MOLLÂ GÜRÂNÎ, Şemseddîn Ahmed

(d. 813/1410 - ö. 893/1488)
divan-tekke şairi
(Divan-Tekke / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Osmanlı Devletinin dördüncü şeyhülislamı ve Fatih Sultan Mehmet’in hocalarından olan Osmanlı âlim ve tarihçisinin adı Ahmed b. İsmâîl b. Osman Gürânî olup, lakabı Şerefeddîn ve Şihâbeddîn’dir. Ayrıca Şehrizorî, Hemedânî, Tebrîzî, Gürânî, Kâhirî ve Rûmî nisbeleriyle de adlandırılmıştır. O devirde Osmanlı medreselerinde ders veren, yüksek seviyedeki ilim adamlarına “mollâ” veya “mevlânâ” sanı verildiği için Mollâ Gürânî adıyla şöhret bulmuştur. Cetleri hakkında farklı isimler zikredenler olmuşsa da kendisiyle aynı dönemde yaşayan ve aynı hocadan ders alan Sehâvî (ö. 902/1497) tarafından verilen nesebi şöyledir: Ahmed b. Yûsuf b. İsmâîl b. Osmân b. Ahmed b. Râşid b. İbrâhîm Şerâfeddîn’dir (Yıldız 1992: 18). Mollâ Gürânî’nin doğum yeri hakkında birçok kaynak Gürân isminde ittifakla birleştikleri hâlde, bu yerinin bağlı olduğu şehir konusunda fikir ayrılığına düşmüşlerdir. Bazı kaynaklar İsferâyin’in bir köyü olduğunu kaydederken bir kısmı da Irak’ın kuzeyinde bulunan Şehrizor’a bağlı bulunduğunu belirtmektedir. Son zamanlardaki araştırmalar Diyarbakır’ın bir köyü olduğu yönündedir. Mollâ Gürânî’yi yakinen tanıyan Burhâneddîn Bikâî de kendisinin Diyarbakır civarındaki Hilar köyünde doğduğunu söylediğini nakletmektedir (Bikâî vr. 6). Tüm bu bilgilerden sonra Mollâ Gürânî'nin 813/1410 yılında Diyarbakır’ın Hilar köyünde doğduğu kanısına varılabilir (Yaşaroğlu 2005: 30/249). Sadece babasının adının İsmâîl olduğu yönünde bilgiden başka ailesi hakkında yazılı ve sözlü kaynaklarda bilgi mevcut değildir. Mollâ Gürânî, ilk tahsilini memleketinde yapmış, beş altı yaşlarında Arapça ve fen ilimlerini öğrenmiş, Kur’ân-ı Kerîm kıraatini öğrendikten sonra da hafızlık yaptığı rivayet edilmektedir. Daha sonra Bağdat’a giderek orada Abdurrahmân b. Kazvînî’den (ö.836/1432) Kıraat-ı seb’a’yı, kıraat ilminin meşhur kaynaklarından Şâtıbiyye'yi, fıkıhta Şafi'î'nin eseri ve Teftazânî’nin Keşşâf hâşiyesini okumuştur. Bunların yanı sıra Kazvînî’den meani, beyan ve aruzla beraber nahiv de okumuştur (Sehavi 1/241). Mollâ Gürânî, Kazvînî’den bu ilimleri tahsil ettikten sonra Hasankeyf’e geçerek burada Celâl Hulvânî’den Arapça öğrenmiştir. On yedi yaşlarında Hasankeyf’ten ayrılıp Şam’a gitmiş, orada Alâeddîn Muhammed b. Muhammed el-Buhârî’den beş yıl ilim tahsil etmiş, daha sonra Hocası Celâl Hulvânî ile Kudüs’e giden Gürânî, orada da hocasından Keşşâf’ı okuma imkânı bulmuştur. 835/1431-1432 yıllarında Kudüs’ten Kahire’ye gitmiştir. Fakir olmasına rağmen ilim uğruna zamanın önde gelen ilim merkezlerine gitmekten geri kalmayan Gürânî, Kahire’de İbn Hacer el-Askalânî’nin (ö. 852/1449) ilim meclislerinde bulunmuş, hocasından Hadis usulüne dair Irâkî’nin (ö. 806/1404) Şerhü’l-Elfiye’sini, metin olarak da Sahîh-i Buhârî’yi okumuştur. Zeyneddîn ez-Zerkeşî’den (ö. 846/1442) Sahîhü’l-Müslim’in tamamını, Şirvânî’den (ö.875/1470) Müslim’i ve Şâtıbiyye’yi tekrar okuyan Gürânî, Kahire’de hadis ilmi üzerine iyi bir eğitim almıştır. Ayrıca Kahire’de bu üstatlar dışında Kalkaşandî’nin (ö. 856/1452) derslerine devam etmiştir (Demirci 2009: 12; Yıldız 1988: 30). 

Üç ayrı padişah döneminde yaşayan (II. Murâd, Fâtih Sultan Mehmed ve II. Bâyezîd) ve üst düzey dinî görevler alan Mollâ Gürânî, ilim tahsilini tamamladıktan sonra tefsir, kıraat, hadis ve fıkıh ilimlerinde değerli bir âlim olarak kendini yetiştirdi. Yavaş yavaş tanınmaya ve Kahire’deki medreselerde ders vermeye başladı. İlmi ve fesahati, güzel konuşmasıyla kısa zamanda tanındı. Derslerini dinleyen âlimler, onun ilimdeki üstünlüğünü takdir ettiler. Hocası İbn Hacer Askalânî ona icazet verdikten sonra, Sahîh-i Buhârî’yi gayet güzel bir maharetle okuttuğunu bizzat görüp şahit olmuştur. II. Murâd devri âlimlerinden Mollâ Yegân, Hac yolculuğundan dönerken Kahire’de Mollâ Gürânî ile tanışır. Gürânî’nin ilim ve faziletini gördükten sonra onu İstanbul’a davet eder ve beraber İstanbul’a gelirler. Daha sonra Sultan II. Murâd’a giderler. Sultan da onun değerli bir zat olduğu kanısına vararak Bursa’daki Kaplıca medresesine sonra da Yıldırım medresesine müderris olarak atar (Altun 1996: 22). Bir süre sonra Sultan Murâd’ın oğlu Şehzâde Mehmed’e hoca olarak görevlendirilmiştir. Şehzadenin eğitilmesinde büyük emeği geçmiştir. Fâtih Sultan Mehmed, babası ölünce tahta geçerek Mollâ Gürânî’ye vezirlik teklif ettiyse de kabul etmeyerek kadıaskerliğe atanmıştır. Bir ara Fâtih’le arası açılır ve padişah onu kadılıktan azleder. Bunun üzerine Mısır’a giden Gürânî, Mısır hükümdarından büyük ikram ve kabul görür. Daha sonra yaptıklarından pişman olan Fâtih, Mısır hükümdarından geri istediği Gürânî’yi ikinci defa Bursa kadılığına atar. Mollâ Gürânî’nin bu görevi sekiz yıl sürmüştür. Daha sonra Mollâ Hüsrev’den boşalan Şeyhülislamlık vazifesine atanır. Bu dönemde birçok cami, medrese ve ilim merkezleri yaptıran (Bağış 2013: 49) Gürânî, hayatının son zamanlarını hastalıkla geçirmiştir. Hastalığının artması ile borçlarının hazineden ödenmesini, cenaze namazında padişahın bulunmasını, cesedinin kabre kadar sürüklenerek götürülmesini vasiyet etmiştir (Kahraman vd. 1998: 290). Fâtih Sultan Mehmed’le birlikte İstanbul’un fethinde görev almış, fetihten sonra Fâtih ve Bâyezîd devrinin mümtaz siması olarak fiilen görev yapmış, uzun süre şeyhülislamlık görevini sürdürmüştür. Fâtih’in padişahlığından itibaren otuz seneden fazla hizmet etmiş ve 893/1488 yılında İstanbul'da vefat etmiştir. Cenazesine devlet ricali ve II. Bâyezîd katılmıştır. Cenazesi vasiyeti üzerine bir hasır üzerine konarak getirilmiştir. Kabri İstanbul’da Yüksek Kaldırım’da yaptırdığı caminin haziresindedir (Danişmend 1971: 111). Mollâ Gürânî ve eserleri ile ilgili dört yüksek lisans tezi, bir doktora tezi ve bir de doçentlik tezi hazırlanmıştır. Devlet görevlerinin yanında talebe de yetiştiren Gürânî, hayatının son dönemlerinde eser telif etmeye başlamış, şu önemli eserleri kaleme almıştır:

