Madde Detay
Neyzen Tevfik
(d. 24 Mart 1879 / ö. 28 Ocak 1953)
Neyzen, Şair
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Bodrum’da doğdu. Asıl adı Mehmed Tevfik olup soyadı kanunundan sonra Kolaylı soyadını almıştır. Hayatının belli bir dönemi hakkında en doğru bilgiler 1917’de yazdığı “Tercüme-i Hâlim” adlı şiirinden öğrenilmektedir (Aksoy 2007: 72). Rüşdiyeyi Bodrum’da okudu. Babasının tayini üzerine Urla’ya 1892 yılında göç etmeleriyle Urla'da Berber Kâzım Efendi’den ney ve nota dersleri aldı. Sara nöbeti gibi olan hastalığından dolayı ailesi sağlığına zarar vereceği endişesiyle ona neyi yasaklasa da daha sonra doktorunun tavsiyesiyle tekrar üflemeye başladı. İzmir İdâdîsi’ne yatılı olarak girdi, ancak hastalığı yüzünden okulu bitirememiştir. Mehmet Âkif'ten Arapça ve Farsça öğrenerek Kâzım Efendi’nin tavsiyesi üzerine İzmir Mevlevîhânesi’ne girmiş ve Şeyh Nûreddin Dede’nin kardeşi Cemal Bey’den ney öğrenmeye başlamıştır. Bir süre sonra İstanbul'a yerleşerek Galata ve Kasımpaşa Mevlevihanesi'ne devam etmiştir. 1902 yılında Bektaşî dervişi olmuştur. 1910’da Cemile Hanım’la evlenmiş, ancak kızı Leman üç aylıkken ondan ayrılmıştır. Âkif’i görmek için Mısır’a gitmiş ve 1908 ve 1913 yıllarında Mısır'da kalmıştır.
Musikide kendi tarzında bir başarı ve beğeniye ulaşmış olan Neyzen Tekvfik'in kendi bestesi saz semaileri, derlediği zeybek havasının yanında çeşitli makamlarda taksimleri ön plana çıkmış ve altı tanesi plaklaştırılmıştır. Kutbünnâyî Hamza Dede'nin geleneğinden gelip kendi tarzıyla bu geleneğin Halil Dikmen, Süleyman Erguner gibi neyzenlerle devam etmesine katkıda bulunmuştur. Neyzenlikteki ustalığına rağmen yergi ve taşlamalarıyla ünlenmiştir. 1930 yılında İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda görevlendirilmiştir. 28 Ocak 1953 tarihinde bronşitten kurtulamayarak vefat etmiştir. Hem Mevlevî hem Bektaşî merasimi yapılarak Kartal Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Kendisini tanımlarken Hiç eserinde "ibretlik bir cisim" olarak şu şekilde ifade eder: "Bugün kırk yaşındayım. Olduğum gibi görünmekteki metanet ve resanetime delil-i kati ve bürhan-i celi sebatsızlıktaki sebatımdır. Bazen de ahval-i zamana, eyyam-ı devrana uymak için yani: göründüğüm gibi olmak hevesine her ne kadar temayül ettimse de o kisve-i izafiyeyi bir türlü taşıyamadım. Giran geldi. Esasen ne lüzumu var. 'Neyzen Tevfik' sazı ile, sözü ile, duzı ile seyyar bir ibret-i mücessemedir" (2013: 4).
Çoğu sürgün dolayısıyla İzmir’de bulunan edebiyat ve mûsiki dünyasının sanatkârlarıyla tanışan ve şiire ilgi duyan Tevfik'in ilk şiiri Muktebes dergisinin 12 Mayıs 1898 tarihli sayısında yayımlandı. Kendi ifadesine göre her bakımdan hocası ve mürşidi olan Mehmed Âkif aracılığıyla Hersekli Ârif Hikmet, İbnülemin Mahmud Kemal, şair Halil Edib gibi şahısların sohbetlerine katıldı. Zamanının mûsiki üstatlarından Kanûnî Hacı Ârif Bey, Tanbûrî Cemil, Kemençeci Vasil ve Ûdî Nevres’le tanışma fırsatı buldu. 1903 yılında Kaygusuz Sultan Bektaşî Tekkesi’ne sığınıp Bektaşî muhitlerinde de bulunmuştur ve bu geleneğe de vakıf olmuştur. (İslam Ansiklopedisi) Bu sanatçılarla olan ilişkisi şüphesiz onun sanat algısını ve edebî kişiliğini etkilemiştir.
