Madde Detay

Mesut Mutluer, 1964'te Yozgat'ın Sarımbey köyünde doğmuştur. Ortaokul ikinci sınıfa kadar köyünde okuyan ozan, 1978'de ailesiyle birlikte Ankara'ya gelmiş ve eğitimine burada devam etmiştir. on iki yaşında ağabeyi Ahmet Mutluer'den saz çalmayı öğrenmiş, askere müzisyen olarak gitmiştir. Mutluer, lise mezunudur, çeşitli mesleklerde çalışmıştır, iki çocuk babasıdır (Çakır 2011: 293).

İlk şiirini "Köye Duyulan Özlem"i dile getirmek için lise yıllarında yazmış, yazdığı şiir okulda yapılan şiir yarışmasında birinci olmuştur. Çevresinde âşıklık geleneğinden gelen birkaç kişinin olduğunu söyleyen Ozan Mutluer'in dayısı Ethem Şar da sazıyla sözüyle geleneği sürdürenlerdendir. Rüya görmemiş ve bade içmemiş olan Ozan Mutluer, rüya ve badeye de inanmamaktadır. Kendisi çırak yetiştirmemiş olan Mutluer, Ozan Gazi Barışcan'ı usta olarak kabul eder. Ozana "Mutluer" mahlası da ustası tarafından verilmiştir (Çakır 2011: 294).

Mutluer, usta ozanlardan gördüklerini yapmaya çalışmaktadır. Kesik Kerem, Kerem, Hüseyni gibi birkaç makamı bilen ozan, halk hikayesi anlatmamaktadır. Saz şairlerinin çok yönlü olduklarını ve onları etkileyen herhangi bir olayı şiirlerine konu edebildiklerini söyleyen Mutluer, daha çok destan, koşma, güzelleme, taşlama vb. şeklinde ve türünde şiirler yazmaktadır. Şiirlerini defterinde muhafaza eden Mutluer, yazdıkları üzerinde düzeltmeler yapmaktadır. Mutluer'in oğlu da saz çalmakta ve şiir yazmaktadır (Çakır 2011: 295).

Mutluer, Âşık Mahzuni, Âşık Yener, Âşık Hüseyin Çırakman, Kul İrfanî, Âşık Ali Nurşanî, Ozan Gazi Barışcan, Âşık Gönüllü Coşkun, Âşık Arabî gibi ustaların şiirlerini beğendiğini ve onları üstat olarak kabul ettiğini söylemektedir. Âşık Hasan Hüseyin Çalışkan, Ozan Özveri, Âşık Mustafa Sayılır, Ozan Sinemî, Ozan Olgunî, Ozan Ezginî, Ozan Burhanî, Ozan Mihmanî, Âşık Süleyman Kuşçu, Ozan Sevil gibi ozanların da şiirlerini beğenmektedir (Çakır 2011: 295).

Âşık fasıl düzenlerini bilmediğini söyleyen Mutluer, âşık atışmalarına da katılmamaktadır. Şiirlerini derneklerde, şenliklerde, festivallerde ve dost meclislerinde icra eden ozan, âşık meclislerine katılmıştır (Çakır 2011: 295).

Şiir kaseti veya kitabı bulunmayan Mutluer'in şiirleri, Ozanlar Birliği Derneği Şiir Antolojisi'nde, Edebiyatımızda Şiir Yıldızları Şiir Antolojisi'nde, 14. Âşıklar Bayramı'ndan Bir Demet şiir kitabında, Anadolu Halk Ozanları Kültür Derneği Şiir Antolojisi'nde, Dünden Bugüne Ozanların Dili'nden şiir kitabında ve çeşitli dergilerde yayımlanmıştır. Ozan hakkında yapılmış herhangi bir çalışma yoktur (Çakır 2011: 295).

Çeşitli derneklere üye olan Mutluer, televizyon ve radyo programlarına, şenlik, festivallere ve yarışmalara katılmış; jüri özel ödülü, teşekkür belgeleri ve plaketler almıştır (Çakır 2011: 295).

Günümüzde değişen eğlence kültürünün âşıklara ve âşık şiirine olan ilgiyi azaltmasından dolayı geleneği olması gerektiği şekliyle sürdüremediklerini dile getiren Ozan Mutluer, devletin ozanlara her türlü olanağı sunmasını, üniversitelerin de bu alanda araştırmalar yaparak geleneğin varlığını sürdürebilmesi için elde ettikleri bilgileri ozanlara ulaştırmalarını istemektedir. Âşıklar da bir araya gelerek bilgi ve birikimlerini paylaşmalı ve geleneğe katkı sağlamalıdırlar (Çakır 2011: 295-296).

Mutluer, gelişen teknolojiyle birlikte, günümüz ozanlarının eskiye nazaran bilgiye daha çabuk ulaştıklarını dile getirir. Teknolojinin olumlu etkilerinin yanı sıra olumsuz etkilerinin de olduğunu, bunların hem sosyal hayatta hem de gelenek üzerinde etkilerinin görüldüğünü söyler (Çakır 2011: 296).

Âşık kahvehanelerine giden Mutluer, bu mekânların ozanların bir araya gelmeleri ve bilgi alışverişi yapmaları bakımından geleneğe katkı sağladıkları görüşüne sahiptir. Mutluer'e göre, günümüz şair kafeleri de aynı paylaşım işlevine sahip olmaları bakımından varlığı sürdürülmesi gereken mekânlardandır (Çakır 2011: 296).