1. ed-Dürerü’l-Levâmi' fî Şerhi Cem’i’l-Cevâmi’ (861/1457): el-Budurü’l-Levâmi' adıyla da anılan eser, Tâceddîn es-Sübkî’nin fıkıh usulüne dair kitabının şerhidir. Nesih hatla yazılan bu nüshayı Ahmed b. Muhammed b. Ömer eş-Şâfi'î 863/1459 tarihinde müellif nüshasından istinsah etmiştir. Müellif eserinin birçok yerinde Celâleddîn Mahallî’yi eleştirmiştir. Eser, Süleymaniye Kütüphanesi Kara Çelebizade Kısmı 81 numarada mevcuttur.

2. el-Abkârî fî Havâşî’l-Ca’berî (861/1457): Ebû Muhammed Kâsım b. Fîrruh Şâtıbî’nin (ö. 590/1194) Hırzü’l-Emânî isimli eserine Ebû İshak İbrâhîm b. Ömer el-Caberî (ö. 732/1332) tarafından yazılan haşiye üzerine yapılmış bir taliktir. Eserin bir nüshası, Süleymaniye Kütüphanesi Carullah Kısmı numara 9’da bulunmaktadır. 

3. eş-Şâfiye fi’l-Arûz ve’l-Kâfiye (862/1458): Mollâ Gürânî tarafından Fâtih Sultan Mehmed’e ithafen yazılmış 600 beyitlik Arapça bir kasidedir. 

4. Gâyetü’l-Emânî fî Tefsîri Kelâmi’r-Rabbânî: Bazı kaynaklarda Gâyetü’l-Emânî fî Tefsîri Seb’i’l-Mesânî olarak da geçmektedir. Mollâ Gürânî 1456 yılının sonlarında Kudüs’te bulunduğu sırada yazmaya başlamış, 1462 yılında tamamlayarak Fâtih Sultan Mehmed’e sunmuştur. Kelam, fıkıh ve siyere dair bilgiler ihtiva etmektedir. Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak da okutulmuştur. Birçok nüshası bulunan eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Damad İbrahim Paşa 146 numarada kayıtlıdır.

5. Ref’ü'l-Hitâm an Vakfi Hamza ve Hişâm (868/1464): Nesih hatla yazılan bu nüsha 1130/1717 tarihinde Muhammed b. el-Hüseyin tarafından istinsah edilmiştir. Kıraat ilmiyle ilgilidir ve Veliyullâh Şâtıbî’nin kıraat imamlarından Hamza ve Hişâm’ın vakıf konusundaki görüşlerini manzum olarak topladığı eserine Gürânî tarafından yazılmış bir şerhtir. Beyitler teker teker ele alınarak sonuna kadar şerh edilmiştir. Eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi Kısmı 27 numarada kayıtlıdır.

6. Risâle fi’l-Velâ (873/1468): Mollâ Hüsrev'in aynı adlı risalesini tenkit etmek için yazılmıştır. Gürânî, daha çok hadis ve fıkıh kaynaklarına dayanarak Mollâ Hüsrev’e yüklenmiştir. Gürânî, gerek Arap dili ve grameri, gerek muhtevadaki fikirleri bakımından Mollâ Hüsrev’in Risâle'sini ele alıp bazı noktalarda tenkit ederek kendine göre açıklamalarda bulunmuş ve Mollâ Hüsrev’in şiddetli hücumuna uğramıştır. Birçok nüshası olan eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi H. Hüsnü Paşa No. 654/14’tedir.

7. el-Kevserü’l-Cârî ilâ Riyâzi’l-Buhârî: Sahîh-i Buhârî’nin şerhi olan eserde hocası İbn Hacer’in ve Kirmânî’nin bazı yorumlarını eleştirmiştir. Eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Ayasofya Kısmı 686 numarada kayıtlıdır.

8. Ferâ'idü’d-Dürer ve Şerhu Levâmi'ü'l-Gurer (884/1479): Nesih hatla yazılmış bu nüsha 97 varaktır. Eser, Fadl Ahmed b. Muhammed b. Sa'îd el-Yümnî’nin kıraat ilmi hakkındaki kasidesine yazılmış bir şerhtir. Gürânî bu eseri Yıldırım Bâyezîd’e hediye etmiştir. Nüshası Süleymaniye Kütüphanesi 47/1 numarada kayıtlıdır.

9. el-Muraşşah ale’l-Muvaşşah (887/1482): İbnü'l-Hâcib’in nahiv ilmine dair el-Kâfiye’sine Şemseddîn Muhammed b. Ebû Bekr el-Habîsî’nin yazdığı el-Muvaşşah adlı şerhin haşiyesidir. Nüshasına rastlanılmamıştır.

10. Keşfü’l-Esrâr an Kıraâti’l-E'immeti’l-Ahyâr (890/1485): Muhammed b. Muhammed el-Cezerî’ye (ö. 833/1430) ait, ismi verilmeyen manzum bir eserin şerhi olan bu kitap Gürânî’nin kıraat ilmine dair dördüncü ve son telifi olup Sultan II. Bâyezîd’e sunulmuştur. Nüshası Süleymaniye Kütüphanesi İbrahim Efendi 72 numarada kayıtlıdır (Göksu 2007:30-34; Demirci 2009: 33-41; Yaşaroğlu 2005: 250).

Mollâ Gürânî tefsir, hadis, fıkıh ve usulde zamanının büyük âlimlerinden birisiydi. Döneminin büyük hocalarından icazet aldıktan sonra padişahın huzurunda ilmî münazaralara katılması ile döneminin âlimlerini kıskandıracak derecede önemli bir şahsiyet olmuştur. Dinî ilimlerde birçok talebe yetiştirmiş, vaktinin çoğunu eğitime, fetva işlerine ve ibadete ayırmıştır. Padişahlara çok yakın olmasına rağmen ilmi, dünya malına ve makamına tercih etmiştir. Fâtih’in vezirlik teklifini reddetmesi ilmi ön planda tuttuğunun göstergesidir. Gürânî, müderrislik görevi bittikten sonra da birçok kişinin yetişmesine öncülük etmiştir. Kaynaklarda ilmî münazaralarda gayet güzel ve akıcı konuşmalar yapan, çok Kur’an okuyan, hayır hasenatla ilgilenen biri olarak zikredilmektedir. Osmanlı âlimleri arasında üstün ahlaklı, ilim konusunda tavizsiz ve ilme çok önem veren bir âlim olarak tanınmıştır. 

Kaynakça

Altun, Abdulcebbar (1996). Şeyhülislâm Molla Gürânî Hayatı, Eserleri ve Tefsirdeki Metodu. Yüksek Lisans Tezi. Samsun: Ondokuz Mayıs Üniversitesi.

