Madde Detay
KÂMİL, IV. Mehmed (Muhammed) Giray (Geray)
(d. ?/1591 - ö. ?/1674 ?)
âşık
(Âşık / 17. Yüzyıl / Türkiye Dışı)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı IV. Muhammed Kâmil Geray olan Kâmil/Kâmilî, Kırım Han’ı Selamet Giray’ın oğludur (Kurnaz ve Çeltik 2009: 285). Şiirlerinde “Kâmil, Kâmilî" mahlasını kullanmıştır (Kurtnezir 2000: 13). Muhammed (Mehmed) Kâmil Geray (Giray)ın hece vezniyle şiirlerinde Kâmil veya Kâmilî mahlasını kullandığını (Türkiye’deki kaynaklarda) ilk defa belirten Fuad Köprülü’dür (Tansel 1967: 647). 1591 yılında dünyaya gelen Muhammed Kâmil Geray, ilki 1641-1644, diğeri 1654-1666 yılları arasında olmak suretiyle iki defa Kırım Han’ı olarak tahta çıkmıştır. Selâmet Geray’ın oğlu Bahadır Geray’dan boşalan Kırım Hanlığı tahtına ilk kez 1642 yılında geçen Muhammed Kâmil Geray, üç yıl sonra görevinden alınarak Rodos’a sürülmüş ve İslâm Geray’ın vefatından sonra ikinci defa tahta çıkarak Han olmuştur (1654). On dört yıl Han görevini icra ettikten sonra görevinden azledilince Dağıstan’a gitmiştir (Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1982: 133, Kurnaz-Çeltik 2000a : 97, Nagayev ve Fazıl 2001: 87, Kurtnezir 2000: 13).
IV. Muhammed Geray tahttan indirildikten sonra tamamen malını mülkünü çocuklarına ve hanımlarına paylaştırıp Dağıstan’a gider ve orada uzun yıllar derviş olarak yaşar. Orada da vefat eder. Bir yıl sonra da naaşı Bahçesaray’a (Kırım’a) getirilir. 80 yıl yaşayan ve 1676 yılında vefat eden Muhammed Geray, hanlar arasında en zengin olanıydı ki, Bahçesaray civarında o bir mevlevihane, şehirde ise bir hamam yaptırır. Onlardan elde ettiği geliri daha önce ölen hanların ruhlarına bağışlanacak Kurban ve dualar için sarf edilmek üzere bir vakıf teşkil edilmesinde kullandırır. Bundan başka da çokça hayrat işleri olmuştur (Nagayev ve Fazıl 2001: 88). Şairin ölümü hakkında kaynaklarda farklı bilgiler verilmektedir. Kırım’da basılan Kırım Tatar Edipleri’nde “hangi yıl vefat ettiği hakkında elimizde malumat yok” (Kurtnezir (2000: 13) ibaresi yer alırken Kırım Tatar Edebiyatının Tarihi’nde 1676 senesinde vefat ettiğinden söz edilmektedir (Nagayev ve Fazıl 2001: 88). Türkiye’deki Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nde ölüm tarihi Dağıstan 1674 olarak verilmiştir (1982: 133). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı’nda da on iki yıllık hanlığından azledildikten sonra Dağıstan’a kaçtığı ve 1674’te burada vefat ettiği yazar (Kurnaz-Çeltikb 2000:97).
“Kâmil” mahlasıyla şiirler yazan Muhammed Kâmil Geray, 17. asrın önde gelen şairi olarak Kırım Tatar şiir dünyasında iz bırakmıştır. Âşık Ömer ve Mustafa Cevherî ile aynı dönemde yaşayan Muhammed Kâmil Geray’ın eserlerinde, o devrin birçok şairinde olduğu gibi, şahsi fikirlerini ve duygularını, başından geçen vakaları, dertlerini ve sevinçlerini, hasret ve vuslatı, ümitlerini ve hayallerini görmek mümkündür. Eserlerinin bazılarının sonunda “Terkî” imzası da yer almaktadır. Yıldız dergisinin 1990 senesindeki 2. sayısında Muhammed Kâmil Geray’ın sekiz koşması ve bir şarkısı basılmıştır (Kurtnezir 2000: 13).
Feyziye Abdullah Tansel, Fuad Köprülü’nün Sazşâirlerimize Âit Notlar-XVII. Asır Sazşâirlerimizden Kâmil-Kırım Hanı Dördüncü Mehmed Giray başlıklı araştırmasında, eski bir mecmuada Kırm Hanları’ndan Dördüncü Mehmet Giray adına mukayyed olarak hece vezniyle yazılmış bir manzume bulduğunu belirtir ve Fuad Köprülü’nün başka mecmualarda da rastladığını söylediği şiiri, yazısında nakletmiştir (Tansel 1967: 648). Bazı şiirleri sonradan Cevheri’ye mâl edilen IV. Muhammed Kâmil Geray’ın âşık tarzına ilgi duymakla birlikte şiirlerinde tasavvufi temalar ağır basmaktadır.
