Madde Detay
ŞEMS, Osman Şems Efendi
(d. 1229/1814 - ö. 1311/1893)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1 Rebiülahir 1229/23 Mart 1814 Çarşamba gecesi İstanbul’da Hocapaşa Mahallesi’nde doğdu. Asıl adı Osman'dır. Şiirlerlerinde Şems mahlasını kullandı. Bu mahlası almasının sebebi olarak: “Pertev-i zatından ey Şems ettiğimçün iktibas/Yadigâr aldım bu ismi Şems-i Tebrîz’den” beytini delil gösterenler vardır.Eshâm Kalemi memurlarından ve Nakşibendî tarikatı ileri gelenlerinden münzevî Seyyid Mehmed Emîn Efendi’nin oğludur. Babası yirmi üç sene inzivada kaldı ve 1277/1860-61’de 83 yaşında vefat etti. Annesi ise, 1291/1874-75’te öldü. Gençliğinde evinin civarında oturan Nakşibendî şeyhlerinden İsmail Efendi’ye mürid oldu. Onun 1255/1839-40’ta vefat etmesi üzerine yeniden seyr ü süluka başladı. Kuşadalı İbrahim Efendi’ye bağlandı ve Halvetî tarikatında mertebesini yükseltti. Yedi sene sonra şeyhinin vefat etmesi nedeniyle Kadirî tarikatına ve Üveysîye şeyhlerinden Şeyh Abdurrahimî Ünyevî’ye intisap etti. 1266/1849-50’de icazet aldı. Hazret-i Şems, Fatîn Tezkiresi'nde “Osman Nûrî” ismiyle kayıtlıdır. Orada Sehim Kalemi’nden sonra Üveysîye tarikatına girdiği, 1261/1845’te de Bedestan’da Mubâyaa Kitabetine tayin edildiği ifade edilmektedir. İbnülemin Mahmud Kemal İnal da, kütüphanesinde bulunan, bazı sayfaları, şair Manastırlı Fâik Bey tarafından yazıldığı söylenen “223” numaralı mecmuadaki bazı gazellerin başında “Bedestanî Osman Nûrî” adı yazılı olduğunu dile getirir ve “Bedestanî” denilmesinin, Bezzazistan’da mubâyaa kitabetinde bulunmasından kaynaklandığı kanaatine varır. Sadrazam Ali Paşa’nın Mercan’daki camisinin yarım asra yakın imam ve hatipliğinde bulunmuş olan hattatlardan ve onun gözdelerinden merhum Hoca Hasan Tahsîn Efendi, Şems’in Ali Paşa ile Dîvân-ı Humayun Kalemi’nde bulunduklarını söyler. Şems’in eski dostlarından Esbâk Dâhiliye Müsteşarı Celâl Bey’in torunu Ali Fuâd Bey’e göre ise, Osman Şems Efendi, Ali Paşa ile Divan Kitâbetinde bulunmamış, Hoca Paşa Mahallesi’nde komşuluk etmişlerdir. Paşa, divandayken Şems, maliyededir. Âli Paşa Bâbıâli’ye devam etmesi için Şems’i teşvik eder. Şems, seyr ü süluk devresinde olduğundan Bâbıâli’ye değil, beyt-i âliye gitmekten bile sakınır. Ali Fuad Bey, Şems Efendi’nin Bedestan’da tüccar değil, darphanenin arayıcıbaşılık hizmetinde olduğunu belirtir. Bu hizmetten önce bir süre Sirkeci’de tütüncü dükkânı açtı. Dükkân, ârif ve zariflerin toplandığı mekân oldu. Çok cömert olduğundan dostlarına ve gelen geçen fukaraya bedava tütün vermek gibi ikramları yüzünden sermayeyi tüketti. Şems Efendi, 1277/1860-61’de Hersekli Ârif Hikmet’in evinde toplanan ve bir sene devam eden Encümen-i Şuarâ’da bulunur ve diğer üyeler gibi şiirler söylerdi. 1300/1882-83’te Bursa’ya gitti. On sekiz gün sonra dönerek sonradan anlaşmazlıklar yaşadığı Mehmed İzzî Efendi’nin Üsküdar’da Debbağlar Mahallesi’ndeki evinde on sekiz gün kaldı. Tekrar Bursa’ya giderek bir müddet sonra döndü. Bursa’dan Ali Fuad Bey’e yazdığı 1 Zilhicce 1303/31 Ağustos 1886 tarihli mektupta, Bursa seyahatinin nedeni konusunda açıklamada bulunur. Bu seyahati ne başkalarının yersiz hareketlerinden dolayı ne de vatanı terk etmek gayesiyle yapmıştır. Kadirî tarikatından “Enverî” adıyla kurduğu şubenin ikinci pîri addolunarak Şems Efendi’ye “Bâzü’l-enver” denildi. Tekke şeyhi değildi, tekkesi yoktu. Üsküdar’da Debbağlar Mahallesi’ndeki küçük evinde irşad ederdi. Bursa’ya gidip geldikten sonra Tunusbağı civarında kiracı olarak bir evde oturdu. Sonrasında İhsaniye’de nakl eylediği evde 18 Cumadelahire 1311/ 27 Aralık 1893 Çarşamba gecesi vefat etti. Karacaahmet Kabristanı’na defnedildi.
