüntüle |