ABBUD İSMAİL

ABBUD
(d. 1905 / ö. 10.09.1986)
âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Abbud İsmail, 1905 yılında Halep’e bağlı Çobanbey nahiyesinin Havahöyük köyünde İsmail ile Elif’in evliliklerinden dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta öksüz ve yetim kaldığı için amcası tarafından büyütülmüş ve amcasının kızı Aliye ile evlenmiştir. Bu evliliğinden Kâzım ve Fikret adında iki oğlu ile Döndü adında bir kızı olmuştur. Abbud okula gidememiş, okuyup yazmayı sonradan öğrenmiştir. Geçimini çiftçilik, duvar ustalığı gibi işlerle sağlamıştır. Gözleri şehla olduğundan yörede kör veya yangöz lakaplarıyla anılmıştır. 10 Eylül 1986 tarihinde 81 yaşında vefat etmiştir. Mezarı Havahöyük köyündedir.

Saz çalma, irticalen şiir söyleme, rüya görme ve usta çırak ilişkisi gibi âşıklık geleneğinin özelliklerini taşımasa da âşık tarzında kaleme aldığı şiirlerinde Abbud mahlasını kullanmıştır. 25 şiiri bulunan şairin âşık tarzı şiire şekil ve konu bakımından hâkim olduğu görülür. Oğlu Fikret’in verdiği bilgiye göre, Abbud yüzlerce şiir yazmış, sahip çıkılmadığından bunların büyük çoğunluğu kaybolup gitmiştir. Günümüze ulaşan şiirleri ilk kez Halep Türkmenleri Halk Kültürü Araştırması adlı çalışmada yayımlanmıştır (Erol 2012: 200-225). Abbud’un, şiir yazmaya ne zaman ve nasıl başladığı bilinmemektedir. Mevcut şiirlerinin tamamında mahlas kullanmıştır. Ancak iki şiirinde mahlasını farklı yolla belirtmiştir. Bir şiirinde “Sen Şükrü oğlusun ben İsmail’in” mısrasında, babasının adını zikrederek mahlasını dolaylı yoldan vermiştir. Mahlasını doğrudan kullanmadığı diğer şiirinde ise “Yazdım ayinle be vavle del adım” şeklindeki ifadesiyle mahlasını harflerle belirtmiştir. Mısrada geçen ‘ayn (ع), be (ب), vav (و) ve del (د) harflerinin birleşimi şairin mahlası olan Abbûd kelimesini vermektedir (Erol 2012: 201).

Abbud, günümüze ulaşan şiirlerinin bir kısmını kendi sesinden kasete kaydetmiştir. Bazı şiirleri ise yörede tutulan defterlere geçmiştir (Erol 2014: 179; 2017: 65). Şiirlerini 8 - 11’li hece ölçüsüyle ve koşma nazım şeklinde yazmıştır. Kasete okuduğu şiirlerinin bazılarını destan olarak nitelemiştir. Abbud yerel bir şairdir ve yalnız Halep çevresinde tanınmıştır. Yöre âşıklarından Mahmud Hoca (ö. 2000) bir şiirine nazire yazarak kendisinden bahsetmiştir. Bununla birlikte, geleneksel tarzda bir atışma yapmamış olsa da Golan Türkmenlerinden Ceylanlı Mehemmed adlı bir âşıkla mektup yoluyla karşılıklı şiir söylemişlerdir. Bu hadiseyi kasete şu ifadelerle kaydetmiştir: “Dede Gasım Şam’da polisken izinni gelmişdi. Dedi, ‘Şam’da bir arkadaş da güzel şeir yazıyi. Yanımda bir şeri var, isdiysen okuyım.’ dedi. Çıkardı, okudu. Çok gözel, düzgün yazmış; inanmadım. Dedim, ‘ben de genne bir şeir gönderiyim, götür genne ver; bu şerime uygun garşılık verirse bilirim ki bu şeri de gendi yazmış’. Sonra bu okuduğum şeri gönderdim gendine. Gendi de bu şerime uygun garşılık şu şeri göndermiş.” Sözü geçen şiir, “Alnıma ne yazmış Hakk kendi bilir/ Gabahat yolunda yorulan benim/ Her ne yazmış ise ta eyle galır/ Suçlular sınıfında sorulan benim” dörtlüğüyle başlayan ve “Sorulan Benim” başlığıyla Abbud’un kasete okuduğu şiirdir. Abbud bu şiirine uygun bir şiir yazmasını isteyerek Ceylanlı Mehemmed’in şairliğini sınamıştır. Bu örnek dışında, Türkiye’den Merdanoğlu mahlaslı âşığın “Nasıl ödemeli hakkını anam” ayaklı şiirine Abbud, “Ödemezler ana baba hakkını” ayaklı şiiriyle karşılık vermiştir (Erol 2012: 2013-216).

Abbud, şiirlerinde aşk dışında pek çok konuya değinmiş olmakla birlikte temelde iki zıt yönüyle öne çıkar. İhtiyarlık, zamanın bozukluğu, sahte dostluklar, vefasızlık, eğitim görmeyişi gibi konuları dile getirdiği şiirlerinde karamsar bir kişiliğe bürünmüşken, köy hayatında başından geçen olayları ve kişileri anlattığı şiirlerinde bir mizah ustasıdır. Yaşadığı sıkıntılar onu bu dünyadan bıktırmış, ihtiyarlatmıştır. Dolayısıyla bir an önce bu dünyadan göçmek ister. Küçük yaşta anasız babasız kalmasıyla başlayan sıkıntılar hayatı boyunca peşini bırakmamış, ömründe mutluluk yüzü görmemiştir. “Yalan Dünya” şiiri onun karamsar dünyasının özeti gibidir. Bazı şiirlerinde bu karamsarlığın yerini mizahî bir ruh hâli alır. Oğlu Fikret’in ifadesine göre Abbud, günlük hayatında muzip bir kişiliğe sahipmiş. Karşılaştığı olaylar ve kişilerin mizahî yönlerini görüp bunlar için gülünç maniler düzer, şiirler yazarmış. Hatta başından geçen bazı olaylar yörede hâlen fıkra olarak anlatılmaktadır. Şairin bu mizahî yönü Ceket Destanı, Para Destanı, Hindi Destanı Hasar Dizdedir, İbrahim Ahmed’in Daşlaması gibi şiirlerinde ön plana çıkar (Erol 2012: 200-225).

Kaynakça

Erol, Mehmet (2012). Halep Türkmenleri Halk Kültürü Araştırması. Ankara: Grafiker Yay.

Erol, Mehmet (2014). “Suriye Türkmenleri ve Edebiyatları”. Türk Dilinin ve Edebiyatının Yayılma Alanları Bilgi Şöleni Bildirileri (7-9 Ekim 2010). Ankara: Türk Dil Kurumu Yay. 175-186.

Erol, Mehmet (2017). “Halep (Suriye) Türkmenleri Arasında Yaşayan Cönkler”. 8. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, Türk Halk Edebiyatı 2.C.. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Yay. 57-70.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. MEHMET EROL
Yayın Tarihi: 23.01.2019
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1İHSANİ, Mevlüt Şafakd. 1928 - ö. 06.11.2010Doğum YeriGörüntüle
2İSMAİL, İsmail Kamberîd. 15.02.1960 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3DURSUN, Dursun Yıldızd. 1931 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Bekir Sıtkı Kuntd. 1905 - ö. 8 Mart 1959Doğum YılıGörüntüle
5Musa Taşmuhammetoğlu Aybekd. 10 Ocak 1905 - ö. 1 Temmuz 1968Doğum YılıGörüntüle
6Tevfik Celal Orhand. 1905 - ö. 26 Ağustos 1981Doğum YılıGörüntüle
7Bekir Sıtkı Kuntd. 1905 - ö. 8 Mart 1959Ölüm YılıGörüntüle
8Musa Taşmuhammetoğlu Aybekd. 10 Ocak 1905 - ö. 1 Temmuz 1968Ölüm YılıGörüntüle
9Tevfik Celal Orhand. 1905 - ö. 26 Ağustos 1981Ölüm YılıGörüntüle
10Bekir Sıtkı Kuntd. 1905 - ö. 8 Mart 1959MeslekGörüntüle
11Musa Taşmuhammetoğlu Aybekd. 10 Ocak 1905 - ö. 1 Temmuz 1968MeslekGörüntüle
12Tevfik Celal Orhand. 1905 - ö. 26 Ağustos 1981MeslekGörüntüle
13Bekir Sıtkı Kuntd. 1905 - ö. 8 Mart 1959Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Musa Taşmuhammetoğlu Aybekd. 10 Ocak 1905 - ö. 1 Temmuz 1968Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Tevfik Celal Orhand. 1905 - ö. 26 Ağustos 1981Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Bekir Sıtkı Kuntd. 1905 - ö. 8 Mart 1959Madde AdıGörüntüle
17Musa Taşmuhammetoğlu Aybekd. 10 Ocak 1905 - ö. 1 Temmuz 1968Madde AdıGörüntüle
18Tevfik Celal Orhand. 1905 - ö. 26 Ağustos 1981Madde AdıGörüntüle