Kaynakça
Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2000). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yay.
Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2009). “Hanlık Dönemi Kırım Şairleri Hakkında Bazı Tespit ve Değerlendirmeler”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi. 51.
Kurtnezir, Zakir (2000). Kırım Tatar Edipleri. Aqmescit,: Tavriya Neşriyatı.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy.
Tansel, Fevziye Abdullah(1967): “Kırım Hanı IV. Mehmed Giray’ın Kâmilî Takma Adı ile Yazmış Olduğu Koşma ve Türküler”, Belleten, XXXI. 124 (Ekim).
"Kâmil, IV. Mehmed Giray" (1982). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay. 133.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. IŞILAY IŞIKTAŞ SAVAYayın Tarihi: 22.12.2014Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ne ağlarsın, gönül, nedir feryadın?
Gam u gam serinden gitmez mi sandın?
Bir gün şad eyleyüb, verib muradın,
Halk seni teselli etmez mi sandın?
Kurtulmadın, gönül, ah u feryaddan,
Gam kiş attı, sakın kendini matdan.
Kurtarub zevrâkın bu zulümatdan,
Bu eyyam kânına çatmaz mı sandın?
Bilmezim, gönül, hiç sana ne olmuş,
Ağlarsın, gözlerin kan ile dolmuş.
Şadlık mülkünü zay-i harap etmiş,
Bir daha hiç temel tutmaz mı sandın?
Yeksan oldum deyu ol namerd ile
Yakmaktasın gönül kendin od ile.
Bu dünya böyle(dir) her dem dert ile,
Kalır gider işin bitmez mi sandın?
Her zülf-i siyaha gönül bağlarsan,
Derde düşer, nara sînen bağlarsın.
Nedir öksüz Kâmil, niçin ağlarsın?
Kendini murada erişmez mi sanarsın?
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Nedir hakikat bilmem, cihanda bir dem,
Hiç garib serimin gitmez hiç dumanı.
Düşelden özüme bu firkat, bu gam
Dar artık başıma devr-i zamanı.
Âşıkım, sırrıma nadan eremez,
Kimseler cûşuma karşı duramaz.
Anı değme âşık çekib kuramaz,
Gayet de yek durur aşkın kemanı.
Âşıklar dost içün verirler seri,
Defter ü Divanda böyledir yeri.
Muhabbet sırrına erdiğinden beri,
Silindi Kalbimin gitdi gümanı.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Bu dünyadan bizi göçürür felek,
Tenim hâke salar berbat etmeze.
İçer ecel camını hep ins-u melek,
Yoktur elde gücüm inat etmeze.
Görmemeyi dilersin cehennem narını,
Farig ol, terk eyle cihanın varını.
Bu günü terk eden çalışır yarını,
Nur ile kabrini kuşad etmeze.
Çalınırsa İsrafil Sur’u ensabdan,
Belki mahşer yeri dolar insandan.
Çalışır o Resul can-u gönülden,
Âsî ümmetine imdat etmeze.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 90.
Koşma
Düşürdüm gönlümi bir sitemkâra
Cevr ü cefasını çekdüm usandum
Bulamadum gitdi derdüme çâre
Göz yaşın turâba çekdüm usandum.
Nâl olur bu aşkun nârına yanan
Bel bağla sözüme sıdk ile inan
Kuru kavga imiş vuslatda cânân
Bölündüm deridüm akdum usandım.
Kimisi bu halkun safâda demde
Kimi feryâd idüp gözleri nemde
Ben de bu aşk ile mihnet ü gamda
Derûnum şehri yakdum usandum.
Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2000). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yay. 97.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 22.12.2014Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ne ağlarsın, gönül, nedir feryadın?
Gam u gam serinden gitmez mi sandın?
Bir gün şad eyleyüb, verib muradın,
Halk seni teselli etmez mi sandın?
Kurtulmadın, gönül, ah u feryaddan,
Gam kiş attı, sakın kendini matdan.
Kurtarub zevrâkın bu zulümatdan,
Bu eyyam kânına çatmaz mı sandın?
Bilmezim, gönül, hiç sana ne olmuş,
Ağlarsın, gözlerin kan ile dolmuş.
Şadlık mülkünü zay-i harap etmiş,
Bir daha hiç temel tutmaz mı sandın?
Yeksan oldum deyu ol namerd ile
Yakmaktasın gönül kendin od ile.
Bu dünya böyle(dir) her dem dert ile,
Kalır gider işin bitmez mi sandın?
