TEVFÎK, Hasan

(d. 1252/1834 - ö. 1326/1908)
divan şairi, mütercim
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hasan Tevfîk Efendi, Batum Sancağı Livane kazasında Revsikel köyünde 1252/1834 yılında doğdu. Livaneli Kadızâde Mehmed’in oğludur (İnal 1970: 1876; Kurnaz vd. 2001: 132). İdâdî tahsilini tamamladıktan sonra İstanbul’a gelen Hasan Tevfîk, dönemin tanınmış âlimlerinden olan Nevşehirli Büyük Hâzım Efendi’den icazet aldı. Hoca Mecîd Efendi’den Farsça öğrendi. 1282/1865 yılında Bahriye Mektubî Kaleminde memuriyete başladı. 1299/1882’de Bahriye Nezareti mektupçuluğu görevine atandı. Bu görevi esnasında ûlâ sınıfı sânî rütbesi ve dördüncü rütbe mecidî nişanı verildi. Fakat hamisi Darüssaade Ağası Hâfız Behrâm Ağa’nın vefatıyla azledilerek 14 ay kadar işsiz kaldı. 1307/1889 yılında Musul mektupçuluğuna atanmasına rağmen bu görevinden dört sene sonra istifa etti. 1310/1893 yılında bu sefer İşkodra mektupçuluğuna atandı. Ardından üçüncü rütbe mecidî ile ödüllendirilen Hasan Tevfîk, 1312/1895 yılında ağır bir hastalığı yakalanınca emekli olmak zorunda kaldı. 5 Cümadelâhire 1326/14 Temmuz 1908'de’de Kasımpaşa’daki evinde vefat etti. Mezarı Eyüp Kabristanı'ndadır (İnal 1970: 1876).

Şairin dinî ve edebî konularda birçok eseri bulunmaktadır. Bunlardan üç tanesi II. Abdülhamîd’in isteğiyle bastırılmıştır. Eserleri şunlardır:

1. Hayâlât-ı Dil: Hasan Tevfîk Efendi’nin 1285/1868 yılında İstanbul’da basılan bu eserinin ana konusu bir aşk macerasıdır. Murg-ı Dil (âşık) ve Cânân (sevgili) arasındaki aşkı alegorik bir şekilde anlatan bu eser, bir anlamda Hüsn ü Aşk ve Hüsn ü Dil mesnevilerini hatırlatmaktadır. Murg-ı Dil’in Cânân’a kavuşmak için hayalî ülkelerde hayalî maceralar yaşaması ve bu sırada olgunlaşması bizlere Aşk’ın başından geçenleri çağrıştırmaktadır. 26 bölümden meydana gelen eser, manzum-mensur bir tarzda yazılmıştır. Sadece bir aşk hikâyesi değildir. Eserde; Murg-ı Dil yani âşık, Osmanlı İmparatorluğunu; Cânân, geleceğini; uzaktan dost görünen vahşiler, Avrupa milletlerini; Şehr-i Şekîb, İstanbul’u; Cezîre-i Bahr-i Ücâc, Yunanistan'ı; Cezîre-i Nehr-i Hoş-güvâri, Girit Adası’nı; çıkan savaşlar, Osmanlının girdiği savaşları; âşığın karşılaştığı öğrenci ise Osmanlıdaki eğitim sorunlarını temsil etmektedir (Gökalp 1999: 194).

2. Ravza-i Muhâvere: 1296/1879 yılında İstanbul’da basılmıştır. Eser, mensur bir girişle başlar. Bu bölüm II. Abdülhamîd’e övgü mahiyetindedir. Müellif, eseri II. Abdülhamîd’in bastırdığını, bu yüzden ona şükran borçlu olduğunu ifade ettikten sonra “Arz-ı Gül-deste-i Şükr ü Mahmidet” başlıklı 20 beyitlik bir medhiye yazmıştır. Bu manzumeden sonra mensur olarak yazılmış sebeb-i telif bölümü gelir. Bu bölümde müellif, eserin akaid, amel ve ibadet konularının yanı sıra edebiyat ve bazı atasözlerini içerdiğini söyler. Ravza-i Muhavere, üç ravza ve bir hatimeden meydana gelmektedir: Birinci ravza, akaid konularını içermektedir. Buna göre ilk bölümde yaratılış bahsi, Allah’ın varlığın ispatlanması, kaza ve kader gibi konular anlatılmaktadır. İkinci ravzada ise amel ve ibadet konuları işlenmektedir. Üçüncü ravzada, atasözleri ve bazı ibarelerin açıklamaları yer almaktadır. Hatime bölümünde ise Arabi ayların isimlerinin nereden geldiği anlatılmaktadır.

3. Ravza-i Âl-i Abâ: 28 sayfadan müteşekkil eser, 21 Cemâziyelevvel 1293/14 Haziran 1876 tarihinde İstanbul’da basılmıştır. Hasan Tevfîk, eserinin başında Ehl-i Beyt, Âl-i Abâ ve Muharrem isimlerinin neden kullanıldığını mensur olarak anlatmaktadır. Hz. Hüseyin’in şehadetini manzum olarak anlatan müellifin bu eseri, muhteva bakımından mersiye ve muharemiyye özelliği göstermektedir. Eserde kaside, mesnevi, müseddes-i mütekerrir, terkib-i bend, gazel gibi farklı nazım şekilleriyle yazılmış manzumeler yer almaktadır. Şairin, muharrem ayıyla karşılıklı konuşmalarında terkib-i bend nazım şeklini tercih etmesi kullandığı yöntem ile doğru orantılıdır.

Hasan Tevfîk’in bazı eserleri ise basılmamıştır. İbnü'l-Emin bu eserlerin listesini Son Asır Türk Şairleri’nde vermektedir. Bu eserlerden telif olanları şunlardır:

1. Dîvân.

2. Ravzatü’l-İslâm.

3. Ravzatü’l-Münşe’at.

4. Ravza-i Edebiye.

Hasan Tevfîk’in bazı eserleri ise tercümedir. Şeyhü’l-ekber (Muhyiddin Arabî)’in Tedbirât-ı İlâhiye’si, Ferîdüddin Attar’ın Ruhiye’si, Kaşgarî Abdullah Nidâî’nin Risâle-i Nakşbendiye’si, Şeyh Sühreverdi’nin Vasiyet-nâme’si, Kerküklü Şeyh Abdurrahman Halis’in Kitâbü’l-Ma’arif fî Tefsîrî Mesnevi-i Şerîf gibi eserleri tercüme etmiştir. Şair, ayrıca Tuhfetü’l-Ekyâs fî Hüsni’z-Zanbi’n-Nâs, El-Vusûlu ‘ile’l-Allâh ve Minhacu’l-Aklâm gibi eserleri Türkçeye kazandırmıştır (İnal 1970: 1877).

Hasan Tevfîk, âlim, güzel ahlak sahibi, latife sever biri olarak tanınmıştır. Hasan Tevfîk, sadece edebî konularda değil dinî konularda da çok sayıda eser vermiş velud bir şahsiyettir.

Kaynakça

Gökalp, G. Gonca (1999). “Osmanlı Dönemi Türk Romanının Başlangıcında Beş Eser”. HÜ Edebiyat Fakültesi Dergisi Osmanlı’nın 700. Yılı Özel Sayısı . (16): 185-202.

Hasan Tevfîk Efendi (1285). Hayâlât-ı Dil. İstanbul: Tabhâne-i Âmire Matbaası.

Hasan Tevfîk Efendi (1293). Ravza-i Âl-i Abâ. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Hasan Tevfîk Efendi (1296). Ravza-i Muhâvere. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1970). Son Asır Türk Şairleri. Cüz 10. İstanbul: ME Basımevi.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri.  C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.

Yekbaş, Hakan (2010). “Hasan Tevfik Efendi’nin Muharrem Ayı ve Kerbelâ Hâdisesi’ne Dair Risalesi”. Uluslararası Çeşitli Yönleriyle Kerbela Sempozyumu. C. II: 107-159.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HAKAN YEKBAŞ
Yayın Tarihi: 03.04.2014
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Oldı dil şîr-i Hudâ’nın âşık-ı efgendesi

Ravza-i Âl-i Âbâ’nın bülbül-i nâlendesi

Dergeh-i vâlâların ins ü melek çârûb-keşi

Şem-i lutfun Cebre’îl pervâne-i dîrendesi

Tûtiyân-ı bezm-i rahmet şekker-efşân-ı dehân

Anların Hallâk-ı âlem mâdih-i gûyendesi 

Seyr-i gülzâr ile dil ayn-ı bahârdır ibret al

Gülşen içre virdi girye bülbüle külhendesi

Hâr u hâşâke elem te’sîr idüpdür rûz u şeb

Oldı çün bâg-ı cihânın murg-ı dil şermendesi 

Lezzet-efzâ-yı demâg-ı ehl-i aşkdır bu semâr

Sevilür bûstân içinde mîvenin turfandası

Hırmen-i bezm-i maârif içre bu bir dânedir

Sad-muhammer cân bulur ma’nâsının cûyendesi

Âsiyâb-ı dehr ider hep dâne-i ömri refîk

Öginüp gitdi nihâyet âlemin âyendesi

Halka-i bâb-ı sarây-ı Ehl-i Beyt’e pek sarıl

Tevfîka sen de velâyet şâhının bir bendesi

(Hasan Tevfîk Efendi (1293). Ravza-i Âl-i Abâ. İstanbul: Matbaa-i Âmire. 26.)

Gazel

Aşkını dildâde-gânın âh ü efgân gösterir

Âteş-i sevdâyı dilde dûd-ı pinhân gösterir

Katl-i âm etmek murâdın ey şeh-i iklîm-i dil

Mülk-i hüsnünde dü-çeşmin tîr-i müjgân gösterir

Haste-i bî-tâb-ı aşkım ey tabîb-i cân-fezâ

Her marîz-i aşka vaslın feyz-i Lokmân gösterir

Rişte-i sevdâ-yı cânân ukde-i işkâldedir

Aks-i mir’ât-i visâli rûy-ı hicrân gösterir

Yara açdı tîr-i cevrin levh-i sînemde hezâr

Hokka-i la’l-i lebin Tevfîk’e dermân gösterir

(İnal, İbnü'l-Emin Mahmud Kemal (1970). Son Asır Türk Şairleri. Cüz 10. İstanbul: ME Basımevi. 1877.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1HASAN FEHMÎ PAŞA, Batumlud. 1836 - ö. 1910Doğum YeriGörüntüle
2YESARÎ, Batumlu Mehmedd. 1804 - ö. 1879Doğum YeriGörüntüle
3VÂFÎ, Osman Vâfî Efendid. 1834-35 - ö. 1890-91Doğum YılıGörüntüle
4CÂZİB, Surreemîni-zâde Halîl Câzibd. 1834 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5KÂBİL, Muhittînd. 1834-35? - ö. 1909-10Doğum YılıGörüntüle
6ŞEYHÎ, Celâleddîn Deded. 1849 - ö. 1908Ölüm YılıGörüntüle
7GÜL BABA HALİMd. 1855/1856 - ö. 1908/1910Ölüm YılıGörüntüle
8İMDADÎ, Alid. 1870 - ö. 1906/1908?Ölüm YılıGörüntüle
9EDÎB, Halîl Edîb Beyd. 1863 - ö. 1912MeslekGörüntüle
10SA'ÎD, Fethî-zâde Sa'dullâh Sa'îd Efendid. 1759 - ö. 1831MeslekGörüntüle
11MÜLHEM, Derviş Mülhem Efendid. ? - ö. 1816-17MeslekGörüntüle
12GARÎBÎ, Hoşağası Hacı Paşa, Mustafa Efendid. 1829 - ö. 1899Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13HUSREV, Mehmed Ali Husrev Han, Senendüçlüd. ? - ö. 1834Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14ŞEFÎK, Mehmed Şefîkd. ? - ö. 1854Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15VÂNÎ, Hacı Mustafa Vânîd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
16HÂTİFÎ, Şeyh Zâhidî-zâde Abdurrahman Hâtifî Efendid. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17DÂÎ, Derviş Dâîd. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle