Madde Detay
CEYHUNÎ, Karslı
(d. 1256/1843 - ö. ?/1912-1913?)
Âşık
(Âşık / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Ceyhunî, Kars'ın Susuz-Akdere (Akdom) köyünde, 1843 yılında doğmuştur. Ahalisi yerli (sünni-Türk) olan Akdom'da köy medresesinde okuyan Ceyhunî, on iki yaşında iken, Kars'taki bir akrabasında kalarak, Kars Müftüsü Haykırızâde Ahmed Efendi'ye halef olan Hacı Yusuf Efendi ile birlikte, Kaleiçi mahallesindeki Kâmiliye Medresesi'nde iki yıl okumuştur. Bu sırada babası vefat ettiği ve evlerinde en büyük erkek sayıldığı için, medreseyi bırakıp köyüne dönmüştür. Burada çiftçilikle uğraşarak ailesini geçindirmiştir. On dört yaşına geldiğinde, bir yaz gecesi yatarken, rüyasında Üçler-Erenler gelip, ona "dolu" vererek; Belkh-i Bukhara'da Yeşilkent'te Dülger Elbeği'nin kızı Telli Banı'yı "buta" olarak gösterip, onun kendisine vergili olduğunu söyleyerek, "Ceyhun" gibi coşup taşması gerektiğine işaretle, tapşırmasını da belirtmişlerdir. Üçler-Erenler gözden yitince, baygın yatan bu genci, aile yakınları, tarladan eve getirmiştir. Bilenler, gencin uğrak ile âşık olduğunu söyleyerek, bir saz getirtip çaldırınca, gözlerini açıp kendisine gelmesine sebep olmuşlardır. O zaman, artık adının "Ceyhunî" olduğunu söyleyen genç, düşünde gördüğünü bir deyişle anlatmıştır. Hiçbir saz ve söz ustası görmeyen "Ceyhunî", bu iki hususta kendisini yetiştirmiş ve Kars'ın en ünlü saz şairlerinden olmuştur. Badeli âşık olduğunu "Canan ili düştü ya da Deli gönül ah Gaip Ceyhun içip bade Coştu, ne çare ne çare" (Kocatürk 1963 386) mısralarıyla ifade eden âşığın yaşadığı dönemin hüznüne rağmen duygulu bir yapıya sahip olduğu şiirlerinde görülmektedir. Ceyhunî askerliğini Kars'ta yapmış ve 93 Harbi'ni (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) savaşını görmüştür. 1878'de memleketinin düşman eline geçmesi üzerine oradan ayrılarak Sivas ve Tokat'ta yaşamıştır. 1912 ya da 1913 yılında Çorum'da vefat etmiştir. Ceyhunî yurt ve millet sevgisi ile içli coşkun şiirler söylemiştir (Kocatürk 1963: 386; TDEA 1977: 60).
Kaynakça
Cunbur, Müjgân (1968). Başakların Sesi. Ankara: Poyraz Reklâm Yay.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 3.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay.
Özkırımlı, Atilla (1982). "Ceyhunî". Türk Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: Cem Yay. 286-287.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977). C. 2. İstanbul: Dergâh Yay. 60.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. KÜRŞAT ÖNCÜLYayın Tarihi: 25.09.2014Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Semâî
Gönül zülfi duzağına
Düşti neçâre ne çâre
Kan yaşımdan deryâ-yi gam
Taştı ne çâre ne çâre
Böyle imiş kader yazı
Gurbet ile attı bizi
Felek sinem üzre közi
Deşti ne çâre ne çâre
Cânan ile düşti yâda
Deli gönül ah feryâda
Garib Ceyhun içüp bâde
Coştı ne ne çâre ne çâre
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 3. 1075-1076.
Türkü
Sallanarak geçen güzel,
Dur demeğe utanırım.
İki sözüm vardır sana,
Bir demeğe utanırım.
Bağman ağlar yanağından,
Sakın geçme gül bağından.
Bir öpüş ak yanağından
Ver, demeğe utanırım.
Saçın bulut, yüzün mahı;
Kaşın âşık kıblegâhı.
Gözün tahttan salar şahı,
Gör! demeğe utanırım.
Gel bugün sen bırak nazı,
Kör olsun düşmanın gözü.
Kıl sözümden keşf-i râzı:
Sır demeğe utanırım.
Ceyhun buldu halvet, otak;
Gel koynuma, bile yatak.
Şirin canı cana katak,
Sar demeğe utanırım.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay. 386-387.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 25.09.2014Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Semâî
Gönül zülfi duzağına
Düşti neçâre ne çâre
Kan yaşımdan deryâ-yi gam
Taştı ne çâre ne çâre
Böyle imiş kader yazı
Gurbet ile attı bizi
Felek sinem üzre közi
Deşti ne çâre ne çâre
Cânan ile düşti yâda
Deli gönül ah feryâda
Garib Ceyhun içüp bâde
Coştı ne ne çâre ne çâre
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 3. 1075-1076.