Ay, Mahmut (2003). Molla Gürânî’nin Gâyetü’l-Emânî İsimli Tefsiri ve Tefsirinin Fatiha ve Bakara Surelerinin 1-103. Ayetlerinin Edisyon Kritiği. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Bikâî, Burhaneddin. Unvanu’z-Zamân bi-Terâcimi'ş-Şüyûh ve’l-Akrân. Köprülü Kütüphanesi No: 1119. vr. 6b-7b.

Danişmend, İsmail Hami (1971). Osmanlı Devlet Erkânı. İstanbul: Türkiye Yay.

Demir, Ziya (2007). Osmanlı Müfessirleri ve Tefsir Çalışmaları. İstanbul: Ensar Yay.

Demirci, Selim (2009). Molla Gürânî ve “el-Kevseru’l-Cârî” Adlı Buhârî Şerhi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Furat, Ahmet Suphi (nşr.) (1985). Taşköprüzâde eş-Şakâiku’n-Nu’mâniyye fi Ulemâi’d- Devleti'l-Osmâniyye. İstanbul.

Gökbilgin, Tayyib (1974). Molla Gürânî ve Padişaha Sunduğu Yazılar. Budapeşte.

Göksu, Mehmet Mustafa (2007). Molla Gürânî’nin Gâyetü’l-Emânî İsimli Tefsirinin Edisyon Kritiği (Necm-Nâs Sûreleri Arası). Doktora Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi.

Kahraman, Seyit Ali vd. (1998). İlmiye Salnâmesi. İstanbul: İşaret Yay.

Kehhale, Ömer Rıza (1967). Mucemu l-Müellifîn. C. 1. Dımeşk.

Mollâ Gürânî. el-Kevserü’l-Cârî ilâ Riyâzi’l-Buhârî. Süleymaniye Kütüphanesi Ayasofya Kısmı. No: 686.

Sehâvî Muhammed b. Abdurrahman (yty). ed-Dav’ul-lâmi . Beyrut: yyy.

Uluçam, Müjdat (2008). "Gürani, (Molla, Ahmed Şemseddin Efendi)". Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi. İstanbul: Yapı Kredi Yay. 490.

Yarar, Ayşe (2013). İlk Dönem Fatih Medreseleri Müderrislerinden Molla Hüsrev Molla Gürânî. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Yaşaroğlu, M. Kâmil (2005). “Molla Gürânî”. İslâm Ansiklopedisi. C. 30. İstanbul: TDV Yay. 248-250.

Yıldız, Sakıp (1979). “Molla Gürani ve İstanbul Fethindeki Rolü”. İslâmî İlimler Fakültesi Dergisi (3): 127-131.

Yıldız, Sakıp (1988). Fatih'in Hocası Molla Gürani ve Tefsiri. Doçentlik Tezi. İstanbul: Sahhaflar Kitap Sarayı. 

"Molla Gürânî" (1976). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 6. İstanbul: Dergâh Yay. 397.

"Molla Gürânî" (1991). İslâÂlimleri Ansiklopedisi. C. 12. İstanbul: Türkiye Gazetesi Yay. 298-299.

"Molla Gürânî" (2002). Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 6. Ankara: AKM Yay. 389-390.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. MEHMET ÜNAL
Yayın Tarihi: 21.11.2014
Güncelleme Tarihi: 12.11.2021