Her zülf-i siyaha gönül bağlarsan,
Derde düşer, nara sînen bağlarsın.
Nedir öksüz Kâmil, niçin ağlarsın?
Kendini murada erişmez mi sanarsın?
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Nedir hakikat bilmem, cihanda bir dem,
Hiç garib serimin gitmez hiç dumanı.
Düşelden özüme bu firkat, bu gam
Dar artık başıma devr-i zamanı.
Âşıkım, sırrıma nadan eremez,
Kimseler cûşuma karşı duramaz.
Anı değme âşık çekib kuramaz,
Gayet de yek durur aşkın kemanı.
Âşıklar dost içün verirler seri,
Defter ü Divanda böyledir yeri.
Muhabbet sırrına erdiğinden beri,
Silindi Kalbimin gitdi gümanı.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Bu dünyadan bizi göçürür felek,
Tenim hâke salar berbat etmeze.
İçer ecel camını hep ins-u melek,
Yoktur elde gücüm inat etmeze.
Görmemeyi dilersin cehennem narını,
Farig ol, terk eyle cihanın varını.
Bu günü terk eden çalışır yarını,
Nur ile kabrini kuşad etmeze.
Çalınırsa İsrafil Sur’u ensabdan,
Belki mahşer yeri dolar insandan.
Çalışır o Resul can-u gönülden,
Âsî ümmetine imdat etmeze.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 90.
Koşma
Düşürdüm gönlümi bir sitemkâra
Cevr ü cefasını çekdüm usandum
Bulamadum gitdi derdüme çâre
Göz yaşın turâba çekdüm usandum.
Nâl olur bu aşkun nârına yanan
Bel bağla sözüme sıdk ile inan
Kuru kavga imiş vuslatda cânân
Bölündüm deridüm akdum usandım.
Kimisi bu halkun safâda demde
Kimi feryâd idüp gözleri nemde
Ben de bu aşk ile mihnet ü gamda
Derûnum şehri yakdum usandum.
Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2000). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yay. 97.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ne ağlarsın, gönül, nedir feryadın?
Gam u gam serinden gitmez mi sandın?
Bir gün şad eyleyüb, verib muradın,
Halk seni teselli etmez mi sandın?
Kurtulmadın, gönül, ah u feryaddan,
Gam kiş attı, sakın kendini matdan.
Kurtarub zevrâkın bu zulümatdan,
Bu eyyam kânına çatmaz mı sandın?
Bilmezim, gönül, hiç sana ne olmuş,
Ağlarsın, gözlerin kan ile dolmuş.
Şadlık mülkünü zay-i harap etmiş,
Bir daha hiç temel tutmaz mı sandın?
Yeksan oldum deyu ol namerd ile
Yakmaktasın gönül kendin od ile.
Bu dünya böyle(dir) her dem dert ile,
Kalır gider işin bitmez mi sandın?
Her zülf-i siyaha gönül bağlarsan,
Derde düşer, nara sînen bağlarsın.
Nedir öksüz Kâmil, niçin ağlarsın?
Kendini murada erişmez mi sanarsın?
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Nedir hakikat bilmem, cihanda bir dem,
Hiç garib serimin gitmez hiç dumanı.
Düşelden özüme bu firkat, bu gam
Dar artık başıma devr-i zamanı.
Âşıkım, sırrıma nadan eremez,
Kimseler cûşuma karşı duramaz.
Anı değme âşık çekib kuramaz,
Gayet de yek durur aşkın kemanı.
Âşıklar dost içün verirler seri,
Defter ü Divanda böyledir yeri.
Muhabbet sırrına erdiğinden beri,
Silindi Kalbimin gitdi gümanı.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Bu dünyadan bizi göçürür felek,
Tenim hâke salar berbat etmeze.
İçer ecel camını hep ins-u melek,
Yoktur elde gücüm inat etmeze.
Görmemeyi dilersin cehennem narını,
Farig ol, terk eyle cihanın varını.
Bu günü terk eden çalışır yarını,
Nur ile kabrini kuşad etmeze.
Çalınırsa İsrafil Sur’u ensabdan,
Belki mahşer yeri dolar insandan.
Çalışır o Resul can-u gönülden,
Âsî ümmetine imdat etmeze.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 90.
Koşma
Düşürdüm gönlümi bir sitemkâra
Cevr ü cefasını çekdüm usandum
Bulamadum gitdi derdüme çâre
Göz yaşın turâba çekdüm usandum.
Nâl olur bu aşkun nârına yanan
Bel bağla sözüme sıdk ile inan
Kuru kavga imiş vuslatda cânân
Bölündüm deridüm akdum usandım.
Kimisi bu halkun safâda demde
Kimi feryâd idüp gözleri nemde
Ben de bu aşk ile mihnet ü gamda
Derûnum şehri yakdum usandum.
Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2000). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yay. 97.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Koşma
Ne ağlarsın, gönül, nedir feryadın?
Gam u gam serinden gitmez mi sandın?
Bir gün şad eyleyüb, verib muradın,
Halk seni teselli etmez mi sandın?
Kurtulmadın, gönül, ah u feryaddan,
Gam kiş attı, sakın kendini matdan.
Kurtarub zevrâkın bu zulümatdan,
Bu eyyam kânına çatmaz mı sandın?
Bilmezim, gönül, hiç sana ne olmuş,
Ağlarsın, gözlerin kan ile dolmuş.
Şadlık mülkünü zay-i harap etmiş,
Bir daha hiç temel tutmaz mı sandın?
Yeksan oldum deyu ol namerd ile
Yakmaktasın gönül kendin od ile.
Bu dünya böyle(dir) her dem dert ile,
Kalır gider işin bitmez mi sandın?
Her zülf-i siyaha gönül bağlarsan,
Derde düşer, nara sînen bağlarsın.
Nedir öksüz Kâmil, niçin ağlarsın?
Kendini murada erişmez mi sanarsın?
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Nedir hakikat bilmem, cihanda bir dem,
Hiç garib serimin gitmez hiç dumanı.
Düşelden özüme bu firkat, bu gam
Dar artık başıma devr-i zamanı.
Âşıkım, sırrıma nadan eremez,
Kimseler cûşuma karşı duramaz.
Anı değme âşık çekib kuramaz,
Gayet de yek durur aşkın kemanı.
Âşıklar dost içün verirler seri,
Defter ü Divanda böyledir yeri.
Muhabbet sırrına erdiğinden beri,
Silindi Kalbimin gitdi gümanı.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 89.
Koşma
Bu dünyadan bizi göçürür felek,
Tenim hâke salar berbat etmeze.
İçer ecel camını hep ins-u melek,
Yoktur elde gücüm inat etmeze.
Görmemeyi dilersin cehennem narını,
Farig ol, terk eyle cihanın varını.
Bu günü terk eden çalışır yarını,
Nur ile kabrini kuşad etmeze.
Çalınırsa İsrafil Sur’u ensabdan,
Belki mahşer yeri dolar insandan.
Çalışır o Resul can-u gönülden,
Âsî ümmetine imdat etmeze.
Nagayev, Safter, Rıza Fazıl (2001), Kırım Tatar Edebiyatı Tarihi. Akmescit: yyy. 90.
Koşma
Düşürdüm gönlümi bir sitemkâra
Cevr ü cefasını çekdüm usandum
Bulamadum gitdi derdüme çâre
Göz yaşın turâba çekdüm usandum.
Nâl olur bu aşkun nârına yanan
Bel bağla sözüme sıdk ile inan
Kuru kavga imiş vuslatda cânân
Bölündüm deridüm akdum usandım.
Kimisi bu halkun safâda demde
Kimi feryâd idüp gözleri nemde
Ben de bu aşk ile mihnet ü gamda
Derûnum şehri yakdum usandum.
Kurnaz, Cemal, Halil Çeltik (2000). Osmanlı Dönemi Kırım Edebiyatı. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı Yay. 97.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | BORA GAZİ GİRAY HAN | d. 1554 - ö. 1607 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | LÂYIH, Hâfız Mehmed | d. ? - ö. 1748 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HALÎMÎ, Halîm Geray Sultan | d. 1772 - ö. 1823/1824? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | İBRAHİM EFENDİ, Oğlanlar Şeyhi | d. 1591 - ö. 1655 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÂDEM DEDE | d. 1591-1592 - ö. 1653 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | İBRAHİM, Şeyh Saçlı İbrahim Efendi | d. 1591-92 - ö. 1659 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | CEMÂLÎ, Hanım-zâde Mehmed Efendi | d. ? - ö. 13 Aralık 1674 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | MÂLÎ, Mehmed Çelebi | d. ? - ö. 1674 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ZEYREK-ZÂDE, Es-Seyyid Abdurrahman Efendi | d. ? - ö. 14 Kasım 1674 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | DEVLETÎ, Devlet Giray Han, Kırım Hanı, Taht-Algan | d. 1517 - ö. 1577 | Meslek | Görüntüle |
11 | SAÂDET GİRAY (KIRIM HANI) | d. 1492-93 - ö. Nisan 1538 | Meslek | Görüntüle |
12 | NÂTAVÂN, Hûrşîd Bânû Nâtavân | d. 1830 - ö. 1897 | Meslek | Görüntüle |
13 | HÜSEYN MEZRELİ | d. 1825 - ö. 1927 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | YUSUF | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | VELİ, Hüseyin Kalaba | d. 1921 - ö. 1973 | Madde Adı | Görüntüle |