CESİMÎ, Yusuf

(d. 1250/1835 - ö. 1336/1917)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Yusuf olan âşık Artvin ilinin Ardanuç ilçesine bağlı Sugara (Soğanlı) köyünde 1835'te doğmuştur. Cesimî, babası Şöhretî gibi âşıklık geleneğinin uzun yıllara dayandığı bir ailede büyümüştür. Kendisi Cuğoğlu âşıkların dördüncüsü (Serverî, Sıdkî, Şöhretî, Cesimî, Nebi Efkarî, Dur Abdal ve Devamî) olarak bilinir. Dedesi Âşık Sıdkî ve babası Âşık Şöhretî de döneminin önemli âşıklarındandır. Bu âşıklık geleneği içerisinde büyüyen Cesimî’nin eğitim hayatı konusunda bilgi yoktur. Cesimî’nin âşıklık istidadını ilk farkeden babası Âşık Şöhretî olmuştur ve ona bir dörtlük söylemiştir. Âşık olarak diyar diyar dolaşıp âşıklarla atışmaktan başka bir mesleği olup olmadığı hakkında bilgimiz olmayan Cesimî, 17 yaşında gördüğü bir rüyada bade içerek Gerede’de Şehrî Efendi’nin kızı Servidar’a âşık olur, bir süre hastalık ve bayılma krizi geçirir, babası Âşık Şöhretî durumunu anlayıp ona bir dörtlük söyledikten sonra dili çözülür ve âşıklık yapmaya başlar. Bir süre sonra âşıklığı ve sevdasıyla yörede duyulmaya başlayan Cesimî, çırağı Âşık Dur Abdal ile birlikte sevdiğini aramak üzere yola çıkar. Uzun ve zor bir yolculuktan sonra Gerede’ye ulaşır. Ancak Gerede’ye varışından birkaç gün önce sevdiği kızın öldüğünü öğrenir. Daha sonra köyüne dönen Âşık Cesimî, yıllar sonra Vezirköprü’ye taşındı ve orada 1917’de vefat etti. Mezarı da Vezirköprü’dedir (Gökalp 1988: 48-49; Karadeniz 2002: 64). 

Gerede’den döndükten sonra köyüne yerleşen Âşık Cesimî, belirli aralıklarla Kuzey Doğu Anadolu ve İran’da dolaşarak birçok âşıkla karşılaştı. Mahlası Cesimî’dir ancak bu mahlası nerede ve nasıl aldığı konusunda bir bilgi yoktur. Dönemin bilinen âşıklarından Narmanlı Sümmani, Çıldırlı Şenlik, Yusufelili İznî, Tiflisli Ermeni kökenli âşıklardan Kararî ve Civanî ile karşılaşmalar yaptı. Bu karşılaşmalarda söylediği şiirlerden dinleyenlerin ve yetiştirdiği âşıkların sözlü gelenek içerisinde günümüze kadar taşıdığı şiirleri parça parça yazıya geçirilmiştir; ancak âşığın bütün şiirlerinin yazılı olduğu toplu bir eser mevcut değildir ve toplamda âşığın kaç şiiri olduğu da bilinmemektedir. Âşık Cesimî’nin şiirlerinde kullandığı dil son derece sade ve akıcı bir dildir. Şiirlerinde Arapça, Farsça kelimeler oldukça azdır, daha çok yöre insanın gündelik hayatta kullandığı Artvin yöresi ağzının yöresel kelimelerini şiirlerinde bolca kullanır. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmıştır. Aşk, sevgi, tasavvuf, gurbet, sevgiliye duyulan özlem şiirlerinde işlediği başlıca konulardır. Artvin âşıklık geleneği içerisinde önemli bir yere sahiptir. Dedesi Âşık Sıdkî ve babası Âşık Cesimî’den etkilendi. Kendisi de çırağı Âşık Dur Abdal, İrşadî (Sefil İrşadî) gibi âşıkları etkiledi ve onlara bağlama çalmayı öğretti (Öksüz 2013: 249).

 

Kaynakça

Gökalp, Mehmet (1988). Artvin Saz Şairleri. İstanbul: Asır Ajans Yay.

Karadeniz, Bekir (2002). Artvinli Halk Şairleri. Ankara: Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yay.

Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. TURGAY KABAK
Yayın Tarihi: 21.12.2013
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Getirin

O yârin şehrine giden olursa

Dilinden bir name alın getirin

Yalınız salmayın yâri yollara

Emanet târikle gelin getirin

Gece gündüz kaldım ah u amanda

Semek tek oynarım bahr-i ummanda

Değildir sevdiğim Hint’te Yemen’de

Gerede şehrinde bulun getirin

Yâre haber verin hasta Cesimî

Şevki canan çeksin benim yasımı

Vermez ise kavim kardeş hısımı

Bir şahin misali çalın getirin

Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi. 249.

Sevdiğim

Ben senin aşkına müptela oldum

Sen getirdin bu diyara sevdiğim

Geldim yurtlarını perişan buldum

Ne bileydim bahtım kara sevdiğim

Yeni düştüm bir zahmete yanarım

Yetemedim bir ülfete yanarım

Hasret kaldı kıyamete yanarım

Ciğer oldu pare pare sevdiğim

Felek götürdü hasta Cesimî

Ahir hasret koydu dosta Cesimî

Sevdiğim bıraktı yasta Cesimî

Yaktın hasret ile nara sevdiğim.

Öksüz, Musa (2013). Artvin Âşıklık Geleneği. Doktora Tezi. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi. 250.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1YARIMÎ, Hasand. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2Hayrettin Tokdemird. 1928 - ö. 25 Haziran 1999Doğum YeriGörüntüle
3HAKKÎ, İsmaild. 1828 - ö. 1907Doğum YeriGörüntüle
4BAĞBAN MEHEMMEDd. 1835 - ö. 1914Doğum YılıGörüntüle
5Teodor Kasapd. 10 Kasım 1835 - ö. 5 Haziran 1897Doğum YılıGörüntüle
6BURHANİ, Mehmed Alid. 1835 - ö. 1908Doğum YılıGörüntüle
7Şakir (Ayaşlı)d. 1871 - ö. 18 Haziran 1917Ölüm YılıGörüntüle
8RİF’AT, Hasan Rif’at Efendid. 1847 - ö. 1917Ölüm YılıGörüntüle
9SAYRAMÎ, Molla Musad. 1836 - ö. 1917Ölüm YılıGörüntüle
10CİHÂNÎ (Cahanî)d. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11FÂNÎd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12KÂŞİF, Ömerd. 1831 - ö. 1881Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13MÜBARİZ ASGEROVd. 1963 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14ASLI BACI, Münevver Tolund. 1935 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15GULAM RIZA DAVUDÎd. 1879 - ö. 1999Madde AdıGörüntüle