Türkü
Sallanarak geçen güzel,
Dur demeğe utanırım.
İki sözüm vardır sana,
Bir demeğe utanırım.
Bağman ağlar yanağından,
Sakın geçme gül bağından.
Bir öpüş ak yanağından
Ver, demeğe utanırım.
Saçın bulut, yüzün mahı;
Kaşın âşık kıblegâhı.
Gözün tahttan salar şahı,
Gör! demeğe utanırım.
Gel bugün sen bırak nazı,
Kör olsun düşmanın gözü.
Kıl sözümden keşf-i râzı:
Sır demeğe utanırım.
Ceyhun buldu halvet, otak;
Gel koynuma, bile yatak.
Şirin canı cana katak,
Sar demeğe utanırım.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay. 386-387.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 06.12.2020Eserlerinden Örnekler
Semâî
Gönül zülfi duzağına
Düşti neçâre ne çâre
Kan yaşımdan deryâ-yi gam
Taştı ne çâre ne çâre
Böyle imiş kader yazı
Gurbet ile attı bizi
Felek sinem üzre közi
Deşti ne çâre ne çâre
Cânan ile düşti yâda
Deli gönül ah feryâda
Garib Ceyhun içüp bâde
Coştı ne ne çâre ne çâre
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 3. 1075-1076.
Türkü
Sallanarak geçen güzel,
Dur demeğe utanırım.
İki sözüm vardır sana,
Bir demeğe utanırım.
Bağman ağlar yanağından,
Sakın geçme gül bağından.
Bir öpüş ak yanağından
Ver, demeğe utanırım.
Saçın bulut, yüzün mahı;
Kaşın âşık kıblegâhı.
Gözün tahttan salar şahı,
Gör! demeğe utanırım.
Gel bugün sen bırak nazı,
Kör olsun düşmanın gözü.
Kıl sözümden keşf-i râzı:
Sır demeğe utanırım.
Ceyhun buldu halvet, otak;
Gel koynuma, bile yatak.
Şirin canı cana katak,
Sar demeğe utanırım.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay. 386-387.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Semâî
Gönül zülfi duzağına
Düşti neçâre ne çâre
Kan yaşımdan deryâ-yi gam
Taştı ne çâre ne çâre
Böyle imiş kader yazı
Gurbet ile attı bizi
Felek sinem üzre közi
Deşti ne çâre ne çâre
Cânan ile düşti yâda
Deli gönül ah feryâda
Garib Ceyhun içüp bâde
Coştı ne ne çâre ne çâre
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 3. 1075-1076.
Türkü
Sallanarak geçen güzel,
Dur demeğe utanırım.
İki sözüm vardır sana,
Bir demeğe utanırım.
Bağman ağlar yanağından,
Sakın geçme gül bağından.
Bir öpüş ak yanağından
Ver, demeğe utanırım.
Saçın bulut, yüzün mahı;
Kaşın âşık kıblegâhı.
Gözün tahttan salar şahı,
Gör! demeğe utanırım.
Gel bugün sen bırak nazı,
Kör olsun düşmanın gözü.
Kıl sözümden keşf-i râzı:
Sır demeğe utanırım.
Ceyhun buldu halvet, otak;
Gel koynuma, bile yatak.
Şirin canı cana katak,
Sar demeğe utanırım.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Edebiyat Yay. 386-387.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Evren Kuçlu | d. 1982 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Suat Duman | d. 29 Mart 1977 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Halide Yıldırım | d. 11 Eylül 1959 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | FASSAL MUSTAFA | d. 1843 - ö. 1887 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ESİRÎ, Mehmet | d. 1843 - ö. 1913 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | TEVFÎK, Mehmed Tevfîk, Çaylak Tevfîk, Çopur Tevfîk, Mehmed Tevfîk-i Dehlevî | d. 1843 - ö. 1892-93 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | FASSAL MUSTAFA | d. 1843 - ö. 1887 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ESİRÎ, Mehmet | d. 1843 - ö. 1913 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | TEVFÎK, Mehmed Tevfîk, Çaylak Tevfîk, Çopur Tevfîk, Mehmed Tevfîk-i Dehlevî | d. 1843 - ö. 1892-93 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | FASSAL MUSTAFA | d. 1843 - ö. 1887 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | ESİRÎ, Mehmet | d. 1843 - ö. 1913 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | TEVFÎK, Mehmed Tevfîk, Çaylak Tevfîk, Çopur Tevfîk, Mehmed Tevfîk-i Dehlevî | d. 1843 - ö. 1892-93 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | FASSAL MUSTAFA | d. 1843 - ö. 1887 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | ESİRÎ, Mehmet | d. 1843 - ö. 1913 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | TEVFÎK, Mehmed Tevfîk, Çaylak Tevfîk, Çopur Tevfîk, Mehmed Tevfîk-i Dehlevî | d. 1843 - ö. 1892-93 | Madde Adı | Görüntüle |