Osman Şems Efendi'nin iki kızı doğar, büyüğü evlendirilir. Doğum yaparken vefat eder. Bu feci hadise, Efendi’yi çokça üzdüğünden bu üzüntüyle “Döne döne” redifli manzumeyi yazar. Küçük kızı da çok gençken veremden vefat eder. İlk hanımından ayrılan Şems, ikinci defa Safranbolulu bir hanımla evlenir. O da vefat edince üçüncü kez evlenmiştir.
Büyük bir cilt teşkil edecek kadar şiirleri mevcuttur ki bir nüshası, halifelerinden İzzî Efendi’de, diğer nüshası müridlerinden Baytar Miralayı İbrahim Bey’de idi. İbnülemin Mahmud Kemal, kendisinde de Şems Efendi’nin pek çok şiiri olduğu bilgisini verir. Şems Efendi, Fars edebiyatına vakıf olduğu gibi Arap lisanındaki eserlerden de hakkıyla mana çıkarırdı. Hatta Ziyâ Paşa, “Osman Efendi’nin kerametine kani olmam lazım gelse kendinin Arapca okuduğunu bilen olmadığı hâlde hepimizden iyi Arapça bilmesinden dolayı kani olurum.” dermiş. Hazret-i Şems, zahiren ve bâ-atınen ümmetin büyüklerinden sayılırdı. Her hâl ve hareketi sünnet-i seniyeye dayanırdı. Hak yolunda eriştiği yüce mertebe, onun sohbetinden istifade edenler tarafından bilinirdi.
Kaynakça
Celepoplu, Ayşegül (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. V. Ankara: AKM Yay.
Çiftci, Ömer (hzl.) (yty.) Fatîn Dâvud, Hâtimetü'l-Eş'âr. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf?0. [Erişim Tarihi: 21.01.2015]. 421-22.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 21.01.2015Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görünür tâbiş-i didâr gönülden gönüle
Berk urur pertev-i envâr gönülden gönüle
Mütekabil iki mir'ât-ı musaffâya adil
Aks eder hâlet-i ahyâr gönülden gönüle
Zâkiri vâsıl eder hazret-i mezkûre temâm
Nûr-ı bâlâ rev-i ezkâr gönülden gönüle
Devr-i sahâbe vü surahi vü piyâle gibidir
Dökülür neş'e-i esrâr gönülden gönüle
Dem-i âheng-i ney-i şah ile mansûre dönüp
Rabt olur sohbet-i ebrâr gönülden gönüle
Tarz u etvâr-ı hâmuşânede bî-savt u hurûf
Vahyolur ma'nî-i güftâr gönülden gönüle
Yeter ey Şems yeter laf ile keşf-i esrâr
Keşf odur kim gire esrâr gönülden gönüle
(Celepoplu, Ayşegül (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. V. Ankara: AKM Yay. 2261-2262.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 21.01.2015Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görünür tâbiş-i didâr gönülden gönüle
Berk urur pertev-i envâr gönülden gönüle
Mütekabil iki mir'ât-ı musaffâya adil
Aks eder hâlet-i ahyâr gönülden gönüle
Zâkiri vâsıl eder hazret-i mezkûre temâm
Nûr-ı bâlâ rev-i ezkâr gönülden gönüle
Devr-i sahâbe vü surahi vü piyâle gibidir
Dökülür neş'e-i esrâr gönülden gönüle
Dem-i âheng-i ney-i şah ile mansûre dönüp
Rabt olur sohbet-i ebrâr gönülden gönüle
Tarz u etvâr-ı hâmuşânede bî-savt u hurûf
Vahyolur ma'nî-i güftâr gönülden gönüle
Yeter ey Şems yeter laf ile keşf-i esrâr
Keşf odur kim gire esrâr gönülden gönüle
(Celepoplu, Ayşegül (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. V. Ankara: AKM Yay. 2261-2262.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 30.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görünür tâbiş-i didâr gönülden gönüle
Berk urur pertev-i envâr gönülden gönüle
Mütekabil iki mir'ât-ı musaffâya adil
Aks eder hâlet-i ahyâr gönülden gönüle
Zâkiri vâsıl eder hazret-i mezkûre temâm
Nûr-ı bâlâ rev-i ezkâr gönülden gönüle
Devr-i sahâbe vü surahi vü piyâle gibidir
Dökülür neş'e-i esrâr gönülden gönüle
Dem-i âheng-i ney-i şah ile mansûre dönüp
Rabt olur sohbet-i ebrâr gönülden gönüle
Tarz u etvâr-ı hâmuşânede bî-savt u hurûf
Vahyolur ma'nî-i güftâr gönülden gönüle
Yeter ey Şems yeter laf ile keşf-i esrâr
Keşf odur kim gire esrâr gönülden gönüle
(Celepoplu, Ayşegül (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. V. Ankara: AKM Yay. 2261-2262.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Görünür tâbiş-i didâr gönülden gönüle
Berk urur pertev-i envâr gönülden gönüle
Mütekabil iki mir'ât-ı musaffâya adil
Aks eder hâlet-i ahyâr gönülden gönüle
Zâkiri vâsıl eder hazret-i mezkûre temâm
Nûr-ı bâlâ rev-i ezkâr gönülden gönüle
Devr-i sahâbe vü surahi vü piyâle gibidir
Dökülür neş'e-i esrâr gönülden gönüle
Dem-i âheng-i ney-i şah ile mansûre dönüp
Rabt olur sohbet-i ebrâr gönülden gönüle
Tarz u etvâr-ı hâmuşânede bî-savt u hurûf
Vahyolur ma'nî-i güftâr gönülden gönüle
Yeter ey Şems yeter laf ile keşf-i esrâr
Keşf odur kim gire esrâr gönülden gönüle
(Celepoplu, Ayşegül (hzl.) (2013). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. V. Ankara: AKM Yay. 2261-2262.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ÂKİF, Kapıcılar Kethüdâsı-zâde Seferlili Âkif Bey | d. ? - ö. 19. yy. | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SİNȂN PAŞA, Yûsuf Sinâneddîn | d. 30 Kasım 1441 ? - ö. 1 Mart 1486 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | BAHRÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | REŞÎD, Ahmed Reşîd Efendi, Akşehirli | d. 1814 - ö. 1865 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DÜRCÎ, Zülfikâr Dürcî Efendi | d. 1814 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | FATÎN, Dâvud | d. 1814 - ö. 1866 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Nabizade Nazım | d. 1862 - ö. 5 Ağustos 1893 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | RİF’AT, Halîl Rif'at Efendi | d. 1829 - ö. 1893 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | RÂŞİD, Mehmed Ali Râşid Efendi, Antepli | d. 1819 - ö. 1893 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | HİKMETÎ, İsmâil | d. ? - ö. 1773 | Meslek | Görüntüle |
11 | MİSLÎ, İsmail Hakkı Dede, İstanbullu | d. ? - ö. 1870 | Meslek | Görüntüle |
12 | FUÂDÎ, Ömer | d. 1559? - ö. 1636 | Meslek | Görüntüle |
13 | HÜSNÎ PAŞA, Hüseyin Hüsnî Paşa | d. ? - ö. 1877 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | KÂBİL, Muhittîn | d. 1834-35? - ö. 1909-10 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | MEHMED NÛRÎ, İstanbullu | d. 1841 - ö. 1919 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ABDÜLLATİF, Tarsûsî Damadı | d. ? - ö. 1622 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HURREM, Mirzâ Fethullah | d. ? - ö. 6 Kasım 1813 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | FİRÂKÎ, Yazıcı Firâkî Dede | d. ? - ö. 1742-43 | Madde Adı | Görüntüle |