Eserlerinden Örnekler

Fâtih Sultan Mehmed’e Yazdığı Bir Mektubu

A’la’llâhu şe’nehû ve şebbete bi’l-izzi erkâne-hû. İnhâ olunan oldur ki ol merhum-ı mağfûrun leh zamınında sultânıma ömürler olsun. Buğdan seferinde Çelebi oğlundan bir fi’l-i kabîh sâdır olmuş idi. Ol merhûm-ı mağfûrun leh eyitmiş ki, vâcibü’l-katldir. Bu illâ neyleyin hâcem oğuldur. Mesâk-ı hadis budur ki, seyyidü’l-fudalâ Edirne Kadısı Mevlânâ Muhyiddîn duâcınız hakkânî kişidir, ehl-i fadldır. Evâilden dâî-i muhlis meclisinde olmuşdur, hakikatin dâî-i muhlis bilürin. Hem hazret-i a’lâya hukuk-i sâbıkası ma’lumdur. Şöyle istima olındı ki hazret-i hilâfet penâhîye bir mükâtebet itmiş, ibâretinde bir nevi küstahlık vâki olmuş, pâdişâhımız hullidet hilâfetuhûnın ahlâk-i hamîdesinden mercüvv ve mütevakka olunan oldur ki hukûk-ı sâbıka riâyet olınup küstahlığı afv olınup ziyâde in’âmât olına, binâen alâ kavli Rasûlillâh sallallâhu aleyhi ve sellem: Tehallaku bi-ahlâkıllâhı yağfiru’z-zunûbe ve ya’fu ve yu’tî min fadlihî mâ yeşâu. Vallâhu yuvaffıkü’l-makâme’l-a’lâ li-sulûki sâ’iri tarâ’iki’l-hayrâti Muhammedin ve âlihî ecmaîn. ed-dâî bi’l-ihlâs, Gürânî. 

Gökbilgin, Tayyib (1974). Molla Gürânî ve Padişaha Sunduğu Yazılar. Budapeşte. 79.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Ferit Öngörend. 30 Haziran 1932 - ö. 8 Haziran 2010Doğum YeriGörüntüle
2MEHMED ŞÜKRÜd. ? - ö. 19. yy.Doğum YeriGörüntüle
3LÜTFÎ, Çelebi-zâde Agop Lütfîd. ? - ö. 1910Doğum YeriGörüntüle
4CEMÂLÎ, Bâyezîdd. 1410-12? - ö. 1510-12?Doğum YılıGörüntüle
5MUSTAFÂ, Hâce-zâde/Hoca-zâde Muslihüddîn Mustafâ Efendi bin Hâce Yûsuf bin Sâlihd. 1434 - ö. 1488Ölüm YılıGörüntüle
6HASAN-I ERDEŞÎR, Seyyid Hasan-ı Erdeşîrd. 1418-19 - ö. 1488-89Ölüm YılıGörüntüle
7HAKÎKÎ, Yûsuf-ı Hakîkî Baba, Şeyh Yûsuf , Gül Babad. ? - ö. 1487-1488Ölüm YılıGörüntüle
8MEHMED, Hoca Sa'deddin Efendi-zâde Mehmed Efendi (Çelebi Müftî)d. 27 Şubat 1578 - ö. 2 Temmuz 1615MeslekGörüntüle
9TEVFîK, Seyyid Yahyâ Efendid. 1716 - ö. 1791MeslekGörüntüle
10BAHÂYÎ, Şeyhülislam Bahâyî, Azîz-zâde, Mehmed Efendid. 1601 - ö. 1654MeslekGörüntüle
11ŞEMSEDDÎN MARMARAVÎ, Ahmed, Yiğitbaşı Velîd. 1435-1436 - ö. 1505Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12HAYROĞLI, İbni Hayrd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13HAKÎKÎ, Yûsuf-ı Hakîkî Baba, Şeyh Yûsuf , Gül Babad. ? - ö. 1487-1488Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14EMÂNÎ, Rusçuklu Mustafa Çelebid. ? - ö. 1591Madde AdıGörüntüle
15MURÂDÎ, II. Murâd, Sultân Murâd-ı Sânî bin Çelebi Sultân Mehmed-i Evveld. Haziran 1404 - ö. 3 Şubat 1451Madde AdıGörüntüle
16ŞEVKÎ, Azîz İmâmı-zâde Osman Şevkî Efendid. ? - ö. 1839Madde AdıGörüntüle