Şiirlerinde Bodrum’da dinlediği halk şairlerinin, Şair Eşref’in ve Mehmed Âkif’in etkileri görülmektedir. Halk şairlerinin, çevresindeki sanatçıların ve Bektaşî ile Mevleviliğin etkisiyle Neyzen Tevfik hem yeni edebiyat hem de halk (tasavvuf) edebiyatının içinde değerlendirirlmelidir. Şiirlerinde mizahla nükteli bir şekilde düşüncelerini dile getirirken halk edebiyatındaki hicivler kadar etkili ve başarılı örnekler verirken eski tarz ile yeni şiir arasında bir yerlerde durur. Dili aldığı eğitimin etkisiyle de daha çok eski tarz şiirin etkisindedir. Hem aruz hem de hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır. İçerik olarak şiirlerinde çevresinde gördüğü haksızlıkları alaycı bir şekilde dile getirmiştir.
Beşir Ayvazoğlu Ney'in Sırrı eserine Neyzen'i "Heccav bir şair olarak da büyük bir şöhrete sahip olan Tevfik, musiki, şiir ve 'mey'den (kendini 'meyde Bektaşî, neyde Mevlevî' diye tarif ediyordu) oluşan dünyasında, sağlam bir tekke terbiyesinden geçerek tasavvufî ahlâkı benimsemiş mazbut neyzenlerden çok farklı, hiçbir değer ve kural tanımayan bir rind, bir derbeder, hatta biraz da XIX. asır Avrupa'sının bohem sanatkarlarına benzeyen, sürekli cinnetin sınırlarında yaşamış sıra dışı bir tip" (2007: 96) olarak tarif emektedir. Çağdaşlarına göre sıra dışı bir tip olması şiirlerinin üslup ve içeriğine de yansımış, ancak hoş karşılanmıştır. "Sahip olduğu benzersiz şiir kudretini yakası açılmamış küfürlerle bezediği hicviyeler yazarak tüketmiş, tekinsiz bir meczup olarak görüldüğü için bütün küfürleri ve kural dışı davranışları hoş görülmüştür." (Ayvazoğlu 2007: 96). Bu hoşgörü sadece hayattındaki zorluklardan değil, sanatındaki etkililikten ve cesaretten de ileri geliyor olmalıdır.
Kaynakça
Aksoy, Hasan (2007). “Kolaylı, Tevfik (Neyzen)” TDV İslâm Ansiklopedisi. C 33, s.72-73.
Ayvazoğlu, Beşir (2007). Ney'in Sırrı. İstanbul: Kapı Yayınları.
https://islamansiklopedisi.org.tr/neyzen-tevfik [Erişim tarihi 14 Nisan 2019]
Kolaylı, Tevfik (Neyzen) (2013). Hiç. İstanbul: Kapı Yayınları.
Kolaylı, Tevfik (Neyzen) (2017). Azab-ı Mukaddes. İstanbul: Kapı Yayınları.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. NEJLA KAYALI ORTAYayın Tarihi: 16.09.2019Güncelleme Tarihi: 09.11.2020
Yayın Tarihi: 16.09.2019Güncelleme Tarihi: 09.11.2020
Güncelleme Tarihi: 09.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Hiç | Kapı / İstanbul | 2013 | Şiir |
Azabı-ı Mukaddes | Kapı / İstanbul | 2017 | Şiir |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Muzaffer Kale | d. 22 Ocak 1957 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HACI, Mustafa Şahan | d. 1879 - ö. 23.12.1972 | Doğum Yılı | Görüntüle |
3 | HÂFIZ HAKKI PAŞA, Vicdânî, Manastırlı | d. 1879 - ö. 1915 | Doğum Yılı | Görüntüle |
4 | Raşit Duranoğlu | d. 1879 - ö. 12 Aralık 1963 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Orhan Burian | d. 18 Mart 1914 - ö. 5 Mayıs 1953 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
6 | ALİ, Ali Süleymanov | d. 1870 - ö. 1953 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
7 | ADİLE | d. ? - ö. 1953 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Özün Süzen | d. 12 Ocak 1976 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
9 | Bülent Tokgöz | d. 1974 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
10 | Yılmaz Arslan | d. 12 Ocak 1968 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Ziya Şakir Soku | d. 1884 - ö. 22 Aralık 1959 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Fahri Celâl Göktulga | d. 20 Mayıs 1895 - ö. 3 Haziran 1975 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Ali Nusret | d. 23 Mart 1872 - ö. 13 Şubat 1913 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Mehmed Tevfîk b. Osman | d. 1827 - ö. 1901 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Ziya Gökalp | d. 23 Mart 1876 - ö. 25 Ekim 1924 | Madde Adı | Görüntüle |
16 | BODUR, Tevfik | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |